Yalnız Mesajı Göster

İntiharın Sosyolojik Nedenleri-Durkheım

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İntiharın Sosyolojik Nedenleri-Durkheım





En önemli faktörün toplumsal faktörler olduğunu belirtmek gerekir Çünkü toplumsal yapı, fiziki çevresini olduğu kadar, insanını da denetim altına alabilmektedir
“İntihar etmek belki insan doğasına aykırıdır; ama elverişsiz toplumsal koşullar da insana karşıdır Bu elverişsiz koşullara karşı verilen savaşta ise herkesin aynı direnci göstermesi her zaman için olası değildir
Sosyologlar, toplumun bireyleri üzerindeki kontrolünün başarısız olması sonucu intiharların ortaya çıktığını savunurlar Sosyolojik teorilerin çok büyük bir çoğunluğu Durkheim’in teorisinden etkilenmiştir Durkheim, intiharın nedenlerin araştıran bir çalışma yapmıştır, ki bu çalışma sosyal bilimlerde istatistik yöntemlerin kullanıldığı ilk çalışmadır
İstatistikler belirli bir toplumda beş on yıllık intiharların yıllık toplamının hemen hemen aynı kaldığını göstermektedir Bu nedenle intiharın nedenlerinin bireyden çok toplumda aranması gerekir
Durkheim, intiharın toplumsal nedenlerini ele almadan önce, toplumsal olmayan nedenleri üzerinde durur ve bunların intiharla olan ilişkilerini belirlemeye çalışır Psikolo-organik ve fizik çevre gibi toplumsal olmayan nedenlerle intihar oranlarını istatistiksel olarak karşılaştırır
Ona göre, akıl hastalığı, sarhoşluk ve ırk gibi psiko-organik özelliklerle intihar arasında zorunlu bir ilişki yoktur Akıl hastalığı oranı kadınlarda daha yüksektir, oysa intihar oranı erkeklerde yüksektir Yine, yahudilerde delilik oranı yüksek olduğu halde, intihar oranı düşüktür Almanya’nın bazı bölgelerinde, diğerlerine oranla alkol tüketimi fazla olmasına rağmen, buralarda intihar oranının az olması ve Germen ırkına bağlı toplumların herbirinde intihar oranlarının farklı olması sarhoşluk ve ırk gibi değişkenlerle intihar arasında bir ilişki olmadığını gösterir
İklim ve kosmik etmenlerle intihar arasında zorunlu bir ilişkinin olmadığını da, belirli bir toplumda çağdan çağa intihar oranının değişmesini göstererek belitir Bazı mevsimlerde intihar oranının artması ya da gündüzleri intihar oranının geceye göre daha fazla olması, o zamanlarda toplumsal hayatın daha yoğun bir biçimalmasındandır
Durkheim, toplumsal olmayan etmenlerle intihar arsında zorunlu bir ilişki olmadığını belirtmekle beraber, bu etmenlerin dolaylı etkilerini de yadsımamaktadır
Durkheim toplumsal nedenleri dikkate alarak, intihar olaylarını bir sınıflamaya tabi tutar ve toplumsal nedenlere göre intiharları üçe ayırır:
1) Bencil (Egoistic) İntiharlar: Bireyin bağlı olduğu din, politik zümre, aile vb tarafından korunulmamış olmasından kaynaklanır Yani, toplumsal bağlar gevşek olduğu, birey kendini yalnız hissettiği zaman belirir Bireyin bağlı olduğu grup bağları zayıfladıkça ve gruba bağımlılığı azaldıkça, birey, kendi özel ilgileriyle başbaşa kalır; yalnızlık hisseder Kişi için hayat anlamını yitirir; oysa, o topluma bağlı olarak yaşamak ihtiyacındadır Avrupa toplumlarının intihar istatistiklerine bakıldığında Katolik toplumlarda intihar oranı düşük, protestan toplumlarda ise yüksektir

Dinlere göre Milyon Nüfusta İntihar
Protestan toplumlar 190
Protestan ve Katoliklerin karışık olduğu toplumlar 96
Katolik toplumlar 58
Durkheim buna neden olarak Protestanlığın Katolikliğe göre daha özgür ve hoşgörülü olmasını gösterir
Bireyi topluma bağlayan sadece din zümresi değildir Durkheim, ailenin, politik zümrenin de aynı işi gördüklerini söyleyerek, bütün toplumlarda bekârların intihar oranının svlilere göre daha yüksek; evlilerde de çocuksuz olanların çocuklu ailelere göre daha fazla olduğunu ileri sürerek, bu savanı istatistiklerle kanıtlamıştır
Politik zümre de insanı korur Politik kargaşalıkların ve büyük toplumssal bunalımların intihar oranını düşürdüğünü belirtir Bu dönemlerde toplumsal hayat yoğunlaşır, bireyin ruhunu sımsıkı sarar, birey kendini yalnız hissetmez Bu nedenle de bencil intiharlar azalır
2) Elcil (Altruistic) İntiharlar: Birey sadece toplumdan koptuğu, kendini yalnız hissettiği zaman değil, topluma çok bağlı olduğu zaman da intihar eder Durkheim buna örnek olarak, Hindistan’da eşi ölen kadınların, eşlerinin cenazesinde kendilerini yakmalarını (suttee) gösterir
Bu intihar türünde kendini öldüren kişi, toplumsal bir ödevi yerine getirmek amcıyla bu eylemi gerçekleştirir Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen kimse onursuzlukla suçlanır, çoğu zaman da dinsel cezalara çarptırılır Kısaca, bu gibi kişilerin üzerine toplum bütün ağırlığı ile çökmekte, baskı yapmakta, onu intihara sürüklemeye çalışmaktadır
Elcil intiharlarda kişi için, hayatı anlamını yitirmemiş, hayatından daha üstün gördüğü bir amaç için hayatını feda etmiştir; bu eyleminin mükafatını göreceğini umar
Günümüz toplumlarında bireysel kişilik, kollektif kişilikten iyice sıyrıldığı için bu türden intiharların yaygın olmadığını, ama seyrek de olsa, kendisine verilen herhangi bir buyruğu yerine getirmediği için, onurunu korumak amacıyla, utançtan kurtulmak için kendini öldürenlere rastlanır
Bugün elcil intiharların hâlâ sürüp gittiği özel bir toplumsal çevre vardır, o da ordudur Durkheim’a göre; ordudaki intihar ilkel toplumlardaki intiharın bir artakalımıdır Çünkü askerlik ahlakı bazı yönleriyle ilkel ahlakın bir artakalımıdır
Bazı Ülkelerde Aynı Yaştaki Sivillerde ve Orduda İntihar Oranı (milyonda)
Ülkeler
Yıllar
Sivillerde
Askerlerde
Avusturya
1876-90
122
1253
Prusya

394
607
İtalya

77
407
Fransa

265
333
İngiltere

79
209

Yukarıdaki tablo Durkheim’ın hipotezini doğrular niteliktedir Durkheim, günümüze yaklaştıkça ordudaki intiharların azaldığını yine istatistiklere dayanarak belirtir Bunun nedenini ise Durkheim, ordudaki askerlik ruhunun gevşemesine bağlamaktadır
3) Anomik (Anomic) İntiharlar: Bu tür intiharlar, bir takım toplumsal bunalımlar sonucu, toplumun yapısında meydana gelen değişiklerle bireyin yaşam biçiminin, değerlerinin alt-üst olması sonucu gerçekleşen intiharlardır
Bazı görüşlerin tersine Durkheim sefaletin tek başına intiharlara neden olmadığını belirtir Çünkü, yoksulluk düşük intihar oranları ile birlikte bulunmuştur
Ekonomik krizlerin intihara neden olduğunu belirten Durkheim, bunun nedeninin zenginlik ya da fakirlik değil; toplumsal yapıdaki değişiklik olduğunu belirtir Meydana gelen bu değişiklik toplum için yararlı ya da zararlı olsun, bunun hiçbir önemi yoktur Önemli olan toplumda meydana gelen değişikliğin bireyin yaşam koşullarını alt-üst etmiş olmasıdır İşte, intiharın nedeni bu anomi (kargaşalık) halidir
İntiharı arttıran kargaşalık halleri, sadece ekonomik bunalım, düzensizlik değil; aynı zamanda aile yaşamında meydana gelen kargaşalıklar da bu oranı arttırmaktadır Çeşitli aile bunalımları arasında en önemlilerinden ikisi, keşkusuz, dullukla, boşanma ya da mehkeme kararıyla ayrı yaşamadır Gerçekten karı-kocadan biri ölünce aile düzeni alt-üst olur, geriye kalan karı ya da koca bu yeni duruma kendini uyduramaz, bu yüzden de bu gibilerde kendi kendini öldürme eğilimi kolaylaşır Dul erkek ya da kadınlarda intihar oranı, evlilerdeki intihar oranınından çok yüksektir Hemen hemen her toplumda boşanmışlarda intihar oranı, değil evlilerden, dullardan, bekârlardan bile daha fazladır
Boşanma ve İntihar Bakımından Bazı Avrupa Toplumlarının Karşılaştırılması

1000 evlilikte yıllık boşanma (ortalama)
Milyon nüfusta intihar
I Boşanma ve ayrılmanın az olduğu toplumlar
207
465
II Boşanma ve ayrılmaların orta derece olduğu toplumlar
64
1096
III Boşanma ve ayrılmaların çok olduğu toplumlar
373
257

Boşanmaların yasak olmadığı, çok olduğu toplumlarda kadınların intihar oranı erkeklerden azdır Boşanmanın yasak ya da az olduğu toplumlarda aksine kadınların oranı daha fazladır
Durkheim’a göre bunun nedenini evlilik hayatında, boşanma yasağının erkeğin lehine, kadının da aleyhine işlemesinde aramak gerekir Çünkü boşanma yasağı erkeği pek etkilemez Oysa kadını toplumsal kurallar evlilik bağına sıkı sıkıya bağlar Evlilik dayanılmaz hale gelince evli kadınlar bu gibi toplumlarda intihara erkek evlilerden daha yatkındırlar
Durkheim, çağdaş toplumların en belirgin bir özelliği olarak nitelediği anomik intihar tipine özel bir ilgi göstermektedir Anomik hâl ve buna bağlı olarak artan intiharlar, bireyin toplum arasındaki bağların zayıflaması ve toplumsal çözülmenin giderek gelişmesi, yeni çağdaş toplumun evrensel bunalımıdır
Yakın bir geçmiş içinde, intiharların ülkelere göre üç-dört katlık artış gösterdiğini görüyoruz Durkheim’a göre anomi; ekonomi dünyasında işveren-ücretli ilişkileri düzeyinde ve nihayet birbirleriyle bütünleşemeyen ayrıntılı çalışmalar yığınına bölünmüş bilimlerin aşırı parçalanması ve uzmanlaşması sonucu bilgi alanında görülmektedir
Kısaca özetlersek, Durkheim'a göre intihar, nedenleri yadsınamayacak kadar toplumsal olan bir olgudur Bu olgunun nedenlerini belirleyen güçler, belirli bir toplumda oluşan ve intihar dürtüsü yaratan akımlardır

İntiharların gerçek nedenleri olan bu toplumsal güçler bir toplumdan diğerine, bir dinden diğerine değişiklik gösterebilir Ama önemli olan bireyden değil, grup veya toplumdan kaynaklanmış olmalarıdır İlk bakışta bireysel yapının bir sonucu gibi görünen intihar, gerçekte toplumsal yapının bir sonucudur Belirli bir toplumun herhangi bir dönemindeki intihar sayısını, o toplumun, o dönemdeki ahlâk yapısı belirler

Her toplumun morfolojik ve sosyal yapısına göre, intihara kollektif eğilimi vardır Bu durum belirli bir oranı geçmemek koşuluyla normaldir Fakat Durkheim, bu oranın ne olduğunu belirtmemiştir

*

Alıntı Yaparak Cevapla