Yalnız Mesajı Göster

Eğitim, Dil Ve Felsefe: Eğitimde Diyalog Modelleri

Eski 07-22-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eğitim, Dil Ve Felsefe: Eğitimde Diyalog Modelleri



Doç Dr Mehmet A KISAKÜREK

Eğitimin çeşitli dayamakları vardır Bunlar arasında felsefiolanlar önemli bir yer tutmaktadır Hemen her ülkede eğitim sistemleri bunları yeni kuşaklara benimsetmekle görevlidir Böylece, hayat felsefeleri eğitimin genel amaçlarına yansıtılmakta ve bu amaçlarauygun insanlar yetiştirilmesi planlanmaktadır

Bu yazıda, bazı felsefelerin eğitime ne şekilde yansıdığı, başkabir deyişle, eğitimi ne şekilde ele aldığı ve açıkladığı üzerinde durulacaktır Bunun sonucu olarak, ülkemizdeki eğitim uygulamalarınabu felsefelerin etkilerinin ne olduğu daha iyi anlaşılabilecektirEğitim felsefeleri çeşitli amaçlara göre tasnif edilmektedir1940'larda Joseph Justman'ın yaptığı tasnifin 1950'lerde Brameldtarafından başka açıdan yapıldığı, daha sonraları Kneller'in kendiamaçlarına uygun tasnifler yaptığı bilinmektedir Bir kısım tasniflerde ise, bu felsefeler, "geleneksel" ve "geleneksel olmayanlar" olarak ikiye ayrılmaktadır Burada ise, herhangi bir tasnife dayalı olmaksızın, bazı felsefelerin eğitime bakış açılarını incelemeye çalışacağız

İdealizm (Idealcilik), Realizm (Gerçekçilik), Rasyonalizm (Akılcılık) ve Pragmatizm (Uygulamacılık) batımn düşünce yaşamındayer alan eski görüşlerdir Bunlar bir bakıma, felsefenin eğitim alanına katkılarını gösteren görüşlerdirIdealcilik iyi, doğru ve güzelin bir toplumdan ötekine, bir kuşaktan öteki kuşağa özde değişmediğini kabul eden bir görüştür îdealeilere göre, öğreneüere yaşayan değerler ve bu değerlerle nasıl yaşanılacağı öğretilmelidir (Brubacher, s 325 329)

Gerçekçilere göre öğretmenler, iyi belirlenmiş belli değerleriortaya koymalıdır Çocuklara öğreteceğimiz temel ahlaksal ve estetikdeğerler geçici koşullardan etkilenmemelidir Çocuk açık olarak doğru ve yanlışı ayırdedebilmelidir Gerçekçilik iki alt grupta incelenebilir Bunlar "akılcı gerçekçilik" ile "doğal ve bilimsel gerçekçilik"tir

Akılcı gerçekçilik, klasik ve dinsel gerçekçilik olarak ikiye ayrılabilir
Dinsel gerçekçilik esas olarak "skolastisizm" adı altında Katolik Román Kilisesinin resmi felsefesi olarak karşımıza çıkmaktadır Akılcı gerçekçilerin görüşleri, doğrudan doğruya Aristo'ya dayanmaktadır Skolastikler ise, dolaylı olarak Aristo'nun görüşlerinedayanmakla birlikte, daha çok St Thomas Aquinas'a dayanmaktadır Aquinas'm bu felsefesi ise, daha sonraları "Thomism" adını almıştır Doğal ve bilimsel gerçekçilik ise, 15 ve 16 yüzyılda Avrupa'dabilimin gelişmesine paralel olarak ortaya çıkmıştır Bu görüşün savunucuları arasında Francis Bacon, John Locke, David Hume ve JStuart Mill ile bu yüzyılda da Ralph Barton Perry, Alfred N Whitehead ve Bertrand Rüssel bulunmaktadır (Kneller, s 207, 227, Brubacher, s 330332)

Gerçekçiliğin eğitime bakış açısını özetle ifade etmek gerekirse;birey toplum içinde doğduğuna göre, topluma hakim olan değerlereuyum göstermelidir Toplum değiştiğine göre, uyum mekanizması dadeğişmektedir O halde birey, toplumu değiştirme görevine katılmalıdır (Alberty Alberty, s 4344)Akılcılık, büyük ölçüde Plato'nun idealciliğine dayanır Bu görüş,hayata hazırlamanın ancak kavrama yeteneğinin geliştirilmesi ileolanaklı olacağını savunmaktadır Akılcı anlayışa göre en iyi sosyalliderlik tipi, en iyiye göre yetişmiş olmakla sağlanabilir Bu gelişmeise, ancak çok sayıda entellektüel çalışma ve disiplin yoluyla gerçekleştirilebilir Toplumsal sorunları çözme yeteneği, ancak yüksek düzeyde nedenleri anlama, entellektüelce sonuçlar çıkarma ve uygulamayeteneğine sahip insanlarda gelişebilecektir

Öğrencileri, halen bilinmeyen ve bugünden tahmin edilemeyen gelecekteki durum ve sorunlar için donatmak olanaksızdır O halde öğrencilerin, karşılaşabilecekleri durumlara uyabilecekleri bir düşünce şeklinde yetiştirilmesi gerekir Mesleki eğitim, oldukça çeşitli ve hızla değişen iş ve endüstriningereksinmeleri yüzünden, boşyere yapılan bir araştırmadan başkabir şey değildir Bir meslek için en uygun yetişme, zekamn mantıksalyetilerinin geliştirilmesi ile olanaklıdır Akılcı anlayış, dil ve matematiği entellektüel gelişmenin en iyi aracı saymaktadır Zihinsel disiplin, öğrenmenin geçerli bir parçası kabul edilmiş, zekanın güçlendirilmesi ise, tüm eğitsel çabaların amacı olarak kabul edilmiştir (BecknerCornett, s 5961)

Uygulamacılık, "instrumentalism," "fonksiyonalism" ve "experimentalism" gibi çeşitli isimler altında incelenmektedir Dewey, bunlardan deneyciliği (experimentalism) tercih etmiştir Çünkü "instrumentalism" daha maddi bir anlam vermektedirUygulamacılık, bireyin dinamik karekterine önem vererek, onunyapma gücüne olan güvenini vurgulamaktadır Buna göre, bireyin enüst düzeyde gelişmesine olanak hazırlamak toplumun görevidir Birey, bilimin yöntemlerinden yararlanmada, öteki bireylerle uyumiçinde olurken, olumsuz koşulları ortadan kaldıracak araçları sürekli olarak araştırmalıdır Geçmişin değerleri, bireylere asla sonve değişmez değerler olarak öğretilmemeli, fakat bunlar, günün anlaşılmasına yardımcı olmalıdır Böylece iyi eğitim, bireyin tümpotansiyelini kullanarak kendi kendisini gerçekleştirmesine, bilimselyöntemleri de kullanarak, yardımcı olacaktır Bu şekilde eğitilen bireyler, insan geüşimine daha uygun bir toplumu yaratmada, öteki insanlarla işbirliği yapacaklardır (AlbertyAlberty, s 44)

Yukarıda değindiğimiz dört görüş, aslında felsefenin eğitim alanına katkılarını göstermektedir Eğitimin esas dayanakları ise, bu alandaki belli ve aktüel uygulamaları ilgilendiren felsefelerdir Bunlararasında Prennialism, Progressivism, Essentialism, Réconstructionalism ve Existantialism bulunmaktadırPrennialismErenniaüsmin temelleri "klasik gerçekçilik" içinde atılmıştır Bugörüşün önde gelen savunucuları arasında Robert M Hutchins, Mortimer J Adler ve Sir Richard Livingstone gibi isimler sayılabilirPrennialistler, eğitimin universal nitelikteki belli gerçekleredayanması gerektiğini savunmaktadır Onlara göre ,insan tabiatı, iyiyaşam koşulları ve ahlaksal prensipler değişmemektedir Çünkü insanlık tarihi boyunca insan tabiatı esas olarak aynı kalmıştır Hutchins bu görüşü şu şekilde belirtmektedir: (Kneller, s 232 234)

"Eğitim öğretimi gerektirir Öğretim bilgiyi gerektirir Bilgi gerçeğin kendisidir Gerçek heryerde aynı olmalıdır"

Kneller, prennialismi özetleyen altı ilkeyi şöyle belirtmiştir:
(BeeknerCornett, s 5961, Kneller, s 232234)

1 insan tabiatı sabit olduğuna göre, eğitimin niteliği de sabittir
2 insanın en belirgin özelliği düşünme yeteneği olduğuna göre,eğitim zekamn geliştirilmesine çalışmalıdır
3 Eğitim, universal ve değişmez olan gerçeğe uyum sağlamaya yardım etmelidir
4 Eğitim, hayatın tam bir kopyası değil fakat ona hazırlıktır
5 Çocuklara, dünyanın hem ruhsal, hem de fiziksel gerçeklerini tamtacak temel gerçekler öğretilmelidir
6 Bu gerçekler en iyi şekilde prennialistlerin "büyük kitaplar"dediklerinden öğrenilebilir

Kısaca belirtmek gerekirse, prennialisme göre, kusursuz ve sağlıklı bir eğitim, ortaçağların eğitim anlayışının ruhuna ve ideallerineuygun olmalıdır BramekTin de belirtiği gibi, prennialistlere göreeğitimin ana amacı, sezgi yeteneğine sahip, parlak entellektüel liderler yetiştirmektir (AlbertyAlberty, s 45) Dikkat edileceği gibi prennializm ve rasyonalizmin birçok ortak yönleri vardır Bu nedenleher iki ekol, eğitim kuram ve uygulamalarına ilişkin tartışmalardabirleşmektedir

"Prennialistler bir entellektüeller aristokrasisi"ni desteklemeve öğretimi "büyük kitaplar"m klasik geleneği ile sınırlandırmaları açısından eleştirilmektedirEssentialismEssentialismin herhangi bir geleneksel felsefe ile bağlantısınıkurmak güçtür Bununla birlikte, çeşitli felsefelerle uyum halindedirBir kısım felsefelerle ise, uyuşmamaktadır Örneğin progressivisminaşırılıklarına karşıdır

Günümüzde genel olarak kabul edilen eğitimuygulamalarının çoğu essentialist görüşle ilgilidir 1930'larda kurulan essentialismin savunucuları arasında William C Bagley, Thomas Briggs, Frederick Breed, Isaac L Kándel ve Herman H Homegibi isimler yer almaktadır



Alıntı Yaparak Cevapla