Prof. Dr. Sinsi
|
Orta Odayı Açma! Yaralı Bir Kuş Var
Dağ tepe, sessiz orman içlerinden geçerek, yorgun argın döndüğüm bir bisiklet gezisinden sonra, evde, masanın üstünde bırakılmış bir notunu buldum karımın:
"Orta odayı açma! Yaralı bir kuş var!"
Önce sözlerin bir şaka olduğunu düşündüm, bir anlam verememiştim çünkü; "orta oda" diye, bir odamız var mıydı?
Varsa, yaralı bir kuşun o odada işi neydi?
Sorular beni aldı götürdü
Orta oda insanın binlerce yıllık yaşam serüveninde keşfini bekliyor
Yanındaki iki oda arasında, kapısı pek sıkça açılmayan, açılsa da içini görmekte zorlandığımız bir oda Oysa, önemli bir oda, insan evinin kararlarını, yaşamını belirleyen gücü var
Orta odamda, nice geceler çığlıklar duydum Büyük patlamalarla sarsıldım Güzel sesler de işittim:
Kapısından eve yayılan nâmeler sıcak, hafif kıpırtılı, dingin heyecanlar yaşattı bana Kimi zaman odanın kapısını parçalayan çok iyi tanımlayamadığım güçler, evimi alt üst etti
Yarattıkları dehşetin izlerini aylarca yaşadım evimin her köşesinde Sıkı sıkıya kapattım kapısını, üzerine tahtalar çaktım İçinden o bilmediğim güçler çıkmasın da, evimde beni perişan etmesin diye Sol odamdan (arkamı dönünce sağıma düşüyor!) çelik levhalar alıp, mühendislik hüneriyle örttüm kapının tümünü Çelik sol odamdandı, sol odam güven odamdı Öyle biliyordum
Sonra?
Orta odamdan, kalın kalkanlarla gizlenmiş kapısının boğuculuğunda, hiç ses gelmemeye başladı Ev, sessiz, cansız, ölü evine döndü Dayanamadım bu sessizliğe:
Sessizliği dinleyemediğim için değil, sessizliğin sesini duyabilmek için orta odadan alacağım kulaklıklara gerek vardı
Çocukluğumda farketmiştim:
Orta odada, müzik yayını olduğu gibi, dinleme aygıtları vardı Silahlar da vardı, çelik yelekler, miğferler:
Masanın üstünde çiçekler, açılmamış şaraplar, odanın bir kenarında ucunu bucağını göremediğim bir bahçeye açılan bir kapı daha vardı Oda sanki, kendi içinde diğer odalara, bahçeye, bahçelere açılan kapılarla doluydu
Peki azını açabilmiş içlerine bakabilmiştim Kimi kapılardan gördüklerimden irkilmiş, kimilerinden utanmış, kimilerini açar açmaz kapatmıştım
Yaşlandıkça anlamaya başladım Orta oda kapalı tutulamazdı
Kapalı tutulamazdı ama, içeriye girip, sol odadan aldığım planlarla düzenlemeler de yapılamazdı Oda her türlü düzenlemeye direniyordu
Her insan bireyi bir evdir Evin bir tarafında üç oda yan yana bulunur
Sağdaki oda bedenimizin işletildiği, beden işletim odasıdır
O odanın kapısını pek açamadım Evimin o odadan gelen enerjiyle yaşadığını biliyorum Işıklarım onunla yanıyor, onunla ısınıyorum Odamın havalandırılması da onunla çalışıyor Sağ odamın sağlık odam olduğunu görüyorum Beden odam
Sol odam akıl odam Gözlem evim bu odada, labaratuvarlarım, kütüphanem, bilgisayarım </SPAN>
Orta odam, can odam
Duygu odam Evimin kalbi Orada fIrtınalar yaşıyorum, sarsılıyorum, üzülüyorum, seviyorum, nefret ediyorum Kapısına çelik kalkanlar çakıp, sonra vazgeçiyorum
Yaşama sevincini orada, oradan duyuyorum Acılarım onun karanlığında yaşanıyor
Orta odamda bir yaralı kuş var
Karımın notundan anlamış değilim bunu:
Kimin orta odasında yaralı bir kuş yok ki?
Orta odasında güvercinleri, bülbülleri, serçeleri, giderek kartalları, akbabaları olmayanların yaralı kuşları da olmaz
Orta odamın kocaman penceresinden gökyüzüne saldığım kuşlar, umut kuşları, beklenti kuşları, sevgi bülbülleri, aşk güvercinleri, dostluk serçeleri bilmediğim evlerin odalarına süzülüyorlar
Kimileri yollarda telef olup gidiyor, kimisi hiçbir eve ulaşamadan çöllerde ölüp yok oluyor, kimileri gagalarında haberlerle orta odama, sol ya da sağ odama dönüp geliyor, kimileriyse güç bela ulaşabildikleri orta odamın penceresinden içeriye kendilerini zor atıyor yaralı olarak
Yıkıntılarımın, incinmişliklerimin, düşkırıklıklarımın yaralı kuşları Okşayıp severek bakıyorum onlara Sol odamın gereçleriyle iyileştirmeye çabalıyorum
Tuhaftır, orta odamda, her ân bir yaralı kuşum oluyor, artık
(Okura not: Karımın notu, meğer bizim evin bahçesinde bir kedinin avladığı kuşla ilgiliymiş
Karım kuşu kedinin ağzından zorla almış Yaralarına merhem sürüp evdeki kedilerin zarar vermemesi için evimizin orta odasına koymuş Yanlışlıkla açıp kuşa zarar vermeyeyim diye bana o notu bırakmış !)
*
Ahmet İnam
|