07-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Albert Camus- Başkaldıran İnsan..

1-politik özgürlük kavrmı;insanda,insan kavramının gelişmesini saglar
2-özgürlük olgusu,insanın özgürlük bilincine oranla gelişmemeiştir başkaldırı haklarının bilincine varmış kişinin işidir
3-kutsal,dinsel yapı başkaldıran insanın önüne bir engel olarak çıkmıştır
4-başkaldıran insan,kutsalın öncesinde yada sonrasında yer alan,bütün yanıtların insansal,yani akla uygun olarak belirlenmiş oldugu bir düzen isteyen insandır
5-kutsalın ve salt degerlerin ötesinde bir davranış kuralı bulunabilir mi? başkaldırının getirdigi soru budur
6-insanların birbirine baglılıgı başkaldırı edimine dayanır
7-insan varolmak için başkaldırmak zorundadır ama başkaldırının kendi kendinde bulundugu,insanların üzerinde birleştikçe varolmaya başladıkları sınıra saygı göstermesi gerekir öyleyse başkaldırmış düşünce belleksiz edemez: o sürekli bir gerilimdir
8-başkaldırı anlayışında dünyanın uyumsuzlugu ve görünüşteki kısırlıgı vardır uyumsuz deneyimde,acı çekme bireyseldir
9-başkaldırıyoruz,öyleyse varız
10-bazen insan kendi durumu içerisinde kendine biçilene karşı çıkarken bazı insanlar insan olarak kendisine verilene karşı çıkar yani ikincisinde insanı degersiz kılan herşeye başkaldırı sözkonusudur birincisinde bireysellik,ikincisinde ise evrensellik söz konusudur
11-insanlar,herkeste herkesce benimsenen ortak bir degere dayanamıyorsa,insan için insan anlaşılamaz kalıyor demektir ayaklanmış insan,bu degerin açıkça benimsenmesini ister,çünkü sezer yada bilir ki,bu ilke olmazsa yeryüzünde karışıklık ve cinayet egemen olacaktır
12-dogaya başkaldırmak,kendi kendimize başkaldırmakla birdir başını duvarlara vurmaktır
13-tutarlı olan biricik başkaldırı intihardır
14-insanın karşı çıkışına anlam veren tek şey,her şeyin yaratıcısı,dolaysıyla herşeyden sorumlu olan kişisel tanrı kavramıdır böylece çelişkiye düşülmeden başkaldırının tarihinin batı dünyasında,hristiyanlık tarihinden ayrılamayacagı söylenebilir gerçektande başkaldırının geçiş düşünürlerinden,hepsinden daha derin bir biçimdede Epikuros ile Lukretius'ta dile gelmeye başladıgını görmek için ilk çag düşüncesinin son anlarını beklemek gerekir
15-insanların bütün mutsuzlugu,kendilerini kalenin sessizliginden koparan,kurtuluş bekleyişi içinde surlara atan umuttan gelmektedir
16-tanrıları unutalım,hiç düşünmeyelim onları,o zaman " ne günün düşünceleri,ne de geceki düşleriniz sıkıntı verir size "
|
|
|