09-09-2006
|
#144
|
|
[KAPLAN]
|
Tarikat lincindeki o soru !!!
ÖZKÖK: AKP TARİKAT BAĞLANTILARI NEDENİYLE POLİSİ ENGELLİYOR MU?

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün köşe yazısı
SON iki yıldır bütün dünyada CSI (Crime Scene Investigation), yani "Olay Yeri İnceleme" konulu adli tıp filmleri büyük ilgi topluyor
Ben de bunlardan "CSI: Miami" adlısını çok beğeniyorum
Bu filmler hepimizi kendi çapında birer adli tabip yaptı
İsmailağa Camii cinayetini ilk günden beri, Umberto Eco’nun "Gülün Adı" romanındaki gibi merakla izliyorum
Tipler, kılık kıyafet zaten o romanın İslami versiyonu  
* * *
Pazartesi günü İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ı aradım
Cinayetin üzerinden 24 saatten fazla zaman geçmesine rağmen İstanbul polisi nedense daha tam anlamıyla olaya girmemişti
Cerrah işe başlamak için cenazenin kalkmasını bekliyordu
Konuşmasından aldığım hava bende şu soruyu uyandırdı:
"Acaba olay yeri inceleme uzmanları yeterince etkinlik ve arzuyla inceleme yapmış mıydı?"
Samimi kanaatimi söyleyeyim
Yaptıklarını tahmin etmiyorum
İlk gün linç ihtimalini elimine etmek istermiş gibi yapılan talihsiz açıklama nedeniyle şunu da düşünmedim değil
Acaba "olay yeri inceleme mi", yoksa "olay yeri karartma mı" yapıldı?
* * *
Dünkü Sabah Gazetesi’nde ilginç bir haber vardı
İsmailağa cinayeti, bir ucuyla Ankara’daki Sauna çetesine uzanıyordu
Haberde bu camiye yakın bir başka caminin altında cemaat mahkemeleri kurulduğu, insanların kafasına silah dayandığı iddia ediliyordu
Bunları alt alta yazınca, ortaya sıradan bir tarikat ilişkisini aşan, daha derin, daha karanlık, daha ürkütücü bir "kapalı cemaat düzeni" çıkıyordu
Cinayetin başından beri belirgin bir "işi ağırdan alma" tavrı gözleniyor
O nedenle çoğumuz da şu soruyu sorduk:
Polisin elini tutan biri mi var?
İktidar partisi, tarikat bağlantıları nedeniyle polisi engelliyor mu?
Buna ihtimal vermek istemiyorum
Ama polis işi ağırdan aldığı sürece, bu sorular sorulacak
Tabii bugün sadece sorulan şeyler, yarın kesin kanaat olarak insanların kafasına yerleşecek
* * *
Olayın ertesi günü Ahmet Hakan çok ilginç bir yazı yazdı
Mahmut Hoca ve müritlerinin siyasetle pek ilişkilerinin bulunmadığını belirtti
O çevreleri iyi bilen bir kişi olduğu için, verdiği bilgiye itimat ediyorum
Yine de bu çevrenin "polisi" ilgilendiren bir tarafı var
Düşünün, geçmişte şeyhlik ve iktidar mücadelesinde bir başka cinayet daha işlenmiş
Bu cinayet ortada kalmış
Bir emniyet yetkilisi, camideki linçle ilgili olarak bana çok ilginç bir psikolojik tahlil yaptı
Galiba 8 yıl önce işlenen cinayet, bu çevre üzerinde sert bir tartışmaya yol açmış
O gün camide bulunan kişiler, tarikatın bulunmayan üyeleri tarafından yıllar boyu suçlanmış
"Katilin kaçmasına nasıl müsaade ettiniz" diyerek üzerlerinde baskı kurulmuş
Geçen pazar günkü cinayetten sonra yaşanan linç olayında işte bu psikolojinin büyük etkisi bulunduğunu söyledi
Yani, "Bu defa katili elimizden kaçırmayalım" psikolojisi
* * *
İstanbul polisinin üzerine yapışmakta olan soruyu bir kere daha dile getireyim
Bu cinayetin sorgulanması, caminin karanlık dehlizlerine girilmesi konusunda işi ağırdan aldıkları yolunda kuvvetli bir kanaat oluşuyor
Dün bu soruyu İstanbul Emniyet Müdürü’ne soracaktım
"Sizi 10 dakika sonra arayacağız" dediler
Ama arayan olmadı 
|
|
|
|