Yalnız Mesajı Göster

Ebced Hesabı _2_

Eski 07-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ebced Hesabı _2_



1 Ebced hesabı _3_

İslam Anlayışında Ebced Hesabı- 1 BölümEbced hesabı

1BÖLÜM

İSLAM ANLAYIŞINDA EBCED

Ebced Hesabının tarihi sürecini incelediğimizde, İslam düşünürleri ve hassasiyetini bu yönde kullananlar tarafından çeşitli sahalarda kullanıldığını görmekteyiz İslam tarihinde oldukça geniş yelpazesi bulunan ebced’in uygulanışını da konu alan “Türk-İslam Kültüründe Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme” adlı kitaptan, ebced hesabının uygulanışı ve kullanım alanlarını ismini zikrettiğimiz kitaptan göstermeyi uygun bulduk Prof Dr İsmail Yakıt’ın bu eseri, uygulanış ve kullanım alanlarının tesbitinde yeterli seviyededir Bu bölümde sadece ebced hesabının uygulanışının daha iyi irdelenmesi için pratik üzerinden verdik Bu bölüm, bir manada bize suretin çizgilerinden başlayarak bir kalıp çizimi gerçekleştirecek Umuyoruz ki, “Ebced Hesabı” hakkında müşahhaslardan mülhem bir zemin oluşması ve ruha destek kabilinden alt yapının kurulması

EBCED(1)

Ebced ve sözcüklerinden her harf bir rakama tekabül eder Bu rakamlar vasıtasıyla çeşitli işlemler meydana getirilmesine “ebced hesabı” yada “hisab-ı cümel” denir

Arabça Eski Sâmi alfabesindeki harf sırasının sayı değerine göre tertiplenmesinden meydana gelen birinci kelimenin adıdır Ebced tertibi İbrâni ve Süryâni Alfabesindeki harfleri içine alır Toplam sekiz kelimeden oluşur Bunlar;

Ebced, Hevvez, Hutti, Kelemen, Sa’fes, Karaşet, Sehaz ve Zaziğ’dir

Bu sekiz kelime bütün huruf-u heca denilen yirmisekiz harfi içine almış ve sırasıyla elif’ten gayn harfine kadar her harfe sayı değerleri verilmiştir

Osmanlıca’da olup Arapça’da olmayan harfler için de benzer harflerin sayı değerleri kabul edilmiştir Osmanlıca olup, Arapça’da olmayan; Pe,Çim, Je, Gef(Nazal n) harfleridir

İslam düşüncesi, rakamlar ve harfler metafiziğini söyle açıklar;

Varlığın meydana gelişi Allah’ın kün (ol) emriyle olmuştur “Kün” ilahi bir emir ve kelamdır Yani bir sözdür Harfler ise sözlerin ve seslerin sembolik işaretleridir Dolayısıyla harfler varlığın ilk mahiyetini oluşturmaktadır ve ilahidir Bütün sesler 28 harften ibaret olduğuna gore varlıklar ile harfler arası koleratif bir ilişki mevcuttur Her varlığın adı birer kelimedir ve harflerden müteşekkildir Harfler rakamlara tekabül ettirilirse, rakamlarda varlıklarla koleratif anlamda bir ilişkinin mevcudiyetini ortaya koyar Öte yandan İslam tasavvufunda, insan, mikrokozmik bir varlık olarak telakki edildiğinden, varlığın özüdür, çekirdeğidir Allah’ın kainata yani makrokozmik aleme tüm tecellisi aynen onun ve çekirdeği olan insana da olmaktadır Kainatın ruhu gibi insanın da ruhu ilahi bir mahiyet ve cevher arzederken, bedeni de maddi alemden bir cüz oluşturmaktadır Maddi alem “anâsır-ı erba’a” (dört unsur) denilen toprak, su, hava ve ateşin muayyyen terkiplerinin gelişimiyle meydana gelmiştir Varlığın esasını meydana getiren 28 harf dengeli bir dağılımla bu unsurlarda yer alır ve “ilm-i huruf”, “kitabü’l- huruf” gibi eserlerde yorumlanır

EBCED HESABI

Ebced’in en büyük özelliği “Ebced hesabı” adı verilen bir işlemde kullanılmasıdır Buna göre, ebced ifadesindeki her harfin bir sayı değeri vardır ve bu değerlerden istifadeyle bir çok konuda pek çok işlemler yapılmıştır İşte bunların her birine bu hesabın adı verilir Ebced alfabe düzeninin harfleri 1’den 9’a, 10’dan 90’a, 100’den 1000’e doğru numaralandırılır

Ayrıca bu alfabede gözükmeyen “pe” harfi “be ”, “çe” harfi “cim”, “je” harfi “ze”, “gef”(nazal n) harfi de “kef” gibi kabul edilerek onların sayı değerlerini alır

Eskilerin “hisâb el-cümel” dedikleri, ebced hesabının 4 çeşidi vardır:

“Büyük”, “en büyük”, “küçük” ve “en küçük” ebced hesabı

Eskiden büyük ebced (cümel-i kebîr) olarak ele alınmış, ama

bugün küçük ebced (cümelsağir) olarak değerlendirilmektedir

Kullanıldıgı yerler bakımından Ebced alfabe düzeninde her bir harfin bir rakama tekâbül etmesi keyfiyeti, Türk-İslâm kültüründe, hemen hemen her sahaya yayılan bir kullanımı ortaya koymuştur Rakamla ifâde edilecek şeyler yazıyla, yazıyla ifâde edilecek şeyler de rakamla sembolize edilir olmuştur

EBCED TABLOSU

Elif :1

Ba :2,

Cim :3

Dal :4

He :5

Vav :6

Ze :7

Ha :8

Tı :9

Ya :10

Kef :20

Lam :30

Mim :40

Nun :50

Sin :60

Âyn :70

Fe :80

Sad :90

Kaf :100

Rı :200

Şın :300

Te :400

Se :500

Hı :600

Zel :700

Dad :800

Zı :900

Ğayn :1000

EBCED ÇEŞİTLERİ

1-Asıl Ebced; Küçük Ebced Hesabı (Cümel –i Sağir)

Ebced düzeninin ilk dokuz harfi 1’den 9 ‘a kadar, ikinci dokuz harfi 10’dan 90’a kadar, üçüncü dokuz harfi 100’den 900’e kadar sayı değerlerini alırken,son olarak ‘ğayn’ harfi ise 1000 rakamını göstermektedir

Harflerin Ebced değerleri toplanır

Misal: Cemil kelimesini oluşturan harfler: Cim, mim, ye, lam’dır Cim: 3, mim:40, ye:10, lam:30

Toplam = 3 + 40 + 10 + 30 = 83 Cemil kelimesinin asıl (küçük) Ebced değeri 83?dür

2-En Küçük Ebced Hesabı (Cümel-i Asğar)

Harflerin (asıl) küçük Ebced değeri 12?ye bölünür Bölme işleminde bölünmeden kalan değer harfin en küçük Ebced değeridir Kef harfi ve sonrasındakiler için geçerli olan bu işlem de Sin ve Hı harfleri bu işleme tabi tutulmazlar

Misal: Mim harfinin Ebced değeri 40?tır 40?ı 12?ye böldüğümüzde kalan 4?tür Lam harfinin Ebced değeri olan 30?u 12?ye böldüğümüzde kalan 6?dır

Cemil kelimesinin en küçük Ebced değeri: 3 + 4 + 10 + 6 = 23?dür

3-Büyük Ebced Hesabı (Cümel-i Kebir)

Harflerin adlarının sayı değerine göre hesaplanır Bu işlem küçük Ebced hesabındaki sayılar, nazarı itibara alınarak yapılır

Misal: Cim harfi cim, ye, mim olarak yazılır Bunun toplamı: 3 + 10 + 40 = 53?tür

Cemil kelimesinin büyük Ebced değeri: 53 + 90 + 11 + 71 = 225

4-En Büyük Ebced Hesabı (Cümel –i Ekber)

Asıl (küçük) Ebceddeki harflerin sayı değerlerinin Arapça adlarının toplamıyla yapılan hesaptır

Misal: He harfinin değeri 5?dir Arapça 5 Hamse’dir Bu da 600 + 40 + 60 + 5 = 705?dir

Cemil kelimesinin en büyük Ebced değeri: 1035 + 333 + 575 + 1090 = 3033?dür

5-Noktalı Ebced Hesabı

Noktalı harflerin Ebced değerleri toplanarak yapılan bir hesaptır Noktasız harfler, hesaba katılmaz

Misal: Cemil kelimesindeki noktalı harfler: Cim ve Ye’dir Bu harflerin toplamı: 3 + 10 = 13?dür

Cemil kelimesinin noktalı Ebced değeri 13?dür

6-Noktasız Ebced Hesabı

Noktasız harflerin Ebced değerleri toplanarak yapılan bir hesaptır Bu hesapta da noktalı harfler nazarı itibara alınmaz

Misal: Cemil kelimesindeki noktasız harfler: Mim ve Lam’dır Bu harflerin toplamı: 40 + 70 = 110?dur Cemil kelimesinin noktasız Ebced değeri 110?dur

EBCED HESABININ KULLANILDIĞI YERLER

Günlük ihtiyaçlarda:

Özel notlar ve ticarî ilişkilerde kullanılmıştır

Meselâ: 100 akçe alacağı olan birisi alacaklı olduğu kişiye bir kağıt üzerinde bir ‘kaf’ harfı yazıp gönderince hem alacağını istemiş, hem de konuyu aracıdan saklamış oluyordu

İsim sembolü olarak:

İki veya daha fazla kelimenin sayı değerlerinin

aynı olmasından istifadeyle birini söylemekle diğeri kastedilmiş kabul

edilerek halk arasında kullanılagelmiştir

Meselâ: “Muhammed” kelimesi 92?dir “Aman’ kelimesi de 92?dir

“Mevlevî” kelimesi de 92? ettiğinden bu kavramlar arasında bir alaka

kurulmuştur

En meşhurlarından biri şudur:

”Aman lafzı senin ism-i şerîfinle müsavidir

Anınçin “aşıkın zikri “aman”dır ya Resulullah”

Keza bu konuda ilim = amel = sa’y kelimelerinin sayı değeri 140?dır

Hem sayı değeri itibariyle hem de anlamca aralarında bir irtibat vardır

Hilâl, lâle ve Allah lafzı da sayı değeri bakımından 66 etmektedir

Bu husustan dolayı kültürümüzde hilâl ve lâleye daha özel bir yer verilmiştir

Çocuğa isim verilirken:

Doğum tarihinin bir kelime veya bir, iki

isimle belirlenmesidir Hangi isimler çocuğun doğduğu seneyi ebced

hesabıyla verirse, o isimlerden biri çocuğa verilmiştir Meselâ: H 1311?de

doğan çocuğa “Mahmud Bahtiyar”, “Süleyman Hurşid”, “Yusuf Mazhari’, “Ömer

Rıza” ve “Recep Servet” gibi isimlerden biri verilebilir Çünkü bunların her

biri 1311 etmektedir

Kitap ve Makalelerde:

Eskiden kitapların önsöz, giriş, takdim sayfaları ile numa-

ra almayan sayfalar hep ebced alfabesine göre numaralandırılmıştır

Kitapların ay ve sene kayıtları, yazı bölümleri ve madde başlıkları hep ebced düzenine göre tanzim edilmiştir

Resmi devlet kayıtlarında:

Devlet arşivlerinde yer alan birçok resmî

belgeler, tutanaklar, fezleke ve mazbatalar, tarihler başta olmak üzere

vak’anüvis kayıtları, vakıf kayıtları ile sayım ve envanter hesapları

hep bu hesaba göre tanzim edilmiştir

İlimlerde:

Fizik, matematik, geometri ve astronomide sıkça kullanılmıştır

“Sa’fas” kelimesinin harfleri kullanılmıştır Astronomide buyük rakamlar “ğayn” harfinin birkaç tekrarı ile de sağlanabilmiştir

Ebced hesabı, musikide de kullanılmıştır Buna göre sesler ve perdeleri ebced alfabe düzeninden istifade edilerek oluşturulan bir “ebced notası” ile belirlenmiştir

Bu hesabın en çok kullanıldığı yerlerden biri hiç şüphesi mimarlıktır Özellikle Mimar Sinan, eserlerinde, boyutların modüler düzeninde çok sık kullanılmıştır Temel lslâmî kavramlardan oluşan bu hususa birkaç misal verelim:

Süleymaniye’de zeminden kubbe üzengi seviyesi 45, kubbe alemi 66 arşın yüksekliktedir Ebced’e göre “Âdem’ 45, “Allah” lafzı da 66 etmektedir Yine Selimiye’de de kubbeyi taşıyan 8 ayağın merkezlerinden geçen dairenin çapı 45 arşındır Kubbe kenarı zeminden 45, minare alemi buradan itibaren 66 arşındır Süleymaniye ve Selimiye’nin görünen silüetleri 92 arşındır ki, bu da “Muhammed” kelimesinin karşılığıdır

Cifr İlminde :

Cifr; Harflere verilen sayı değeri ile, geleceğe veya geçen hadiselere, ibarelerden tarih veya isme dair işaretler çıkarmak ilmidir Buna göre sembolik şekiller ve harflerin ebced sayı karşılıkları üzerinde yapılan yorumlar, bu sahayla meşgul olan kimselerin başvurdukları yollardan biridir

Ebced yöntemiyle, Kuran’da geçen bazı ayetlerin, anlamlarına uygun olarak birtakım tarihlere denk geldiğini görürüz Ve bu ayetlerde bahsedilen olayların, ebced hesaplarıyla elde edilen tarihlerde gerçekleştiğini gördüğümüzde ise, söz konusu ayetlerde olaya ilişkin gizli bir işaret bulunduğunu görmekteyiz Kur’an ayetlerinin çok yönlülüğünü dikkate aldığımızda, bu ilmi bütünün bir parçası nev’inden kabul edebiliriz (Doğrusunu en iyi Allah bilir)

Tasavvuf ve Din ilimlerinde :

Ebced hesabının tasavvuf ve din ilimlerinde kullanıldığına şahit olmaktayız

Özellikle “Kelime-i Tevhid” veya “Esmâ-i Hüsna”dan bir ismin kaç aded zikr edileceği ebced tablosuna göre tayin edilir Kur’an tefsirlerinde ve hatta Kadir gecesinin tayininde de ebcedin kullanıldığını bilmekteyiz

Tarih düşürmede :

Ebced hesabının en fazla kullanıldığı yer hiç şüphesiz tarih düşürmedir Bunun için o olayın tarihini verecek ustalıklı bir kelime veya mısra söylenir ki, hesaplandığında o olayın tarihi ortaya çıkar işte “tarih düşürme sanatı” adı verilen bu sanat divan edebiyatı boyunca kullanılmış ve bütün kültür varlıklarımızın kitabelerinde yer almıştır

Vuku Bulmuş ve Bulacak Hadiseleri İncelemede:

Özellikle Kuran-ı Kerim ve hadislerden geçmiş ve gelecek olaylara dikkat çekilmesi adına örnekler vardır İstanbulun Fethinin “beldetun tayyibetun…” cümlesine, ‘fetih tarihine’ işaret etmesi gibi

Muhyiddin-i Arabi Hazretleri ve Said Nursi hazretleri’nin de çeşitli işaretleri mevcuttur

Maide Suresi, 56 ayeti; “Muhakkak ki Allah’ın taraftarları galib gelecektir” ve ayette geçen, “fe” harfinin de dahil edilmesiyle “1429” hicri yılına tekabül ettiği bildirilmektedir

ESMÂ-ÜL HÜSNÂ

Esmâ-ül Hüsnâ’nın(harf-i ta’rifsiz) Ebced Sayı Değeri

Rahman 298

Semi’ 180

Hakk 108

Bâtın 62

Rahîm 258

Basîr 302

Vekîl 66

Vâli 47

Melik 90

Hakem 68

Kavîy 116

Müta’âlî 551

Kuddûs 170

Adl 104

Metin 500

Berr 202

Selâm 131

Latif 129

Veli 46

Tevvâb 409

Mu’min 137

Habîr 812

Hamîd 62

Muntakim 630

Muheymin 145

Halîm 88

Muhsî 148

Afuv 156

Aziz 94

Azîm 1020

Mubdî’ 56

Ra’ûf 287

Cebbar 206

Gafûr 1286

Mu’îd 124

Maliku’l-

Mülk 212

Mutekebbir 662

Şekûr 526

Muhyî 68

Zu’l-Celâli ve’l-İkram 1100

Hâlik 731

Aliy 110

Mumît 490

Muksit 209

Bâri’ 214

Kebîr 232

Hayy 18

Câmi’ 114

Musavvir 336

Hafîz 998

Kayyûm 156

Gani 1060

Gaffâr 1281

Mukît 550

Vâcid 14

Muğni 1100

Kahhâr 306

Hasîb 80

Mâcid 48

Mâni’ 161

Vehhâb 14

Celîl 73

Vâhid 19

Dârr 1001

Rezzâk 308

Kerîm 270

Ahad 13

Nâfi’ 201

Fettâh 489

Rakîb 312

Samed 134

Nûr 256

Alîm 150

Mucîb 55

Kâdir 305

Hâdi 20

Kâbız 903

Vâsi’ 137

Muktedir 744

Bedî’ 86

Bâsıt 72

Hakîm 78

Mukaddim 184

Bâkî 113

Hâfız 1481

Vedûd 20

Mu’ahhir 847

Vâris 707

Râfi’ 351

Mecîd 57

Evvel 37

Reşîd 514

Mu’izz 117

Bâ’is 573

Ahir 801

Sabûr 298

Muzill 770

Şehîd 319


İslam Anlayışında Ebced Hesabı - 2 Bölüm ÇeşitliEbced hesabı

ÇEŞİTLİ

“(Allah’ın Sevgilisi buyurdular ki: Süryanice öğrenin!)

“(Celcelutiye: Allah Resulü’nün derslerine istinaden, aslı cifir ve ebced ile alakalı olarak Hazret-i Ali tarafından telif edilen Süryanice bir kasidedir… Esas manası “bedi” demektir)”

“(İlim öğrenmekle olur, hikmet ise bir nevi ilhamla… İlim dilden dile gelir; hikmet ise gaibden kalbe gelir!)”

“(Bir hadis: Rüya, vahyin 46 cüzünden biridir)” (6)

“Hazreti Enes’in rivayetine göre, Allah Resulü’nün “güzel rüya hoşuna giderdi”… Allah Resulü’nün zevceleri Hazreti Aişe de, “ilk vahiy rüyada gelmiştir; ne gördü ise sabah güneşi gibi doğru çıkmıştır; rüya vahyi 6 ay devam etmiştir” naklini yapmıştır… 6 ay müddetle rüya ile başlayan bu vahy, Nübüvvet’in 46’da biridir… Resulüllah’ın Nübüvveti 23 sene sürdüğünden, bir senede 12 ay olması hasebiyle, 23’ün 12 ile çarpımı ve onun 6’ya bölünmesi, 1/46 neticesine varır… “Rüya, vahyin 46 cüz’ünden biridir” denmesindeki hikmet budur!” (7)

“(Rüyada görülen şey, duyulan şeyden başka değildir Çünkü hayal ebediyen duyulan şeylerden başka bir suret vermez ve aksi düşünülemez!)”

“(Allah Sevgilisi, Hazret-i Ebu Bekir hakkında; ‘Ben, rüya tâbiri ehliyetini Ebu Bekir’e yöneltmeye memur edildim’ buyuruyor!)”

“(Her rüya doğrudur; yanlış ve boş değildir Rüyâ hata etmez; şayet ederse, onu tabir eden, yani rüyayı delalet ettiği manayı anlamayıp bulamadığından hata etmiş olur Peygamber Efendimiz, bir şahsın gördüğü rüyasını tabir ederken ona, “doğru söylüyorsun ve bazen de hata ediyorsun?” dememiş miydi? Mezkur şahsın rüyasında boynunun kesilip önüne düştüğünü, düşen başla itişip konuştuğunu anlatan kişiye Ebubekir Hazretleri, “Şeytan seninle oynuyor!” demişti Halbuki Peygamber Efendimiz bunun m¤¤¤¤¤¤¤ anlamış, fakat “senin düşüncen kötüdür!” dememiştir Burada Hazreti Ebubekir tevilde yanılmıştır Sonradan Efendimiz bu rüyanın iç yüzünü ona açıkladı)”

“(Dünya hayatında görülen şeyler, uyuyan kimsenin rüyasında gördüğü şeyler gibidir; yalnız hayaldir Böyle olunca tevil ve tabiri lazımdır!)”


İslam Anlayışında Ebced Hesabı - 2 Bölüm Harf

Ebced hesabı

HARF

Allah, “Biz bir şeyin olmasını dilediğimiz vakit ona OL deriz, o da OLUR” buyurmuştur Demek oluyor ki, varlıkların hepsi sonu olmayan Allah’ın kelimeleri’dir; çünkü onlar, “Kün-ol” emriyle meydana gelmiştir, KÜN ise Allah’ın kelimesidir… “Her şeyden önce kelâm vardı!” sırrı

Kendisinde mevcut bulunması bakımından kelime Allah’a nisbet olunur mu? Nisbet olunsa bile onun içyüzünü kimse bilemez Yahut Hakk’ın mahiyeti KÜN diye bir surete mi indi? İş böyle olunca da o surete inerek onda belirmesi dolayısıyla o suret için KÜN sözü gerçekleşir Bu hususta ariflerin bir kısmı bir taraf, bir kısmı da başka tarafa gider Bazıları da işte hayrete düşer ve bilmez; bu ancak zevk yoluyla anlaşılabilen bir meseledir

Said-i Nursi Hazretleri’nin KÜN için “Kaf-Nun tezgahı” tabirinden hareketle, Kaf: Allah’ın ismi olarak “El-Muhitt”, mertebe olarak “Arş”… Nun: Allah’ın ismi olarak, “En-Nur”, mertebe olarak “Dördüncü Sema”

Allah’ın, “Gazabımı geçti rahmetim” buyurduğunu biliyoruz; Rahmet isminin, bütün isimlerine şâmil olduğunu da… Bu hususu, “Kaf-Nun tezgahı” tabirinde, daha doğrusu “harf” bahsinde de görüyoruz… Bizzat harf’in manalarından biri merhamet… Şafak: Harf Tan Gündüz Nahiye Cânib Nasihat eden kimsenin, “nasihatim tutsun” diye gayret göstermesi

Her şeyden önce kelâm vardı… Galileo, bunu benzetmeli bir dil olarak, maddi kainata uyguluyor:

-“Kainat, her an gözlerimize açıktır, ama onun dilini ve bu dilin yazıldığı harfleri öğrenmeden ve kavramadan, anlaşılamaz Kainat, matematik diliyle yazılmıştır; harfleri üçgenler, daireler ve diğer geometrik biçimlerdir Bunlar olmadan tek kelime bile anlaşılamaz; bunlarsız ancak karanlık bei labirentte dolanılır

“Kemmiyet ve Keyfiyet” başlığı altına da girebilecek toplam şudur: Muhyiddin-i Arabi Hazretleri’nin çıkardığı harflere ait tabloya göre, “Gayn” harfi, Allah’ın isimlerinden “Ez-Zâhir”e denk gelir ve mertebesi de “Küllî Cisim”e… Elif harfinin ebced değeri 1’dir ve bütün harflerle ünsiyet edebildiği için bu ismi almıştır Elf’de, “bin sayısının ismi Bin adet şey vermek ve ünsiyet etmek” manalarına gelir… “he”, nefes sesi olarak zikirde, “Allah” lafzıdır; bu, şuurunda olan için şuurunda olunsun olunmasın, bilerek bilmeyerek, her nefeste Allah’ı zikrediyoruz İnsani hakikatte toplu bütün mahlukat da

Tabiat: Arapça tamlamalarda, varlığın kuralı, düzeni Yaradılışındaki durum ve nitelik Dünyanın esası… Varıldıkça varılacak olan… Şuurun, şuuraltının gecikmiş bir filizi olması, -arkadan doğan!-, gördüğümüz tabiata nisbetle tabiat?

Muhyiddin-i Arabi: Şu halde tabiat kimdir? Ondan zahir olan kimdir? Biz O’nun, kendisinden meydana gelen şeyle eksildiğini ve meydana gelen şeyin yok olmasıyla arttığını görmedik Tabiattan meydana gelen şey, ondan başka değildir Suretlerin değişik olması bakımından bu “soğuk ve kuru”, şu “sıcak ve kuru”dur diye hükmediyoruz Demek ki o şey, tabiatın tam aynı değildir Hükümlerimiz onu kuruluk vasfında birleştirdi, fakat soğukluk ve sıcaklık vasfında ayırdı Hayır, belki de(bu zıddiyetler) tabiatın aynıdır (Tabiat, kuru, yaş, sıcak ve soğuk olmak üzere birbirine zıd 4 unsurun birleşmesidir)… Demek oluyor ki tabiat alemi bir aynada beliren suretlerdir Hayır, belki de çeşitli aynalarda görünen tek bir surettir

Söylediğimiz bu hakikatleri bilen kimse her ne kadar ilimde ilerlemiş olsa da hayrete düşmez; şaşırmaz… Bu hakikatler ancak “mahal” hükmündedir Halbuki mahal, Ayan-ı Sabite’nin, yani Allah bilgisindeki suretlerin aynıdır Bu itibarla Hak, o mahallin istidadına göre belirdiği yerde çeşitli görünür Böyle olunca da Hak üzerine hükümler türlü türlü olur Buna göre O her hükmü kabul eder Halbuki Hakk’a ancak kendisine tecelli ettiği mahall hükmeder Hakikat de ancak budur… Ayır, birleştir; çünkü asıl birdir O çokluktur, (fakat birliğiyle tecelli edince çokluğundan) bir eser bırakmaz

“28”in önemi başlığı altında , Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nin “harflerin, Allah’ın isimleri ve mertebeleri” hakkında çıkardığı tabloyu verdik… Harfler ilmi bahsinde de geçerli husus, onun Kur’an için söyledikleri ile aynıdır… Nitekim, İslâm tasavvufu içinde müstakil bir yol halini aldıktan sonra sapıklaşan “Hurufilik” buna misaldir… Dikkat:

-“Yüce Kur’an denizine dal, eğer nefesin genişse Yoksa, Kur’an’ın zahiri anlamını açıklayan müfessirlerin kitablarını mutalaa etmekle yetin, o denize dalma yoksa helak olursun Çünkü Kur’an denizi çok derindir… Bu yolda en küçük derece ise, onun doğruluğunu kesinlikle tasdik etmektir Bu iki makamın dışındakiler ise bir mahrumiyettir Nitekim bu iki makamla sıfatlananlar mutlu kimselerdir

Muhyiddin-i Arabi’ye göre, harfler birer mücerret gösterme-işaret değildir Harfler de diğer varlıklar gibi bir ümmettir; onlarında peygamberleri vardır, onlarında şeriatları vardır, onlarında aralarında avam, havas, havassü’l havas olanları vardır Harfler de tıpkı insanlar gibidirler “Bil ki harfler, ümmetlerden bir ümmettirler Onlar da muhatabdırlar ve mükelleftirler Harfler arasında da kendi cinslerinden peygamberler vardır Onların da isimleri vardır, ancak bunları bizim yolumuzdan giden keşf ehli olanlar tanırlar

Harflerin alemleri… Her alem için kendi cinsinden bir peygamber vardır; aynı zamanda bir de şeriatları vardır, onunla Allah’a ibadet ederler Onların da lâtif ve kesif varlıkları vardır İlahi hitab onlar üzerinde sadece emirdir; onlarda yasak(nehy) yoktur Onlar arasında da avam vardır, havas vardır ve havassü’l havas vardır Ayrıca havassü’l havasın da hülasası vardır

Mevcudat, Allah’ın kelimeleridir, kelimeler ise harflerden teşekkül eder Alfabedeki 28 harf, insani hakikatin tamamlanışına tekabül eder

Muhyiddin-i Arabi Hazretleri’nin, harflerin mertebeleri, Allah’ın hangi ismiyle olduğu hususunda ortaya koyduklarına bakar bakmaz, Hazret-i Ali’nin, “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum!” deyişindeki sırrı sezer gibi oluruz… Bu söz de, o idrake, o idrakten pay sahibi olanlara yakışır; geri kalana da, bu sözü anlamaya çalışmak

DA’VÂ CETVELİ

Da’vâ: Takib edilen fikir, iddia Mesele Allah’tan hayır ve rahmet dilemek Bir kimseyi bir şeye sevketmek

Guceratlı Şeyh Ebu’l-Muvahhid’in “Cevahir’ül Hamza”sında verilen tabloya göre Da’va cetveli…

Harf - Sayı Değeri- Allah’ın ismi

Elif -66- Allah

Be -113- Bakî

Cim -114- Cami’

Dal -65- Mübîn

He -20 - Hâdi

Vav -46- Valî

Ze -37- Zâkî

Ha -108 - Hak

Tı - 215 - Tâhir

Yâ -130 - Yâsin

Kef -111- Kâfî

Lâm -129 - Lâtif

Mim -90- Mâlik

Nun -256 - Nûr

Sin - 180- Semi’

Ayn -110 - Alî

Fe - 489- Fatih

Sad -134 - Samed

Kaf -305- Kadîr

Ra -202 - Rab

Şın -460- Şafî

Te -408 - Tevvab

Se -903- Sabit

Hı - 731 - Hâlık

Zel -921- Zâkir

Dad -1001 - Dâr

Tı -1106- Zâhir

Gayn -1285 - Gafur

Alıntı Yaparak Cevapla