Prof. Dr. Sinsi
|
Ensarın Muhaciri Diye Tanınan Sahabî: Abbas Bin Ubâde
Abbas bin Ubâde, Peygamber efendimizin davetini duyunca, Müslüman olmak için koşarak gelen Medineli ilk 12 kişiden biridir Birinci Akabe biatında Müslüman olan altı Medineli, ikinci sene yanlarına altı arkadaş daha alıp, oniki kişi olarak Mekkeye geldiler
Şimdiden yapınız!
Peygamberimizle gece Akabede görüşmek üzere söz aldılar Gece olunca buluştular ve aralarında anlaştılar Hazret-i Abbas bin Ubâde, Peygamber efendimizle yapılan anlaşmayı pekiştirmek için arkadaşlarına dedi ki:
- Ey Hazrecliler! Peygamber efendimizi niçin kabul ettiğinizi biliyor musunuz?
Onlarda: "Evet" cevabını verdiler Bunun üzerine sözlerine şöyle devam etti:
- Siz Onu, hem sulh, hem de savaş zamanları için kabul edip, Ona tâbi oluyorsunuz Eğer, mallarınıza bir zarar gelince, akraba ve yakınlarınız helak olunca, Peygamberimizi yalnız ve yardımsız bırakacaksanız, bunu şimdiden yapınız!
Vallahi, eğer böyle birşey yaparsanız dünyada ve ahirette helak olursunuz Eğer davet ettiği şeyde, mallarınızın gitmesine ve yakın akrabalarınızın öldürülmesine rağmen, Peygamberimize bağlı kalacaksanız, Onu tutunuz Vallahi bu, dünyanız ve ahiretiniz için hayırdır
Bu sözler üzerine arkadaşları da dediler ki:
- Biz Peygamberimizi, mallarımız ziyan olsa da, yakınlarımız öldürülse de yine tutarız Ondan hiçbir zaman ayrılmayız Ölmek var, dönmek yok
Sonra Peygamber efendimize dönerek sual ettiler:
- Ya Resulallah, biz bu ahdimizi, sözümüzü yerine getirirsek, bize ne vardır, diye sual ettiler
Peygamberimiz ise; "Cennet" buyurdular
Bundan sonra sıra ile Peygamberimize biat ettiler ve söz verdiler
Peygamberimiz Medineli Müslümanlardan şu hususlarda söz aldı:
Allahü teâlâya hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık etmemek, zina etmemek, çocukları öldürmemek, yalan söylememek, iftira etmemek, hayırlı işlere muhalefet etmemek
Medinelilerin Peygamber efendimize biat ettiği sırada Akabe tepesinden şöyle bir ses duyuldu:
- Ey Minada konaklayanlar! Peygamber ile Müslüman olan Medineliler, sizlerle savaşmak üzere anlaştılar!
Peygamberimiz, bu ses için buyurdu ki:
- Bu Akabenin şeytanıdır
Sonra seslenene de buyurdular ki:
- Ey Allahü teâlânın düşmanı! İşimi bitirince, senin hakkından gelirim!
Bu şekilde emrolunmadık
Biat eden Medinelilere de buyurdu:
- Siz hemen konak yerlerinize dönün!
Hazret-i Abbas bin Ubâde dedi ki:
- Ya Resulallah, yemin ederim ki, istediğin takdirde, yarın sabah, Minada bulunan kâfirlerin üzerine kılıçlarımızla eğilir, onların hepsini kılıçtan geçiririz
Peygamber efendimiz memnun oldular, fakat, "Bize, henüz bu şekilde hareket etmemiz emrolunmadı Şimdilik siz yerlerinize dönünüz" buyurdu
Hazret-i Abbas bin Ubade, Akabe'de biat ettikten sonra, Peygamberimizden ayrılmamış, Mekke'de kalmıştır Peygamberimize hicret izni gelince, o da Medine'ye hicret etmiştir Bu sebeple kendisine, “Ensarın muhaciri” denilmiştir
Bize buyurun!
Peygamber efendimiz, Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde, herkes Resulullahı misafir etmek istiyordu Medine halkı, Peygamberimize, görülmemiş bir tezahüratta bulunuyor, herkes, "Bize buyurun ya Resulallah” diyerek evlerine davet ediyorlardı
Resulullahın Kusva adındaki develeri, sağa sola baka baka ilerlerken, Abbas bin Ubade hazretleri ve Salim bin Avf oğulları, Kusva'nın önüne gerilerek dediler ki:
- Ya Resulallah! Bizim yanımızda kal! Sayıca çokluk, mal ve silah bakımından, düşmanlarına karşı seni koruyup savunacak kuvvet ve kudret bizde var
Peygamberimiz, gülümseyerek onlara buyurdular ki:
- Allahü teâlâ, onlari size hayırlı ve mübarek kılsın! Devenin yolunu açınız! Nereye çökeceği ona bildirilmiştir
Peygamber efendimiz, Mekke'den gelen muhacirlerle, Medineli Müslümanları birbirlerine kardeş yaptılar Hazret-i Abbas bin Ubade'yi de Hazret-i Osman bin Maz'un ile din kardeşi yaptılar
Abbas bin Ubade hazretleri, Uhud gazasında, bir ara eshab-ı kiramın dağılmakta olduğunu görünce, dağılan eshab-ı kirama şöyle seslendi:
- Ey kardeşlerim! Bu uğradığımız musibet, Peygamberimize karşı isyanımızın neticesidir O, sabır ve sebat ederseniz, yardıma kavuşacağınızı size vaad etmişti Dağılmayınız! Peygamberimizin etrafına geliniz! Eğer bizler, koruyucuların yanında yer almaz da, Resulullaha bir zarar gelmesine sebep olursak, artık Rabbimizin katında bizim için ileri sürülecek bir mazeret bulunmaz!
Şahitlik edeceğim
Bu sözleri söyledikten sonra, iki arkadaşıyla ileri atıldılar Büyük bir gayretle "Allah Allah" nidalarıyla, önlerine gelenle dövüşmeye başladılar Peygamber efendimizin uğrunda, Onu korumak için şehit oluncaya kadar kahramanca çarpıştılar Müşriklerden Süfyan bin Ümeyye, Hazret-i Abbas'ı iki yerinden yaraladı Akşam üzeri Hazret-i Abbas'ı, kanlar içinde eli, yüzü kesilmiş bir hâlde şehit olmuş buldular
Peygamberimiz Uhud'da şehit olan eshab-ı kiram için buyurdular ki:
- Vallahi, eshabımla birlikte ben de şehit olup, Uhud dağının bağrında gecelemeyi ne kadar isterdim Ben, bunların, Allahü teâlânın yolunda hakiki şehit olduklarına kıyamet gününde şahitlik edeceğim
Hazret-i Abbas bin Ubade, Medineli Hazrec kabilesine mensuptu Babası; Ubade bin Nadle'dir Doğum tarihi bilinmemektedir
alıntı
|