Yalnız Mesajı Göster

Turizm Sözlüğü

Eski 07-17-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü



C , Ç

Cari oran
Current rate
Paraya çevrilebilir değerlerin kısa vadeli borçlara bölünmesiyle ortaya çıkan oran Cari oranını yükselmesi ödeme gücünün arttığını ifade eder İşletmenin kısa vadeli borçlarıını ölçmek ve net işletme sermayesinin yeterlilik düzeyini saptamak için kullanılır

Catering
(ing: catering, fra: restauration, alm: Verpflegung)
Yolcuların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için genellikle vapur ve uçak gibi uzun yol taşıtlarına ya da özel isteklilere verilen yiyecek-içecek hizmeti

CEAC
(Bkz Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı)

CF
Car ferry
Otomobil taşıyan feribot

CF
Cost and freight
Satıcının malı belirli bir noktaya kadar taşımayı taahhüt ettiği ve malın fiyatına taşıma giderlerinin da dahil olduğu bir alım-satım biçimi Cf satışlarda satıcı sigorta giderlerini ödemekle yükümlü değildir

Charter flight
Belirli bir grubu taşımak için kiralanmış olan uçak

Charter
Kiralık uçak

Charter Taşımacılığı
Charter transport
1952 yılında Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı, uluslararası tarifeli uçuşların özelliklerini aşağıdaki gibi belirlemiştir:

-uçuşlar bir devletin hava sahasından başka bir devlete yapılır
-yolcu, yük taşıyan ve belirli ücret ödenen tüm uçuşlar jerkese açıktır,
-uçuşlar önceden belirlenen saatlere vd kalkış-varış noktalarına göre gerçekleşir
Yukarıda belirtilen bu üç özellikten birisi gerçekleşmezs bu uçuşa tarifesiz-charter uçuş denir Charter uçuşunu tarifeli seferden ayıran en önemli özellik, bir kişi veya grubun biruçağın tüm koltuk kapasitesini satın almasıdır

Charter uçuşları 30 Nisan 1956'da Paris'te imzalanan Uluslararası Ticaret Hukuku Anlaşması'na göre yapılır Buna göre;

a)Yalnız uçuşlar 1 aydan fazla süremez ve 2 uçuş noktasındna başka yere yapılamaz
b)Tarifeli seferlerin yolcu ve uçak bakıından yetersiz kaldığı noktalra yapılırç
c)Charter uçuşu yalnız kiralama yoluyla yapılır
d)Yalnız koltuk trafiği yapılamaz
e)İnterline yolcu, posta ve kargo taşıması yapılamaz
f)Paket tur charter uçuşlarında başka tip charter trafiği (Co-mingling) yapılamaz
g)Paket tur charter uçuşlarında Türk göçmen işçilerin taşınması yasaktır

Charterer
Kiralık uçağı kiralayan

Check-in
"Kayıt" Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama Genel olarak otele giriş saati 0600, çıkış "Check-Out" saati ise 1300'tür

CIF
(Cost, insurance, freight coûter assurance cargaison; kosten Versicherung Transport)
İngilizce bedel, sigorta ve navlun sözcüklarının kısaltılmasından oluşan ve ithalatta mal bedelinin üstüne sigorta ve navlun giderlerinin de eklendiğini ifade eden terim CIF satışlarda satıcı, sigorta ve navlundna kaynaklanan maliyetlere katlanır Bu uygulamada malı alanın (ithalatçının) belirleyeceği yere kadar götürme sorumluluğu satıcıya aittir

Ciro
(İngEndorsement FraAvenant AlmIndossament)

1 Hak sahibince değerli evrakın arkasına atılan bir imza veya yazılan bir fade ile söz konusu evraktan doğan hakların başkasına devrini sağlayan işlem
2 İş hacmi (turnover)
3 Döner sermayenin miktarı X devir sayısı

Confidental price-tariff
İncoming acenta ile tur operatörü arasında yapılan ve sadece onlar için geçerli olan fiyat

Courier
"Profesyonel Turist Rehberi" Tour leader, tour escort veya tour manager olarak da adlandırılır

CPM
(Bkz Kritik Yörünge Metodu)

Cruise
"Kruvaziyer Seyahat" Turizm amacıyla yapılan deniz yolculuğu

CSST
(Bkz Şehir gezisi)

Çamaşırhane
(İng Laundry Fra Linge AlmWäscherei)

Çapraz Satış
(İngCross Selling, FraCroix vendre, AlmKreuz verkaufen)
Çapraz satış, mevcut müşterilere veya aktif olmayan müşterilere ilave ürün veya hizmetlerin sağlanmasıdır Çapraz satış stratejileri ile yeni müşterilerin kazanılması için harcanacak zaman ve paradan çok daha azıyla satışlar yatay veya dikey olarak çarpıcı biçimde artırılabilir Çapraz satışı stratejik öncelik haline getiren her işletme, büyük başarılar sağlayabilir Ne var ki etkin olabilmek için çapraz satış şirket kültürünün bir parçası olmalıdır

Çekek Yeri
(Bkz Yat çekek yeri)

Çekicilik
(İng Attraction, FraAttraction, GerAnziehungskraft)
Çekicilik, turistin bir bölgeyi diğerine tercih etmesini etkileyen turizm ürününün unsurları olarak tanımlanabilir Bu unsurlar bir bölgeye turist akımını yaratan faktörlerdir Bölgesel veya yörestel nitelik taşıyan çekicilikler olduğu gibi ulusal nitelik taşıyanlar da vardır
Bu konuda bir başka ayrım çekici olay, çekici yer olarak yapılabilir Genellikle yer ve olay tükaticinin tercihinde önemli birer faktör olarak birlikte rol oynarlar

Çevre kirliliği
Environmental pollution
Üretim ve tüketim faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan katı, sıvı, gaz biçimindeki artık(atık)ların fizik ve biyolojik ortamı olumsuz yönde etkilemeleri

Çevre yolu
(ing: beltway, fra: route périphérique, alm: Umgehungsstraße)
Şehir trafiğinin aksamaması amacıyla yerleşim yerinin dışından geçen ve şehir yollarına bağlanan ana yol

Çevresel etki değerlendirmesi
(ing: environmental impact assessment, fra: évaluation de l'impact sur l'en, alm: Bewertungsanalyse von Umweltein)
Yeni gelişme ve projelerin çevreye olabilecek etkilerinin, sosyal sonuçları ve alternatif çözümleri de içine alacak biçimde analizi ve değerlendirilmesi

Çığırtkan
(ing: town crier, fra: acoleur, alm: Ausrufer)
Turisti belli bir otel veya mağazaya çekmeye çalışan, genellikle o yörede yaşayan kişi

Çift kişilik oda
(ing: double room, fra: chambre double, alm: Doppelzimmer)
Konaklama tesisinde iki kişilik oda

Çift kişilik odada tek konaklama
(ing: single supplement, fra: supplément personne seule, alm: Einzelzimmerzuschlag)
Özellikle çift kişilik konaklamayı esas alan turlarda, tek olarak kalmanın tercihi halinde, ilâveten ödenen oda ücreti farkı

Çift kişilik tarife
Double acupation rates
İki kişinin işgal edeceği bir oda için, tek kişiden alınan ücret

Çift kişilik yatak
(ing: double bed, fra: lit double, alm: Doppelbett)
Standart ölçüde çift kişilik yatak

Çifte dağıtım
(ing: dual distribution, fra: distribution indirecte, alm: Doppelvertrieb)
Bir mal veya hizmetin el değiştirerek tüketiciye ulaşması

Çifte rezervasyon
(ing: overbooking, fra: surréservation, alm: Überbuchung)
Mevcut koltuk veya oda sayısının üzerinde yapılan rezervasyon

Çiftlik turizmi
(ing: agro-tourism, fra: tourisme à la ferme, alm: Bauernhofferien)
Tarımsal üretim ve çiftlik yaşamı alışkanlıklarına uygun bir şekilde yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Çini
(ing: glazed tile, fra: faience, alm: Kachel)
Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans

Çocuk tarifesi
(ing: child fare, fra: tarif enfant, alm: Kinderfahrpreis)
2-12 yaş arasındaki çocuklar için uygulanan tarife

Çoğaltan etkisi
(ing: multiplier effect, fra: effet multiplicateur, alm: touristischer Zusatzfaktor)
Turizm harcamalarının yeni ek harcamalara yol açma özelliği

Çok alternatifli ürün
(ing: multialternative tourism produc, fra: produit touristique diversifié,, alm: multialternatives Tourismusprod)
Değişik turizm çeşitleri

Çok amaçlı kullanım
(ing: multipurpose use, fra: emploi multiple, alm: Vielzweckgebrauch)
Birden fazla gruba veya faaliyet türüne imkân sağlayacak biçimde kullanım

Çok amaçlı yapı
(ing: multipurpose building, fra: immeuble polyvalent, alm: Vielzweckbau)
Araba park katlarının, sokak seviyesinde dükkânların, orta katlarda iş yerlerinin ve en üstte konaklama imkânlarının bulunabildiği çok katlı yapı şekli

Çok yönlü eğlence merkezi
(ing: diversifıed entertainment cente, fra: centre de loisirs, alm: vielfältiges Vergnügunszentrum)
Kurulduğu çevrede değişiklik gösterdiği için cazibesi artan eğlence merkezi

D

DAF
Sınırda teslim

DDP
Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim

Delivery service
Teslimat servisi

Dağ ve Kış Turizmi
Mountain and Winter Tourism
Sanayileşme ve hızlı gelişmenin bir sonucu olarak insanlar sıkıcı ve sağlıksız ortamlardan kurtulmak için, kışın karlı dağlık ve ormanlık yerlere gitmektedirleri Böylece, dağ ve kış turizmi dağmuş ve gelişmiştir

Dağcılık
(Alpinism, alpinisme, Bergsteigerung)

Dalyan
(ing: fish trap, fra: bordique, alm: Fischreuse)
deniz, göl ve ırmaklarda kıyılara yakın yerlerde kazık ve tellerle yapılan balık avlama yeri

Davet
(ing: invitation, fra: invitation alm: Einladung)
bir göreve veya bir aktiviteye katılma çağrısı

Day-rate
Gündüz Tarifesi
Bir otel odasının gece kullanı1maması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tarifede odanın saat 0600 dan 1700'ye kadar kullanılması öngörülür

Değişken maliyet
Variable cost (VC)

Demi-Pension :
Yarım Pansiyon
Yatak, kahvaltı ile ögle veya akşam yemeklerinden birini içeren konaklama tarifesi

Demografi
(Demography, démographie, Demographie
İnsan topluluğunun belirli niteliklerinin ölçülmesiyle ilgili bir bilim dalı Nüfusun büyüklüğü, cinsiyeti, mesleklere, yaşa vb unsurlara göre tanıdığı özellikler ve bunların zaman içindeki eğilimleri demografinin ilgi alanına,girer

Denetleme gezisi
Inspection trip

Deniz kürü
Marine cure

dessert
tatlı
Genellikle ana yemek üzerine yenen, şekerle hazırlanan yiyecek

Destination
(BknzVarış yeri)

Destek veren kuruluşlar
Consolidator
Özellikle tarifeli uçak seferleri yapan ve kruvaziyer seferleri yapan tur operatörlerinden toplu olarak özel ve iskontolu fiyatlarla kontenjan alan ve ucuza aldıkları bu ürünleri diğer tur operatörü ve seyahat acentalarına uygun kar payıyla satan kuruluşlar

Deniz otobüsü
(ing: hydrofoil, fra: hydrofoil, alm: Seebus)
özel hava yastıkları üzerinde hız kazanan ve suya derinlemesine temas etmeden hızla seyreden, yolcularını kapalı mekân içerisinde taşıyan deniz taşıtı

Deniz tedavisi
(ing: thalassotherapy, fra: thalassothérapie, alm: Thalassotherapie)
deniz veya deniz klima etkisi ile hastalıkların tedavisi

Deniz termal ve sağlıklı yaşam
(ing: sea thermal and health center, fra: centre de thalassothérapie et d, alm: Thalassotherapie-Zentrum)
deniz termal koşullarını taşıyan kıyı yörelerinde kurulan turizm merkezi

Deniz turizmi
(ing: sea tourism, fra: tourisme de mer, alm: Meerestourismus)
su sporları, yatçılık, deniz ve kum banyosu gibi denizde yapılan faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Deniz tutması
(ing: sea sickness, fra: mal de mer, alm: Seekrankheit)
deniz yolculuğunda dalgaların etkisiyle sallantıların yarattığı rahatsızlık

Deniz tutmasına karşı direnç
(ing: sea legs, fra: avoir le pied marin, alm: Wiederstandsfähigkeit gegen See)
deniz yolculuğunda, fırtınalı havalardaki sallantılara karşı dayanabilme gücü

Deniz uçağı
(ing: seaplane, fra: aquavion, alm: Wasserflugzeug)
su üzerinden havalanabilecek ve uçuştan sonra yine su üstüne inebilecek şekilde tasarlanmış hava taşıtı

Deniz ürünü
(ing: seafood, fra: fruits de mer, alm: Meeresfrüchte)
deniz canlılarından hazırlanan yiyecek türü

Deniz altı turizmi
(ing: marine tourism, fra: tourisme sous-marin, alm: Unterwassertourismus)
Su altı sporları yapmak, zevk ya da seyir amacıyla su altında yüzmek vb faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tümü

Denizciliğe ait
(ing: nautical, fra: nautique, alm: nautisch)
denizle, gemi işletmesiyle ilgili

Denizyolları temsilcisi
(ing: maritime agent, fra: agent maritime, alm: Schiffahrtsvertreter)
armatörlerin, kendi adlarına, herhangi bir limanda, deniz taşıtlarının hareketi, yolcu ve eşyanın gelişi, gidişi ve gereken diğer ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla görevlendirdikleri kişi

Departure delay insurance
kalkış gecikme sigortası
Yer ayırtılmış bir taşıtın gecikmesini kapsayan sigorta Sigorta ödemesini iki şekilde yapar Birincisi, neden olunan olumsuzluklardan dolayı üzerinde anlaşılmış bir tutar ödenir İkicisi de, seferin iptal edilmesi ve ilave bir sefer gerekiyorsa iptal ücreti; yolculuğu tamamlamak için konaklama gerekiyorsa konaklama masrafı gibi masraflar dahil, belirli kayıpları tazmin etmek amacıyla yapılan ödemeler

Departure tax
yurt dışına çıkış vergisi
seyahat, ağır şekilde vergilendirilen bir hizmettir Yolcuların çoğu da bilet ücretinin ne kadarının hükumetçe yutulduğunun farkında değildir İki ana vergi çeşidi vardır Biletin satın alınması esnasında alınan bilet vergisi ve, tahmin edileceği üzere, yurt dşına çıkış esnasında alında yurt dışına çıkış vergisi

Depozito tahsil ihbarnamesi (DCA)
Bir müşterinin depozitosunun alındığını konfirme eden ve seyahat acentelerince çıkarılan bir doküman Acenteler toplanan depozitoların toplam değerleri üzerinden, üzerinde anlaşılmış belirli dönemlerle faturalanırlar Elektronik ödeme sistemleri yaygınlaştıkça DCA'lar kullanımdan düşmektedir

Depozito
(ing: deposit, fra: dépôt de garantie, alm: Depositum)
bir taahhüt sırasında güvence için ya da bağlanma nedeni ile oda, yer veya bilet ücretlerinin küçük bir miktarının peşin ödenmesi

Depozitolu rezervasyon
(ing: deposit reservation, fra: reservation cautionnée, alm: Reservierung unter Hinterlegung)
bir konaklama tesisinin, en az bir gecelik ücretini peşin tahsil ettiği rezervasyon

deregulation
serbestleştirme
Taşımacılıkta devlet kontrollerinin tedricen kaldırılması için kullanılan terim Çok çeşitli tarifelerin ve özel anlaşmaların ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur

Derinlik işareti
(ing: depth marking, fra: marque de profondeur, alm: Tiefenmarkierung)
yüzme havuzu çevresinde havuzun derinliklerini gösteren işaretler

Devlet taşımacılığı
(ing: public transportation, fra: transport public, alm: öffentliche Verkehrsmittel)
ilgili kamu kuruluşlarının sorumluluğunda yapılan taşımacılık hizmeti

Devre-mülk
(ing: timesharing, fra: multipropriété, alm: Umlauf-Immobilien)
alıcıya, belli sayıdaki yılların belli sürelerinde, bir konuttan müstakil yararlanma hakkı veren sistem

Dışa yönelik turizm
Outbound tourism

Dikey bütünleşme
(ing: vertical integration, fra: integration verticale, alm: vertikale Integration)
bir şirketin birbirini tamamlayan hizmetleri hiyerarşik olarak bünyesinde toplaması

Dinî bayram
(ing: religious holiday, fra: féte réligieuse, alm: religiöser Feiertag)
dinî bakımdan önemli olan ve kutlanan gün

Dinlence
(ing: recreation, fra: récréation, alm: Erholung)
boş vakit etkinliklerinin kişiliği geliştirici ve dinlendirici şekilde plânlanması

Dinlence köyü
(ing: recreational town, fra: village de retraite, alm: Erholungsstadt)
emekliler için belirli bir yaşam tarzı gereklerine göre inşa edilmiş küçük yerleşim yeri

Diplomat
(ing: diplomat, fra: diplomate, alm: Diplomat)
bir ülkenin dış ülkelerdeki resmî temsilcisi

direkt hat
(ing: hot line, fra: ligne directe, alm: Direktverbindung)
doğru bilgi alınması, rezervasyon sağlanması ve çeşitli şikâyet konularının ilgililere iletilmesi açısından hız sağlayan telefon hattı

Direkt tren
(ing: direct train, fra: train express, alm: durchgehender Zug)
kısa veya orta mesafeler arasında önemsiz istasyonlara uğramayan, bazen de çıkış ve varış istasyonları arasında durmayan tren türü

Dış turizm geliri
(ing: tourism receipts, tourism incom, fra: recettes de tourisme internatio, alm: ausländisches Tourismuseinkomme)
bir ülkede yabancı ziyaretçilerin bir yılı aşmayan süreli ziyaretlerinde yapmış oldukları harcamalar toplamı

Doğa sporları
(ing: nature sports, fra: sports en plein air, alm: sportliche Aktivitäten in freie)
doğada yapılan spor aktiviteleri

Doğa yürüyüşü
(ing: nature walk, fra: randonnée, alm: Wanderung)
doğanın güzellik ve zenginliklerini görmek amacıyla yapılan kısa ve uzun süreli yürüyüş

Doğal kaynak
(ing: natural resource, fra: ressource naturelle, alm: Bodenschatz)
tabiatın düzeninde kendiliğinden var olan, doğa tarafından insanoğlunun kullanımına sunulan her türlü kaynak

Doğal turizm değeri
(ing: natural tourism asset, fra: ressource naturelle de tourisme, alm: natürliche touristischer Wert)
turizm açısından önem taşıyan doğal kaynak

Dönem
(ing: period, fra: période, alm: Periode)
birbirini izleyen, başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralığı

Dönüşü açık bilet
(ing: open date return ticket, fra: billet open, alm: offene Rückfahrkarte)
gidiş-dönüş olarak alınan biletlerde, dönüşü istenilen bir tarihte yapılabilen bilet

Dört mevsimlik tatil tesisi
(ing: four season resort, fra: établissement de tourisme perma, alm: ganzjährige Ferienanlage)
ılıman iklimlerde 12 ay hizmet verebilecek tatil merkezi

Dörtlü turizm gelişmesi
(ing: four-way tourism development, fra: développement de tourisme à qua, alm: vierstufige touristische Entwic)
turizm merkezlerinin dört çekim unsuru olan doğal güzellik, coğrafî konum, uluslararası ün ve yaratıcılık etkenleri öne çıkarılarak geliştirilmesi stratejisi

Döviz
(ing: foreign currency unit, fra: devise étrangère, alm: Devise)
yabancı para birimi

Döviz bürosu
(ing: exchange office, fra: bureau de change, alm: Wechselstube)
para değiştirme işlemlerinin yapıldığı yer, döviz alınan yer

Döviz kuru
(ing: foreign exhange rate, fra: cours de change, alm: Devisenkurs)
bir yabancı para ile ulusal para arasındaki değişim oranı

Döviz piyasası
(ing: foreign exchange market, fra: marché de devises international, alm: Devisenmarkt)
ulusal paraların birbirine dönüştürülmesini sağlayan döviz borsası

Duhuliyesiz
(ing: free admission, fra: entrée libre, alm: freier Eintritt)
giriş ücreti olmayan

Dünya Çevre Geliştirme Komisyon
(ing: World Commission on Environment, fra: Commission Mondiale de Développ, alm: Weltkommission für Umweltentwic)
ekonomik gelişmeyi yadsımayan, ancak dünya çevresini tehdit etmeyen çevre ve enerji politikalarının benimsenmesi gerekliliğini savunan Brundtland Raporunu hazırlayan Birleşmiş Milletler'in oluşturduğu bir komisyon

Dünya Sağlık Örgütü
(ing: World Health Organization-WHO, fra: Organisation Mondiale de Santé,, alm: Weltgesundheitsorganisation)
toplumu ilgilendiren hastalıkları izleyerek, hükümetlere tavsiyelerde bulanan, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı bünyesindeki kurum

Dünya turizm geliri
(ing: world tourism receipts, fra: recettes de tourisme mondial, alm: Welteinkommen aus dem Fremdenve)
uluslararası turizm amaçlı seyahatlerde yapılan harcamalar toplamı

Dünya turizm pazarı
(ing: world tourism market, fra: marché international de tourism, alm: Welttourismusmarkt)
turizm arz ve talebinin buluştuğu uluslararası piyasa

Dünya vatandaşı
(ing: stateless person, fra: apatride, alm: Weltbürger)
herhangi bir devletin uyruğunda olmayan kişi

Durak
(ing: stop, fra: arrêt, alm: Haltestelle)
taşıt araçlarının yolcu alma ve bırakma amaçlı, kısa bir süre için durdukları, yol üzerinde işaretlenmiş belli bir nokta

Durma-binme
(ing: stopover, fra: halte, alm: Reiseunterbrechung)
hava taşıtında seyahati bir ara uğrak yerinde keserek, bu seyahati aynı hattın ilerideki bir seferinde bitirme

Duty-free
(ing: duty-free, fra: hors-taxe, alm: zollfrei)
gümrük vergisi muafiyeti

Duty free shop
Uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında, vergilendirilmemiş malların satıldığı dükkanlar

Duyarlı çevre
(ing: environmentally sensitive area, fra: espace sensible, alm: sensible Zone)
doğallığının sürdürülmesi ve korunması ancak bilinçli ve özel önlemlerin alınmasıyla mümkün olabilen hassas ekosistemli alan

Dürtü araştırması
(ing: motivation research, fra: recherche de motivation, alm: Motivierungsforschung)
bir turizm merkezi ile ilgili imajın, potansiyel ziyaretçiler tarafından algılanması araştırması

Düşük faizli tatil kredisi
(ing: low interest holiday loan, fra: chèque-vacances, alm: niedrigverzinster Urlaubskredit)
dar gelirlilerin tatil yapmalarına yardımcı olmak üzere faizi düşük, borç para verilmesi

Düşük sezon
(ing: low season, fra: basse saison, alm: Vor-, Nach-, Zwischensaison)
turist trafiğinin ve genellikle fiyatların en düşük olduğu dönem düzenli sefer
(ing: regular service, fra: service régulier, alm: fahrplanmäßige Verbindung)
bir anlaşma uyarınca, önceden saptanmış gün ve saatlerde, süresi belli taşıt servisi

Dikey bütünleşme
Aynı sektörde ancak farklı üretim dallrında faaliyet göstren firmalrın faaliyetlerini birleştirmeleridir Turizm sektöründe bir hava yolu şirketinin, tur operatürleri, konaklama tesisleri vb ile yapacağı işbirliği dikey bütünleşmeye örnek gösterilebilir

dinghy
dingi
Genellikle gemilerin çektiği küçük sandal

Discriminatory
Ayırım Gözeten
Belirli kimselere, örneğin askerlere ögrencilere, çocuklara uygulanan indirimli tarifeler

Dizgisel şema, Master süreç şeması
Sequental chart
İşletmelerin analizinde önemli fonksiyonu olan, tüm planın incelenmesini kapsayan bir tür şemadır Master süreç şeması olarak da adlandırılır Çünkü ayrı fonksiyonlaeın süreç şemalarının sentezidir Bu fonksiyon grafikler kronolojik sıraya konularak bütün işletmedeki iş, materyal ve personel akımı saptanır

Doğal kaynaklar
Naturel sources
Üretim sürecinin değil, doğanın sağladığı mallar, değerler Yenilenebilir doğal kaynaklar ve yenilenemeyen doğal kaynaklar olarak sınıflandırılır

Doğal tedavi merkezi
Naturel therapy center

Doğrusal organizasyon, doğrusal örgütle(n)me
Linear organisation

Dönem
(Bkz Mevsim)

Dünya Turizm Örgütü (DTÖ)
World Tourism Organisation (WTO)

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)
World trade organisation (WTO)

Dünya seyahat acentaları birlikleri federasyonu
the universal federation of travel agencies associations

Düşük kapasiteli tesis
(Bkz Küçük ölçekli tesis)

Alıntı Yaparak Cevapla