Yalnız Mesajı Göster

Turizm Sözlüğü

Eski 07-17-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü



E/ F

ECU
(Bkz Avrupa Para Birimi)

Efektif
(ing: effective, fra: effectif, alm: effektiv)
Banknot ve metal para

EFTA
(Bkz Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi)

Egzotik turizm
(ing: exotic tourism, fra: tourisme exotique, alm: exotischer Tourismus)
İlgi çekici yabancı yerlere yönelen turizm

Eğitim amaçlı seyahat
(ing: travel for learning, fra: voyage éducatif, alm: Bildungsreise)
Avrupa üniversitelerinin, özellikle Amerikalı öğrencilerin ilgisini çekmek üzere düzenledikleri, yaz aylarında, kısa dönemli kurs ve gezi paketi sistemi

Eğlence merkezleri
Entertainment centers
Eğlence merkezleri, deniz-kum-güneş üçlemesinden arta kalan zamanın değerlendirilmesine olanak sağlayan konaklama faaliyetleri dışındaki, özellikle sportif faaliyetler, yeme-içme ve alışveriş olanaklarının içiçe yer aldığı merkezlerdir

Eğlendirici veya oyalayıcı hizmet
(ing: in-flight entertainment, fra: facilité de distraction au vol,, alm: Reiseunterhaltung)
Uçaklarda yolcuların iyi vakit geçirmelerini sağlamak için sunulan film veya video gösterimi, müzik yayını veya kağıt oyunu vb hizmet

EIB
(Bkz Avrupa Yatırım Bankası European İnvestment Bank)

Ekoturizm
(ing: ecotourism, fra: écotourisme, alm: Ökotourismus)
Doğal çevre ile turizm faaliyetini bağdaştıran, çevrenin olumsuz etkilenmesi konusunda sorumluluk güdüsü ile hareket etme esasına dayalı turizm faaliyeti

Ek prim
Override Premium

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
Organization for Economic Cooperation and Development (OECD)
Aralık 1960'da imzalanan bir konvansiyonla Eylül 1961'de faaliyete geçen uluslararası bir kuruluş OECD kısa adıyla da anılır

Elit turizm
(ing: elite tourism, fra: tourisme élites, alm: elitärer Tourismus)
Üst gelir grupları ya da seçkin kişiler için düzenlenen turizm faaliyeti

Elle tutulmaz ürün
(ing: intangible product, fra: produit intangible, alm: abstraktes Produkt)
Turizm gibi, somut varlığı olmayan ürün türü

Elle tutulmaz ürünlerde kalite
(ing: quality control of intangibles, fra: contrôle de qualité des intangi, alm: Qualitätskontrolle bei abstrakt)
Turizm gibi elle tutulmaz ürünlerin, mukayeseli standardizasyon yöntemi

EMS
(Bkz Avrupa Para Sistemi)

En düşük fiyat
Rack-bottom price

En küçük kareler metodu
Least squares method
İki değişken arasındaki ortalama ilişkinin hesaplanmasına yarayan matematiksel bir tahmin yöntemi

Enformel organizasyon
(Bkz İnformel organizasyon)

Ergonomi
Ergonomics
İnsanın kas gücünün üretimde verimli olarak kullanılmasını sağlamanın şartlarını inceleyen bilim dalı Ergonominin amacı işgücü ve sermayenin üretkenliğini en çoğa çıkarmak için en ugun fiziksel ortamın yaratılmasıdır

Ekstra yatak, ilave yatak
Additional bed

ESAD
Ege seyahat acentaları derneği

Eşya sigortası
(ing: freight insurance, fra: assurance de bagage, alm: Frachtversicherung)
Yolcu ile taşıt sahibi ya da üçüncü şahıs arasında belirli miktarda prim ödemek suretiyle taşınan eşyanın kaybolma, çalınma, kırılma, gecikme ve benzeri nedenlerle uğrayacağı zararı karşılamak üzere yapılan anlaşma

Etkinlik tatili
(ing: activity holiday, fra: vacances actives, alm: Aktivurlaub)
Turistlerin spor veya benzeri aktivitelere katıldıkları turizm türü

F


Factoring
Firmalara vadeli satışlarının bedelini vadesinden önce tahsil olanağı veren finansman hizmeti Faktoring kuruluşu (factor), vadeli satış yapmış firmanın fatura edilmiş alacaklarını peşin bedelle ve fakat bir iskonto ile satın alır; Vadesi geldiğinde alacağı kendi tahsil eder

Fayda-maliyet analizi
Cost-benefit analysis
Yatırım projelerinin etkinliğini sınama ve değerlendirmede geliştirilen tekniklerden biridir Fayda-maliyet analizi bir projenin net cari değerini iskontoloyarak projenin toplam maliyetini ve faydasını değerlendirir

Fazla rezervasyon
Overbooking

FC
(Bkz Sabit maliyet)

FDCSST
(Bkz Tam gün şehir gezisi)

Federal Denizcilik Komisyonu
(ing: Fedaral Maritime Commission-FMC, fra: Commission Fédérale Maritime, alm: Föderale Maritime Kommission)
Denizcilikte uluslararası yolcu ve yük taşımacılığını düzenlemek yetkisini taşıyan Amerikan resmî kuruluşu

Fener
(ing: lighthouse, fra: phare, alm: Leuchtturm)
deniz araçlarının yolunu bulması için yapılmış ışık kulesi

Festival
(ing: festival, fra: festival, alm: Festspiel)
Niteliği önceden programla belirlenen, kendine özgü ayrıcalığı olan şenlik ya da bir kaç gün süren sanat gösterisi

FIT
(Bkz Rehbersiz dış ülke gezisi)

Fiilen İşletilen Yatak
Actually Operated Bed

Finansal kiralama
Financial leasing
Turizm yatırımlarının finansman yöntemlerinden biri olan finansal kiralama, dünyada, 1952 yılından itibaren yatırım mallarının finansmanında kullanılmaya başlanan bir yöntemdir 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'na göre ülkemizde her türlü taşınır veya taşınmaz mal leasinge konu olabilir Öte yandan, leasing konusu malın bağımsız ve üzerinden amortisman ayrılabilen bir özellik taşıması gerekmektedir Buna göre hammadde ve ara malı niteliğinde olan ve kullanıldığında tüm özelliklerini yitiren mallar, yazılım gibi maddi olmayan konular ile fikri ve sınai haklar leasing yapılmamaktadır

Finansal yönetim, finans yönetimi
Financial management

Finansal rasyolar
Financial ratios
İşletme faaliyetlerinin ortaya çıkardığı fon ihtiyacının saptanması, işletmenin finansal yapısının ne derece sağlam olduğunun anlaşılması amacıyla kullanılan finansal analiz araçları Rasyo iki değerin birbirine olan oranı demektir

Finanslama
Financing
Özel ya da tüzel kişilerin yatırım, üretim ve satış faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve bu faaliyetin istenilen düzeyde sürdürülebilmesi için gerekli parasal değerlerin sağlanması, saklanması, ödenmesi ve bunlarla ilgili maliyetleri de içeren para bulma ve kullanma etkinliği

Finansman planı
Financial plan

Firma ziyareti
Corparate travel

Fiyat
Rate, fare

Fiyat farklılaştırılması
Price discrimination
Maliyetinde bir değişiklik olmamasına rağmen, aynı malın ya da hizmetin farklı alıcılara değişik fiyattan satılması

Fiyat politikası
Turistik mal ve hizmetlerde izenecek fiyat politikası:
Fiyat saptamadaki amacın belirlenmesi,
Değişik alternatifler arasında hedefe uygun politikanın tercihi,
Fiyatlama yönteminin seçimi aşamalarından oluşur
Günümüz turizminde fiyat politikası çok önemli bir faktördür Çünkü, arz son derece rekabetçi ortamda oluşmakta, fiyat karşısında esnekliğe sahip olamamkta, talep ise fiyatlar karşısında büyük bir esneklik göstermektedir

Fiyatlandırma, kotasyon
Quotation

Fiyatlandırma yöntemi
Turizm sektöründe mal ve hizmetlerin fiyatları amaç ve politikaları saptandıktan sonra çoğunlukla ya maliyet esasına göre, ya da rekabet koşulları göz önüne alınarak belirlenir

Fizibilite etüdü
Feasibility study
Yapılabilirlik ettüdü Yatırım projelerinin gerçekleştirilebilir olup olmadığını saptamak amacıyla yapılan çalışmaların bütünü

FOB
(ing: free on board, fra: franco de port, alm: frei an Bord)
Güvertede teslim, Deniz taşımacılığına ilişkin bir anlaşma olan FOB uygulamasında satıcının yükümlülüğü malın gemiye yüklenmesi ve bu durumun alıcıya bildirilmesi ile sona erer

Fon
Fund
Belirli bir alanda bulunulacak belirli bir faaliyetin gerçekleştirilmesi için ayrılmış para ya da aynı işlevi gören varlıkların tümü

Fonksiyonel organizasyon
Functional organisation

FOQ
Free on quai
Rıhtımda teslim, Alıcı tarafınan belirtilen rıhtıma malın teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma Rıhtıma teslim anına kadar olan giderler satıcıya ait olup, bu giderlerin tümü FOQ fiyata dahildir

FOR
Free on rail
Trende teslim
Alıcı tarafından belirtilen yükleme istasyonuna malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma

FOT
Free on truck
Kamyonda teslim
Alıcı tarafından beliirtillen kamyona malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma

Formel organizasyon
Formal organisation

Fosil
(ing: fossil, fra: fossile, alm: Fossil)
toprak tabakalarında kalarak, eskiden günümüze kadar gelen bitki ve diğer canlıların kalıntı veya izlerine verilen ad

Fosseptik
(ing: septic tank, fra: fosse septique, alm: Senkgrube)
lâğım çukuru

FPA
Free from particular average
Dış ticari satış sözleşmelerinde yer alan bir terim Kısmi hasarın hariç tutulduğu bir anlaşma biçimi

Franchising
Franchise veya franchising sözlük anlamıyla imtiyaz demektir Franchising terimi günümüzde çağdaş nitelikte bir finansman yöntemidir Franchising gerçek anlamıyla herhangi bir ürünü veya hizmeti pazarlamaya yönelik olarak uygulamaya konulan bir sistemi ifade etmektedir Bu yöntemde, yatırımcı kuruluş otel veya tatil köyü zinciri şeklinde çalışıyorsa, başka bir işletmenin yeni yatırımına belirli koşullarda, belirli oranda katılmakta; projenin hazırlanmasını, inşaatın kontrolünü, tesisin yönetimini üstlenmekte, ayrıca kârdan katılma oranında bir pay almaktadır Bazı imtiyaz yöntemlerinde ise işletme, zincirin kalite normlarına uymak ve belirli bir imtiyaz ücreti ödemek suretiyle zincirin adını (markasını) kullanma hakkını elde etmektedir

Fresk
(ing: fresco, fra: fresque, alm: Fresko)
Yaş duvar sıvası üzerine kireç suyunda eritilmiş madenî boya ile yapılmış resim
G / H

Gantt Şeması
Gantt Progress Chart
Turizm yatırım projelerinin önceden öngörülen sürede ve maliyet tutarı içinde gerçekleştirilmesinde, iş akışlarının ve gelişmelerin şematik olarak gösterilmesinde kullanılan planlama ve programlama yöntemlerinden biri Zaman-çizgisi veya kilometre-taşı şeması, çubuk şeması adı da verilen Gantt Şeması yönteminde, proje çeşitli aşamalara bölünmekte, aşamaların içerdiği faaliyetlerin özellikleri ve diğer faaliyetlerle bağlantıları göz önünde tutularak bir zaman cetveli üzerinde gösterilmektedir Böylece hangi faaliyetin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği açıkca görülebilmekte ve buna bakarak gerekli denetimler yapılmaktadır

GATT
(Bkz Gümrük Tarifeleri ve Genel Ticaret Anlaşması)

Gayrimenkul alım vergisi istisnası
Real estate tax exemption

Gayrimenkul mallar, taşınmaz mallar
Immovable property
Başlıcaları şunlardır: Arazi, ve üstündekiler (bitki, ağaç, bina ve parçaları), madenler ve üzerindeki haklar Gayrimenkul üzerinde hak sahibi olabilmek için hakkın tapu kütüğüne kaydı zorunludur

Geceleme
Overnight

Gemicilik acentası
Ship's agent, maritime agent
Gemi karaya yanaştığında her türlü hizmeti veren acenta

Genel doluluk oranı
Basic occupancy rate
Otel veya uçaklarda genel doluluk oranı

Gençlik kongreleri, gençlik kurultayları
Youth congress

Gençlik oberji
(ing: youth hostel, fra: auberge de jeunesse, alm: Jugendherberge)
Gençlerin, bazı koşullarla kabul edildikleri ve belirli bir süre kaldıkları, ucuz fiyata yemek yiyebildikleri veya yemeklerini özel hazırlayabildikleri çeşitli olanaklarla donatılmış konaklama tesisi

Gençlik turizmi
(ing: youth tourism, fra: tourisme de jeunesse, alm: Jugendtourismus)
Gençlik turizmi, genel turizm olayı içerisinde kendine özgü özellikleri olan bir turizm türüdür

GSA
(Bkz Genel satış acentası)

Genel satış acentası
General sales agent (GSA)

Gezgin
Traveller

Gezi
Travel

Gezginci tur
Circuit tour
Gezi eğilimi (geziye çıkanların toplam nüfusa oranı)
Gezi eğilimi Bir yıl içinde en az bir defa gezmek için en az dört gün (4x24 saat) seyahata çıkanların ülke nüfusuna oranını ifade eder

Gezi komisyoncusu
Tour broker
Otobüsle gezi düzenlemek için gerekli lisansı almış kişi veya kuruluş

Gezi Sıklığı Oranı
Gezi sıklığı oranı bir ülke ya da bölgedeki brüt gezi eğilimi ile net gezi eğilimi arasındaki gezi tüketim sıklığını belirleyen ve iki seyahat eğilimi arasında ilişki kuran bir unsurdur

Gezi Sıklığı Oranı= TP/Q
TP= Brüt gezi eğilimi
Q = Net gezi eğilimi

Gezme görme
Sightseeing

Gezip görme turu
Sight seeing tour

Giriş, kayıt
Check in
Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama Genel olarak otele giriş satt 06:00'dır

Graicunos Teoremi
Graicunıs's Theorem
Özellikle konaklama tesislerinde yönetici ve ona bağlı astların arasındaki ilişki sayısının hesaplanmasında kullanulan bir formüldür

İlişki sayısı = n (2/2+n-1)

Grup paket tur
Tur liderinin yönetiminde yapılan ulaştırma, konaklama, gastronomi, yerel geziler, transferle vb hizmetleri kapsayan paket turlar

Grup ücreti
Group rate

Gümrük muafiyeti
(ing: customs exemption, fra: exonération douanière, alm: Zollfreiheit)
Yatırımda kullanılacak makine ve techizatın gümrük vergisi ile gümrükte alınan diğer vergi ve resimlerden muaf olarak ithal edilmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir

Gümrük tarifeleri ve ticaret genel anlşması
General agreement on tariffs and trade
Ocak 1948'de yürürlüğe giren uluslararası ticaret anlaşması GATT kısa adıyla da anılır GATT'ın ana amacı, uluslararası ticaretin serbest bir biçimde yapılmasını sağlamaktır

Gümrük vergileri
Customs, duties
Malların bir ülkenin sınırından geçmesi nedeniyle alınan vergiler

Gündüz tarifesi
Day rate
Bir otel odasının gece kullanılmaması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tariflei odanın saat 06:00'dan 17:00'ye kadar kullanılması öngörülür

Günlük döviz kurları
Daily exchange rates
Döviz kurunun her gün yetkili kurum tarafından belirli bir yöntem dahilinde saptanmasıdır

Günlük oda durum cetveli, house keeper raporu
Housekeeper report
Katlar sorumlusunun hangi odaların dolu, hangilerinin boş olduğunu, dolu odalarda kaç kişinin kaldığını belirlemek amacıyla düzenlediği tablodur ve işletmede mevcut bütün odaları gösterir

Günübirlik gezi
Excursion

Günübirlikçi
Excursionist
Gittiği yerde, varış noktasında bir günden az kalan ve gecelemeksizin ayrılıp geziye başladığı yere dönen ziyaretçidir

Güvenlik bölümü
Security Department

Güzergah
Route

Gezi içeriği
(ing: travel content, fra: produits touristiques, alm: Reiseleistungen)
turizm endüstrisi tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin bütünü

gezi konferansı
(ing: travelogue, fra: conférence de voyage, alm: Reisevortrag)
gezi ile ilgili konferans

gezi motoru
(ing: motor launch, fra: vedette, alm: Motorboot)
deniz kıyılarında veya akarsu boylarında kurulu liman ve kentlerin ziyareti amacıyla kullanılan küçük boy tekne

gezi öncesi açıklama
(ing: pretravel information, fra: information pratique sur le voy, alm: Information vor Antritt der Rei)
rehber tarafından turistlere tur hakkında verilen ön bilgi

gideceği yer
(ing: destination, fra: destination, alm: Zielort)
yolcu veya eşyanın gideceği yer

gidiş-dönüş
(ing: round trip journey, fra: aller-retour, alm: Hin- und Rückreise)
yolcunun, bir taşıt aracı ile, hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu

gidiş-dönüş bileti
(ing: round trip ticket, fra: billet aller-retour, alm: Hin- und Rückfahrschein)
yolcunun bir taşıt aracı ile, hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu için gerekli bilet

gidiş-dönüş transit vizesi
(ing: round trip transit visa, fra: visa Transit aller- reTour, alm: Hin- und Rücktransitvisum)
bir kişi ya da bir malın belirli bir memleketten, ancak bir defa yolculuk yapmak ve bir üçüncü memlekete gitmek suretiyle, gidiş ve dönüş şeklinde geçmesine izin veren vize

Girişimci
(ing: entrepreneur, fra: entrepreneur, alm: Investor)
mal ve hizmet üretmek üzere yatırım yapan kişi ya da kuruluş, müteşebbis

Gişe
ing: ticket-window, fra: guicket, alm: Schalter
istasyon, mağaza, sinema vb yerlerde bilet, para ya da kıymetli evrak alıp verilmesi veya satılması amacıyla yapılan çoğu küçük pencere biçiminde olan yer

gizli tarife
ing: confidential tariff, fra: tarif confidentiel alm: vertraulicher Tarif
tur organizatörlerinin, seyahat acentalarına, hizmete özel biçimde hazırladığı, belli geçerlik süresi olan, toptan fiyatları gösterir detaylı tarife

Global
ing: global, fra: global, alm: global
toptan

gömme yatak
ing: sico bed, fra: lit encastrable alm: eingebautes Bett
kullanım dışında katlanarak, duvar içine gizlenen yatak

Gönüllü
ing: volunteer, fra: bénévole alm: Volontär
denenmek üzere mukavelesiz çalışan kişi

görevlendirme listesi
ing: roster, fra: liste de distribution des tâche, alm: Dienstplan
belirli sürelerde belirli hizmetleri yapmakla görevlendirilen personel listesi

görmeğe değer manzara
ing: scenic area, fra: vue panoramique alm: sehenswerte Aussicht
herkesin gördüğünde dikkatle bakacağı, zevk alacağı, belleğinde tutacağı doğa parçası

görsel imaj
ing: visual image, fra: image visuelle alm: visuelles Image
görsel algılamalarla zihinsel imaj oluşumu

görsel-işitsel arşiv
ing: audio-visual archive, fra: archive audio-visuelle alm: audio-visuelles Archiv
göze ve kulağa hitap eden doküman arşivi

görsel-işitsel tanıtma malzemesi
ing: audio-viual promotional materia, fra: matériel promotionnel audio-vis, alm: audio-visuelles Werbematerial
göze ve kulağa hitap eden tanıtma araç ve gereçleri

görünmeyen ihracat
ing: invisible export, fra: exportation invisible alm: unsichtbare Ausfuhr
turizmde, işletmelerin ürettiği ürünlerin ülke içinde turistlere satılması olayı

Gösteri
ing: show, fra: spectacle alm: Vorführung
görsel bir sanat eserinin ya da bir sanatın icra ediliş şeklinin belli bir düzen içinde halka sunuluşu

gösteriş etkisi
ing: demonstration effect, fra: effet de démonstration alm: Vorführungseffekt
bir turizm merkezine gelen turistlerin giyim ve yaşam tarzının, yöre halkı tarafından taklit edilmesi

götürü tur
ing: inclusive tour, fra: circuit à forfait alm: Pauschaltour
uçak kiralama sonucu yapılan ve koltuk başına kira payını da kapsayan tur şekli

götürü yolculuk
ing: inclusive travel, fra: voyage à forfait alm: Pauschalreise
bir seyahat acentası tarafından, bazen de müşterinin isteğine göre düzenlenen, belirli ve değişmeyen bir ücret karşılığında yapılan her türlü masraf ve hizmetleri içeren toplu veya bireysel yolculuk

Gurme
ing: gourmet, fra: gourmet alm: Gourmet
damak zevki olan ve yiyeceklerini titizlikle seçen kimse veya damak zevki olan kişilere göre özenle hazırlanan yemek

Gusto
ing: gusto, fra: goût alm: Gusto
beğeni, zevk

gümrük bildirim formu
ing: customs declaration form, fra: déclaration douaniére alm: Zollformular
seyahat eden kişinin beraberindeki eşyaları bildirdiği form

gümrük kontrolü
ing: customs inspection, fra: contrôle douanier alm: Zollkontrolle
gümrük hattından geçmek isteyen yerli ve yabancı her kişi ve eşyası ile ilgili olarak yapılan ve yasalara aykırılık olup olmadığı araştırılan kontrol işlemi

gümrüklü saha
ing: airside, fra: zone de douane, f, alm: Zollgebiet
bir hava limanında, gümrük kontrol çizgisinden başlayarak uçağa geçişe kadar ulaşan alan

güneş tutulması
ing: solar eclipse, fra: éclipse solaire alm: Sonnenfinsternis
ayın dünya ile güneş arasına girmesi yüzünden güneşin yer yüzünden tamamen veya kısmen kararmış görünmesi

Güneşlik
ing: parasol, fra: parasol alm: Sonnenschirm
güneş ışınlarından insanları korumak için kullanılan geniş tente veya şemsiyeler

günlük araç kullanma süresi
ing: driving hours, fra: durée maximale de conduite jour, alm: tägliche Fahrtdauer
yasal olarak otobüs vb araç sürücülerine, bir gün içinde tanınan araç kullanma süresi

Günübirlik
ing: excursion, fra: excursion alm: Tagesausflug
24 saati aşmayan kısa süreli seyahat

günübirlik tesis
ing: establishment for excursionists, fra: établissement pour des excursio, alm: Anlage für Tagesausflügler
tarihî ve doğal güzelliği olan yerler ile yayla ve kırsal kesimlerin turizm potansiyeli yüksek olan yörelerinde bulunan, yeme-içme, dinlenme, eğlence ve spor imkânlarından birkaçının günübirlik olarak yapıldığı, konaklamasız tesis

H

Haftasonu gezisi
Weekend tour

Halkla ilişkiler
Public relations (PR)
Geniş anlamda bir kuruluşun toplum ile karşılıklı anlayış sağlamak üzere giriştiği planlı ve sürekli çalışmaların bütünü olarak tanımlanan halkla ilişkiler, bir tanıtma ve tanınma sürecidir Turizmde halkla ilişkiler, herhangi bir turizm ürününün, bir ülkenin, belirli bir bölgenin, seyahat veya konaklama işletmesinin pazarda başarı sağlayabilmesi açısından geniş tüketici kitleleri arasında yaygın olarak benimsenmesi ve tutunması yolundaki çalışmaları ifade eder Halkla ilişkiler PR kısaltmasıyla anılır

Ham ürün
Core product

hava gemisi
(ing: air ferry, fra: avion transbordeur, alm: Luftschiff)
Gerek yolcular, gerekse sürücüleri ile birlikte çeşitli motorlu veya motorsuz taşıt araçlarını bir hava alanından diğerine ulaştıran tarzda donatılmış uçak

Hava sahası
(ing: airspace, fra: espace aérien, alm: Lufthoheitsraum)
Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası

Hava taksiciliği
(ing: air taxi transportation, fra: avion-taxi, alm: Lufttaxi)
Hava ulaşımının düşük koltuk kapasiteli araç ile yapılması

Hava taşıma senedi
(ing: letter of air transportation, fra: connaissement aérien, alm: Lufttransportbrief)
Havayoluyla taşımacılıkta malı gönderen tarafından düzenlenen, taşınan malla ilgili bilgileri içeren belge

Hava taşımacısı
(ing: air transporter, fra: transporteur aérien, alm: Luftverkehrsgesellschaft)
Seyahat organizasyonu ve yolcu taşımacılığı yapan şirket

Hava trafiği
(ing: air traffic, fra: trafic aérien, alm: Luftverkehr)
Hava koridorlarının hava taşıt araçları tarafından kullanılması

Hava trafik kontrol birimi
(ing: air traffic control unit, fra: bureau de contrôle du trafic aé, alm: Luftverkehrskontrolle)
Uçakların iniş ve kalkışları ile kendi bölgelerindeki hava trafiğinden sorumlu resmî kurum

Havaalanı
(ing: airfield, fra: aérodrome, alm: Flugplatz)
Uçakların manevra yapması ve bakımı için özel surette düzenlenmiş kara alanı

Havaalanı oteli
(ing: airport hotel, fra: hôtel de passagers, alm: Flughafenhotel)
Havaalanı civarında bulunan, genellikle yolcu durumunda olan konuklar ile havayolları personelinin kısa süreli kaldıkları otel türü

Havale
(ing: money order, fra: mandat, virement bancaire, alm: Überweisung)
Postahane veya banka kanalıyla birisine para gönderme, yollama

Hayat sigortası
(ing: life insurance, fra: assurance-vie, alm: Lebensversicherung)
Sigortalının ölümü halinde yakınlarına, belirli bir süre sonunda hayatta kalması durumunda ise kendisine, toplu bir para ödenmesini veya düzenli gelir sağlanmasını öngören sigorta türü

Hayat standardı
(ing: standard of living, fra: niveau de vie, alm: Lebensstandard)
Birey, aile ve ülkenin ekonomik refah düzeylerini ölçmek için kullanılan kavram

Hayır kurumu
(ing: charity institution, fra: institution de charité, alm: Wohlfahrtsinstitution)
Düşkünlere yardım amacıyla devlet ya da hayırsever kişiler tarafından oluşturulmuş kurum

Hayrat
(ing: pious foundation, fra: oeuvres de bienfaisance, alm: wohltätige Stiftung)
Halkın yararlanması için yapılan okul, han, çeşme gibi hayır yapılarına verilen ad

Hayvanat bahçesi
(ing: zoo, fra: zoo, alm: Zoo)
Hayvanların bakımlarının sağlandığı ve güvenli mekânlarda ziyaretçilerin izlemesine sunulduğu yer

Hedef kitle
(ing: target group, fra: cible, alm: Zielgruppe)
Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen, turistik ürünlerin özelliklerine ilgi ve ihtiyaç duyan, grup veya topluluk

Hediye paketi
(ing: amenity kit, fra: sac de faveur, alm: Geschenkpaket)
'birinci sınıf' ya da 'business class' yolcuların sürekli olarak belirli uçak şirketlerini tercih etmelerinin sağlanması amacı ile bu şirketlere ait uçaklarda verilen lüks ve kullanışlı ürünlerden oluşan hediye paketi

Hediyelik eşya
(ing: souvenir, fra: souvenir, alm: Andenkenartikel)
Genellikle el sanatı ürünlerinden oluşan, yapıldığı yörenin özelliklerini yansıtan ve hediye edilmek üzere satın alınan küçük çaptaki eşya, hatıra eşyası

Hediyelik eşya mağazası
(ing: gift shop, fra: boutique de souvenirs, alm: Geschenkladen)
Hediyelik eşyaların satıldığı dükkân

Helikopter istasyonu
(ing: helicopter landing ground, fra: héliport, alm: Hubschrauberlandeplatz)
Bir helikopter seferi için bağlantıyı sağlayabilecek şekilde yapılmış ikinci derecede önemi olan alan

Herbaryum
(ing: herbarium, fra: herborium, alm: Herbarium)
Kurutulmuş bitki müzesi

Hesap kesme
(ing: check-out payment, fra: régler sa note, alm: Rechnung bezahlen)
Konaklamanın yapıldığı tesisten ayrılmadan önce, kalınan süre boyunca tahakkuk eden geceleme ve yeme- içme masraflarının ödenmesi

Hesap pusulası
(ing: bill, fra: addition, alm: Aufstellung der Rechnung)
Ödenecek bedeli gösteren belge

Heykel
(ing: statue, fra: statue, alm: Statue)
Taş, kil, alçı ve metal gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek meydana getirilen sanat eseri

Hidroterapi
(ing: hydrotherapy, fra: hydrothérapie, alm: Hydrotherapie)
Suyla yapılan kür

Hijyen
(ing: hygiene, fra: hygiène, alm: Hygiene)
Sağlığı korumak ve devam ettirmek için yapılan temizlik ve bakım işlemlerinin tümü, sağlık bilimi

Hinterland
(ing: hinterland, fra: arrière-pays, alm: Hinterland)
Kıyı şeridinin arkasındaki bölge

Hipodrom
(ing: hippodrome, fra: hippodrome, alm: Hippodrom)
Araba ve at yarışları veya binicilik çalışmaları için kullanılan alan

Hisar
(ing: fortress, fra: forteresse, alm: Festung)
Bir kenti korumak için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli, etrafında hendek bulunan küçük kale

Hisse
(ing: share, fra: action, alm: Aktie)
Sahiplerine dağıtılan kârdan pay alma hakkı veren, şirketin eşit bölümlere ayrılmış nominal sermayesinin her bir payı

Hiyerarşik satış örgütlenmesi
(ing: multilevel sales organization, fra: organisation hiérarchique de ve, alm: vielschichtige Verkaufsorganisa)
Satışta birden fazla düzeyde karar biriminin yer aldığı satış organizasyonu

Hız kapanı
(ing: speed trap, fra: ralentisseur, alm: Radarfalle)
Trafik polisinin, karayolunda mevzuata aykırı biçimde hız yapan sürücüleri yakalamak üzere, yolun belli noktasında, caydırıcı amaçla konuşlanması

Hizmet
(ing: service, fra: service, alm: Dienstleistung)
Bir ihtiyacı veya talebi karşılamak için yapılan iş ya da harcanan emek gibi maddî varlığı olmayan, üretildiği anda tüketilen ekonomik faaliyet

Hizmet çeşidi
(ing: kind of service, fra: type de service alm: Dienstleistungsart)
Yapılan işin çeşidi

Hizmet dışı
(ing: out of service, fra: hors service, alm: außer Betrieb)
Faal olmama

Hizmet ücreti
Handling fee

Hizmet kalitesi
(ing: service quality, fra: qualité de service, alm: Leistungsqualität)
Yapılan işin kalitesi

Hizmet sektörü
(ing: service sector, fra: secteur tertiaire, alm: Dienstleistungsbereich)
Ulaştırma, turizm, ticaret, haberleşme ve bankacılık gibi bir ekonomide hizmet üreten tüm kişi ve kuruluşlar

Hizmet yatırımı
(ing: service industry investment, fra: investissements du secteur tert, alm: Dienstleistungsinvestition)
Hizmet sektörüne yapılan yatırım

Horst Todt Analizi
Tatil yöresinin seçimi açısından mesafe faktörünün incelenmesine yönelik bir tekniktir Horst Todt analizi iki değişken üzerine kurulmuştur: Değişkenlerden birincisi sayahatin maliyeti, diğeri ise seyahate katılmakla katlanılan zahmet veya fedakarlıktır Horst Todt analizi bu iki değişken arasındaki ilişkiyi matematiksel bir denklemle açıklmaya çalışmaktadır S=(r,q,x) Bu denklemde (p) fiyatı, (x) katlanılan zahmeti ifade eder

Hot springs tourism
(Bkz Thermal turizm)

House Keeper Raporu
(Bkz Günlük Oda durum Cetveli)

Hubbart Formülü
Oda fiyatlarının saptanmasına ilişkin Hubbart formülü fiyat saptanması gibi karmaşık bir sorunun çözümüne basit bir yaklaşımdır Bu nedenle yöneticilerin karar vermesini kolaylaştıran standart bir reçete özelliği taşır Hubbart formülünün hareket noktası teşebbüsün ihtiyaçlarıdır Teşebbüs bir taraftan bütün giderlerini karşılamak ve yatırımdan bir getiri sağlamak, diğer yandan rekabet gücünü karuyabilmek için, oda fiyatlarının nasıl ve hangi düzeyde saptamalıdır? Bu sorunun cevabı işletmenin faaliyetlerini sürdürmek açısından son derece önemli bir koşulduır
Hubbart Formülü:
X= O + I/R
Formülde X = Odanın ortalama satış fiyatı
O = Tahmin edilen yıllık toplam işletme giderleri (İşletme faaliyetleri)
I = Yatırımın özkaynakla karşılanan kısmı için beklenen kar oranı
R = Tahmin edilen oda satış sayısı
Diğer taraftan bu formülden ve hesaplanan ortalama oda satış fiyatından yararlanarak konaklama tesisinin tek ve çift yataklı odaları veya bir odanın tek kişi ya da çift kişi tarafındna tutulması durumunda uygulanacak fiyatların ne olacağı da aşağıdaki formül uyarınca hesaplanabilir
(Nt)St + (Nç)Sç = Ro (X)
Nt=Belirli bir dönemde satılan çift kişilk oda sayısı
Nç=Belirli bir döenmde satılan çift kişilik oda sayısı
St=Tek kişilik odanın ortalama satış fiyatı
Sç=Çift kişilik odanın ortalama satış fiyatı
Ro=Belirli bir dönemde satılan toplam oda sayısı
X0=Oda ortalama satış fiyatı

Hurda değer
Scrap value
Hurda değer, bir yatırımın ekonomik ömrünün sona erdiği andaki değeridir Başka bir ifade ile tesisin ekonomik ömrü sonundaki satış fiyatı o yatırımın hurda değeridir Bir Turistik tesisin hurda değerinin saptanması çalışmaları sırasında kuruluş yeri, inşaatın kalitesi, tesisin fiziki ömrü ve gayrimenkul alım-satım vergileri göz önünde bulundurulmalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla