07-17-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kocaeli Tarihi Eserler Ve Ören Yerleri
Akçakoca Bey Anıtı
Kandıra- Kefken yolu yakınında, Babadağ'dadır 1234-1328 yılları arasında yaşadığı sanılan Kocaeli fatihi Akçakoca Bey'e ait anıt mezarın yapım tarihi 1974'dür Dışa açık piramidal gövdeli anıtın merkezinde basamaklarla çıkılan podyum üzerinde Akçakoca Bey'in mezarı yer almaktadır
Akmeşe Tümülüsü
Akmeşe Güvercinlik Köyü Aslanpınar-Büyüktepe mevkiindedir 1993 yılında kaçak kazı sonucunda tahrip edildiği öğrenilen tümülüse İzmit Müze Müdürlüğü müdahale etmiş ve bir kurtarma kazısı yapmıştır Roma dönemine ait kesme taşlardan meydana gelen dromoslu bir mezar odası ortaya çıkarılmıştır Yapılan incelemeler sonucunda tümülüsün daha önceki dönemlerde tahribe uğradığı tespit edilmiş, birkaç parça kemik dışında buluntuya rastlanılmamıştır
Arap Çeşmesi
Gebze İlçesi'nde adını aynı çeşmeden alan bir mahalleninsınırları içinde bulunan bu çeşme Osmanlı Döneminden kalmış olup, yaklaşık (300) senelik bir geçmişe dayanmaktadır Tamamiyle kesme taşlardan inşa edilmiştir Çeşmenin inşasında kullanılan taşların renginin siyaha çok yakın olmasından dolayı aldığı sanılmaktadır Tarihi değeri büyük olan çeşmenin en dikkate değer özelliği, üç köşesinden birden su akmakta oluşudur İlk kez (18 Nisan 1946) tarihinde onarım görmüştür
Aytepe Tümülüsü
1986 yılında yapılan kurtarma kazısı ile oraya çıkarılan Tümülüs, Erken Roma Dönemi’ne ait olduğu tespit edilen kesme taşların birbirine geçmesinden meydana gelmiştir Mezar odası 3x3x3 m boyutlarında olup, dromos uzunluğu 11 metredir Aytepe Tümülüsü açıldığında yapı kısmen tahrip edilmiş olarak bulunmuştu Mezar odası içinde bulunan lahit dağıtılmış, dromos kapısı kırılmıştı Tek kişiye ait olan tümülüsün mimari çizimleri yapılarak tescili yapılmısa da yerleşim merkezine uzaklığı nedeniyle korunamamış, mimari yapı gün geçtikçe define avcıları ve bilinçsiz kişilerce tahribe uğramıştır
Ballıkayalar Vadisi
Gebze'ye bağlı Tavşanlı Köyündeki "Tabiat Parkı ve Doğal Sit Alanı" ilan edilen Ballıkayalar vadisi 1,5 km uzunluğunda 40-80 metre genişliğindedir Dağcıların iniş ve tırmanış yaptıkları Ballıkayalar Vadisi kireç taşlarının erimesi sonucu gelişen jeomorfolojik şekilleri ile karstik boğazdır
Banara Çeşmesi
Gebze'nin önemli tarihi eserlerinden birisi olan çeş¬me, (Eski İpek Yolu) üzerinde, asırlık ulu çınarların gölgesinde yeralmaktadır Ta¬rihinin çok eski devirlere, (Roma Dönemi) ne kadar dayandığı belirtilmektedir Gebze Belediyesi tarafındandan yakın zamanda restore edilmiştir
Başdeğirmen Mesire Alanı
Karamürsel’e bağlı Karapınar Köyünün güneyinde; Suludere’nin süzülerek yarıp geçtiği toplam 180 dekarlık bir vadiyi oluşturan Başdeğirmen, ilçenin en gözde ve aranılan piknik ve mesire alanlarından biridir
Samanlı Dağları’ndan beslenen Suludere’nin temiz, berrak ve buz gibi sularının değerlendirildiği Başdeğirmen’de işletilen tesislerde yılda 24 ton alabalık yetiştirilmektedir Müşterilere burada yetiştirilen alabalıkların pişirilerek sunulduğu 250 kişilik kapalı 250 kişilikte açık olmak üzere toplam 500 kişilik nezih bir balık lokantası da yaz kış hizmet vermektedir Yeşilliklere bezenmiş ormanlara iç içe, kuş ve su seslerinin armonisini sunan bu harika ortam ilçe merkezine asfalt karayoluyla 9 kilometre mesafededir
225 yıllık tarihi bir çınar ağacının simgelediği Başdeğirmen vadisine giderken yol boyunca zeytin bahçeleri ve müstakil evlerin bulunduğu kıvrımlı yokuşlardan tepeye doğru çıktıkça, aşağılarda kalan mükemmel körfez manzarasını daha net görüyorsunuz
Birkaç günlük şirket programları, grup gezileri ve hafta sonlarını geçirmek isteyen aileler için ideal bir yer olan Başdeğirmen’den dönüşte buradan köy ekmeği, köy peyniri, yumurta, tereyağı ve bal gibi doğal yiyecekler satın alınabilir
Belen Köyü Cami
Sultan Abdülhamit döneminden çeşitli onarımlar geçirerek günümüze kadar ulaşmıştır İç süslemeleri o günkü canlılığını korumaktadır
Beşkayalar Tabiat Parkı
Kocaeli İli, Gölcük İşletme Müdürlüğü Yuvacık ve Naldöken Orman İşletme Şeflikleri sınırları içinde kalan Beşkayalar mevkii Bakanlık makamının 27 02 1998 tarih ve M P G M P A I B K 01 / 190 sayılı olurları ile Tabiat Parkı ilan edilmiştir I Derece Doğal Sit Alanıdır Beşkayalar Tabiat Parkı 1154 Ha dır Bu alanın 386 Ha Yuvacık Orman İşletme Şefliği sınırları içersinde, geri kalan 768 Ha Naldöken Orman İşletme Şefliği sınırları içinde kalmaktadır Beşkayalar Tabiat Parkı Servetiye Karşı ve Servetiye cami düzü köylerinin hudutları içinde kalmakta olup,İzmit'e mesafesi 24 km dir Beşkayalar Tabiat Parkı Yuvacık Orman İşletme Şefliğinin sınırları içinde olan 78-79-80-100-101-102 nolu bölmelerin tamamı ile 103-104 ve 105 nolu bölmelerin bir kısmı ile Naldöken Orman İşletme Şefliğine ait 69-70-71-72-76-77-94-95-96-97-98-99- ve 124 nolu bölmeleri kapsamaktadır Beşkayalar Tabiat Parkı 1 / 25 000 ölçekli BURSA G 23 - c3 ve BURSA G 23 -c 4 gizli paftalarında yer almaktadır Beşkayalar olarak ilan edilen 1154 Ha sahanın 1057 Ha Ormanlık alan, geri kalan 97 Ha ormansız alandan oluşmaktadır
Bostan (Su) Dolabı
Gebze’nin merkez kesiminde yazı alanı içerisindedir Kanuni Sultan Süleyman devrinde 16 yy ’da Çoban Mustafa Paşa tarafından Mimar Sinan’ın baş halifesi Hüsam Kalfa’ya inşa ettirilmiştir Bostan Dolabı kare planlı bir zemin üzerindedir Duvarları yüksekçedir ve üzerini örten çatı piramit şeklindedir Genellikle Çoban Mustafa Paşa Camii’nin ve Gebze kentinin su ihtiyacını temin etmek amacıyla yaptırılan Bostan Dolabı 12 kuyudan oluşuyor ve beygirlerle döndürülüyordu
Büyük Tümülüs
1992 – 1993 yıllarında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi uzmanları ile temasa geçilerek mezar odası yerinin tespiti amacıyla arazi araştırmalarına başlanılmış, Üçtepeler Köyü girişinde bulunan tümülüsün manyetik anomali haritaları çıkarılmıştır Jeofizik uzmanları Oğuz GÜNDOĞDU, Ali ERDOĞAN ve ekibi ve arkeologlarında bilimsel katkıları ile mezar odasının yeri ve tümülüse güneyden giriş yönü tespit edilmiştir 1994 yılında, 12 metre yüksekliğinde ve 75 cm çapında olan Tümülüs kamulaştırılmış, İzmit Müze Müdürlüğü’nce de arkeolojik kazısı yapılmıştır Kazı sonucu Erken Roma Dönemi’ne tarihlenen dromoslu bir mezar odası bulunmuştur Mezarın mimarisi Aytepe Tümülüsü’nden farklıdır Dromos uzunluğu daha kısa olmasına karşın mezar odasında üç kişiye ait olduğu anlaşılan kırık parçalar halindeki kliniklere rastlanmıştır Kesme taş ve beşik tonozlu mimari özellik gösteren büyük tümülüsün de daha önce soygun geçirdiği tespit edilmiştir Tümülüsün korunabilmesi amacıyla 1994 yılında, özel bir firmanın bir miktar hibesi ve Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla dromosun devamı şeklinde beşik tonozlu bir giriş ilave edilerek kapı takılmıştır Ancak geçen altı yıl içerisinde heyelan nedeniyle yapılan giriş kapısı da toprakla örtülmüştür
Canfedâ Hâtun Çeşmesi
İzmit’in Orhan Câmii yanında bulunan çeşmenin kitabesinden ve çeşitli kaynaklardan öğrendiğimize göre, Canfedâ Hâtun tarafından yaptırılmış, zamanla harâb olmaya yüz tutmuş olduğundan Sultan II Mahmud sarayının hazinedar ustası Su‘âda Usta tarafından 1242(1826) yılında suyun kaynağından itibaren tamamen tamir ettirilmiştir Yine bir arşiv kaynağında 1847’de yeniden tamire muhtaç duruma geldiği anlaşılmaktadır Cephede aynalık kısmı üzerindeki kitabede sülüs yazı ile H 1243 (M 1827) tarihi bulunan çeşmenin hazne kısmı beton sıvalı olup yakın zamanda onarım görmüştür
Çarşı Camii (Yukarı Camii)
Tavşancıl’ın Merkez Camii niteliğindedir Minberi bulunmamaktadır İnşa tarihi ve kimin tarafından yaptırıldığı belli değildir Ancak giriş kapısı üzerinde bulunan Osmanlıca bir tamir kitabesinden Çarşı Camisi’nin temelinden çatısına kadar değiştirilerek İstanbul Unkapanı tüccarlarından Hacı Velüyyüddin Ağa tarafından yeniden yaptırılarak 30 Ağustos 1818’de ibadete açıldığı anlaşılmaktadır Cami kare planlı, kâgir olarak yapılmış olup, üzeri çatı ile örtülmüştür Esaslı bir değişiklik geçirmiş, cephesinin ve minaresinin sıva ile kaplanması sebebiyle orijinalitesi büyük çapta kayba uğramıştır 1818 yılındaki onarım sırasında binaya çeşitli ağaç işlemeler ve asma katı destekleyen ağaç sütunlar ilave edilmiştir İbadethanenin pencerelerindeki demir parmaklıkların klasik Türk parmaklıkları olduğu ilk bakışta göze çarpmaktadır Cami minaresi sağ taraftadır ve tek şerefelidir
Çoban Mustafa Paşa Hamamı
Halk arasında Çarşı Hamam, Çifte Hamamlar olarak da adlandırılan hamam, Çoban Mustafa Paşa Camisi’ne vakıf amacıyla yaptırılan bu hamamın iki kubbesi, yanında ise geniş bir sarnıcı bulunmaktadır Yapıda muntazam kalker taşları kullanılmıştır Pencerelerinin kemer ayaklarına kadar üçer sıra, tuğla ve bir hatıl geçirilmiş olup, bütün pencerelerinin kemerleri tuğladan örülmüştür Gebze’nin bu en büyük hamamı halen kullanılmakta olup, zaman zaman onarım görmüştür
|
|
|
|