Prof. Dr. Sinsi
|
Esmâü’L Hüsnâ Yazilari Ya Fettah

Yâ Fettâh
Allah’ın ismi şeriflerinden birisi de ‘El-Fettâh’ olup, anlamı; kapalı olan her şeyi inayetiyle açan, her zorluğu hidayetiyle gideren İlâhi Zât demektir
Zamanların Fâtihisin
Lutfile nusret edensin
Mü’mini cihanda muhsin
Seçen sensin “Yâ Fettâh”
(Musa Tektaş)
Yâ Fettâh,
Ey büyük Allah’ım,
Sabahın ılık rüzgarı, hanemize koşarken, uzaklara hicret eden ak mintanlı gün, tepelerin üzerinden aşarken, vadilerin üzerinden devrile devrile akan berrak sular ırmağından taşarken ben ellerimi açtım, sana geldim Kapına geldim Üzerime kapanmış sandığım ihsan kapına geldim Hüznün sarkacında asılı duran kederli yüreğimi sana getirdim Yüreğim senin inayetinle durulmak ister Sen merhametinin sığınağına geldim, uyumaya, durulmaya ve yeniden doğrulmaya  Ağır ağır yükleri taşıtmayan, belalı sulara girdiğimde boğulmama geçit vermeyen sensin Kalbimi onaran sen Tüm hüzünlerimi bıraktım zehrin avuçlarına, geldim Kalbim, anahtarı sen de olan huzur kapısından içeri girmek diler Bütün pişmanlığım, bütün kederim ve sana olan aşkımla geldiğim kapını, engin lütfunla aç Rabbim Aç ki senin ikliminin sırrına ereyim, senin ateşinle yanayım
Şükürler sana Rabbim, şükürler olsun 
Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın 
Kilitli kapıları ihsanınla açansın
Bize bütün kapıları
Açan sensin “Yâ Fettâh”
Zaferlerin ayetlerde
Geçen sensin “Yâ Fettâh”
Ey sevgililer sevgilisi,
Ey gönüller Fatihi,
Yâ Fettâh,
Beni mahzun koyan, beni kesretin zincirlerine vuran, beni zehriyle uyutan kıskanç zamanın ellerinden düşüp sana iltica etmişim  
Mülteciyim kapında Ey Sevgili  
Dilenciyim, gönül gözü topal Aşkına dilenciyim, mahzun koyma Yâ Fettâh 
Beni kapıların arkasında bırakma Hayırlı kapıların açılsın yüzüme, taze günlerin avucunda bir sarmaşık olayım her dem sana açılan, her dem seni zikreden
Bir kapıyı kapatıp bin kapıyı açan Allah’ım
Bir şerri, musibeti, bin hayra bağlayan, ummadıklarımı, düşünemediklerimi, bilemediklerimi esrarınla kalbime düşüren Rabbim
Mültecinim kapında, uzak seferlerden gelmişim, kabul buyur, aç nurlu ikliminin kapılarını sonuna kadar
Aç ki bir gül gibi katmerleşip açayım her seherde Hu Hu, diyerek
Şükürler sana Rabbim, şükürler olsun
Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın 
Kilitli kapıları ihsanınla açansın
Sultanım,
En sevgili,
Ey Sevgili,
Şimdi vakitlerden tan vaktidir
Camilerde sabah ezan-ı şerif okunuyor
Ezanın kutlu sesi açıyor yüreğimin perdesini
Esrarlı bir saba açıyor gönlümün kapısını, sızıyor ta derinlere
Ürperiyor ve sana uyanıyorum
Bir el dokunmuş yüreğime saba tadında
Gözlerim buğulanıp yağıyor nisan’a inat
Hiçliklere inat Menekşeler, ıtırlar boy veriyor yüreğimin bahari toprağında
Kimselerin ayak basmadığı gönlümün sessiz kırlarında, bin kır çiçeği açıyor her dem seni anan  
Kokular getiriyor, saba rüzgarı çok uzaklardan el değmemiş  
Kelebek kanatlı bir düş görüyorum ve düşüyorum peşine
Beni sana getiriyor Düşlerimi hayra yor Rabbim Asrın cehenneminden iltica ediyorum rahmetinin saadet kapısına
Çalıyorum, çalıyorum, bir daha çalıyorum 
Mültecinim diyorum kapınızda ey Sevgili 
Ve bana açılıyor ümidimin kapıları  Giriyorum ardıma hiç bakmadan
Şükürler sana Rabbim, şükürler olsun 
Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın 
Kilitli kapıları ihsanınla açansın
Tutunduk Hakk dallarına
Düştük cihad yollarına
Nimetini kullarına
Saçan sensin “Yâ Fettâh”
Ey Ulu Allah’ım,
Sultanım,
Yâ Fettâh,
Yâ Rezzak,
Nurun, şefkatin ve merhametinle içi kararmış, ruhu daralmış müminin kalbini aç
Yeniden fethet 
Yeniden fethet insanlığı Rabbim
Unutulmuş ve unuttuğumuz ne varsa, hepsini yeni baştan düşür yüreğimize Cihat aşkı, taşısın bizi asrı saadet ülkesine
Dilde, elde, fikirde, zikirde bir fetih süruru yakalasın bizi
Zamanın kifayetsizliği yetmezmiş gibi, çağa yenik düşmüş kalplere, cihetsiz kalmış aşklara, şehnaz faslına dönüşmüş hayatlara ummanından bir katre düşür Vaktin elinde umarsız, aşksız, imarsız kalmış gönüllere, hislere inşirah ver Mevsimlerin üzerine düşmüş hastalıklı güz şarkılarını yarıda kes Allahım
Baharlar gelsin, yeşilden bir zümrüt insin dallarımıza
Kara kışın karsız geçen kasvetinde kaçırdık ruhlarımızın gül mevsimini Açsın gönlümüzde yine peygamber kokuşlu İstanbul gülleri Şirazesi kaçmış gül mevsimlerine, kara gözlü menekşelere, yasemin kokulu günlere inşirah ver Allahım 
Şükürler sana Rabbim, şükürler olsun 
Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın 
Kilitli kapıları ihsanınla açansın
Fethi mübin inancıyla
Coşturup iman gücüyle
Küfrü fethin kılıcıyla
Biçen sensin “Yâ Fettâh”
Yâ Fettâh,
Yâ Rezzak,
Ey Hünkâr-ı ezel,
Feth-i Mübin duygusunu kattığın yürek şehirleri şimdi zulmün elinde biçâre Hicret ve niyetimiz senin için, senin ikliminin ellerine varmak için Dünya ki bir zindan-ı bela, çah-ı gam u mihnettir Bizi geçir bu dünya dehlizlerinden Rabbim Bize, hayırlı kapılar aç, girelim asr-ı saadet bahçesine Bir ashap şenliği başlasın gönlümüzde Bize hayırlı günler nasip et Rabbim, erelim nice haftalara, aylara, senelere Bize hayırlı rızklar bahşet yüce ihsanınla, derelim başakları rahmet dolu tarlalarımızı İhsanını bizden esirgeme Allahım Senin İhsan denizinde bir mâhi gibiyiz Bize varlığımızı hatırlat Rabbim Bizi bize unutturma Aklımızı, ruhumuzu, fikrimizi aç Allahım
Şükürler sana rabbim, şükürler olsun 
Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın 
Kilitli kapıları ihsanınla açansın
alıntı
|