Prof. Dr. Sinsi
|
Suya Birşey Okunup İçilmez Denen Arkadaslara:
Hazret-i Resûl aleyhi’s-selâm, genellikle namazlardan sonra İhlâs, ve kul eûzüleri avuçlarına üfleyip, bütün vücudunu sıvazlardı; ve bunu üç kere tekrar ederdi
Her Cumâ namazından sonra, dünya kelâmı etmeden, ihlâs ve "muavizeteyn" denilen Kul eûzü’leri yedi defa okuyup vücuduna sürerse, o kişi gelecek Cumâ namazına kadar her türlü tehlikeden emin olur, buyruluyor
Bunun haricinde, cinnî etki altında olanların, büyü yapılmış olanların, âyetel Kürsî ile beraber 41 defa bu sûreyi okuyup, ayrıca bu okuma sırasında, nefesi suya üfleyip içmenin bir hayli faydalı olduğu da çeşitli kaynaklardan bize ulaşmıştır Ayrıca, bu tür rahatsızlıkları olanlara, topluca bu âyetlerin 41 defa okunmasının da çok yararlı olacağı belirtilmiştir

Korku ve hastalık gibi şeylerden korunmak için dua etmek ve âyet ile hadis gibi şeyleri yazıp taşımak ve suya okuyup onu içmek dinen caizdir Abdullah bin Ömer Peygamberden (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin: Allah'ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden eksikliği olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım" O zaman, hiçbir şey ona zarar vermez Abdullah bin Amr onları temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı (Ebu Davud, Nesâî, Tirmizî)
Ancak bunları istismar edip sanat haline getiren ve saf kadınlarla teşriki mesai edip onlarla haşr ve neşir olmak kesinlikle haramdır Ayrıca suya okuyup onu içirmek gibi şeyler para karşılığında yapılması da caiz değildir
Günümüz meselelerine Fetvalar – 2, Yasin Yayınevi, s: 258
Okuyup üflemek konusu: Ayet-el kürsi, felak , nas, fatiha gibi sureleri veya ayetleri okuduğu zaman Peygamberimizin sağına soluna önüne arkasına ellerine ve hasta olan herhangi bir kimseye üflediği hadis kitaplarımızda yazılıdır
Bunun sebebi insanın maddi hastalıklardan korunmak için maddi tedbirler aldığı gibi manevi ve zararlı şeylerden korunmak için de böyle tedbirler alması içindir Bizi yaratan Allah Peygamberimiz vasıtasıyla nasıl korunacağımızın yollarından birisini göstermiştir
Bu konuyu izah eden hadislerden birini açıklamasıyla beraber takdim ediyoruz
Hz Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizateyn'i ( felak ve nas sureleri) ve kulhüvallabu ahad'i okur ellerini yüzüne ve vücuduna sürer ve bunu üç kere tekrar ederdi Hastalandığı zaman aynı şeyi kendisine yapmamı emrederdi" [Buharî, Fedâilu'l-Kur'ân 14, Tıbb 39, Da'avât 12; Müslim, Selâm 50, (2192); Muvattâ, Ayn t5, (2,942); Tirmizî, Da'avât 21, (3399); Ebu Dâvud, Tıbb 19, (3902) >

AÇIKLAMA:
1- Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in Kur'ân-ı Kerim'i hastalığı sırasında şifa için okuduğu, mevsuk rivayetlerde gelmiştir Esasen Kur'ân'ın mü'minler için maddi ve manevî şifa olduğu âyet-i kerimede belirtilmiştir: "Kur'ân'dan, iman edenlere rahmet ve şifâ olan şeyler indiriyoruz, O, zâlimlerin ise sadece kaybını artırır" (İsra suresi, 82) Keza: "Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde olana bir şifa, mü'minlere doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir" (Yunus suresi,57 )
2- Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in kendi vücuduna icra ettiği "nefes"in mahiyeti hakkında bilgi vermek için, İbnu Hacer, rivayetin farklı vecihlerini kaydeder Buna göre, önce ellerini cemeder, sonra ellerine üfler, sonra okur ve okuma sırasında eline üflerdi İbnu Hacer, bu üflemenin tükrüksüz veya hafif tükrüklü olabileceğini belirtir Bu maksadla Felak, Nâs ve İhlas sûreleri okunmuştur
Meshetme işi, bereket düşüncesiyle yapılmıştır Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) ellerini önce başına, yüzüne sürer, ondan sonra elinin yetişebildiği yerlere kadar bütün vücuduna sürerdi Hz Aişe der ki: "Resûlullah, kendini götüren hastalığa yakalanınca, ben okuyup üzerine üflüyordum Kendi elleriyle de vücudunu meshediyordum Çünkü onun elleri bereket yönüyle benim elimden çok üstün idi" Bir başka rivayette Hz Aişe meshedip, şifa için dua ederken kendine gelen Resûlullah'ın: "Artık hayır, (şifa değil), Allah'tan Refîk-i A'la'yı istiyorum" dediği belirtilir
3- Bazı rivayetler, Kur'ân'dan okuyup nefes ederek tedaviyi Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in ailesi efradına da uyguladığını tasrih eder Sahabe ve Tâbiin de aynı tedavi usulüne başvurmuştur Ulema bunun cevazında ittifak etmiştir
4- Nefes'i "tükrüksüz hafif üfürük" diye tarifeden Nevevî, rukyede bunun müstehab olduğunu, ulemanın cevazında icma ettiğini belirtir Hz Aişe (radıyallahu anhâ)'ye Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselam)'in rukyede yer verdiği nefes'ten sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Onun nefesi, kuru üzüm yiyenin üfürüğü gibi idi, kesinlikle tükrük yoktu '' Kasıtsız olarak nefesle birlikte çıkacak olan rutubetin tükrük sayılmayacağı belirtilmiştir

Prof Dr İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 7 cilt, Akçağ Basım Yayın, Ankara, 1988, s 50-51
Selam ve dua ile 
|