Yalnız Mesajı Göster

Dinlemek-Doğan Cüceloğlu

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dinlemek-Doğan Cüceloğlu



Karşımızdaki insanın söylediğini sadece işitmek değil, gerçekten duyabilmek için neler yapabileceğini inceleyelim


Psikolog Doğan Cüceloğlu’nun , Yeniden İnsan İnsana adlı yapıtında, dinlemenin bir çok türü olduğunu görüyoruz

Görünüşte dinleme : Bazen karsımızdaki kişi dış görünüşüyle dinliyormuş gibidir Fakat iç dünyası bambaşka yerdedir, ya da kafasında bizim söylediklerimizden daha önemli bir konu vardır

Seçerek dinleme : Kimileri konuşanın söylediklerinden sadece kendi ilgilendikleri bölümü duyar, diğer söylenenleri dinlemez Bu tür dinleyiciler dikkatlerini çekecek bir sözcük ya da bir ifade ortaya çıkıncaya kadar “ görünürde dinleyici “ olarak kalırlar İlgilerini çeken para, bir meslek, belirli bir kimse ya da cinsiyet gibi farklı konular olabilir Eğer onların ilgilendiği bir konuda konuşmuyorsak, bir duvarın karsısına geçip konuşmamızdan pek farkı olmaz

Duygusal dinleme : Sürekli olarak belirli duygusal tonu taşımak isterler Ne söylerseniz söyleyin bu tip dinleyiciler, her söylenenden bir espiri veya bir hüzün çıkarmaya çalışırlar Kendi ilgilendikleri duygunun dışında işittiklerini, hemen o anda unuturlar, bir daha hiç hatırlamazlar

Savunmacı dinleme : Ne duyarsa duysun her söyleneni, kendine yönelmiş bir saldırı sayar ve hemen karsı savunmaya geçer

Tuzak kurucu dinleme : Bu tipler hiç seslerini çıkarmadan dinlerler, çünkü bunlar dinledikleri bilgilerden yararlanarak, karsısındakini zor duruma sokacak fırsatları yakalamaya çalışırlar

Yüzeysel dinleme : Bu tür dinleme özelliğine sahip kişiler, konuşanın kullandığı kelimelerin yüzeyinde kalır ve asil altta yatan anlamına ulaşamazlar Toplumun geleneksel kesimlerinde, açık seçik, doğrudan doğruya iletişim kurmak genellikle “ ayıp “ sayıldığından, kelimelerin altında yatan anlamların anlaşılması beklenir; söylenenleri yüzeysel düzeyde anlayan kişi “ SAF “ biri olarak algılanır

Psikolojik yapımıza göre belirtilen dinleme türlerinin bir veya bir kaçına sahip olabiliriz Nasıl bir dinleyiciyim diye kendimize sorduğumuzda, bunu öğrenmek için bir kaç gün dinleme davranışımıza dikkat etmemiz gerekir Davranışımızı değiştirmeye kalkmadan sadece kendimizi gözleyelim Dinlediğimiz zaman kaç kez gerçekten dinliyoruz, ya da daha önce söz konusu olan dinleme davranışlarından hangisini gösteriyoruz


İnsan yaşamında,konuşmak ve susmak kadar dinlemenin de büyük bir yeri ve önemi olduğunu biliyoruz Burada önemli olan,söyleyen kadar dinleyenin de aklin,mantığın ve bilginin kurallarına uygun davranmasıdır Eğer bir konuşmanın içeriği bundan yoksunsa ya da dinleyen,bir dinleyicide aranan niteliklerden yoksunsa,amaca varılamaz

Kutsal kitaplardaki “ Önce Söz Vardı “ deyimi,sözün önemini vurgularken,ayni zamanda dinlemenin de önemini kapsadığı kanısındayım Yoksa dinleme olmasaydı sözün ne önemi olabilirdi ki

Konuşma,varlığını dinlemeye borçludur Bu nedenle iyi bir dinleyici olmadan,iyi bir konuşmacı olamayız Sosyal yaşamımızda da dinleyerek,konuşmayı ve bilgiyi öğrenirken,aile ve öğretmenlerin kullandığı uyarı sözcüklerinin başında “ DINLE “ geldiğini biliyoruz

Dinleme eğitiminin başlıca amaçları;

· Söylenen sözleri, kavramaları tam olarak anlayabilme,
· Konuşulanı, okunanı anlayabilme,
· Bilgi, düşünce ve haber alabilme,
· Dinledikleri arasında neden-sonuç ilişkisi kurabilme,
· Dinlediği konuşmanın ana düşüncesini kavrayabilme,
· Dinlediğinin eksik, yanlış, abartılı, yararlı vb yönlerini seçebilme,
· Dinlediklerini tarafsız bir biçimde değerlendirebilme,
· Dinlediklerine karşı hoşgörü duygusu geliştirebilmedir

Halbuki dinlemeyi bir öğrenebilsek ve dinlediğimizden konuşan taraf emin olsa, ilişkilerimize bambaşka bir güven, huzur ve mutluluk yansıyacaktır İletişim kopuklukları ve kazaları ortadan kalkacaktır Bilgi düzeyimiz yükselecektir Eski Sirach yazıtına göre “ Dinlemeyi seversen, bilgi kazanırsın ve eğer kulak kabartırsan akıllı olursun
Dinlemek karşınızdaki kişiye “ saygı duymanın, sana değer veriyorum ” mesajı vermenin en iyi yoludur Konuşmak için bir nedeni olan herkesi, dinlemek için de bir neden, mutlaka vardır
Dinlemek okul sonrasında kullandığımız en yaygın öğrenme yoludur Kendinizi incelerseniz, okul sonrası öğrendiklerinizin pek çoğunu dinleyerek öğrendiğinizi görürsünüz Ayrıca dinlemek en kolay öğrenme yoludur Kitap okuduğumuzdaki yorulma düzeyi ile, birini dinlerkenki yorulma düzeyi farklıdır Göz kulağa göre daha az yorulmaktadır

İnsanların dinlerken yorulmalarına neden olan şey nedir? 350 numaralı yol!
Şöyle ki, bir insanın beyni dakikada ortalama 500 kelime işleyebilmektedirBuna karşın konuşan bir insanın, bir dakikada kullanabileceği kelime sayısı en fazla 150 kelimedir Bunu da at yarışı sunucuları başarabilmektedir
Dakikada 500 kelimeye ihtiyaç duyan beyin, konuşmacının gönderdiği 150 kelimeyi yetersiz bulmakta, kelimeler arasındaki sessizliklerde başka konulara atlamakta, konuşanın ifadelerine sadık kalamamaktadır İşte bu duruma iletişim dünyasında 350 numaralı yol denmektedir

İletişimin önemli parçalarından biri de dinlemektirAraştırmacılar iletişim aktivitelerindeki en önemli payın dinlemeye adandığını bulmuşlardır
Yöneticiler ve çalışanlar zamanlarını benzer şekilde harcarlar;
%42’sidinlemeye,
% 32’si konuşmaya,
% 15’i okumaya,
% 12’si yazmaya

Alıntı Yaparak Cevapla