Konu
:
Kiraz Aldım Dikmeden - Türkü Öyküsü
Yalnız Mesajı Göster
Kiraz Aldım Dikmeden - Türkü Öyküsü
07-16-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kiraz Aldım Dikmeden - Türkü Öyküsü
60-65 kadar sene önce Hüseyin Çavuşoğlu köyündeyiz… Hüseyin Çavuşoğlu’nun yarbaşında… Devrin ünlü Müderrislerinden Hüseyin Molla’nın oğlu Deli Mehmed ormana doğru şöyle bir geziye doğru çıkmış
Neden gezmesin ele güven olur mu hiç? Bakarsın kendilerine ait ormanda ağaç keserler
Nitekim ki öyle olmuş bir karı koca ağaç kesmişler
evlerine doğru dürüklerlerken Deli Mehmed çıkagelmiş karşılarına
Birden neye uğradıklarını anlayamamanın şaşkınlığı içinde donakalmış korkularından…
Korkarlar tabii, koskoca Deli Mehmed kolay mı? Koskoca bir müderris oğlu , Müderris ki Hüseyin Çavuşoğlu ve civarı himayesinde
Deli Mehmed’in deliliklerine öylesine
Astığı astık
Kestiği kestik
Bıçağı da önünde keser arkasında… Hele omuzun da tüfeği olunca, gel de çık karşısına
İşte durum böyle iken adamcağız Deli Mehmed’in ayaklarına kapanarak af dilemiş
Deli bu delirmiş de delirmiş; doğrultmuş namluyu adama vurur mu vurur… Karısı “Ben nasıl olsa kadınım bana bir şey yapmaz” düşüncesiyle onu vurma beni vur çocuklarımıza acı diyerek merhamete getirmeye çalışmış
Ne gezer merhamet çifteyi boşaltmış kadının bağrına
Kocası daha durur mu kaçıp gitmiş
Ne yapsın şimdi Deli Mehmed? Devrin kanunları sıkı
Kaçmak düşmüş aklına ama babasına bir yol danışmaya ihmal etmemiş tutmuş evin yolunu
Babası önce fena halde kızmış oğluna ama ne kadar kötü olsa da oğul gene… Kaçmanın kanundan kurtulmanın yollarını sıralayıvermiş oğluna
Sevdiği ve aşık olduğu kızdan "Tombul Halime” ayrılmak bir yandan da her an zaptiyelere yakalanmak düşüncesi ve sıkıntıları sarıvermiş içine
İstemiş ki Halimesi de gelsin onunla beraber
Hizmetçilerin kapıyı her açtığın da Halime’yi geldi zanneder, bir yol hoplarmış yerinden
Zavallı anacığı yolluğunu hazırlayıp vermiş eline
Deli Mehmedimiz yola revan olmuş
Yarbaşından geçenken karşısında duran Halime ‘nin evine doğru bakmış derlenmiş, duygulanmış
Bir yandan da kar heryanı ağartmaya devam ediyormuş
Bakalım Halimesine neler demiş?
“Kiraz aldım dikmeden
Halimem dallarını bükmeden
Bir armağan ver bana
Halimem ben gurbete gitmeden
Tombalacık Halimem
Yarbaşına gel
Ben gidiyorum Bolu’ya
Düş peşime gel”
Öyle ya Halimesinden bir yadigar almadan gidebilir mi buralardan hiç, Beklememiş öylece biraz Halimeyi yar başında… belki duyar düşer peşime diye… ne gelen var ne giden
Devam etmiş söylemeye:
Tütün aldım hendekten
Halimem hekim gelsin Devrek’ten
Hekim buna neylesin
Halimem yanıyorum yürekten
Alçaklara kar yağdı
Üşümedin mi
Sen bu işin sonun
Düşünmedin mi
Bu sıkıntılı bekleyiş esnasında hendek’ten getirdiği tütünü dumanlayan Deli Mehmedimizin iç yaralarını Devrek’in nam salmış hekimin iyi edebileceğine inanmış bir yol…
İnanmış ya, hekim neylesin buna?
Yine devam etmiş:
Ocak başında kaldım
Halimem ince fikire daldım
Kapılar açılırken
Halimem seni geliyor sandım…
Aygın mısın halimem
Baygın mısın gel
Hiç haberin gelmiyor
Dargınmısın gel
Deyip gitmiş Deli Mehmed Bolu’ya
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul