07-16-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Richard Dawkins'in Gen Bencildir Kitabına Eleştiriler
Gen Bencildir Kitabına Eleştiriler-5
Konuları ve gerçekleri evrimin öngörülerine uygun olarak eğip bükmek, kimilerini olabildiğince maddeye indirgeyerek basitleştirmek, kimilerine ise yine evrimin gereklerine uygun olarak olabildiğince karmaşıklaştırıp içinden çıkılmaz hale getirmek evrimcilerin bilinen taktiklerindendir
Richard Dawkins buna bağlı olarak da üreme bakımından başarılı olan bireyin kalıtsal özellikleri (genler) bir sonraki nesilde sayıca artmıştır diye (kesin bir dille) yazabildiğine göre bu konuda güçlü kanıtlara sahip olmalıdır
Fakat Dawkins herhangi bir kanıt göstermez Bu nedenle yukarıdaki cümlesi evrimcilere özgü bir şöyle oldu böyle oldu edebiyatıdır ve bilimsel bir değeri yoktur
Bilindiği gibi üremeler canlı türlerinin yenilenmesidir Kalıtsal özelliklerini eksiksiz olarak diğer nesillere aktarmaları gerekir
Bir canlı kalıtsal özelliklerin diğer nesillere artırarak aktarabilir mi?
Kalıtım kanunları ve canlılardaki değişmezlik ilkesi bu soruya kesin bir dille hayır cevabını verir
Canlı gen havuzlarını zenginleştiren hiçbir mutasyon gözlenmemiştir
Canlılar korunma, savunma ve bağışıklık sistemleriyle dış etkenlerin (mutasyonların) olumsuz etkilerinden kendilerini korumaya çalışırlar
Yapılan bilimsel gözlemlerin sonuçları zenginleşme bir yana fakirleşme (tersinim) yönündedir
= = =
Richard Dawkins Gen Bencildir kitabı için düş gücüne seslenmek üzere tasarlandığını fakat bir bilim kurgu olmadığını bilimin ta kendisi olduğunu iddia eder
Richard Dawkins’e göre canlılar (dolaysıyla biz insanlar) birer yaşamkalım makineleri, genler adıyla bilinen bencil moleküllerini körü körüne korumak için programlanmış robot araçlarıdır
Dawkins'e göre insanlar da dahil tüm canlılar genlerin kontrolünde yaşarlar, ürerler ve ölürler
Bu arada yukarıdaki ifadenin tersinim teorisinin canlılar varoluşlarındaki yapılarını korunma, savunma ve bağışıklık sistemleriyle korumaya çalışırlar öngörüsünün paralelinde gibi görünürse de (insan söz konusu olduğunda) bazı yönlerden ayrılır
Öncelikle Richard Dawkins’in bu varsayımına (insanlarda dahil tüm canlıların genlerin kontrolü altında olduğu varsayımına) katılmadığımızı belirtelim
Katılmama nedenimiz ise insanları hayvan denen diğer canlılardan ayıran farklılıkları görmemiz, bilmemiz ve inanmamızdır
Tersinim teorisine göre insanlarda ruh ve nefis (can) denen iki metafizik güç vardır Nefis (can) tamamen genlerin kontrolünde olabilir ama ruh değildir
Ruh insanları hayvanlardan ayıran insansı meziyetlerin kaynağıdır
İnsan dışındaki hayvan denen diğer canlılar genlerin kontrolü altındadırlar Genlerin emrettiklerini yapmaya şartlanmışlardır
Örneğin bir hayvanı kızdırırsanız kızar, korkutursanız korkar Hiç bir zaman duygularını ve duygularının yönlendirdiği hareketlerini kontrol altında tutmaz Buna gerek duymaz Böyle bir kontrol yapma yeteneği yoktur
Ama insan öyle değildir
Duyularını, hareketlerini kontrol altında tutabilir Örneğin kızarsa kızmanın normal kabul edilen hareketlerini yapmaktan kendini alıkoyabilir
Duyu ve hareketlerini kontrol etme sadece insanlara özel insansı meziyetlerin sonuçlarıdır
Söylemek istediğimiz kısaca şudur
Hayvanlar genlerinin kontrolü altındadırlar, bu nedenle hareketlerinden sorumlu değildirler ama insanlar bu yönden hayvanlardan farklıdırlar Zaten bu nedenle insandırlar
İnsanlar gensel tepkimeleri insansı meziyetleri sayesinde kontrol edebilirler Tam karşıtı tepki verebilirler
Diğer ifade ile insanlar genlerinin esiri değildirler
İnsanları da hayvanlar gibi genlerinin kontrolünde zanneden Dawkins çok kötü bir şekilde yanılmaktadır
Richard Dawkins’in bu kitabı yazma amacının insansı meziyetleri ret ve inkar ederek insanlarında genlerinin kontrolünde birer hayvan olduğunu kanıtlama amaçlı olduğu kesindir
Bu kavramda (insansı meziyetlerin inkarı kavramı) evrim teorisinin temellerinden biridir
Dawkins aklı sıra insanları hayvan mertebesine indirgeyerek bilimsellikten çıkarıp bir din haline getirdiği teorisini kanıtlama çabasındadır
Dawkins kitabının önsözünde bir türü diğer bir türden üstün kılacak hiç bir nesnel dayanak yoktur diye yazarak bu amacını en baştan açığa zaten vurmuştur
İnsanı meziyetleri kaldırıp atarsak insan denen ÖZEL canlının bir hayvandan farkının olmayacağı açıktır
Fakat insansı meziyetler yoktur demekle bunu iddia etmekle, insansı meziyetler yok olmaz
Çünkü insansı meziyetler vardır, biz bunu inkarı mümkün olmayacak bir şekilde gözlemliyoruz, daha da önemlisi YAŞIYORUZ
Devamı var
|
|
|