Konu
:
Muhteşem Haberciler:Koku Hücreleri...
Yalnız Mesajı Göster
Muhteşem Haberciler:Koku Hücreleri...
07-16-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Muhteşem Haberciler:Koku Hücreleri...
(Şekil 7) Duyu sistemlerindeki bazı hücreler
Görüldüğü gibi her duyu hücresi özel bir tasarıma sahiptir
Koku alıcı hücreler aslında sinir hücreleridir
Temel görevleri
koku moleküllerinin taşıdıkları mesajları alarak koku soğancığına taşımaktır
Toplam sayıları konusunda bilim dünyasında farklı görüşler vardır: Bazı araştırmacılar sayılarının 10 milyon 23
bazıları da 50 milyon civarında olduğunu belirtmektedir
24 Milyonlarca koku hücresi küçük bir posta pulu boyutlarındaki koku bölgesinde
göz kamaştırıcı bir düzen içinde yerleşmiş durumdadır
Burada hemen akla şu gerçek gelir: Her türlü teknik imkanınız olsaydı ve sizden milyonlarca hücreyi yerli yerine koymanız istenseydi
bunu yapabilir miydiniz? Tabii ki böyle bir işi başarmanız mümkün olmazdı
Zaten bilim adamlarının yıllar süren araştırmalar sonucunda
değil milyonlarca hücreyi düzenlemek
bu hücrelerin sayısını dahi tespit edememiş olmaları bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır
Koku hücresinin kendi içinde de dikkat çekici bir görev dağılımı vardır
Tanınmış araştırmacılardan Stuart Firestein
"Bütün duyu alıcıları gibi
koku alıcı hücre de hem yapısal hem de işlevsel olarak birçok bölüme ayrılmıştır"25 diyerek bu hücrelerdeki özel düzenlemeye dikkat çeker
Bu özel tasarım
elektron mikroskobu görüntülerine göre yapılan çizimlerde daha ilk bakışta kendini belli eder
(Şekil 7) Koku hücresi başlıca üç ana bölümden oluşur; ortada hücre gövdesi
bir ucunda silya isimli tüycükler
diğer ucunda da akson isimli bir uzantı bulunur
(Şekil 8) Hücre gövdesi
pek çok karmaşık hücresel işlemin gerçekleştiği; akson
elektrik sinyalinin taşındığı; tüycükler de koku molekülleri ile temasın kurulduğu bölgelerdir
(Şekil 8) Koku hücresi başlıca üç ana bölümden oluşur; ortada hücre gövdesi
bir ucunda silya isimli tüycükler
diğer ucunda da akson isimli bir uzantı bulunur
Hücrenin bir ucundaki koku tüycüklerinin sayıları 10 ile 30 arasında değişir
uzunlukları 0
1-0
15 milimetredir
26 Koku tüycüklerinin burnun diğer bölgelerindeki benzerlerinden farkı
hareket etmemeleri ve koku reseptörlerine sahip olmalarıdır
(Şekil 9) Diğer bir deyişle
koku tüycükleri vücuttaki diğer tüycüklerden farklı
tamamen kendilerine özel bir yapıdadırlar
Koku tüycükleri reseptörler için bir iskelet oluşturma görevini de üstlenirler
Dikkat edilirse
tüycüklerin dizaynının olabilecek en verimli model olduğu görülür; böylece küçücük bir bölgede
koku moleküllerinin reseptörlerle iletişim kuracağı geniş bir alan ortaya çıkmıştır
Ayrıca son araştırmalar göstermiştir ki
her koku hücresinde bin değişik koku reseptörü türünden sadece birisi bulunur
27 (Bu konu ilerleyen sayfalarda detaylı olarak anlatılacaktır
)
(Şekil 9) Bir koku reseptörünün yapısı
Şeklin üst kısmındaki yedi sarmaldan oluşan yapı reseptörün hücre zarının üzerindeki bölümüdür
Şeklin altındaki üniteler ise reseptörü hücre içinde kalan kısmını oluşturur
Burada göz önünde bulundurulması gereken önemli bir gerçek vardır: Tüycük ifadesi okuyucuda basit bir yapıyı çağrıştırabilir
Oysa bu tanımlama
sözü edilen yapının sadece şeklini tasvir etmektedir
Gerçekte koku tüycükleri eşi benzeri görülmeyen
olağanüstü bir haberleşme teknolojisine sahiptirler
Mukus içinde eriyen koku molekülleri
koku tüycüklerindeki özel reseptörlerle birleşirler
Koku molekülü ile reseptör arasındaki ilişkinin anahtar-kilit uyumuna benzediği düşünülmektedir
Moleküler detayları henüz tam anlamıyla çözülemeyen karmaşık işlemler sonucunda koku alıcı hücrede bir sinyal oluşur
Bu aşamada birçok protein ve enzim üzerine düşen görevleri aksatmadan yerine getirir
(Şekil 10) Koku molekülünün koku reseptörüne bağlanmasıyla hücrede oluşan cAMP haberleşme hattının ana aşamaları
Koku alıcı hücrelerin koku moleküllerinin taşıdığı mesajları
elektrik sinyallerine dönüştürmesi oldukça karmaşık bir işlemdir
Günümüzde
koku alıcı hücrelerdeki haberleşme ağlarının sadece ikisi bilinmektedir
Söz konusu haberleşmeyi kısaca ve olabildiğince basitleştirerek şöyle anlatabiliriz:
(Şekil 11) Bazı kimyasal reaksiyonlar sonucunda koku hücrelerinde ortaya çıkan elektrik sinyali hücrenin aksonu boyunca hareket ederek koku soğancığına gelir
Öncelikle cAMP (adenosine 3'
5'-cyclic monophosphate) aracılığıyla kurulan iletişimi inceleyelim
(Şekil 10) Koku moleküllerinin reseptörlerle birleşmeleriyle koku alıcı hücrede oldukça hızlı bir dizi işlem başlar
Öncelikle
G-olf proteini aktif duruma gelir
Bu protein
AC enzimini harekete geçirir
AC enzimi
ATP'nin cAMP'ye dönüşümünü hızlandırır
cAMP hücredeki bir habercidir ve silyayı hücre zarına birleştiren kanallara bağlanır
Bu durum
kanalların açılmasına ve kalsiyum iyonlarının silyanın içine girmesine yol açar
Kalsiyum iyonlarının girişi
klorid kanallarının açılmasına ve klorid iyonlarının silya dışına çıkış yapmalarına neden olur
Böylece başlangıçta negatif yüklü olan hücre yüksüz duruma geçer ve bir elektrik sinyali oluşur
Tek cümleyle özetlemek gerekirse
bir dizi kimyasal reaksiyonun sonucunda elektrik sinyali ortaya çıkar
Meydana gelen sinyal de hücrenin aksonu boyunca hareket ederek
koku soğancığına ulaşır
Bazı koku molekülleri de cAMP oranını etkilemezler
fakat IP3 (inositol 1
4
5-trisphosphate) konsantrasyonunu yükseltirler ki
bu da hücrede elektrik sinyalini açığa çıkaracak işlemleri başlatır
Bu hücresel haberleşme hattının
reaksiyon zincirine ilişkin aşamalar henüz anlaşılamamıştır
28 Buna karşın şu açıkça anlaşılmıştır ki
minicik hücrelerdeki haberleşme göz kamaştırıcı bir tasarım ürünüdür
Koku hücrelerinin bir ucunda bunlar olurken
diğer ucundaki aksonlarda da şaşırtıcı işlemler meydana gelmektedir
Hücrede açığa çıkan sinyal
akson yoluyla koku soğancığına taşınır
(Şekil 11) Beynin ön bölümündeki koku soğancığına ulaşmak için
10 ile 100 arasında akson
bir demet oluşturur ve topluca elek kemiğinin içinden geçer
29 Hemen dikkatimizi çeken
elek kemiğinin koku sinirlerinin geçişine olanak tanıyan delikli yapısıdır
Kafatasının bu bölümündeki tasarım
koku almadaki pek çok detaydan sadece birisidir
Aksi takdirde
sinirlerin birbirleriyle bağlantı kurmaları
dolayısıyla koku almak imkansız hale gelecekti
Koku sistemini oluşturan tüm ayrıntıların olması
fakat kemiğin geçit vermemesi durumunda dahi koku alamayacaktık
Hiç şüphe yok
söz konusu sistemdeki her detayın olmazsa olmaz bir önemi vardır
Bu gerçekleri tek bir cümleyle özetlemek mümkündür: Koku hücresindeki kusursuz haberleşme hücredeki özel tasarımın sonucudur; bu tasarım da yaratılıştaki görkemin sınırsız delillerinden birisidir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul