07-16-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Materyallist Ateist Evrimci Mantığın Bir Başka Yüzkarası=İrkçılık
Irkçılık-2
Darwin aralarında o dönemin şartlarında aşılması çok zor ve hatta imkânsız engellerin bulunduğu bu nedenle sosyal ilişkilerin olmadığı insan toplulukları arasındaki sanatsal benzerliklere şaşar kalır ve şunları yazmaktan kendini alamaz
-Ok ve yay kullanma sanatının insan soyunun ortak bir atasından beri kuşaktan kuşağa aktarılmadığını gösteren sağlam kanıtlar vardır ama bu konuda uzman iki bilginin belirttiği gibi dünyanın birbirine en uzak kesimlerinden getirilmiş ve en eski dönemlerde yapılmış taştan temrenler aşağı yukarı özdeştir ve bu olgu yalnız çeşitli ırkların benzer yaratıcı ve zihni yetileri olması ile açıklanabilir
= = =
-Bu günkü insan ırkları renk, saç, kafatası biçimi, vücut oranları vb gibi birçok bakımdan farklı olmakla birlikte yapılarının tümü dikkate alınırsa pek çok noktada birbirlerine büyük ölçüde benzemektedirler Bunların bir çoğu öylesine önemsiz ya da apayrı bir niteliktedir ki kökenleri başka olan türlerin ya da ırkların onları ayrıca kazanmış olması son derece olanaksızdır
Aynı düşünce en farklı insan ırkları arasındaki zihni benzerliğin pek çeşitli yönleri için de, aynı ölçüde ya da daha çok geçerlidir
Amerika yerlileri zenciler ve Avrupalılar kafaca anılabilecek herhangi üç ırk kadar birbirlerinden farklıdır
Bunlarla birlikte Beagle’de Ateş Ülkelilerle birlikte bulunduğum sıralarda onların zihinlerinin bizimkine ne kadar çok benzediğini gösteren küçük birçok belirti beni sürekli olarak şaşırtmıştı Bir zamanlar yakın arkadaşlık ettiğim su katılmadık bir zencide de bunu gözlemiştim
= = = =
Ateş ülkeliler en aşağı barbar sayılır ama ben İngiltere’de bir kaç yıl kalmış biraz İngilizce konuşabilen üç yerlinineğitim ve zihni yetilerimizin pek çoğu bakımından bize ne kadar benzediklerini gördükçe şaşıyordum
Darwin’in bu sözleri insanların tek kaynaktan geldiklerinin açık bir itirafıdır ama aşağıdaki sözleriyle bu gerçeği evrim mantığına uydurmaya çalışır
-Bu günkü bilgimizle insan ırkları arasındaki renk farklarını, böylelikle sağlanan herhangi bir üstünlüğe ya da iklimin dolaysız etkisine dayanarak açıklayamıyorsak da bu son etkeni tümü ile önemsiz görmemeliyiz Çünkü iklimin soya çekilen bir etkisi olduğuna inanmak için sağlam gerekçe vardır
Evrim teorisi taraftarları Darwin’in sözlerindeki itirafı kabul etmezler Irkçılığı olabildiğince körüklerler
Hor ve hakir görülen bu insanların zaman içinde teori gereği insafsızca asimile edildiklerini Darwin’in şu sözlerinden anlıyoruz
-Tasmanyada sömürgeleştirildiği zaman yerli nüfusu kimileri 7 000, kimileri de 20 000 olarak hesaplamıştır
Yerlilerin sayısı özellikle İngilizlere karşı ve birbirleriyle dövüşürken azalıverdi
Tüm sömürgecilerin katıldığı ünlü insan avından sonra sağ kalıp hükümete teslim olan ve 1832 de Flinders adasına götürülen yerliler yalnızca 120 kişi idiler
= = =
 Bu yer değiştirme onlara iyi gelmedi Hastalık ve ölüm yakalarını bırakmadı
= = =
Böylece yabanıl insan ırklarının çoğunun yalnız yeni bir iklime götürülünce değil yaşama koşulları ya da alışkanlıkları değişince de sağlıklarını yitirdiklerini görüyoruz
Yalnızca alışkanlık değişmeleri başlı başına zararlı görünmemekle birlikte aynı etkiyi yapar gibidir ve olguların çoğunda özellikle çocuklar zarar görmektedir
= = =
Kimi yazarlara adalıların uzun süre kendi aralarında evlenmeleri yü-zünden doğurganlıklarının ve sağlıklarının bozulduğunu ileri sürmüşlerdir ama yukarıdaki örneklerde kısırlığın Avrupalıların gelmesi ile rast-laşması bu açıklamayı kabul etmemize engeldir
= = =
Burada verdiğim örneklerin hepsi uygar insanların göçü sonucu yeni koşulların etkisinde kalan yerlilerle ilgilidir
Darwin'in sözlerini kutsal emirlermiş gibi algılayıp kabul eden evrim teorisi savunucuları bu öngörüleri de hemen benimsemişler uygulamaya koymuşlardır
On dokuzuncu ve yirminci yüzyıllar ırkçılığın en koyu en insafsız bir biçimde uygulandığı dönemlerdir
Beyaz adamın diğer ırklara üstün olduğu iddiası böylece kendine bilimsel olduğu iddia edilen fakat ne kadar bilimsel olduğu her zaman tartışılan bir dayanak buldu, doğal bir hak olarak algılandı
Bu konuda insanlık adına utanç verici bir örnek verelim
O dönemlerde Avustralya İngiltere’ye bağlı bir eyalet hükmünde idi
Dönemin İngiliz kökenli valisi Avustralya yerlileri olan Aborjinleri herhangi bir gerekçe göstermeden öldürenlerin sorumlu tutulmayacaklarını, herhangi bnir kanuni takibata uğramayacaklarını ilan etmekten çekinmemiştir
Irkçılık konusunda son olarak şunları söyleyeceğiz
Milletlerin ve insanların üstünlükleri, evrim teorisi savunucularının sandığı gibi ırklarında veya fiziksel özelliklerinde değil, sahip oldukları manevi değerlerdedir
Fertleri bir arada tutan toplumsal değerlerini koruyanların yaşamlarını devam ettirecekleri diğerlerinin elemine edilecekleri açıktır
Fakat ortak bağları yok ederek toplumları bölen rahat ve mümkün olduğunca zevk alarak yaşamayı amaç edinmiş, bu nedenle hiç bir sorumluluğu kabul etmek istemeyen bir felsefe insanlığın bekası için gerekli olan toplumsal düzeni nasıl sağlayabilir?
Her zaman olduğu gibi materyalizm ve uzantısı olan teoriler bu konuda çok kötü bir şekilde yanılmaktadırlar
Bu felsefeleri savunan ve uygulayan milletlerin aynı felsefenin kendilerine de döneceği kuduz köpeğin dönüp sahibine de ısıracağını niçin düşünemezler
Devamı var
ALINTIDIRRRRRRRRR  
--- Sonraki mesaj ---
İnanamıyorum hala darwin diyoruz
|
|
|