07-16-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsanlar Evrildi Mi?
İnsanlar Evrildi mi?-2
İnsanlarla Primatlar Arasındaki Farlılıklar:İnsanlara en çok benzeşen hayvanın maymunlar olduğu iddia edilir
Fiziksel benzerliklerin gen benzeşimlerine neden olacağı açıktır
Evrim teorisi savunucuları bu benzeşimlerin (kimi evrim teorisi savunucularına göre bu oran %98’dir) evrime kanıt olarak gösterirler ama kromozom sayılarının uymamasını (maymunlarda 48, insanlarda 46) nedense görmezlikten, bilmezlikten gelirler ya da bu önemli sorunu basit bir cevapla geçiştirmeye çalışırlar
Kromozom sayı farklılıkları konusunda bir çift kromozomunun telemorler vasıtasıyla birleştiği, bu yolla kromozom sayısının 46 ya düştüğü gibi akıl, mantık ve bilim dışı bir varsayımları vardır (insan -primat kromozom sayı farklılıkları bölümüne bakınız)
Ayrıca yüzde doksan sekizlik benzeşim doğru olsa bile insan ya da maymun gibi çok hücreli canlılarda takriben sekiz milyar gen şifresinin bulunduğu göz önüne alınırsa benzeşmeyen gen sayısı yüz altmış milyon olur ki bu da insanlarla maymunlar arasında yüz altmış milyon fark var demek olur
= = =
Benzeşimler evrime kanıt mı?
Evrim teorisi savunucuları canlılar arasındaki benzeşimleri evrime kanıt olarak gösterirler Eğer bu varsayayım doğru kabul edilirse canlılar evrim yönünden ne kadar yakın ise benzeşimler o kadar çok, derin ve geniş olması gerekecektir Fakat gerçek böyle değildir

Ökaryot hücreliler yeryüzünde prokaryot hücreli canlılardan sonra görülen ikinci canlılardır Ökaryot hücreliler (solda) prokaryot hücrelilerden (sağda) evrimleşmiş olmaları gerekir ama aralarında en küçük bir benzeşim dahi yoktur Bu da evrim teorisinin benzeşimler evrime kanıttır varsayımını tamamen batkına uğratır
= = =
İnsan Primat benzerliği konusunda çok ve detaylı araştırmalar yapılmıştır Bunlardan biri Louisiana Üniversitesi'nden Profesör Daniel J Povinelli'nin çalışmalarıdır
Povinelli, maymun ve insan davranışlarını karşılaştırmalı olarak inceleyen en önde gelen evrimci bilim adamlarından biridir
300 şempanzeyle beraber yaşayan Povinelli'nin tarafsız araştırmaları, evrim teorisinin hayali iddiasının son dayanağını da yıkmıştır
Povinelli, uzun çalışmalarını tek bir cümleyle şöyle özetler:
-Şempanzeler, üzerlerinde yaptığım çalışmalara çok sabrettiler ama nihayetinde bana tüylü insan çocuğu olmadıklarını öğrettiler
Povinelli 20 yıldan fazla bir süredir yürüttüğü araştırmalarını Scientific American dergisindeki 1998 tarihli makalesinde şu şekilde aktarır:
-Basitçe söylemek gerekirse, şempanzeler görsel algıyı bizden çok daha farklı bir şekilde anlıyorlar
Laboratuarımızdaki diğer çalışmalar şempanzelerin hiçbir davranışı psikolojik manada anlamadıklarını ortaya koydu
Örneğin dikkatlice yapılan testler maymunların işaret jestlerindeki anlamı anlamadıklarını hatta kasıtlı ve kasıtsız davranışlar arasındaki farkı kavrayamadıklarını ortaya koydu
Evrim teorisi taraftarı kimi basın organlarında şempanzelerin insanlar gibi politik oyunlar yapabildikleri, jestlerle, mimiklerle kendilerini ifade edebildikleri ve bu yönlerinin insan davranışlarının kökeni olduğu iddiasındadır
Oysa, bilim adamları yaptıkları araştırmalarda, şempanzelerin bu davranışları bilinçsizce yaptıklarını, içgüdüsel olarak sahip oldukları bazı davranışlar olduğunu, ama bunun dışında psikolojik anlamda bir iletişime sahip olmadıklarını ortaya koymuşlardır
İnsansılarla insanlar arasında evrimle oluşmaları mümkün olmayan pek çok yapısal farklılıklar vardır
Bu farklılıklardan bir kaçı şunlardır
İç Kulak Yapıları: Bilindiği gibi iç kulak yapıları dik durma (dengede durma) da çok önemlidir Bir bakıma iç kulak yapılarının incelenmesi o canlının dik durup duramadığını kesin bir şekilde gösterebilir
Evrim taraftarlarınca öne sürülen Australopithecus cinsi kimi canlı türlerinin dik yürüyebildikleri iddiası bir grup bilim adamı tarafından ciddiye alınmış, çeşitli araştırmalar yapılmıştır
1994 yılında Fred Spoor, Bernard Wood ve Frans Zonneveld adlı üç anatomi uzmanı, insan ve maymunların iç kulaklarında yer alan ve denge sağlamaya yarayan yarı-çembersel kanalları karşılaştırmalı olarak analiz ettiler
= = =

Australopithecus iç kulak yapısı: Maymun insan evriminde bir ara format olan homo habilis türlerinin iç kulak kanalları maymun iç kulak kanallarına, homo habilisten evrimleştiği varsayılan homo erectus ise insan iç kulak kanallarına sahiptir Diğer ifade ile homo habilis tam bir maymun, homo erectus ise tam bir insandır
Kaldı ki göz, kulak, burun, böbrekler vb gibi tüm organlar canlı vücutları denilen basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünsel kurgusundadır Bu tür oluşumların rastlantılarla meydana gelmeleri ise imkansız kere imkansız kere imkansızdır (İlgili konulara bakınız)
= = =
Dik yürüyen insanların iç kulak kanalları ile eğik yürüyen maymunların iç kulak kanalları birbirlerinden bazı somut farklılıklarla ayrılıyorlardı
Spoor, Wood ve Zonneveld'in, inceledikleri tüm Australopithecus ve dahası Homo habilis örneklerinin iç kulak kanalları günümüz maymunlarınınkiyle aynıydı
Teoriye göre maymundan insana evriminin üçüncü aşamasındaki ara format olan Homo Erectus'un iç kulak kanalları ise, aynı günümüz insanlarındaki gibiydi Bu da şu gerçeği göstermektedir
Bulunan fosillere göre Australopithecus ile Homo Habilis iki ayağı üzerinde insan gibi dik yürüyemezler Yani maymundurlar
Fakat Homo Erectus yürüyebilir Yani insandır
Gerçektende insan maymun kromozom sayıları arasındaki farklılıklar giderilmesi konusundaki evrim varsayımları homo habilis ismi verilen ara format canlısının tamamen hayali olduğunun kanıtı olur
Bu nedenle Australopithecus ile Homo Habilis gerçek bir maymun, Homo Erectus ise gerçek bir insandır
Homo Habilis ile Homo Erectus arasında ise yarı maymun, yarı insan bir ara format canlısı yoktur
Evrim aşamasında bu sınıflamaların ardına konulan Homo erectus (ya da Homo ergaster) ise tartışmasız dik yürüyen, iskeletleri günümüz insanından farksız gerçek insan ırklarıdır
Yine 1994 yılında Amerikalı antropolog Holly Smith'in Australopithecus dişleri üzerinde yaptığı detaylı analizler de, bu canlıların insanlarla benzerlik taşımayan bir maymun türü olduğunu göstermiştir
= = =

İnsan maymun dişlerinin karşılaştırmalı analizi Yapı farklılıkları açıkça görülüyor
= = =
Maymun olan Australopithecus ile insan olan Homo Erectusun yanı zaman diliminde yaşamış olması evrim teorisinin bu konuda bir başka sorunudur
Nitekim ara format iddia edilen fosilleri bulan jeolog André W Keyser'in de, bu çelişkiyi şöyle ifade ettiği belirtilmiştir:
-Bu sorulara rağmen, ne kadar çok şey bulursak o kadar çok şey öğreniyoruz Öğrendiklerimiz yeni soruları da gündeme getiriyor
Australopithecus robustus nasıl yaşamış, Homo ile beraber nasıl aynı anda var olmuşlar?
Kazıldıkça ve incelendikçe Drimolen'den daha çok yanıt ve soru çıkacak
Görüldüğü gibi, evrim taraftarlarının uzak ata ve torunu olarak nitelendirdikleri türlerin aynı dönemde yaşadıklarının ortaya çıkması evrim teorisi taraftarlarını hiç bir zaman yanıtlayamayacakları soruların burgacına sokmaktadır
Yapılan araştırmalar sonucunda şu bilimsel gerçeklere ulaşılmıştır
1)-Australopithecuslar'ın fiziksel yapıları göz önüne alındığında günümüz maymunlarıyla aynı özellikler taşımaktadır
2)-Tümünün beyin hacimleri, günümüz şempanzelerininkiyle aynıdır veya daha küçüktür
3)-Ellerinde günümüz maymunlarındaki gibi ağaçlara tırmanmaya yarayan çıkıntılar vardır
4)-Ayaklar dallara tutunmak için kavrayıcı özelliklere sahiptir
5)-Boylarının en fazla 130 cm kadardır Bu uzunluğu geçmemektedir Diğer ifade ile boyları kısadır
6)-Günümüz maymunlarındaki gibi erkek Australopithecuslar dişilerinden çok daha iridir
7)-Bunlarla birlikte birbirine yakın gözler, sivri azı dişleri, çene yapısı, uzun kollar, kısa bacaklar gibi birçok özelliklerle ve kafataslarındaki onlarca benzer ayrıntılar, bu canlıların günümüz maymunlarından farklı olmadıklarını gösteren ve inkarı mümkün olmayan delillerdir
8)-Canlılardaki genetik bilgi havuzları ve korunma sistemleri nedeniyle türlerden türlere geçiş mümkün değildir Canlılar gen havuzu bilgileri dahilinde sadece çeşitlenirler
Bu nedenlerle Australopithecus türlerinin tümü, günümüz maymunlarına benzeyen fakat soyu tükenmiş primat türü canlılardır
Bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu gerçekler evrim teorisi taraftarlarınca insanın ataları olarak lanse edilmek istenen maymun türü canlıların insanın ataları olduğu iddiasının bilimsel hiçbir dayanağının olmadığıdır
Evrim teorisi taraftarları kabul etseler de, etmeseler de gerçek budur
Bir bakıma fosiller evrim teorisine meydan okumaktadır
Devamı var
|
|
|