07-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Turkiye'de Obezite
2002 yılında yaklaşık %18 ile aldığınız obezite oranının, bugün ki istatistikler ışığında ifade edildiği değerler; Obez Oranı olarak % 35 düzeyine ulaşmıştır Yani,
2010 itibariyle, ülkemizde, insanlarımızın % 57,6 sı fazla Kilolu ve/veya Obez’dir
2023 yılında, bu gidişatın değiştirilememesi sonucunda beklenecek sonuç:
Dünya’da Halkı En Hızlı Şişmanlayan Ülke olarak; Nüfusunun % 65’i Obez!, daha vahimi, ‘Orta Yaştaki hemen herkesin Kilolu olduğu bir Türkiye!
Bunu üzülerek bildirmek isterim
Evrensel boyutta, sosyal ve politik çözüm üretebilme kapasiteniz standartların ötesinde olması özellikleri ile birlikte ‘Tarih Yazma İmkanı’ söz konusu iken; Obezite ile ilgili, Size asla uyumlu görmediğimiz -Mevcut Uygulanan Devlet Politikaları- sonucunda bireysel ve sosyal yıkımlar yaşanması kaçınılmaz olacaktır
Dolayısıyla da,
‘Tarih Yazma’ fırsatını, ‘Tarih Olma’ya Yeğlemek gibi bir Zaafiyet ve Gafletine düşülmüş olunacaktır
Böyle bir durumda, Yeni Nesillerin, hatta kendi Torunlarınız’ın bile bir gün hesap soracağını göz ardı etmemek gereklidir!
Bizi şişmanlatan gerçek; iradesizliğimiz değil, mevcut anlayışı ile uygulanan devlet politikaları ve yerleştirilip, yaygınlaştırılan toplumsal algıdır
Anlatılmaz yaşanır Kilo Psikolojisi, Obezite’den daha tehlikelidir!
Eğer ki biz bugün, Düşük Kilolu Diyet Yapanları anlayamazsak; Yarın Tümünün-
Neden Obez olacağını, yerleştirilen Algı dolayısıyla Asla Yorumlayamayacağız!
‘Sağlık Bakanlığı’ndan bağımsız olarak, Obezite ve Kilo Psikolojisi’nin Kesin Çözümleri ve Sağlıklı bir Nesil için her anlamda gerçekçi, somut çalışmalarımız vardır
Tüm bu haykırışların sonuçları; görebilsek de, göremesek de; Kilolu ve Obezlerimizin
önce bireysel özgüven yetersizliği ve toplumdan soyutlanma, toplumda anlaşılamama ile sonuçlanmaktadır Bunu müteakip eğitim, iş, sosyal ve ekonomik dünyalarında küçülme, değersiz hissetme ve bunları yaşayanların Gelecek Nesilin Ebeveynleri olarak, tüm olumsuz hislerin toplamı; Ekonomik ve Sosyal anlamda,
Önce Küçülme’leri, ardından Çöküş’ün zeminini hazırlayacağının habercisidir!
Bugün tıpkı Amerika’da yaşandığı gibi…
Tüketim ekonomisinin gereksinimi olarak kopyalanan politikalara uygun kanunlar ve sektör devlerini destekleyen uygulamaların yarattığı
psikolojik ve kimyasal etki ile Halk bilinçli bir şekilde ŞİŞMANLATILIYOR!
Bu tür uygulamalar ile insanlar asla kalıcı ve sağlıklı zayıflatılamazlar Bu imkansızdır 
29 Profesörün imzası olan Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı mevcut, kopyalanmış
Obezite Eylem Planı gerçeklerden ve çözümden uzaktır
Bu şekilde göz boyamaktan öteye hiçbir sonuç da alınamaz
Modern Tıp ise obezite ve şişmanlık ile ilgili olarak; İnsanı,
milyarlarca hücreden oluşmuş et- kemik, biyolojik yığın şeklinde göremez,
makine gibi ruhsuz algılayamaz
Farelerdeki gibi uygulamalardan aynı sonuçlar elde etmeyi umamaz!
İnsana hiçbir kutsiyet atfetmeyip, özgür iradesi ve duygusal tepkileri görmezden gelinemez!
Modern Tıbbın, somut verilerinin dışında, %90 Göz Zevki- Damak Tadı, Örf, Adet ve Alışkanlıklar, Stres, Kalorili Düşünceler, Ruhsal, Duygusal ve Manevi Açlık gibi etkenler göz ardı edilemez
Obezite
BÜYÜYEN BEDENLERDE KÜÇÜLEN DÜNYALAR YARATARAK,
KÜÇÜLEN DÜNYAMIZDA VARLIK SAVAŞI VERMEKTİR  
Olmak ya da olmamak…
alinti 
|
|
|