Prof. Dr. Sinsi
|
Yaz Gecesi Rüyası
HERMIA
Ağzından çıkanlar aklından geçenler değil tabii ki  Olamaz da  
HELENA
Harika  Bu da onlardan! Biri ikisi yetmedi, şimdi üçü birden alay ediyor  Günün modası benimle alay etmek anlaşılan  Yazıklar olsun Hermia  Kadir bilmez kız! Sende bu çetenin bir parçasısın demek  Sen de bunların oltasına yem oluyorsun  Seninle herşeyimizi paylaşırdık oysa  Saatlerce oturur dertleşirdik Biz kardeşten ileriydik  Bir elmanın iki yarısıydık  Çocuk masumiyeti, okul arkadaşlığı unutuldu mu! Bütün bunlar unutuldu mu? Biz Hermia, seninle iki sanatçı olup bir dantel üzerine dünyada varolmayan bir çiçeği nakşetmiştik Şarkıları aynı makamdan söylemiştik  Ellerimiz, seslerimiz, aklımız birdi bizim Biz bir daldaki iki kiraz gibi birlikte büyüdük Ayrı görünsek de kalbimiz bir atardı  Biz seninle bir kralın tacında iki tarafı da aynı olan figürdük  Ve şimdi sen bu ikisiyle bir olup eski arkadaşını hor görüp alaya mı alacaksın  Bu dostluğa yakışmaz, hele genç kızlığa hiç yakışmaz  Bu acıyı yalnız ben yaşasam da, bütün kadınlar adına seni kınıyorum
HERMIA
Senin bu kışkırtıcı sözlerin beni şaşkına çevirdi  Benim seni aşağıladığım falan yok  Asıl sen beni aşağılıyorsun
HELENA
Yüzümü gözümü övüyormuş gibi yapıp benimle alay etsin diye Lysander'i peşime takan sen değil misin! Öteki aşığın Demetrius'a ne demeli  Beni durmadan itip kakan Demetrius gitmiş yerine bana "tanrıça, peri kızı, ilah, nadide, kıymetli, kutsal" diyen Demetrius gelmiş  İnsan nefret ettiği kişiye bu lafları niye söylesin ki! Tabii ki senin kışkırtmanla  Niye, çünkü bütün ruhu senin aşkınla dolu, senin bir dediğini iki etmez  Ne yapayım, senin kadar cezibeli değilim işte  Ne talihim var ne de bir sürü aşığım  Kimse beni sevmiyor, herkes alay ediyor  Sen de acıyacağına hor görüyorsun
HERMIA
Ne demek istediğini anlayamıyorum
HELENA
Ah! Devam edin bakalım, yalancıktan üzüntülü görünün Arkamı döndüğümde nanik yapın Birbirinize kaş göz edin Sonsuza kadar eğlenin benimle Sizde biraz görgü, biraz merhamet, biraz nezaket olsaydı, bana böyle davranmazdınız  Ama tabii ki kabahat bende, ölseydim, ya da kaybolup gitseydim benimle böyle alay edemezdiniz
LYSANDER
Dur sevgili Helena Beni bağışlaman için yalvarıyorum Aşkım, ruhum, canım Helena
HELENA
Oh, harika!
HERMIA
Bir tanem, lûtfen onunla alay etmekten vazgeç
DEMETRIUS
Lysander! Onun yalvarmaları işe yaramazsa ben bu işi zorla yaparım
LYSANDER
Sen istediğin kadar tehdit et, o istediği kadar yalvarsın, benim için farketmez! Helena! Seni seviyorum Seni kaybedersem kaybedeceğim şey üzerine, hayatım üzerne yemin ederim ki seni seviyorum!
DEMETRIUS
Ben seni onun hiçbir zaman sevemeyeceği kadar çok seviyorum!
LYSANDER
Ya sözünü geri al ya da kanıtla!
DEMETRIUS
Gel öyleyse, hadi!
HERMIA
Lysander, söyler misin, nereden çıktı bütün bunlar?
LYSANDER
Çekil başımdan, pis sürtük!
DEMETRIUS
Sözüm ona senden kurtulup benimle döğüşecek! Hadisene, muhallebi çocuğu, gel de dövüşelim!
LYSANDER
Çek ellerini üstümden, nankör kedi! İğrenç yaratık! Bırak beni yoksa bir yılan gibi savurur yere çalarım seni!
HERMIA
Sen nasıl oldu da böyle kabalaştın anlayamıyorum? Nasıl bu kadar değişebilirsin ki! Sevgilim  
LYSANDER
Sevgilim deme bana! Aşağılık sürtük! Haşarat zehiri! Pislik! Defol!
HERMIA
Bu bir oyun falan mı yani?
HELENA
İyi bildin, tıpkı seninki gibi bir oyun!
LYSANDER
Demetrius, sözümü tutacağım haberin olsun!
DEMETRIUS
Keşke benim de senin gibi bir ayakbağım olsaydı  Ama bu kadar zayıf bir bağdan kurtulamadığına göre senin sözünü tutacağına inanmıyorum!
LYSANDER
Ne yapayım peki? Kemiklerini mi kırayım yani? Ya da onu öldüreyim mi? Ondan ne kadar nefret edersem edeyim, içimden canını acıtmak geçmiyor 
HERMIA
Daha ne kadar canımı acıtabilirsin ki! Benden nefret ediyorsun demek! Ama neden? Sana ne oldu sevgilim? Ben Hermia değil miyim? Sen de Lysander? Şimdi de senin beni sevdiğin zamanki kadar güzelim Bir gece içinde beni hem seviyorsun, hem de terkediyorsun Tanrı korusun, beni hepten mi terkettin yoksa?
LYSANDER
Nihayet anlayabildin! Artık seni görmek bile istemiyorum Benden ümidini tamamen kes artık! Sana son defa söylüyorum Senden nefret ediyorum! Ben Helena'yı seviyorum!
HERMIA
Demek öyle! Seni aşşağılık sahtekar! Seni tohumu bozuk! Seni aşk hırsızı! Demek gecenin bir vakti aklına girip benim sevgilimi baştan çıkarırsın demek ha!
HELENA
Harika! Sende hiç utanma arlanma kalmamış, Nazik ve mahçup bir kız olmasam sana senin dilinde cevap verirdim  Seni kalpazan, seni alçak kukla!
HERMIA
Alçak mı? Alçak kukla ha! En sonunda bunu da söyledin! Anlaşılan şimdi de birbirimizin boyunu posunu konuşacağız! Hanımefendi boyuyla kişiliği arasında bağ kuruyor demek ki  Boyu uzun diye kişiliğini de yüksekte görüyor  Ben aşağılarda olduğum için bu beyefendinin gözünde yüceldiniz anlaşılan Alçakmışım, söyler misin ne kadar alçağım ha! Bak boyum kısa olabilir ama tırnaklarım gözlerini oyacak kadar yükseğe çıkabilir haberin olsun
HELENA
Yalvarırım beyler, benimle alay etseniz de onun beni hırpalamasına izin vermeyin Ben küfür etmesini bilmem Şirretlikten de hiç nasibim olmamıştır  Rica ederim bana zarar vermesine engel olun Boyuna posuna bakmayın, benim ona gücüm yetmez,
HERMIA
Bak hala boy pos diyor!
HELENA
Canım Hermia, yalvarırım kızma bana Ben seni her zaman çok sevmişimdir Sana hiç ihanet etmedim Yalnızca bir kere, o da Demetrius'a olan aşkımdan sizin bu ormana kaçacağınızı söyledim o kadar O senin peşinden geldi, ben de onun  Demetrius da beni azarlayıp, tehdit edip duruyor İtip kakıyor, hakeret ediyor ve öldürmekle tehdit ediyor  Eğer şimdi gitmeme izin verirsen bütün ahmaklıklarımı da yüklenip Atina'nın yolunu tutarım ve senin peşini de bırakırım  Lûtfen bırak gideyim, ne kadar aptal bir durumda olduğumu görmüyor musun?
HERMIA
Çek git, sana kim engel oluyor ki?
HELENA
Gidiyorum, ardımda yalnızca aptal kalbimi bırakıyorum
HERMIA
O aptal kalbini Lysander'a mı bırakıyorsun?
HELENA
Demetrius'a tabii ki
LYSANDER
Korkma Helena, sana hiçbir şey yapamaz  
DEMETRIUS
Tabii ki yapamaz, hatta sen ona yardım etsen bile 
HELENA
Öfkelendiği zaman tırnakları ne kadar sivri olur bilemezsiniz Okuldayken herkesin korkulu rûyasıydı o Ufak tefektir ama çok azgındır
HERMIA
Şimdi de ufak tefek diyor! Alçak ya da kısa demiyor ama ufak tefek diyor! Ben bu hakaretlere tahammül etmez zorunda mıyım! Bırakın beni, şunun işini bitireyim
LYSANDER
Ufaklık, çekil artık ayak altından Boyundan posundan utan Şu kadarcık boyun var, türlü türlü huyun var!
DEMETRIUS
Seni hor gören birine yardımcı olmaya ne kadar heveslisin! Helena'yı rahat bırak, adını bile anma Onu savunmaya falan da kalkma Öyle şefkatli gibi görünmeye de kalkma, yoksa seni fena yaparım
LYSANDER
Demetrius, bak, artık beni tutan falan da kalmadı Görelim bakalım Helena'yı kim daha fazla seviyormuş  Artık hesaplaşabiliriz Yüreğin yetiyorsa peşimden gel  
DEMETRIUS
Peşinden gelmek mi? Hadi oradan, yan yana gidelim  Yürü  (Lysander ile Demetrius çıkar )
HERMIA
Bu iş senin yüzünden uzadı  Artık kısa kessek iyi olur  Dur, kaçma!
HELENA
Sana hiç güvenim kalmadı Artık senin yanında kalamam İş dalaşmaya geldi mi ellerin benim ellerimden daha uzundur Ama iş kaçmaya geldi mi de benim bacaklarım seninkilerden uzundur (Çıkar )
HERMIA
Çok şaşkınım, ne söyleyeceğimi de bilemiyorum (Çıkar )
(Oberon ile Puck girer )
OBERON
Bütün bunlar senin yüzünden Ya aklın bir karış havada ya da mahsus yapıyorsun  
PUCK
İnan bana gölgelerin kralı, karıştırdım  Sen bana Atinalı gibi giyinmiş kuşanmış bir genç var, onu bul ve çiçeği gözüne sür dedin, ben de öyle yaptım  Benim kabahatim ne? Hem fena mı oldu, iki genç kapışacak, bize de eğlence çıkacak işte  
OBERON
Şimdi bu aşık iki genç kapışacak yer arıyor Hadi bakalım hoppa cin, geceyi iyice bir koyulaştır bakalım, ortalığı öyle bir sis bürüsün ki yıldızlar falan görünmez olsun Herkes yolunu kaybetsin, kimse kimsenin yoluna çıkmasın  Önce Lysander'ın sesini taklit edip Demetrius'u şu tarafa çek, sonra da Demetrius'un sesini taklit edip Lysander'i bu tarafa  İkisi de birbirini takip ediyorum sanıp başka başka yollara sapsınlar  Ta ki ikisinin de gözlerini uyku bürüyene kadar  İkisi de uyuduktan sonra çiçeği Lysander'ın gözüne sıkarsın  Bu çiçeğin sihri bütün yanlışları düzeltir  Uyandıklarında bütün bu maskaralığın bir rûya olduğunu düşünsünler  Ondan sonra birbirlerine sonsuza kadar aşk yeminleri edip hiçbir şey olmamış gibi şehre dönsünler  Sen bu işle uğraşırken ben de gidip kraliçeyi bulup şu hintli oğlanı bir almaya çalışayım  Oğlanı elinden aldıktan sonra da çiçeği gözüne sürüp onu o eşşek kafalıdan kurtaralım  
PUCK
Peri efendim, elimizi çabuk tutsak iyi olacak Gecenin hızlı ejderleri bulutları aralamaya başladı bile Sabah Tanrıçası'nın habercisi parıldadı parıldayacak Etrafta dolaşan hortlaklar bu parıltıyla birlikte çoktan kurtlu mezarlarına geri dönmüşlerdir Çünkü onlar, utançları aydınlıkta görünür diye hep gecenin karakaşlarının altına saklanırlar
OBERON
Ama biz o hortlaklara benzemeyiz  Ben sabahları da boy göstermişimdir dünyada Bir ormancı gibi doğu kapısı alevden kıpkızıl olana dek korulukta gezinebilirim Ya da tuzlu yeşil buhurların Neptün'ün kutsanmış ışıklarıyla sarıya dönüşüne kadar  Ama bu günün işini yarına bırakmayalım ve gün doğmadan bu işi bitirelim  (Çıkar )
PUCK
Bir aşağı bir yukarı / bir aşağı bir yukarı / kaldırıp indirmekten yiyecekler kafayı / var mı kafa tutacak bana / ne şehirde ne kırda / bir aşağı bir yukarı / kaldırıp indirmekten yiyecekler kafayı  Hah, işte biri geliyor  (Lysander girer )
LYSANDER
Nereye sıvıştın "şerefli" Demetrius  Hadi cevap versene  
PUCK (Demetrius taklidiyle)
Buradayım, yalancı pehlivan! Asıl sen neredesin?
LYSANDER
Dürüstçe dövüşelim  
PUCK
Gel öyleyse peşimden Açıklık bir yere gidelim  (Lysander sesi takip ederek çıkar )
DEMETRIUS (Girer )
Lysander, konuşsana  Yine mi kaçtın korkak! Konuşsana! Çalılara mı gizlendin? Hangi deliğe girdin?
--- Sonraki mesaj ---
PUCK
Seni korkak, yıldızlara mı bağırıp çağırıyorsun? Çalı çırpıyla mı savaşacaksın yoksa? Ortaya çıkmayacak mısın? Gel bakalım ödlek herif, çık ortaya bacaksız  Çık da sopayı ye  Sana kılıç çekecek değilim, değmez  
DEMETRIUS
Orda mısın?
PUCK
Sesime gel  Gel de hangimiz erkeğiz çıksın ortaya  (Çıkar )
LYSANDER (Girer )
Yahu, hem kaçıyor, hem de orada mısı diyor  Sesi var kendi yok ortada  Biraz ışık olsa enseleyeceğim zibidiyi  Ben ne kadar hızlı kovalasam, o alçak kanatlanmış, benden hızlı uçuyor  Nefesim tükendi  Bu karanlıkta kovalamacanın alemi yok  Biraz oturup soluklanayım  (Uzanır ) Gel nazik gündüz gel  Birazcık ışık olsun yeter bana  O Demetrius alçağını bulup intikamımı alacağım  (Uyur )
PUCK (Puck ve Demetrius girer )
Hey, hey, korkak  gelsene  
DEMETRIUS
Birazcık yüreğin varsa bekle beni Hileyle hurdayla kaçıp duruyorsun  Çünkü karşıma çıkmaya cesaretin yok senin  Hadi, çık ortaya  Nerdesin!
PUCK
Burdayım ya  Burdayım  
DEMETRIUS
Karanlıktan istifade benimle alay ediyorsun  Gün ışısın o suratını bir göreyim, bütün bunların hesabını vereceksin bana  Şimdi git, seni kovalayacak halim kalmadı  şuraya uzanıp dinleneyim biraz Gecenin hayrı gündüzün şerrinden iyidir  Sabah olsun sen görürsün  (Uzanır, uyur )
HELENA (Girer )
Ah bitkin gece, uzun ve bezgin gece  Bitir şu bitmez saatleri, doğudan doğru huzurla parla Yolumu aydınlat ki evime döneyim ve kurtulayım şu şer çetesinden Uyku sen de gel ve kapa gözlerimi ki kendimden bile kurtulabileyim (Uzanır, uyur )
PUCK
Hala üç kişi  Bir kişi daha lazım  İki kız iki oğlan toplam dört kişi olacak  İşte geliyor, bezgin ve üzgün Aşk böyledir işte, kızları deli divane eder  (Hermia girer )
HERMIA
Hiç bu kadar yorulup hiç bu kadar kahrolmamıştım Her tarafımı dikenler çizdi, çiğ yüzünden sudan çıkmış balığa döndüm Artık ne yürüyecek halim kaldı, ne de sürünecek Ayaklarım artık beni dinlemez oldu  En iyisi sabah oluncaya kadar şurada dinleneyim Kavga döğüş olursa da Tanrı Lysander'in kalkanı olsun (Uzanır, uyur )
PUCK
İyi uykular sana güzel kız / Gözüne boca edince sihirli iksiri / her şey yoluna girecek /(İlacı Lysander'in gözüne sürer ) Uyandığın zaman / her şey eskisi gibi olacak / eski sevgilinin tadı eskisi gibi olacak / Ve doğrulanacak o meşhur atasözü : davul çalar dengi dengine  Onlar erecek muradına, biz çıkacağız kerevetine (Çıkar )
PERDE I - SAHNE I
Aynı yer Lysander, Demetrius, Helena ve Hermiya uyumaktadır
Titania ile Bottom girer Yanlarında Peaseblossom, Cobweb, Moth, Mustardseed ve diğer periler girer  Öteki taraftan da görnmeden Oberon  
TITANIA
Gel, şu çiçeklerden yapılmış yatağa otur Güzel yanaklarından makas alayım, muhteşem kafana güllerden taç takayım Sonra da bir öpücük kondurayım o görkemli kulacıklarına, benim biricik komik aşkım
BOTTOM
Bezelye çiçeği nerede?
PEASEBLOSSOM
Burdayım
BOTTOM
Kafamı kaşı  Örümcek Ağı Beyefendi neredeler?
COBWEB
Buradayım  
BOTTOM
Örümcek Ağı Beyefendi  Hemen silahınızı alın ve gidip benim için bir bal arısı öldürün Ondan sonra da bal peteğini bana getirin  Aman dikkatli olun da balları üstünüze başınıza dökmeyin  Sayın Bay Hardal Tohumu neredeler acaba?
MUSTARDSEED
Buradayım
BOTTOM
Elden gel Hardal Tohumu beyefendi, sizin nezaketiniz de beni bıktırdı yani  
MUSTARDSEED
Emrinize amadeyim efendim Buyrun  
BOTTOM
Şu örümcek ağının kafamı kaşımasına yardım edin  Bu aralar bir berbere gitsem iyi olacak galiba Yüzümü kıllar bastı  Cildim çok hassas tabii, kaşındırıyor  
TITANIA
Bir şarkı dinlemek ister misin canımın cananı?
BOTTOM
Müziğin güzelinden çok anlarım Hadi bakalım, çalınsın, tencere tava ne varsa  
TITANIA
Peki aşkım, bir şeyler de yemek ister misin?
BOTTOM
Şöyle bir demet dört yapraklı yonca olsa da hatur hutur yesem  Ama tabii hiç bir şey kuru samanın yerini tutmaz Canım saman, güzel saman, seni yerim her zaman  
TITANIA
Benim gözüpek bir perim var, şimdi hemen gider sana sincapların istiflediği taze cevizlerin hepsini alıp gelir
BOTTOM
Şöyle bir avuç bezelye olsa daha iyiydi ama neyse boşver Söyle de şunlara beni rahat bıraksınlar Üstüme fena halde uyku çöktü
TITANIA
Uyu o zaman, ayaklarımı beşik yapar seni sallarım Periler, kaybolun  (Periler çıkar ) Sarmaşıkla hanimeli kavuşsun böylece Ah bilsen seni ne çok sevdiğimi, aşkından nasıl deliye döndüğümü  (Uyurlar, Puck girer )
OBERON (Öne gelir )
Hoşgeldin sevgili Robin Şu güzelliği görüyor musun? Dangalak mangalak ama çok şirin görünüyor Biraz önce ağaçların arkasında yanındaki iğrenç gerzek için rengarenk çiçekler topluyordu Bastım fırçayı ve bozuştuk Herifin kıllı alnına güzel kokulu taze çiçeklerden yapılma bir taç taktı Doğunun incilerine benzer çiğ damlaları kendi utancına ağlayıp sızlamaya koyuldu  Olup biteni kraliçenin başına kaktığım zaman da yumuşak başlı bir ifadeyle benden şefkat dilenmeye kalktı Ben de hemen o oğlanı istedim  Hemen kabul etti ve perilerinden birini oğlanı benim Periler Ülkesindeki kameriyeme götürmekle görevlendirdi Ee, artık madem çocuk benim yanımda, kraliçenin gözündeki perdeyi kaldırmanın zamanı gelmiş demektir Sevgili Puck artık şu aptal aşığın kafasındaki zımbırtıyı çıkar Uyandığı zaman da ötekilerle birlikte şehre dönebilsin Buradaki herkes Atina'ya dönsün Ve döndüklerinde bütün olup bitenlerin kazara görülmüş can sıkıcı bir rüya olduğunu düşünsünler Ama en önce kraliçeyi azat edelim  Eskiden neysen o ol / eskiden ne gördüysen onu gör / bakireleri esirgeyen sihirli çiçekler esirgesin seni de / Hadi bakalım, uyan Titania, uyan güzel kraliçem   
TITANIA
Oberon'um! Neler gördüm bilemezsin! Sözüm ona ben bir eşeğin gözlerine meftun olmuşum
OBERON
Senin meftun orada yatıyor işte 
TITANIA
Bütün bunlar nasıl geldi başıma? Ne kadar iğrenç görünüyor  
OBERON
Şimdi susalım  Robin, hadi, çıkar şunun kafasındakini  Titanya, hadi sen de müzik çal da bunların uykuları iyice ağırlaşsın, beş duyuları da körelsin bir süre   
TITANIA
Müzik mi dedin? Müzik! Uyusun da büyüsün ninni  (Müzik)
PUCK
Ee, artık uyandığında dünyaya kendi sersem gözlerinle bakarsın  
OBERON
Müzik! Gel kraliçem / El ele tutuşalım / şu uyuyanların olduğu yeri bir güzel sallayalım
Yeniden dost olduk artık Yarın geceki Theseus'un düğününde danseder onlara refah ve mutluluk dileriz Bu aşık çiftler de orada olacak Neş'e içinde eğlenip coşacaklar
PUCK
Periler Kralı, duyuyor musun, sabahın habercisi tarla kuşu ötüyor  
OBERON
Öyleyse kraliçem, sessiz bir hüzünle gecenin gölgesinin peşine takılalım Başıboş dolanan aydan hızlı dönüp devri alem yapalım
TITANIA
Hadi o zaman, havalanalım Uçarken de anlat bana bu gece olup biteni Anlat bakalım ben nasıl uyuyakaldım bu ölümlülerin yanında  (Çıkarlar Boru sesleri duyulur Theseus, Hippolyta ve Egeus maiyetleriyle girerler )
THESEUS
Hadi, biriniz gidin de ormancıyı bulun Hazırlıklar tamamlandığına göre aşkım, tazılarımın şarkısını dinleyebilir Bağlarını çözün de batı vadisine yollansınlar  Hadi  Şu ormancıyı da bulun artık! (Maiyetten biri çıkar ) Hadi sevgili kraliçem, biz de tepeye tırmanalım ve tazıların vadiden yankılanıp gelen seslerinin keyfini sürelim
HIPPOLYTA
Bir keresinde Herkül ve Cadmus'la ayı avına katılmıştım Yanımızda da muhteşem av köpekleri vardı Öylesine büyük bir gürültüyle uluyorlardı ki, sanırsın gökler, pınarlar, etraftaki taş toprak bile onlara eşlik ediyor  Hayatımda bunca uyumlu bir kargaşa, bunca güzel bir gökgürültüsü duymadım
THESEUS
Benim tazılarım da onlardan aşağı kalmaz  Koca kulakları yerlerdeki çiği süpürüp götürür Sarkık gerdanlarıyla azgın boğalara benzerler  Avlanırken işi ağırdan alırlar ama iş ahenkli ses çıkarmaya geldiğinde sırasıyla dizilmiş çanlardan aşağı kalmazlar  Biraz yavaş olun, burada uyuyanlar da kim böyle?
EGEUS
Efendim, şurada uyuyan benim kızım  Bu Lysander, şu Demetrius, şu da Helena  Yalnız neden bir aradalar anlayamadım  
THESEUS
Neden olacak, Mayıs ayini için erken kalkmışlardır  Ya da bizim düğün törenimiz içindir  Söylesene Egeus, Hermia kimi seçtiğini bugün söyleyecekti, değil mi  
EGEUS
Evet efendim
THESEUS
Gidin şu avcılardan birini bulup getirin de bir boru çalıp bunları uyandırsın  (Borular çalar Lysander, Demetrius, Helena ve Hermia uyanıp ayağa kalkarlar ) Günaydın dostlarım, Aşıklar günü geldi geçti, Orman kuşları hala eş seçemedi herhalde  
LYSANDER
Bağışlayın efendim  
THESEUS
Hepiniz ayağa kalkın  İkinizin birbirinize düşman olduğunu sanıyordum, nasıl oldu da böyle can ciğer oldunuz? Kıskançlıktan kavgadan eser kalmamış, neredeyse sarılıp uyumuşsunuz
LYSANDER
Efendim, Hala uyku sersemiyim, şaşkınlıktan kurtulabilmiş değilim  Buraya nasıl geldiğimi de bilmiyorum  Ama galiba buraya Hermia'yla birlikte geldim Evet, evet, bütün amacımız şehirden ve şehir yasalarından uzaklaşmaktı  
EGEUS
Yeter! Yeter! Efendim, bu kadarı yeter! Ben yasaların Lysander'ın kafasına inmesini istiyorum  Göz göre göre kaçtılar  Sevgili Demetrius, bunlar ikimizi de kazıklayacaklardı Az kalsın senin müstakbel karın, benim de sana verdiğim söz elimizden uçup gidecekti
DEMETRIUS
Efendim, Helena ikisinin bu ormana kaçmalarıyla ilgili bütün sırları anlattı Ben de öfkeyle peşlerine düştüm Helena da aşkımdan benim peşime düştü  Ama sevgili efendim, ne olduğunu kavrayamadığım bir güç beni etkisi altına aldı ve Hermiya'ya duyduğum aşk bir kar güneşin altındaki bir kar tanesi gibi eriyip kayboldu  Şimdilerde çocukluğumda çok severek oynadığım süslü bir oyuncak benim için ne ifade ediyorsa onu ifade ediyor Şimdi bütün bağlılığımla ve bütün kalbimle Helena'yı seviyorum Gözüm ondan başkasını görmüyor Varsa yoksa Helena  Bunu farketmeden önce hastaydım anlaşılan  Helena'yı Bütün tadım tuzum kaçıyordu  Ama artık iyileştim, ağzımın tadı da yerine geldi  Helena'yı seviyorum, arzuluyorum ve sonsuza kadar onun yanında olmak istiyorum
THESEUS
Sevgili sevdalılar, şans yüzünüze gülmüş anlaşılan Birazdan bunları ayrıntısıyla konuşuruz Egeus, sen de artık inadından vazgeç  Bu çiftler de bizimle birlikte tapınağa gelecekler Ve orada sonsuza kadar birleşecekler  Çoktan sabah oldu, bizim av işi de suya düştü artık En iyisi artık hepberaber şehre dönelim de büyük şenliğimizde bol bol yiyip içelim  Hadi Hippolyta  (Hippolyta, Theseus, Egeus ve maiyeti çıkar )
DEMETRIUS
Herşey gözüme ne kadar küçük, ne kadar silik görünüyor şimdi  Tıpkı başı dumanlı dağların doruklarındaki karlar gibi  
HERMIA
Herşey gözüme ikişer ikişer görünmeye başladı
--- Sonraki mesaj ---
HELENA
Al benden de o kadar  Bir hazine gibi Demetrius'u buldum ama hâlâ benim mi değil mi bilemiyorum
DEMETRIUS
Uyandığımıza emin misiniz? Sanki hala uykudayız ve bir rûya görüyoruz gibime geliyor Dük biraz evvel buradaydı ve bize peşinden gitmemizi söyledi, öyle değil mi?
HERMIA
Evet, evet, babam da yanındaydı
HELENA
Hippolyta da
LYSANDER
Bize tapınağa gelin dedi  
DEMETRIUS
Öyleyse, öyleyse uyandık Hadi gidelim Rûyalarımızı anlatmaya yolda devam ederiz (Çıkarlar )
BOTTOM (uyanır )
Repliğim gelince bana haber verin ki sahneye gireyim Thisbe "Delikanlıların en delikanlısı  " deyince gireceğim He ha hey be! Peter Quince! Flute! Körük tamircisi! Snout! Tenekeci! Starveling! Hay Allah, bir uyuduk hepsi toz olmuş Acayip bir rûya gördüm  Ama bunu size anlatacak kadar eşek değilim tabii  Zaten anlatsam da kafanız basmaz  Şimdi ben sözüm ona şeymişim  Şeyle de şeşi şey etmişim  Dedim ya anlatsam da kafanız basmaz  Ama böylesini ne insan kulağı duymuştur, ne gözü görmüştür, ne eli tutmuştur, ne de dili tadına bakmıştır Öyle bir rûyaydı ki bu, hiç bir yürek, hiç bir lisan bu olup biteni anlatmaya yetmez  En iyisi Peter Quince'i bulup bu rüyanın bir şarkısını yazdırmak  Adı da "Bottom'un dibi nasıl düştü" olacak, çünkü tam anlamıyla dibim düştü  Hatta bu şarkıyı Dük'e oynayacağımız oyuna ekledim mi köşeyi döndük demektir, hem de tam esas kızın öldüğü sahnede  (Çıkar )
PERDE 4 - SAHNE 2
Atina QUINCE'in Evi
(Quince, Flute, Snout ve Starveling girer )
QUINCE
Bottom'un evine birini gönderdiniz mi? Hala ortada yok mu?
STARVELING
Ne duyan var ne gören Belki de hapse atmışlardır
FLUTE
Gelmezse bu iş yatar O olmadan kesinlikle beceremeyiz
QUINCE
Mümkün değil Bütün şehri didik didik edip arasan Prymus'u onun gibi oynayacak bir tek kişi bile bulamazsın
FLUTE
Bu şehirde ondan yeteneklisini bulamazsın
QUINCE
Evet, hem de çok iyi bir insandı, tam bir dönekti  
FLUTE
Dönek değil, örnek  Allah bizi bu boşboğazlılardan korusun
SNUG (Girer )
Beyler, Dük tapınaktan dönüyor Onunla beraber iki üç çift daha evlenmiş Şu oyunu oynayabilirsek yırtarız
FLUTE
Ah sevgili yiğit Bottom! Yevmiyeyi kaçırdın işte Ömür boyu maaşı kaçırdın işte Sen Prymus'u öyle bir oynardın ki Dük sana ömür boyu kıyak maaş bağlardı  Şimdi asgari ücrete talim  (Bottom girer )
BOTTOM
Neredesiniz delikanlılar, neredesiniz kanı deli akanlar?
QUINCE
Bottom! Şükürler olsun! Hiç gelmeyeceksin sandım  
BOTTOM
Beyler, size neler neler anlatacağım  Ama sakın nedir diye sormayın Gerçi anlatırsam delikanlılık elden gider  Yine de size herşeyi aynen olduğu gbi anlatacağım  
QUINCE
Hadi, anlat, dinliyoruz Bottom
BOTTOM
Bir tek kelime bile söylemem  Ama şu kadarını söyleyeyim ki, Dük yemeğini yedi  Hadi bakalım, hazırlanın Sakalları sağlam iplikle bağlayın, ayakkabı bağlarınızı sıkı bağlayın Birazdan sarayda buluşuruz Herkes ezberini kontrol etmeyi unutmasın Uzun lafın kısası oyunu oynuyoruz  Ne olursa olsun Thisbe'nin iç çamaşırları tertemiz olmalı Aslan'ın tırnakları da upuzun olmalı, yoksa aslan çok şey kaybeder aslanlığından  Ve sevgili oyuncu arkadaşlarım, lûtfen soğan sarımsak yemeyin Tatlı bir komedi oynayanın nefesi de hoş kokmalı  Evet beyler az laf çok iş, hadi iş başına  (Çıkar )
PERDE 5 - SAHNE 1
Atina Theseus'un Sarayı  
(Theseus, Hippolyta, Philostrate, Lordlar ve maiyet girer )
HIPPOLYTA
Theseus, bu aşıkların anlattıkları ne kadar tuhaf, değil mi?
THESEUS
İnanılmayacak kadar tuhaf Ben böyle masallara, peri hikayelerine hiç inanmam zaten Böyle saçmalıkları ancak aşıklarla üşütüklerin beyni üretir Aklı başında olanların karnı böyle şeylere toktur  Deliler, aşıklar bir de şairlerin hayal gücüne akıl sır ermez Bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllı çıkaramaz  Aşktan başı dönmüş bir çılgın da bir dudağı yerde bir dudağı gökte cadıyı güzeller güzeli Helen'e benzetir  Hele şairlerin gözleri, onlar fıldır fıldır döner yuvalarında Akıllara durgunluk veren hayal güçleriyle ellerine kalem alıp, havadan sudan şeyleri bile kağıt üzerinde biçimlendirip hem isim hem de cisim verirler Bu öyle güclü bir hayal gücüdür ki, küçücük bir keyif ya da neş'e buldu mu, bunu hemen akla uydurur Tıpkı gecenin bir vakti bir çalı görürsün de, ayı zannedersin ya, aynen öyle işte
HIPPOLYTA
Ama onların öyküsünü bütün gece boyunca dinledikten sonra anlattıklarının büsbütün hayal mahsülü olduğunu düşünmek mümkün değil Her ne kadar inanılmaz, tuhaf da olsa anlattıklarında ilginç bir içtenlik var (Lysander, Demetrius, Hermia ve Helena girer )
THESEUS
İşte aşıklar geldi  Hepsi de neş'e ve sevinç içinde  Hep böyle neş'eli olun genç dostlarım, yürekleriniz hep böyle mutlulukla dolu olsun
LYSANDER
Bunu bizden çok siz hakediyorsunuz efendim Tanrı yolunuzu aydınlatsın, evinizden, yatağınızdan mutluluk eksik olmasın
THESEUS
Ee, ne diyorsunuz, yemekten sonra yatana kadar üç uzun saatimiz var Nasıl oyalanacağız bu sürede? Nerede bizim şenlikçibaşımız? Bizi eğlendirecek bir oyun, dans falan hazırlanmadı mı yoksa? Nasıl geçecek bu üç saat söyler misiniz? Philostrate nerede?
PHILOSTRATE
Buradayım efendim  
THESEUS
Söyle bakalım, bu akşam için elinde şöyle matrak bir şeyler yok mu? Bir oyun, bir müzik falan  Eğlencelik bir şeyler olmazsa bu tembel zaman geçmek bilmez  
PHILOSTRATE
İşte efendim, bu akşam için hazırlanan gösterilerin listesi  Okuyun ve hangisini isterseniz hemen o gelsin huzurunuza  (Bir kağıt verir )
THESEUS
(Okur ) Harp eşliğinde Atinalı bir hadımın seslendireceği, "Centaurlarla Savaş" İşe yaramaz Çünkü ben bu hikayeyi akrabam Herkül'ün zaferlerinden bahsederken anlatmıştım canım sevgilime  
(Okur ) "Kafası kıyak Bacchanalların kalkışması ve kudurup Trakyalı şarkıcıyı telef etmeleri " Ben bunu daha önce görmüştüm Tebai'yi fethedip döndüğüm zaman şerefime oynamışlardı
(Okur ) "Üç sanat güneşinin, dilenirken ölüp giden alimin ardından yanıp yakılması " Bu sert bir hicivdir Düğün töreninin mana ve ehemniyetine uygun düşmez
(Okur ) "Genç Pyramus'la sevgilisi Thisbe'nin kısa ama hazin hikayesi " Acıklı ve matrak bir oyun  Hem acıklı hem matrak! Hem hazin hem kısa! Anlaşılan buz kadar sıcak, kar helvası kadar tatlı bir şey  Bakalım bu uyumsuzluk nasıl uyacak eğlencemize  
PHILOSTRATE
Efendim, topu topu on kelimelik bir oyun bu Bildiğim en kısa oyun yani Ama doğrusunu isterseniz bu oyun için on kelime de fazla  Bu da çok matrak tabi tabii  Çünkü o on kelimenin de hiç biri doğru yerde kullanılmıyor  Oyunun sonunda Pyramus kendini öldürdüğü için de acıklı demişler  İtiraf etmeliyim ki provalarını seyrederken gözlerim yaşardı  Oyuncu geçinenler öyle bir haldeydiler ki, onlara gülmekten gözyaşlarımı tutamadım
THESEUS
Kim bu oyuncu geçinenler?
PHILOSTRATE
Şehrini esnaf takımı işte Bugüne kadar iş yapmak için sadece ellerini kullanmışlar  Kafalarını da ilk kez sizin düğününüzde oynayacakları bu bu oyun için kullanmışlar Oldukça zorlandıkları da kesin  
THESEUS
Bir görelim bakalım marifetlerini  
PHILOSTRATE
Değmez efendim  Size göre değil  Başından sonuna seyrettim Hiç bir şeye benzemiyor Hem de hiç bir şeye  İyi niyetle, azimle çalışıp didinmişler, olmayacak eziyet çekmişler ama sonuç sıfır
THESEUS
Görelim, görelim Samimiyetle ve görev aşkıyla yapılan hiç bir işte kusur aranmaz Haydi, söyleyin gelsinler  Hanımlar, sizde yerlerinize buyrun (Philostrate çıkar )
HIPPOLYTA
Görev aşkıyla bir işe girip de perişan olan insanları görmek benim hiç hoşuma gitmez  
THESEUS
Canım sevgilim, sen meraklanma, böyle bir şey olmayacak  
HIPPOLYTA
Yaptıkları beş para etmezmiş ama  
THESEUS
Beş para etmese de onlara teşekkür edelim  Nezaket bunu gerektirir  Onların hatalarını hoşgörerek eğleneceğiz  Görev aşkıyla yapılan iş başarısız olursa bize düşen emeğe saygı duymaktır, mamüle değil  Bir sürü yere gidiyorum ve beni kerli ferli adamlar karşılıyor  Hepsi de önceden itinayla hazırlanmış ve ezberlenmiş hoşgeldin nutukları çekmeye kalkıyorlar  Karşılarında beni görünce korkudan dizlerinin bağı çözülüyor, tir tir titreyerek cümlenin olur olmaz yerlerinde tuhaf vurgular yapıyorlar  Konuşmanın sonu gelmeden de sararıp soluyorlar ve sözleri boğazlarında düğümlenip kalıyor  İnan bana şekerim, bu sessizlik bile onlardan çok daha iyi hoşgeldin diyor bana  Bu ürkek ama mütevazı görev aşkı, benim için o kendini beğenmiş, çok bilmişlikten daha değerli  Büyük büyük laflardansa yalın bir kaç kelime beni çok daha fazla mutlu eder (Philostrate girer )
PHILOSTRATE
Yüksek müsaadelerinizle başlamaya hazırlar efendim
THESEUS
Buyursunlar (Borozanlar  Quince girer )
QUINCE
Gücendirsek de sizi iyi niyetle, Gücendirmeye geldik sanılmasın asla, çünkü niyetimiz bu değil aslında  Basit marifetimizi göstermeye niyetlenip sonumuzu en başından belli ettik  Huzurunuza çıkmadan önce iyice düşündük taşındık Eğlencelik olalım diye gelmedik buraya  Oyuncular yaptıklarıyla sizi utandıracak ve oyun bittiğinde ne öğrenmek istiyorsanız öğrenmiş olacaksınız  
THESEUS
Bu arkadaşın noktayla virgülle pek arası yok anlaşılan  
--- Sonraki mesaj ---
LYSANDER
Ne dur biliyor ne durak  Bütün laflarını freni patlak araba gibi yokuş aşağı salıverdi  Soylu efendim, anlaşılıyor ki konuşmayı bilmek yetmez, doğru konuşmayı da öğrenmek gerek  
HIPPOLYTA
Gerçekten de bir çocuğun düdüğü üflediği gibi oynadı  Gürültü etmeden on, ama nizam intizam sıfır  
THESEUS
Arap saçı gibi konuştu  Gerçi kimseye zararı yok ama karmakarışık  Evet, sırada ne var? (Pyramus, Thisbe, Duvar, Ayışığı ve Aslan girer )
QUİNCE - PROLOG
Efendimler, nedir bu oyun diye meraktasınız  Ama meraklanmayın oyun bittiğinde her şey açığa çıkacak  Bu adam Pyramus'dur  Şu şirin hanımefendi de kesinlikle Thisbe olacak  Şu üstü başı kireç ve toz toprakla sıvanmış adam karşınıza aşıkları ayıran hain ve gaddar duvar rolünde çıkacak  Bu duvarda bir yarık var  Zavallı aşıklar bu yarıktan ancak fısıldaşabiliyor  Şurada elinde feneri, yanında köpeği ve dikenli çalısıyla duran adam da sizin için Ayışığını canlandıracak  Ayışığının oyunda ne işi var diye merak ediyorsanız şu kadarını söyleyeyim, aşıklar fingirdemek için ayışığında buluşurlar Ninus'un mezarında  Sadık Thisbe gecenin bir vakti sevgilisiyle buluşmak üzere yürürken yolda, Aslan adı verilen bu korkunç canavar çıkar karşısına  Kükrer, korkutur kızcağızı  Thisbe aslandan kaçarken pelerinini yere düşürür  Aslan kanlı ve iğrenç ağzıyla ısırır pelerini  Az sonra genç ve yakışıklı Pyramus gelir  Sadık Thisbe'sinin katledilmiş kanlı pelerinini görünce hançerini, o hainler haini hançerini çeker ve saplayıverir kaynayan kanıyla dolu böğrüne  Ve dut ağacının gölgesinde bekleyen Thisbe de Pyramus'un hançeriyle kıyar canına  Geri kalanı da uzun uzadıya Aslan, Ayışığı, Duvar ve aşıklar anlatsın size  (Quince, Flute, Snug ve Starveling çıkar )
THESEUS
Çok merak ediyorum, bakalım aslan da konuşacak mı?
DEMETRIUS
Hiç meraklanmayın efendim, Bir eşek bunca laf ettikten sonra aslan mutlaka konuşur  
SNOUT - DUVAR
Bendenizin adı Snout, bu oyunda duvar rolünü ben oynuyorum  Ama bu duvar o sizin bildiğiniz duvarlardan değil Bu duvarın bir yerinde bir çatlak mı, delek mi ne var, Pyramus'la Thisbe, yani aşıklar, sık sık gelip gizli gizli o aralıktan fısıldaşıp durdular Bu kireç, bu toz toprak da benim gerçekten duvar olduğumu gösteriyor Çatlak da işte bu  Ürkek aşıklar işte bu uğursuz delikten fısıldaşacak  
THESEUS
Kireç ve toztoprak yığını da ancak bu kadar konuşur işte  
DEMETRIUS
Hayatımda duyduğum en nükteli konuşma bu sevgili efendim  (Pyramus girer )
THESEUS
Şişt, yavaş, Pyramus duvara yaklaşıyor  
BOTTOM - PYRAMUS
Ey suratsız gece! Ey zifiri karanlık gece! Ey gündüzün yokluğunu fırsat bilen gece! Ey gece! Ey gece! Korkarım Thisbe'm yeminini unuttu  Ve sen ey duvar, sevgili duvar, canımın içi duvar Thisbe'min babasının mülküyle aramda dikiliyorsun  ama duvar, sevgili duvar, çatlağını açsan da içeri bir göz atsam  (Duvar parmaklarını aralar ) Teşekkür ederim zarif duvar  Tanrılar kalkanın olsun  Fakat o ne? Thisbe yok ortada  Alçak duvar, hiç bir mutluluk yok öte yanda  Lanet olsun beni aldatan her bir taşına  
THESEUS
Bana öyle geliyor ki içinde biraz duygu varsa duvar da onu lanetleyecek  
BOTTOM - PYRAMUS
Hayır efendim, öyle bir şey yok "Aslında ben, lanet olsun beni aldatan her bir taşına  " deyince Thisbe'nin girmesi lazım Ben de duvarın aralığından onu göreceğim  Bütün bunları birazdan göreceksiniz Her şey aynen dediğim gibi olacak  İşte Thisbe de geliyor  (Thisbe girer )
FLUTE - THISBE
Ey duvar, beni Pyramus'umdan ayırdığın için ikide birde sızlandığımı duymuşsundur Kiraz dudaklarımla kimbilir kaç öpücük kondurdum senin kireçli ve kıllı taşlarına  
BOTTOM - PYRAMUS
Bir ses görüyorum  Şu çatlaktan bakarsam belki de Thisbe'min suratını duyabilirim  Thisbe!
FLUTE - THISBE
Sevgilimsin, değil mi? Sevgilim olduğunu düşünüyorum  
BOTTOM - PYRAMUS
Ne düşünürsen düşün, ben senin cazibene kapılmış sevgilinim Ve sonsuza kadar seninim
FLUTE - THISBE
Ben de seninim, bu can bu bedende durdukça seninim
BOTTOM - PYRAMUS
Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar
FLUTE - THISBE
Sevdiğim sen olmasan bu dünya neye yarar  
BOTTOM - PYRAMUS
Öp beni şu alçak duvarın deliğinden  
FLUTE - THISBE
Hep duvarın deliğini öpüyorum ama hiç seni öpemiyorum  
BOTTOM - PYRAMUS
Buluşmaya Ninnu'nun mezarına gelir misin hemen  
FLUTE - THISBE
Ne hayat kesebilir yolumu ne de ölüm, hemen geliyorum  (Çıkarlar )
SNOUT - DUVAR
Benim rolüm böylece bitmiş oluyor  Yolcu abbas bağlasan durmaz  (Çıkar )
THESEUS
Böylece komşular arasındaki duvar yerle bir olmuş oluyor  
DEMETRIUS
Bir duvarın böyle kafasına göre takılması hiç hayra alamet değil aslında
HIPPOLYTA
Hayatımda duyduğum en salakça şey bu  
THESEUS
Böyle şeylerde en iyisi bile bir gölgedir aslında  En kötüsü bile kötü değildir  İnsan düşüncesi onları hoşgörebilir
HIPPOLYTA
Hep biz düşünmek zorunda kalıyoruz ama, biraz da onlar düşünse ya  
THESEUS
Onları kendi gördüklerinden daha aşağıda görmezsek, adam yerine de koyabiliriz pekala Bakın, işte iki üstün varlık sahneye çıkıyor, biri insan, biri aslan  (Aslan ve Ayışığı girer )
SNUG - ASLAN
Yerde sürünen o korkunç fareyi görünce nazik yürekleri korkuyla dolan siz muhterem hanımefendiler, Aslan bütün hiddetiyle vahşice kükrediğinde sarsılıp titreyeceksiniz belki de  Bu durumda bilmenizde yarar var, benim adım Snug, işim marangozluktur Yani ne aslanım, ne de aslanın kocası Zaten aslanolsaydım da çıksaydım huzura, çok uzun sürmezdi uzanırdım mezara  
THESEUS
Ne kadar nazik bir canavar bu böyle, yüreği de sefkat dolu  
DEMETRIUS
Hakkını yemeyelim, bugüne kadar gördüğüm en iyi canavar bu  
LYSANDER
Bu aslan bir tilki kadar da cesur  
THESEUS
Doğru, bir kaz kadar da dikkatli   
DEMETRIUS
Pek değil efendim Bunun cesareti dikkatini sırtlayıp götüremez ama tilki kazı kapar götürür
THESEUS
Kaz da tilkiyi kapıp götüremez  Neyse canım, biz onun dikkatini dikkate almayalım da ayışığını dinleyelim  
STARVELING - AYIŞIĞI
Bu fener ayı temsilen çıktı huzurunuza  
DEMETRIUS
Boynuzları kafasına takması daha doğru olurdu  
THESEUS
Hilal olmadığı için boynuzları görünmüyor daha   
STARVELING - AYIŞIĞI
Bu fener ayı temsil ediyor  Ben de ayın üzerindeki adam gibi görünüyorum  
THESEUS
Bu çok büyük bir hata  Hiç inandırıcı değil Çünkü adam fenerin üstünde olmalıydı
DEMETRIUS
Mum yanarken buna cesaret edemez  Baksanıza kokusu buraya kadar geliyor  
HIPPOLYTA
Bu aydan çok sıkıldım, değişse de kurtulsak
THESEUS
Baksanıza ışığı azalıp duruyor İyisi mi nezaket bizde kalsın da sabırla bekleyelim, nasılsa birazdan ufalıp gider  
LYSANDER
Ay, devam et  
STARVELING - AYIŞIĞI
Bütün söylemem gereken, bu fener aydır Ben aydaki adamım Bu çalı süpürgesi benim çalı süpürgem ve bu köpek de benim köpeğim  
DEMETRIUS
Bu fener ay olduğuna göre, bütün bunların fenerin içinde olması gerekmez mi? Neyse canım, susalım Thisbe geliyor  (Tphisbe girer )
FLUTE - THISBE
İşte yaşlı Ninny'nin mezarı burada  Peki benim sevgilim nerede?
SNUG - ASLAN
(Kükrer ) Hırrr  (Thisbe kaçar )
DEMETRIUS
İyi kükredin Aslan
THESEUS
İyi tüydün Thisbe  
HIPPOLYTA
İyi parladın Ay Gerçekten de ne kadar güzel kükredi  (Aslan Thisbe'nin pelerinini didikler ve çıkar )
THESEUS
İyi didikledin aslan
LYSANDER
Aslan da iyi korkuttu ama  
DEMETRIUS
Pyramus geliyor (Pyramus girer )
BOTTOM - PYRAMUS
Sevgili Ay, Güneşimsi ışıklarını saçtığın için teşekkür ederim sana  Pırıl pırıl parladığın için teşekkür ederim sana  Senin bu altın pırıltısı ışınların olmasaydı Thisbe'mi asla bulamayacaktım Ama dur, nasıl olur! Zavallı kahraman! Bu ne büyük bir ıstırap! Gözlerim, görüyor musunuz? Bu nasıl olur, güzeller güzeli kuğum  Pelerinin nasıl kana bulandı böyle! Gel bakalım zalim kader! Gel! Gel! İnceldiği yerden kopsun! Vur kır parçala bu işi bitir!
THESEUS
İnsanın bir yakını öldü mü hep böyle olur İnsan kahrolur  
HIPPOLYTA
İçin ezildi, çok üzüldüm bu adamın haline  
BOTTOM - PYRAMUS
Tabiat, ne olurdu aslanı yaratmasan! Bu aslan içinmdeki çiçeği koparıp attı  Hayır! Hayır! Dünyanın en güzel kadınıydın sen! Kimse senin gibi yaşamamıştır, kimse senin gibi sevmemiştir ve kimse senin gibi sevilmemiştir! Gözyaşlarım akın, hançerim paralayın Pyramus'un acılı göğsünü! Paralayın ki artık, Thisbe için atmayacaksa atmasın artık  (Hançeri kendine batırır ) İşte ölüyorum! İşte! İşte! İşte! Şimdi ölüyorum! Öldüm işte! Ruhum göğe yükseliyor! Kelimeler yetersiz, anlamı yok artık! Kelimelerin de ışığı söndü! Ay senin de ışığın sönsün artık! (Ayışığı çıkar ) Öl artık! Öl! Öl! Öl! Öl! Öl! (Ölür )
DEMETRIUS
Bu ölümü yalınzca ölüm olarak nitelemek yetmez! Bu ölümün de ötesinde bir şey  
LYSANDER
Ötesinde mötesinde, iyi ki öldü, yoksa halimiz dumandı yani  
THESEUS
Bir hekimin yardımı olsa belki de iyileşir ve karşımıza bir eşek olarak çıkabilir
HIPPOLYTA
İyi de bu ayışığı neden Thisbe gelip sevgilisini bulmadan çekip gitti?
THESEUS
Önemli değil, Thisbe yıldızların ışığında da sevdiğini bulabilir İşte, geliyor Anlaşılan bu oyun Thisbe de konuşmadan bitmeyecek  (Thisbe girer )
HIPPOLYTA
Pyramus'un uzun uzun laf dinleyecek hali yok, umarım fazla uzatmaz  
DEMETRIUS
İkisi de aynı haltın soyu  Aralarında tek fark birinin erkek birinin kadın olması o kadar  Tanrı aklımıza mukayyet olsun  
LYSANDER
Güzel gözleriyle sevgilisini süzüyor  
DEMETRIUS
Hazır olun, sızlanma başlıyor!
FLUTE - THISBE
Uyuyor musun sevgilim? Ne! Öldün mü beyaz güvercinim? Ayağa kalk Pyramus! Konuş ! Konuş! Dilini mi yuttun? Ölmüş! Ölmüş! Güzel gözlerini, kara toprak mı örtecek? Bu dudaklar, kiraz burun, sarı papatya yanaklar gitti! Gitti! Aşıklar o pırasa yeşili gözler diye haykırın! Gel ey zalim kader! Gel! Gel! Kanı çekilmiş eller, gelin dondurun benim de kanımı! Yaşamak neye yarar sevgilimi hayata bağlayan ipekten halat koptuktan sonra! Yeter sus artık dilim! Gel ey hançer, gel de delik deşik et bağrımı! (Hançeri kendine batırır ) Elveda dostlarım, Thisbe bir daha dönmemek üzere gidiyor! Elveda! Elveda! Elveda! (Ölür )
THESEUS
Cenazeleri kaldırmak Ayışığı'yla Aslan'a kaldı  
DEMETRIUS
Duvar da var  
BOTTOM
(Kalkar ) Hayır efendim, biraz evvel aşıkları ayıran duvar yıkıldı  Şimdi son sözü mü dinlemek istersiniz, yoksa bizim takımdan iki kişinin takdim edeceği dansı mı?
THESEUS
Sonsöz falan istemez Sizi temin ederim oyununuzun özür dilenecek bir yanı yok Asla özür dilemeyin Zaten bütün oyuncular rahmetli oldu, özür dileyecek kimse kalmadı ki  Laf aramızda bu oyunun yazarı Pyramus'u bizzat kendi oynamalıydı  Oyunun sonunda Thisbe'nin diz bağıyla kendini asardı ve bu durum çok acıklı olabilirdi  Gerçi bu haliyle de çok acıklı  Hiç fena değil Çok ilginçti doğrusu  Neyse, sonsözü falan boşverin de şu dansı görelim  (Dans ) Gecenin demirden dili onikiyi vuruyor  Artık aşıkların yatağa gitme, perilerin ortaya çıkma zamanıdır  Gece bu kadar uykusuz kalırsak, sabah da uyanamayız besbelli  Ne olursa olsun oyun bizi eğlendirdi ve gecenin ağırlığını hissettirmedi  Hadi artık, doğru yatağa sevgili dostlarım  Daha onbeş gün sürecek düğün şenliklerimiz cümbüşlerimiz  (Çıkar, Puck girer )
PUCK
Şimdi aç aslan kükrüyor, kurt aya bakıp uluyor  Çalışmaktan ölmüş bitmiş çiftçi serilmiş yatağa horluyor Eski çamlar bardak olurken baykuş uğursuz çığlıklarıyla zavallı adama korkunç kefenler gördürüyor rüyasında  Gecenin en karanlık saati Ve mezarların kapısı ardına kadar açık Hortlaklar kol geziyor ortalıkta  Ay ışığında parlayan, gün ışığında kaybolan biz periler için eğlence vakti artık  Fareler bile düğün evine girip neş'emizi bozamaz  Ben önden süpürgeyle geldim Kapının arkasında toz vardır diye  (Oberon ve Titania maiyetiyle girerler )
OBERON
Haydi, doluşun eve ve uyku mahmurluğundan sararıp solmuş ateşi harlansın Bütün cinler, periler kendine bir dal bulup başlasın şakımaya ve raksetmeye  
TITANIA
Önce şarkıyı öğret bize, sonra söylemesi kolay El ele verip söyleyelim peri şarkımızı, dansedip kutsayalım burayı  (Şarkı söyler, danseder )
OBERON
Tanyeri ağırıncaya kadar, bütün başı boş periler bu eve doluşsun Gerdek yatağını hepbirlikte kutsayalım O yatakta ana rahmine düşenlerin talihi açık olsun Üç aşık çift de sevgi yolunda yürüsünler ve mutlu olsun çoluk çocukları Tabiat bu çocukları horgörmesin, yarasız beresiz, kusursuz olsunlar  Haydi periler atlayın bir çiğ tanesinin sırtına ve koyulun yola Kutsanmadık oda kalmasın Karşınıza çıkan her kim olursa olsun, huzurlu ve ve mutlu yaşasın  Gezin, dolanın ama gün doğmadan yanımda olun  (Oberon, Titanya ve maiyet çıkar )
PUCK
Biz gölgeler incittikse sizi, bir düşünün ve hoş görün bizi Hayaller arz-ı endam ederken siz de kestiriyordunuz ufaktan  Tamam, mevzuu biraz zayıftı, ama altı üstü bir düştü işte Hanımefendiler, beyefendiler, sürç-i lisan ettikse izin verin düzeltelim Pek çalışmadan, şansa da çıktıysak ortaya, siz yine de yılan diliyle eleştirmeyin bizi  Bir şans daha verin, düzeltiriz merak etmeyin  Yoksa bana yalancı deyin  Eğer hala dostsak alkışlayın, Robin her şeyi halleder merak buyurmayın
SON
|