07-14-2012
|
#2
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Vurgun Nedir Ve Vurgun Tedavisi - Dalgıçlardaki Vurgun Olayı
AZOT SARHOŞLUĞU VE DERİN DENİZ ÖLÜMLERİ
Sevgili okurlar canlılarda şimdiye kadar kimsenin bilip ifade edemediği havadaki azotun canlıdaki görevlerini anlatmak istiyorum Bunları anlatırken insanda görülen azot sarhoşluğu ve azot ambolisinden söz edeceğim Asıl olan penguenlerden yola çıkıp insanın özelliklerini anlatacağım Bu anlatılanları en ufak şekilde bir başka yazar tarafından bulamazsınız Çünkü anlatılan çalışmalar sadece bize aittir Ben belki bu çalışmaları yapmış birilerini bilmiyorsam okuyucuların bunu bana bildirmesini isterim
Azot gazı atmosferde bilindiği gibi %78 oranında bulunmaktadır Denize girilip basınç altında 30 metreden sonra azot sarhoşluğuna ait bulgular görülmeye başlar 50 metreden sonra belirtiler iyice artar Genelde 80-100 metreden sonra ölüm oluşur Belirtiler; Uyku isteği çok görülür, kendini iyi hissetme, aşırı kendine güven, şuur kaybı, hafıza kaybı, karar değişiklikleridir Burada aşırı kendine güven ölüme gidişin en önemli etkilerinden biridir Azot sarhoşluğunun kişiden kişiye değiştiği, hatta aynı kişinin aldığı gıdalar ve yaşantı şekli ile etki miktarının arttığı bilinen gerçeklerdir Asıl enteresan hadise aynı kişinin farklı zamanlarda aynı oranda etkilenmemesidir Bir başka enteresan olay özellikle güney Afrika derin deniz sünger avcılarının yaşantısıdır Her gün ağır taşlarla 50 metre civarında sünger avcılığı yapmalarına rağmen çok fazla azot sarhoşluğundan etkilenmezler
Asıl en enteresan olay penguenlerin her gün avlanmak için 100-150 metre mesafeye ortalama 100 kez dalmalarına rağmen hatta 20 dakika civarında suda kalmalarına rağmen azot sarhoşluğuna niye uğramadıkları sorusudur Bu sorunun cevabını şu ana kadar bir Allah’ın kulu verememiştir Tekrar söylüyorum hani bizim evrim yobazlarımız bu sorunun cevabını verseler ya? Ama veremezler
Sevgili okurlar sitemizin adı bilindiği üzere manyetik dünyamızdır Dünyamızın manyetik yapısından daha önceki yazılarımızda biraz söz etmiştik dünyamız manyetik aksı olan ve bu aks belli dereceye kadar dünyanın mevcut yönünde olan dönmeyi sağlayan akstır Bunun dışında dünyamızın çubuk şeklinde mıknatısa benzer yapısı vardır Hatta S ve N kutupları olduğunu pusula kanalı ile gayet kolay tespit etmekteyiz N ve S kutupları herhangi bir işlevi olmaması mümkün değildir Elektron yüklerinin dağılımı ve azot bağlantı hassasiyetini ayarlar Dolayısıyla kuzey ve güney yarımküre ve kutuplara yakınlık ve uzaklığa göre değişen azot afinetisi mevcuttur İnsan bedeni ve canlı bedeninde NO denilen azotoksit sGMP üzerinden atardamar duvarını genişleten bir yapıya sahip olduğunu biliyoruz Normal şartlarda hızlı nefes alıp verme ile bedenin oksijen miktarı artırılabildiği gibi dolayısıyla azot oksit miktarında da artma olacaktır Bu durum vücut elektriğinin artması gibi stres durumlarında hipertansif ataklara yol açar
Bu yazıda transistör yapımından söz etmek istiyorum Bunu anlatmaktan maksat sistemin nasıl çalıştığını anlatmak içindir Transistör yapımında yarı iletken silisyum kullanılırken azot ile pozitif elektron taşıyıcı veya negatif elektron taşıyıcı yapabilmek için azot kullanılır Ancak azotun değişik formları ile bu iş yapılır P N P veya N P N transistörlerden söz etmekten amaç azot artı değerlilik ve negatif değerliliği direkt olarak yarı iletkenin davranış yapısını belirler
Şimdi burada penguen veya güney yarım kürenin uçlarına doğru yaşayanlar ile siyahi ırkın özelliklerine gelelim Dünyamız büyük bir jeneratördü ve güney yarım küre N kutbu idi Burada bulunan azot ise negatif taşıyıcı etkisi yapar Kuzey yarım kürede yaşayanlarda ise pozitif elektron taşıyıcı özellik gösterir Dolayısıyla güney yarım kürede azotun sarhoşluk yapma etkisi bulunulan bölge ile direkt olarak ilgilidir Yalnız bu sistemin diğer bir özelliği canlı bedeninin yaşadığı ve doğduğu bölgeye göre manyetik hafızalanma özelliği göstermesidir Yani güney yarım kürede doğup orada yaşamakta olan canlı bulunduğu yerin manyetik özelliklerini kolay kabul etme özelliğindedir Uzun süreli o bölgede yaşayabiliyorsa manyetik hafızalanma o şekilde değişim gösterir Güney yarım kürede yaşayanların bedensel enerji yönü hep aşağı olduğundan ihtiyarlanmaları daha kolay olmaktadır Düşük enerji ile bedenleri çalıştığından, bedensel aktivite gerektiren işlerdeki performansları dolayısıyla yüksek olacaktır Vitiligo denilen cilt hastalığında muhtemelen bölgesel manyetik alan bozulmasından dolayı bölgesel pigmantasyonda azalma olmaktadır
Sevgili okurlar bazı şeylerin anlaşılmadığını bilmekle beraber, anlatmaktan kendimi alamıyorum Bu yazıların yazılmasındaki maksat daha sonra gelecek insanlara ışık tutmaktır Bir dönem gelip mutlaka anlaşılacaktır Çünkü doğru tektir Hele deneysel doğru tartışılmaz olarak tektir
Netice olarak atmosferdeki azotun inert bir madde olarak kabul edip hiçbir işe yaramadığını düşünenlere cevap niteliğinde deriz ki havadaki azot bizim nefes almamızdan kalbimizin çarpma hızından, cinsel hayatımızdan, dünyada sorumludur Ölümden sonra ise azot üzerinde yapılan yazılım ile dünya hayatımız manyetik ortamda yazılmakta gereğinde okunup değerlendirmesi yapılacak kadar somut bir gerçektir Çünkü her nefes ve konuşma ile havaya yapılan yazılım ahiret yaşantısı için yazılı belge olacaktır Değerlendirmenin referans noktası ise karşı yarım küredir
Saygılarımla
Dr F EFser GÖKÇEN
http://www manyetikdunyamiz com dan alıntıdır
|
|
|
|