Konu: Otizm
Yalnız Mesajı Göster

Otizm

Eski 07-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Otizm



Kendi dünyalarında yalıtılmış (izole) otizmli bireyler, farklı ve uzak gözükürler ve başkaları ile duygusal bağlar oluşturmazlar Bu şaşırtıcı beyin bozukluğu olan bireyler çeşitli belirtiler ve engeller göstermesine karşın, çoğu diğer insanların düşüncelerini, duygularını ve gereksinimlerini anlama yetisine sahip değildir Sıklıkla, dil ve zeka tamamen gelişmemiştir, iletişim ve sosyal ilişkilerde güçlük yaşamalarına neden olur Otizmli çoğu birey sallanma veya başını vurma gibi tekrarlayıcı aktivitelerle uğraşır veya her gün ki alışmış oldukları rutinleri alışık tarzda tekrar ederler Bazıları ses, dokunma, görüntü ve kokuya acı verecek derecede duyarlıdır
Otizmli bireyler çocuk gelişiminin tipik aşamalarını takip etmezler Bazılarında gelecekteki soruna ait ip uçları doğumdan itibaren gözlenebilir Çoğu olguda, problemler yaşıtı çocuklarla karşılaştırıldığında daha fark edilir hale gelir Diğer çocuklar gelişimlerini devam ettirirken, bu çocuklar 18-36 ncı aylar arasında aniden insanları reddetmeye başlarlar, yabancı gibi davranmaya başlarlar, kazanmış oldukları dil ve sosyal becerileri kaybederler
Anne-baba gibi öğretmen ve bakım verici de otizmli çocuk veya yetişkinle iletişim ve bağlantı kurma çabalarında hayal kırıklığı yaşayabilir Sürekli tekrarlayıcı davranışları ile uğraşırken, size aldırmıyormuş gibi hissedebilirsiniz İç gereksinimlerini tuhaf yollarla ifade etmesi sizde hayal kırıklığı yaratabilir Çocuğunuz hakkında hayalleriniz ve ümitlerinizin gerçekleşmemesi sizi üzebilir
Günümüzde bu çocukların sosyal, dil ve akademik becerilerini iyileştirmek için yardım eden metotlar vardır Erişkin otizmli bireylerin %60 dan fazlası yaşamları boyunca bakıma gereksinin duymalarına karşın, günümüzde bu kişiler için uygun destek yanında, bu bireylerde belli alanlarda meslek edindirme ve topluma katma yönünde girişimler vardır
Otizme dünyanın her yerinde her bölgesinde gözlenir Bütün ırk, din ve ekonomik düzeylerde gözlenir Çocuklukta başlar, her 1000 kişiden 1-2 sini etkiler, erkeklerde kızlara oranla 3-4 kez daha sık gözlenir Bozukluk gözlenen kızlar daha ağır belirtiler göstermeye ve daha düşük zeka düzeyine sahip olmaya eğilimlidir Otizm aileyi ve toplumu değişik alanlarda bir yönüyle etkilemektedir
Problemi Anlama
Otizm Nedir?
Otizm, bireyin iletişim, başka insanlarla iletişim ve çevreye uygun tepkisini engelleyen bir beyin bozukluğudur Bazı otizmli bireyler nispeten yüksek işlevlidir, konuşma ve zekaları sağlamdır Diğerleri mental retarde, sessiz ve ciddi dil gelişim gecikmeleri gösterirler Bir kısmının tekrarlayıcı ve basmakalıp düşünce tarzları vardır
Otizmli bireylerin hepsi tamamen aynı belirti ve eksiklikler göstermemesine karşın, yordanabilecek tarzda davranışı etkileyen sosyal, iletişim, motor ve duyusal problemler sergilerler



Not: Yukarıdakiler gözlenebilecek belirtileri göstermektedir Uzman değerlendirmesi olmadan, tanı koymak için yeterli değildir

Sosyal Belirtiler
Başlangıçtan beri çoğu bebek sosyal varlıklardır Yaşamın ilk dönemlerinde, bebek insanlara gözlerini diker bakar, sese yönelir, kendini sevdirmek için bir parmağı yakalar ve hatta gülümser
Bunların tersine çoğu otizmli çocuk hergün ki insan iletişimindeki alış verişi öğrenmede büyük güçlük yaşarlar Bebekliğin ilk birkaç ayında bile, çoğu otizmli iletişime girmez ve göz temasından kaçınırlar Yalnız olmayı tercih ediyorlarmış gibi gözükürler Kişilerin sevgi ve sıcaklık gösterisine direnç gösterebilir veya kucaklama ve sarılmaya pasif katılım gösterirler Daha sonraları sevgi ve kızgınlığa nadiren tepki gösterirler Diğer çocuklardan farklı olarak anne babalarından ayrıldığında sıkıntı duymaz veya anne baba geri döndüğünde rahatlamazlar Çocuklarının kendilerine sarılması, oyun oynama ve öğrenme gibi etkinliklerini bekleyen anne baba yanıt alamayınca hayal kırıklığına uğrarlar
Otizmli bireyler başkalarının hislerini ve düşüncelerini anlama ve yorumlamada da güçlük çekerler Gülümseme, göz kırpma ve yüz buruşturma gibi örtülü sosyal ipuçlarını çok az anlarlar Oturup kucağınızı açar ve “buraya gel” jestleri yapıldığında anlamakta zorluk çeker Jestler ve yüz ifadelerini yorumlayamaz ve sosyal kelimelerde şaşkınlık gösterebilirler
Bu problemlere ilaveten, otizmli bireyler başkalarının bakış açısından birşeye bakmada güçlük çekerler Bu nedenle başka kişilerin eylemlerini anlayamaz ve yorumlayamazlar
Bazı otizmli bireyler zaman zaman fiziksel olarak saldırgan olmaya eğilimlidir, sosyal ilişkileri kurmaları bunların daha zordur Bazıları özellikle alışık olmadığı, uyarıldığı ortamlarda veya sinirlenip hayal kırıklığına uğradığında kontrolü kaybederler Eşyaları kırar, başkalarına saldırır ve kendilerine zarar verebilirler Örneğin Alan, kızdığında veya reddedildiğinde ısırıyor ve tekme atıyordu Paul pencereleri kırıyor, eşyaları fırlatıyordu Bu çocuklar ayrıca kendine zarar verici davranışlar, başlarını vurma, saçlarını çekme ve kollarını ısırma davranışları gösterebilirler
Dil Güçlükleri
Üç yaşına kadar birçok çocuk dili öğrenmede beklenen önemli bir kaç aşamayı geçerler En erken olanlardan biri badıldamadır Birinci doğum gününe doğru bebek tipik olarak ilk kelimeleri söyler, ismi söylendiğinde döner bakar, isteyeceği bir oyuncağı işaret eder, hoşlanmadığı bir şey önerildiğinde hayır anlamında tepkide bulunur İki yaşına kadar çocuk “köpeğe bak” veya “daha fazla kurabiye” gibi cümlecikleri konuşur ve basit yönergeleri takip edebilir
Araştırmalar göstermiştir ki, otistik tanısı konmuş çocukların yaklaşık yarısı yaşamları boyunca sessiz kalırlar Bazı otizmli bebeklerde yaşamların ilk 6 ayında badıldama olur fakat sonra kesilir İşaret dili ile veya özgün elektronik aletlerle iletişim kurabilirler fakat asla konuşamaya bilirler Diğerlerinin dil gelişimi 5-8 yaşına kadar gecikebilir
Konuşan otizmli bireyler dili olağan dışı tarzlarda kullanırlar Bazıları anlamlı cümleler oluşturacak tarzda kelimeleri birleştiremezler Bazıları yalnızca tek kelime olarak konuşurlar Bazıları duruma uygun olmayacak tarzda cümlecikleri tekrarlar
Bazı otizmli bireyler işittiklerini papağan gibi tekrar ederler, bu durum ekolali (yansımalı konuşma) diye adlandırılır Israrlı eğitim olmaksızın, başka insanların cümleciklerini yankılı tarzda tekrar otizmli bireylerin devam eden tek dili olabilir Tekrarladığı sorduğu bir soru, soru gibi tekrar olabilir veya televizyondaki bir reklam olabilir Bazıları haftalar önce söylenen bir cümleyi tekrarlayabilir Otizmi olmayan bir birey söylenenleri tekrar etme aşamasını üç yaşına kadar geçer
Otizmli bireyler zamirleri karıştırmaya da eğilimlidir “benim”, “ben” ve “sen” gibi kelimeleri konuştuğu kişiye bağlı olarak anlamlarını değiştirerek kullanmakta sorun yaşarlar Alan’ın öğretmeni “benim ismim ne?” diye sorduğunda “benim ismim Alan” diye zamirleri karıştırarak yanıt verir
Bazı çocuklar çeşitli farklı durumlarda aynı cümlecikleri söylerler Bir çocuk örneğin, zaman zaman “arabaya bin” cümleciğini gün boyunca söyler Bu farlı durumlarda tuhaf karşılanabilir Fakat bunun bir anlamı olabilir Çocuk her dışarıya çıkmak istediğinde “arabaya bin” cümleciğini kullanıyor olabilir Onun zihnine göre “arabaya bin” cümleciği dışarıya çıkmakla eş olabilir Başka bir çocuk her mutlu olduğunda “süt ve kurabiye” diyebilir Bu cümleciği her zevk aldığı eylem için kullanabilir
Aynı şekilde otizmli birey vücut dilini anlamakta da güçlük çeker Çoğumuz hoşlandığımız birşey hakkında konuşurken gülümseriz veya bir soruyu cevaplayamadığımızda omuz silkeriz Fakat otizmli çocukların yüz ifadeleri, hareketleri ve jestleri nadiren söylediği şeyle eştir veya tamamlıyordur Seslerini tonu duygularını yansıtmaz Yüksek perdeli ses tonu, melodik veya düz veya robot benzeri konuşma yaygındır
Otizmli bireyler gereksinim duydukları şeyleri başkalarına bildirmekte jest ve dili kullanmakta yetersizlerdir Yani istedikleri şeyleri çığlık atarak veya kişiyi oraya götürerek isterler Temple Grandin, kendinin de sahip olduğu otistik bozukluk hakkında iki kitap yazmış, istisnai bir otizmli kadındır Yazar konuşmamayı son derece kişi için hayal kırıcı olduğunu belirtir Tek iletişim yolunun çığlık atma olduğuymuş Sıklıkla kendi kendine mantıksal olarak düşüncesi “şimdi çığlık atacağım çünkü bunu yapmak istemediğimi bu tarzda anlatabilirim” tarzındaydı Gereksinimlerini anlatmak için daha iyi yollar buluncaya kadar, otizmli bireyler başkalarıyla iletişim kurmayı bu yollarla yaparlar






Alıntı Yaparak Cevapla