Konu
:
Doğum Kontrol Hapı Nasıl Kullanılır Nasıl Korur
Yalnız Mesajı Göster
Doğum Kontrol Hapı Nasıl Kullanılır Nasıl Korur
07-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Doğum Kontrol Hapı Nasıl Kullanılır Nasıl Korur
Doğum kontrol ilaçları 21 tane hap içeren kutular şeklinde satılır
Monofazik haplarda ilaç paketinin arka yüzünde her hap için haftanın bir günü yazar
İlk ilaç genelde adet kanamasının başladığı ilk gün alınır
Ancak kanamanın ilk 5 günü içinde alınmaya başlanması durumunda da etkisinden birşey yitirmez
Eğer hap almaya başlarken paketin arkasında yazan günden başlarsanız bu sayede hap atlayıp atlamadığınızı daha kolay kontrol edebilirsiniz
Örneğin adet kanamanız Çarşamba günü başlamışsa paketin arkasında Çarşamba yazan haplardan birini alarak başlamalı ve daha sonra sırayı izlemelisiniz
Eğer multifazik hap kullanıyorsanız mutlaka arkasında 1 yazan haptan başlamalısınız
21 hap hergün bir tane olacak şekilde alınır
Hapları kullanırken günün hemen hemen aynı saatlerinde almaya dikkat edilmelidir
Ancak burada çok katı olmak gereksizdir
Gün içinde hap alımında yaşanan 3-4 saatlik farklar bir problem yaratmaz
Hapların tok karnına alınması bulantı riskini azaltmakla birlikte aç ya da tok kanına alınması etkinliğini değiştirmez
21 gün boyunca kullanılan haplar bittiğinde ilaç alımına bir hafta ara verilir
Bir haftalık aranın sonunda yeni bir kutuya başlanır
Son hapın alımını takiben 3-4 gün içinde adet kanaması başlar
Yeni bir kutuya başlamak için adet kanamasının bitmesini beklemeye gerek yoktur
Kanama bitmiş olsa da olmasa da önceki kutunun bitiminden 7 gün sonra sekizinci günde yeni bir kutuya başlanır
Yeniden özetleyecek olursak sadece ilk kutuya başlarken adet kanamasının ilk 5 günü içinde hap alımına başlanır
Daha sonra sürekli bir kutu kullanıp bir hafta ara vermek şeklinde kullanılır
Bu şekilde adet kanamaları düzenli olarak 28 günde bir olur
İlaç kullanılan dönemde kanama olmaz
Yapılan araştırmalarda kadınların %16'sında hap alımında düzensizikler yaşandığı saptanmıştır
Bu nedenle ilaç almayı unutmamak için belirli bir düzen oluşturmak yararlıdır
Örneğin gece yatmadan önce düzenli olarak dişlerini fırçalama alışkanlığı olan bir kişi OK kutusunu diş fırçasının yanına koyabilir
Benzer şekilde her sabah düzenli olarak makyaj yapıyorsanız kutuyu makyaj malzemelerinizin yanına koyabilirsiniz
Düzensizlik ve karışıklık en fazla 7 gün ara verilen dönemde yaşanmaktadır
Kişi yeni kutuya hangi gün başlaması gerektiğini şaşırabilir
Bu riski ortadan kaldırmak ve hergün hiç ara vermeden düzenli olarak hap alma alışkanlığını oturtmak için bazı markalarda 21 değil 28 tane hap bulunur
Bu markalarda ilk 21 hap östrojen ve progesteron içerirken son 7 hap aktif madde içermez ve renkleri diğerlerinden farklıdır (genelde kahverengi)
Bu hapların içinde çoğunlukla demir bulunur
28 hap içeren ilaçlar kullanılırken hiç ara verilmez ve kutu bitince hemen yeni bir kutuya başlanır
Aktif madde içermeyen son 7 hap alınırken adet kanaması başlar
Bu tür 28 hap içeren ilaçlar ülkemizde nadiren bulunmaktadır
DOĞUM KONTROL HAPLARININ KORUYUCULUĞU NE ZAMAN BAŞLAR?
İlk kutuya adet kanamasının ilk beş günü içinde başlandığı ve hiç hap unutulup atlanmadan kullanıldığı taktirde koruyuculuk ilk hapın alımıyla birlikte başlar
İlk kutu kullanılırken ek bir korunma uygulamak gerekmez
Hap alımına ara verilen 7 günlük zaman diliminde koruyuculuğun devam edip etmediği e-posta ile gelen sorular arasında sıkça yer almaktadır
Böyle bir koruyuculuk azalması söz konusu değildir ve ara verilen yedi günlük sürede ilişkiden kaçınmak ya da ek korunma uygulamak gereksizdir
Ancak yedi günün sonunda yeni bir kutuya başlanmadığı taktirde teorik olarak ilacın koruyuculuğu sona erer ve hamile kalma riski doğar
DOĞUM KONTROL HAPLARININ KORUYUCULUĞU NE KADARDIR?
Doğum kontrol hapı etkinliği çok yüksek bir yöntemdir
Tüm yöntemlere bakıldığında en etkili geri dönebilen korunma yöntemi haplardır
Bütün doğum kontrol yöntemlerinin teorik ve pratik koruyuculukları vardır
Aradaki fark kişisel farklılıklar ve kullanıcı hatalarından kaynaklanmaktadır
Usulüne uygun kullanıldığında oral kontraseptiflerin koruyuculuğu %99
96'dır
Başarısızlık şansı yani hap kullanımına rağmen hamilelik oluşması 1
000'de birden daha az görülen bir durumdur
Buna karşın pratik koruyuculuk oranı %97 civarındadır
Bu oran bile diğer pekçok yöntemin teorik koruyuculuğundan daha yüksektir
DOĞUM KONTROL HAPLARI EN FAZLA NE KADAR KULLANILABİLİR?
VÜCUDU DİNLENDİRMEYE GEREK VAR MI?
Doğum kontrol hapları ile ilgili bilinen en büyük yanlışlardan birisi belirli aralıklarla hap kullanımına ara vererek vücudu dinlendirmenin gerekli olduğudur
Bu hurafenin kaynağı belli değildir
Büyük olasılıkla eski kuşak hapların kullanımı ile yaşanan bazı yan etkileri azaltmak ve hastanın hap kullanımından kaçmasını engellemek amacıyla eskiden yapılan bir öneriyken giderek alışkanlık haline gelmiştir
Bu yanlış inanış sadece ülkemizde değil pek çok gelişmiş ülkede de mevcuttur
Yapılan araştırmalar bu tür bir "ara"nın gerekli olmadığını ortaya koymuştur
Vücudu dinlendirmek amacıyla hap kullanımına ara vermenin tek bir etkisi vardır o da istenmeyen bir gebelik ortaya çıkmasıdır
Eski kuşak yüksek miktarlarda östrojen içeren doğum kontrol hapları hayati tehlike doğurabilen yan etki görülme riskindeki artış nedeni ile 35 yaş üzerindeki kadınlarda kullanılmaz
Yeni yapılan çalışmalar düşük doz hapların uzun süreler güvenle kullanılabileceğini ortaya koymuştur
Bu nedenle yeni kuşak düşük dozlarda östrojen içeren oral kontraseptifler menopoza kadar kullanılabilir
Oral kontraseptif ile korunan bir kadın çocuk sahibi olmaya karar verene kadar hiç ara vermeden kullanmaya devam edebilir
HAP ALIMI UNUTULURSA NE YAPMAK GEREKİR?
Kadınların pek çoğu hap almayı zaman zaman unutmaktadır
Bu durumda hapın koruyuculuğu azalabilmekte ve istenmeyen gebelikler görülebilmektedir
Eğer doğum kontrol hapınızı almayı unuttuğunuzu fark ederseniz unuttuğunuz hap sayısı ve bulunduğunuz döneme göre ek önlemler alarak istenmeyen bir gebeliğin önüne geçebilirsiniz
KİMLER DOĞUM KONTROL HAPI KULLANAMAZ?
Tüm ilaçlarda olduğu gibi doğum kontrol haplarının da kullanılmaması gereken durumlar vardır
Bunlardan bazılarında kullanıma kesinlikle izin verilmezken bazı durumlarda kontrol altında kullanıma onay verilebilir
Doğum kontrol haplarının kesinlikle kullanılamayacağı durumlar
Bilinen ya da şüphe edilen gebelik varlığı:
Adet gecikmesi olduğunda bu durumun altında yatan sebep aydınlatılmadan OK kullanımına başlanmamalıdır
Trombofilebit:
Damar iltihabı olan trombofilebit varlığında ya da daha önceden bu tür bir hastalık geçirmiş kişiler doğum kontrol hapı kullanamazlar
Oral kontraseptiflerin içinde bulunan östrojen hormonu kanın pıhtılaşmaya olan eğilimini arttırmaktadır
Damar içindeki kan pıhtılaştığında damarda yıkanma meydana gelmekte ve o damarı kanlandıırdığı alanda beslenme ve oksijenlenme bozukluğu ortaya çıkmaktadır
Bu olay hayati organlardan birinde ortaya çıktığında ölüme kadar uzanan etkiler görülebilir
Tromboembolik bozukluk, serebrovasküler hastalık
varlığı ya da daha önceden geçirilmiş olması da benzer risk taşıdığından OK kullanımı kesinlikle sakıncalıdır
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan yeni bir çalışmada düşük doz östrojen içeren doğum kontrol haplarının gelişmiş ülkelerdeki sigara içmeyen kadınlarda inme riskinde bir artışa neden olmadığı ancak gelişmekte olan ülkelerde bir risk artışının söz konusu olduğu bulunmuştur
Bu farkın nedeni büyük olasılıkla genel sağlık durumlarındaki farklılıklardır
Koroner arter hastalığı ya da iskemik kalp hastalığı öyküsü
Belirgin karaciğer bozukluğu:
Östrojen hormonu vücutta karaciğer tarafından yıkılır ve atılır
Eğer karaciğer tam olarak işlev göremiyorsa östrojen yıkılamaz ve istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir
Bu nedenle hepatit ya da başka bir nedenle karaciğer sorunu yaşayan kişiler doğum kontrol hapı kullanmamalıdırlar
Yapılan kan incelemelerinde karaciğer fonksiyon testleri normale dönene kadar OK kullanılmaz
Bilinen ya da şüphe edilen meme kanseri:
Östrojen hormonunun kanserli meme dokusu üzerindeki etkisi belli değildir
Bu nedenle meme kanseri ya da kuşkusu durumunda kullanılmaz
Tanısı konmamış anormal kanamalar:
Anormal vajinal kanamalar pek çok hastalığın belirtisi olabilir
Bu hastalıkların bazıları doğum kontrol haplarından olumsuz şekilde etkilenebilir
Bu nedenle anormal vajinal kanaması olanlarda tanı konana kadar OK kullanılmaz
35 yaş üzeri sigara içenler
Klinik değerlendirme sonrası hastanın onayı ile dikkatli şekilde kullanılabilecek olan durumlar
Migren:
Doğum kontrol hapları içerdikleri hormonların etkisi ile migren ağrılarını tetikleyebilir
Bazı kişilerde var olan migren daha da şiddetlenebilirken diğerlerinde ağrıların sıklığı ve şiddeti azalabilir
Bazı kişilerde ise daha önceden migren öyküsü olmamasına rağmen hap kullanmaya başladıktan sonra migren ortaya çıkabilir
Bu etki özellikle yüksek doz içeren haplarda belirginidir
Migren problemi olanların başka bir yöntem kullanması daha uygun olur
Yüksek tansiyon:
35 yaşından genç olan kadınlar herhangi ek bir sorunları yoksa tansiyonları ilaçlarla kontrol altına alındıktan sonra düşük doz oral kontraseptifleri kullanabilirler
Myomlar
:
Myom ile doğum kontrol hapları arasındaki ilişki tartışmalıdır
Eskiden bu ilaçların içerdikleri östrojen nedeni ile myomlarda büyümeye neden olacağı düşünülmekteydi
Ancak yapılan çalışmalarda bu tür bir etki saptanamamıştır
Myomu bulunan kadınlar düşük doz doğum kontrol haplarını güvenle kullanabilirler
Gebeliğe bağlı şeker hastalığı:
Gestasyonel diabet adı verilen bu durum gebelikte salgılanan hormonların etkileri sonucu vücudun şekeri metabolize etme yeteneğinde bozulmaya bağlı olarak ortaya çıkmaktadır
Önceki gebeliklerinde şeker hastalığı ortaya çıkan kadınlar yılda en az bir kez kan şekeri kontrolü yaptırmak şartıyla düşük doz östrojen içeren hapları kullanabilirler
Şeker hastalığı:
35 yaşından genç şeker hastaları kan şekeri düzeyleri kontrol altında olmak şartıyla OK kullanabilirler
Epilepsi (sara):
Oral kontraseptifler epilepsi ataklarını tetiklemezler hatta bazı kadınlarda epilepsi krizlerinin sıklık ve şideetinde azalmalar rapor edilmektedir
Epileptik hastaların dikkat etmesi gereken durum kullandıkları ilaçların, doğum kontrol haplarının etkisini azaltabilmesidir
Bu nedenle daha etkin bir korunma sağlanması için başka bir yöntem tercih edilebilir
Gebelikte görülen tıkanma sarılığı:
Gebelikleri sırasında safra yollarında tıkanma ve buna bağlı sarılık geçiren kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı sırasında da benzer etkiler görülebileceğinden dikkatli olunmalıdır
Düşük doz içeren ilaçların bu tür tıkanma etkisi yaratması beklenmez
Orak hücreli anemi:
Taşıyıcı olan kadınlar düşük doz hapları kullanabilir
Orak hücreli anemi hastası olanlarda ise teorik olarak damar tıkanıklığı riski mevcuttur
Safra kesesi hastalığı ya da sarılık ile birlikte seyreden hastalıklar
Kan lipide değerlerinin yüksekliği:
Kan lipidleri yüksek olanlar ya da ailevi lipid yüksekliği bulunanlar yakın tkip altında kullanmalıdır
AMELİYAT ÖNCESİ OK KULLANIMI
Oral kontraseptifler kanın pıhtılaşma mekanizmasında değişikliğe neden olabildiği için herhangi bir nedenden dolayı ameliyat planlanan hastaların bu ameliyattan en az 4 hafta önce ilaç kullanımını bırakmaları önerilmektedir
Ancak bu öneri yüksek doz içeren haplar için geçerlidir
Bu öneriye uyulması yerinde olur ancak düşük doz hap kullananların bu kadar dikkatli olmaları gerekmez
Özellikle büyük cerrahi girişim geçirecek olanlarda ya da ameliyat sonrası damar tıkanıklığı geçirme riski normalden yüksek hastalarda ise her türlü doğum kontrol hapının kesilmesi yerinde olur
EMZİRME DÖNEMİNDE KULLANIM
Doğum sonrası oral kontraseptif kullanımı sütün hem miktarını hem de kalitesini azaltmaktadır
Bu nedenle emziren annelerde 3 aydan önce doğum kontrol haplarının kullanılması önerilmez
Emzirmeyen ya da düzensiz emziren anneler ise doğumu takip eden 6
haftadan başlayarak düşük doz doğum kontrol haplarını kullanabilirler
DÜŞÜK YA DA KÜRTAJ SONRASI KULLANIM
12
haftadan daha erken bir dönemde gebelik düşük ya da kürtaj ile sonlanırsa zaman kaybetmeden hemen aynı gün doğum kontrol hapına başlanabilir
12 haftadan daha büyük gebelikler söz konusu olduğunda ise yüksek doz ilaçların kullanılması planlanıyorsa geleneksel olarak 2 hafta beklemek gereklidir
Bu teorik uygulamanın amacı dmar tıkanıklığı riskini azaltmaktır
Düşük doz ilaçların ortaya çıkması bu uygulamayı da gereksiz kılmıştır
Gebelik haftası ne olursa olsun kürtaj, düşük ya da erken doğumu takiben düşük dozlu oral kontraseptifler hemen kullanılmaya başlanabilir
BAŞKA İLAÇLARLA BİRLİKTE DOĞUM KONTROL HAPI KULLANIMI
Halk arasında bazı antibiyotiklerin kullanımının doğum kontrol hapının etkisini azalttığı ve hamileliklere yol açtığına dair hikayeler anlatılır
Bunlar doğru değildir
Temel olarak karaciğerin çalışmasını etkileyen ilaçların doğum kontrol hapının metabolizmasını değiştirerek etkinliğini azaltabileceği kabul edilir
Aşağıdaki ilaçları kullananlarda bu tür bir sorun yaşanabileceğinden başka bir doğum kontrol yöntemi seçilmesi uygun olur:
Rifampin
Fenobarbital
Fenitoin
Primidon
Karbamezepin
Primidon
Etosüksimid
Griseofulvin
Tam olarak ortaya konmamış olmakla birlikte doğum kontrol hapları aşağıdaki ilaçların etkisini arttırabilir ve bu ilaçlar doğum kontrol hapıyla birlikte alınırken dozlarının düşürülmesi gerekebilir:
Diazepam
Klordiazepoksit
Teofilin
Trisiklik antidepresanlar
Tam tersi olarak parasetamol ve aspirin kullanırken daha yüksek doz almak gerekebilir
C vitamini kan östrojen düzeylerini arttırarak ara kanamalara neden olabilir Bu nedenle günde 500 miligramdan fazla C vitamini alınıyorsa vitamin hapı ile doğum kontrol hapı alımı arasında en az 4 saat ara olmalıdır
Yeni nesil düşük doz oral kontraseptiflerin ise bu tür etkileri son derece düşüktür
DOĞUM KONTROL HAPI KULLANAN HASTALARIN TAKİBİ
Genç, sağlıklı ve risk faktörü içermeyen ve yeni nesil düşük doz doğum kontrol hapı kullanan kadınlar yılda bir kez muayene edilmelidirler
Bu muayenelerde;
Öykü
Tansiyon kontrolü
Meme muayenesi
Karaciğer muayenesi
Jinekolojik muayene
PAP smear testi yapılır
Yüksek doz kullanan ya da yüksek risk grubunda olan kadınlar ile yukarıda belirtilen rölatif kontraendikasyonları taşıyan kadınlar ise tercihan 6 ayda bir kontrol edilmelidir
İlk kez doğum kontrol hapı kulllananlar ise olası yan etkilerin saptanması ve kullanımda hata olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla jinekologları ile görüşmelidirler
Bu görüşmede muayeneje gitmek şart değildir
Telefon ya da e-posta ile yapılan görüşmeler yeterli olur
Doğum kontrol hapları ilk zamanlarda zannedilenden çok daha güvenli bulunmuştur
Doğum kontrol hapını bırakmanın en önemli nedeni yan etkilerden duyulan korkudur
Oysa yan etkiler hem son derece nadirdir hem de halk arasında sıkça söz edilen kısırlık yapar, kilo aldırır, düzeni bozar gibi hikayelerin gerçekle uzaktan ya da yakından ilgisi yoktur
Üstelik doğum kontrol haplarının istenmeyen gebeliklerden korunmanın yanısıra kadın sağlığı açısından pek çok ek yararı vardır
Doğum kontrol hapı kullanmaya başlamadan ya da kullanırken kontroller sırasında rutin laboratuvar incelemesi yapılması çoğu zaman gereksizdir
Bazı grup hastalarda ise kan şekeri ve kan lipid profillerinin kontrol edilmesinde yarar vardır
Bunlar:
35 yaş üzeri kadınlar
Ailede kalp hastalığı, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon öyküsü olanlar
Gebeliğe bağlı şeker hastalığı öyküsü olanlar
Şeker hastalığı olanlar
Kilo problemi olanlar
DOĞUM KONTROL HAPININ KESİLMESİ GEREKEN DURUMLAR
Aşağıdaki durumlar ortaya çıktığında doğum kontrol hapına hemen ara vermeli ve zaman kaybetmeden jinekoloğunuzla görüşmelisiniz
Uzun süren başağrısı
Başağrısı ile birlikte görülen başdönmesi, bulantı ve kusma
Bulanık görme
Ani görme kayıpları, geçici körlük
Tek taraflı ve kesilmeyen başağrısı
Tedaviye cevap vermeyen başağrısı
Bacaklarda kızarıklık ve ağrı
İnme ya da felç
Şiddetli karın ağrısı
Şiddetli göğüs ağrısı ve nefes almada güçlük
Kan basıncında yükselme
Bu yazı Dr
Alper Mumcu'dan (
www
mumcu
com
)
alınmıştır"
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul