Konu
:
Tüp Bebek (Mikroenjeksiyon ) Nedir?
Yalnız Mesajı Göster
Tüp Bebek (Mikroenjeksiyon ) Nedir?
07-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Tüp Bebek (Mikroenjeksiyon ) Nedir?
TEDAVİNİN AŞAMALARI
GÖRÜŞME
İlk görüşmede IVF doktorunuz sizfen detaylı bir sağlık öyküsü alır daha önce yapılmış tüm tetkik ve tedavilerinizi inceler
Gerekli gördüğü taktirde ek tetkikler isteyebilir genetik ya da başka bölümlerden konsültasyon isteyebilir
Daha sonra bazal bir ultrason incelemesiyle rahim ve yumurtalıkların durumu hakkında bilgi sahibi olur
Bu inceleme sonunda herhangi bir patoloji saptanırsa buna yönelik tedaviye öncelik verilir
Problemin nedeni anlaşıldıktan sonra doktorunuz tedavinizin planını çizer ve YÜT progr***** alınıp alınmayacağınıza karar verir
HORMONLARIN BASKILANMASI
IVF programında ilk hedef yeterli sayıda döllenme yeteneğine sahip yumurta hücresi elde edebilmek
Bu hedefe ulaşmak ve kontrolü ele alabilmak için vücudun kendi ürettiği hormonların zamansız ve düzensiz etkilerinin ortadan kaldırılması gerekir
Bu amaçla hormonları baskılayıcı ilaçlar kullanılır
GnRH analogları adı verilen ve enjeksiyon ya da burun spreyi olarak kullanılan bu ilaçlar değişik protokollere göre uygulanabilir
KISA PROTOKOL
GnRHa uygulamasına adet kanamasının ilk günü başlanıp tedavi sonuna kadar (çatlatma iğnesinin yapıldığı gün) devam edilir
ULTRA KISA PROTOKOL
Adet kanamasının ilk günü GnRHa başlanır ve üç gün verildikten sonra kesilir
Tedaviye hMG ya da FSH ile devam edilir
UZUN PROTOKOL
GnRHa uygulamasına bir önceki döneminin yirmibirinci günü başlanır
Takip eden adet kanamasının üçüncü gününde baskılanmanın olup olmadığı yapılacak olan kan testi ile anlaşılır
Kan östrojen düzeyi azalmış ise baskılanma sağlanmış demektir
Bu durumda uyarı tedavisine başlanır ancak GnRHa uygulaması sona erdirilmez
Çatlatma iğnesinin yapılacağı güne kadar devam edilir
Hangi protokolün size uygun olacağına karar verilir
Planlanan protokol hangi ilacı ne zaman ve nasıl alacağınız size anlatılır ve yazılı yazılı belge olarak size verilir
YUMURTALIKLARIN UYARILMASI
Tüm protokollerde adet kanamasının ikinci ya da üçüncü gününde temel ultrason incelemesi ve kanda östrojen tayini yapılır ve kullanılacak ilaç dozuna karar verilir
Uyarı tedavisi başladıktan sonra hasta belirli aralıklarla kontrole çağrılır
Bu kontrollerde vajinal ultrasonografi yapılarak gelerek gelişen folliküllerin sayısı ve büyüklüğü kontrol edilir
Zaman zaman yumurtalıkların durumuna göre kanda östrojen incelemesine gerek duyulabilir
Tedavide amaç mümkün olduğunca fazla sayıda 16-20 mm çaplı follikül elde etmektir
Takipler esnasında kan östrojen düzeyleri kontrol edilerek ilaç dozu ayarlaması yapılabilir
Hedef 14 mm’den büyük follikül başına 200 pg/ml östrojen düzeyine ulaşmaktır
Folliküller yeterli büyüklüğe ulaştığında son olgunlaşnayı sağlamak için 5
000 -10
000 ünite human chorionic gonadotropin (hCG) enjeksiyonu yapılır
Tedavinin süresi değişken olmakla birlikte ortalama 10
4 # 1
7 gündür
Çatlatma iğnesinden 32-36 saat sonra yumurta toplama işlemi yapılır
Ultrason takipleri sırasında değerlendirilen bir diğer faktör de rahimin içini döşeyen ve endometrium adı verilen tabakanın yapısı ve kalınlığıdır
Gebelik oluştuğunda endometriuma yerleşeceğinden bunun yapısı son derece önemlidir
hCG gününde endometrium 6 mm veya daha ince olduğunda gebelik şansı azalmaktadır
Kendi uygulamalarımızda bu tür hastalardaki klinik gebelik oranı %11
8’dir
Endometrial kalınlığın 14 mm’den fazla olması da olumsuz etki yaratmakta ve gebelik elde edilse bile düşük olma olasılığı artmaktadır
YUMURTA TOPLAMA
OPU vajinal ultraonografi ile oldukça kolay ve konforlu bir şekilde gerçekleşmektedir
Hasta jinekolojik muayene pozisyonunda yatar ve üzeri steril örtüler ile örtüldükten ve vajina temizliği yapıldıktan sonra lokal anestezi vajinaya uygulanır ve ardından vajinal ultrosonsgrafiye başlanır
Vajinal uktrosonografi probu üzerinde bulunan kılavuz içinde geçirilen bir iğne ile overlere ulaşılır
Her bir follikül çine girilerek içeriği özel bir aspiratör yardımı ile boşaltılır
Alınan sıvı hemen labarotuara yollanarak yumurta içirip içermediği mikroskop altında incelenir eğer yumurta hücresi varsa ayrılır
Eğer follikülden yumurta elde edilemez ise aynı iğne içinden özel sıvı verilerek follikül boşluğu yıkanır ve içinde kalmış olabilecek yumurta alınmaya çalışılır
Bu şekilde tüm folliküller aspire edilinceye kadar işleme devam edilir
Her iki yumurtanın aspire edilmesi yaklaşık 15-30 dakika sürer
Işlem sonrası hasta dinlenme odasına alınarak bir süre istirahat etmesi sağlanır
Lokal anesteziyi tolere edemeyen ya da yumurtalıkların ve/veya folliküllerin özel durumu nedeni ile işlemin teknik olarak zor geçeceği düşünülen vakalarda genel anestezi tercih edilebilir
Bazen follikül sayısı fazla olmasına karşın içlerinde yumurta hücresi çıkmaz
Boş follikül sendromu adı verilen bu durumun en önemli nedenlerinde biri hatanın hCG yaptırmak ve 24 saat sonra OPU işlemini diğer yumurtalıkta tekrarlamaktır
OPU işlemi sırasında aspire edilen follikül içeriği hemen labaratuara gönderilir
Özel bir mikroskop ile incelenen bu sıvının içinde bulunan yumurta kültür sıvısının içine konarak inkübatöre kaldırılır
İnkübatör sıcaklığı 37 C karbondioksit oranını da %5-6 düzeyinde sabit tutar
Olgun yumurta hücreleri 4-6 saat sonra döllenme için hazır hale gelmektedir
KOH sonrası çapı 18-22 mm arasında olan folliküllerin yaklaşık %80’inden döllenmeye uygun yumurta elde edilebilmektedir
FERTİLİZASYON (Döllenme)
Kadından oositlerin (yumurta) toplandığı esnada erkek de sperm verir
Sperm alınması için en ideal yöntem mastürbasyondur
Menisinde canlı sperm bulunmayan kişilerde ise cerrahi olarak sperm alınır
Elde edilen meni özel bir kap içersine alınır ve likefiye olması(sıvılaşması) belklenir
Likefiye olan meni sperm sayısı hareketliliği ve şekli yönünden incelenir
Tüp bebek planlanan hastalarda en önemli kriter hareketli sperm sayısıdır
Incelenen sperm döllenme için hazırlanır
Sperm hazırlanmaı iki nedenden dolayı önemlidir
Bunkardan birincisi menide bulunan yabancı proteinleri temizlemek ilncisi ise bazı reaksiyonları tetikleyerek spermin hiperakif olmasını sağlamaktır
Yumurta kültürü ve sperm hazırlanması tamamlandıktan sonra fertilizasyon işlemine geçilir
Spermler ile yumurtalar bir arada bırakılırlar
Her bir yumurta hücresi için 20
000 sperm kullanılır
Sperm parametrelerinin bozuk olduğu durumlarda bu sayı arttırılabilir
Erkek faktörü varlığında veya nedeni açıklanamamış infertilite olgularında mikroenjeksiyon (ICSI) tercih edilmelidir
Işlemden 16-18 saat sonra döllenme olup olmadığı kontrol edilir
Döllenmiş yumurtada tek olan hücre sayısı ikiye çıkmıştır
Döllenmiş yumurtalar tekrar kültür ort***** konur ve ileri aşamalara ulaşmalaları beklenir
Uygun aşamaya gelindiğinde embriyolardan kaliteli olanlarından belirli sayıda alınarak kadının rahmi içine transfer edilir
EMBRİYO TRANSFERİ
Embriyolar iki hücreli aşamadan blastokist aşamasına kadar herhangi bir dönemde transfer edilebilmekle beraber en sık tercih edilen transfer zamanı 4-8 hücreli aşamadır
Embriyolar bu aşamaya genellikle iki yada üçüncü günde ulaşmaktadırlar
Embriyo transferi iki-altıncı günler arasında yapılabilir
Yardımcı üreme tekniklerinde transfer edilen embriyo sayısı ile klinik gebelik oranları arasında direkt bir ilişki mevcuttur
En iyi klinik sonuçlar 2-4 embriyonun transfer edilmesiyle alınmaktadır
İkiden fazla sayıda embriyo transfer edildiğinde çoğul gebelik oranları oldukça yükselmektedir; ancak bu risk artan kadın yaşı ile birlikte azalmaktadır
Çoğu gebeliklerin koplikasyon oranlarının yüksek olması ve erken doğum gibi nedenler ile maliyetin artması nedeniyle pekçok ülkede transfer edilen embriyo sayısının kısıtlanması yoluna gidilmektedir
İkiden fazla sayıda embriyo ancak 37 yaşından büyük ve daha önceki IVF/ICSI denemelerinin başarısız olduğu hastalarda yapılmaktadır
Günümüzde 35 yaşından genç her hasta sadece bir tane blastokist transfer edilmesi önerilmektedir
embriyo transferi yapılırken hasta jinekolojik muayene pozisyonunda yatırılır
Vajinaya spekulum takıldıktan sonra steril serum fizyolojik ile temizlik yapılır
Ardından özel kültür sıvıları ile rahim ağzı temizlenir
Embriyolog transfer edilecek embryoları katater içinde labaratuvardan getirir
İşlemi yapacak olan hekim karından yapılan ultrason eşliğinde embriyoları rahim içine bırakır
Embriyo transferi işlemi ağırlıklı bir işlem değildir ve anastezi gerektirmez
İşlem sonrası endometriumu desteklemek için hastaya enjeksiyon fitil ya da krem şeklinde hormon ilaçları verilir
Luteal faz desteği adı verilen bu tedavi eğer gebelik oluşursa 10
Haftaya kadar devem eder
Gebelik oluşmayıp adet kanamasının olduğu durumlarda ise kanamanın başlamasıyla birlikte tedavi kesilir
Embriyo transferi sonrası 12
günde gebelik testi için çağrılır
GEBELİK TESTİ
İlk önce idrarda daha sonra ise kanda gebelik testi (beta-hCG) yapılır
Kanda yapılan testin sonucuna göre gebelik olup olmadığına karar verilir
Testi pozitif olanlar iki gün sonra yeniden kanda gebelik teti için çağrılır
İki testin sonuçları arasında ilişki değerlendirilerek gebeliğin sağlıklı olup olmadığına karar verilir
Sağlıklı bir gebelikte iki gün sonra kan beta-hCG değeri yaklaşık iki kat artmalıdır
Bazı durumlarda bir süre sonra kan beta-hCG değeri sıfıra iner
Bu durum biyokimyasal gebelik olarak adlandırılır
Bete-hCG’nin beklenenden daha farklı artışları ise ektopik gebeliği(dış gebelik) dütündüren bulgulardan birisdir
12 ve 14
günlerdeki beta-hCG değerleri istenilen şekilde artan vakalar klinik gebelik olarak kabul edilir ve 2 hafta sonra ilk gebelik ultrasonu için çağrılır
Bu ilk ultrasonda rahim içindeki gebelik kesesinin olup olmadığı ve eğer kese var ise kaç tane kese olduğu araştırılır
İkiz üçüz yada daha fazla sayıda fetus bu ilk ultrasonda görülebilir
ÖZEL UYGULAMALAR
CERRAHİ SPERM ARAMA (PESA PTSA TESE)
Erkeğin menisinde hiç sperm olmaması durumunda (azospermi) mikroenjeksiyon işleminde kullanılacak olan spermin testislerden alınması gündeme gelmektedir
Bu uygulamanın başlaması ile erkek kısırlığı konusunda devrim yaşanmıştır
Tıkanıklığa bağlı azospermi olgularında kanalların içine ince bir iğne ile girilerek sperm aranır
(PESA)
Bu tür olgularda kendi kliniğimizde sperm bulma oranımız %99
6’dır
Tıkanmanın olmadığı durumlarda ise problem daha karışıktır
Bu durumlarda erkek yumurtalığının çeşitli bölümlerinde çok kısıtlı da olsa bir üretim söz konusu olabilmektedir
Yumurtalığın çeşitli bölümlerinden çok sayıda küçük parça alınarak bu parçaların içerisinde sperm hücresi aramak gerekmektedir
Parça iğne ile (PTSA) ya da açık cerrahi ile alınabilir (TESE)
Bu teknikle hastaların yaklaşık %60’ında sperm bulunabilmektedir
Üretim bozukluğuna bağlı azospermi olgularında gebelik oranları biraz daha düşüktür
DESTEKLİ YUVALAMA
Yardımcı üreme tekniklerine başvuran çiftlerin yarasından fazlasında embriyo gelişmesine rağmen gebelik olmamaktadır
Döllenme olmasına rağmen gebelik oluşmamasının kaynağı muhtemelen embryonun rahime yerleşme safhasındadır
Embriyonun rahim içine yerleştirilmesini takiben değişik olaylar oluşmaktadır
İlk olarak embriyo bölünmeye ve büyümeye devam etmekte belli bir boya erişince kendisini çevreleyen zarı (zona pellusida) yırtarak endometriumolarak adlandırılan rahim içindeki dokunun derinliklerine yerleşerek büyümesine burada devam etmektedir
Gebeliğin oluşmamasının en önemli nedeni embriyonun bu zarı yırtarak dışarı çıkmaması ve dolayısı ile rahim duvarına yerleşmemesi olduğu kabul edilmektedir
Bu problemi çözmek için embryoyu çevreleyen bu zarda transfer işlemi öncesi kimyasal veya mekanik yötemlerle küçük bir delik açılarak embriyonun bu zarı yırtması ve rahim duvarına yerleşmesi sağlanmaktadır
Yapılan bilimse çalışmalar bu yöntemle gebelik oranlarında hissedilir bir yükselme olduğunu göstermektedir
VKV Amerikan Hastanesi Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi’nde bu teknik kısaca şu şekilde uygulanmaktadır: İlk olarak embriyo mikroskopik bir iğne ile embriyo duvarından teğet geçilerek iki noktada delik açılır
Embriyo rahim içinde büyümesine devam ederken zayıf olan bu noktalarda zarını delebilir
PREİMPLANTASYON GENETİK TANI (PGT)
Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) ailesinde genetik hastalıkları olan çiftlerin ya da uygulanan tedavilere cevap vermemiş intefil ailelerin tüp bebek yöntemi kullanılarak sağlıklı bebeğe kavuşmalarını sağlayan yeni bir genetik tanı yöntemi olup bu yöntemle çiftlerden elde edilen embriyolar tek tek incelenerek genetik olarak sağlıklı olan embriyolar anormal embriyolardan ayrılır ve anne adına genetik olarak normal olduğu saptanan embriyolar transfer edilir
Bu sayede genetik bozukluğu olan çocuğa sahip olma riski yüksek olan çiftler için hamilelik en başından kontrol altına alınmış olur
IVF’de olumsuz sonuçların başlıca sebeplerinden biri kromozom anomalisi dolayısıyla meydana gelen düşüklerdir
Bu nedenle PGT özellikle ileri yaştaki IVF hastalarına ait oositlerde %43
1’lik gibi yüksek oranda kromozom anomalisine rastlanması sebebi ile ileri yaş anne adaylarına önerilmektedir
Ayrıca ülkemizde sıklıkla görülen talasemi ve orak hücreli anemi genetik hastalıkların gebelik öncesi analizi de PGT ile yapılabilmektedir
Gelişen genetik teknikler ve bilgiye ulaşma olanaklarının artması çiftlerin PGT ve diğer prenatal tanı yöntemleri hakkında sağlık merkezlerine başvurmalarını kolaylaştırmıştır
Asıl amacı aileleri sağlıklı bebeklere kavuşturmak olan IVF Preimpantasyon Genetik Tanı’nın uygulanması ile birlikte başarıya ulaşma konusunda bir daha atılmasını sağlamıştır
BLASTOKİST TRANSFERİ
Son dönemlerde geliştirilmiş medium sistemleri kullanılarak embriyo canlılığı laboratuar ortamında daha da uzatılmış ve buna bağlı olarak günümüzde tüp bebek merkezlerinde daha yüksek gebelik oranlarının elde edildiği 5
ya da 6
gün transferleri yaygınlaşmaya başladı
Buna blastokist transferi adı verilir
Embriyonun ana rahmine tutunmadan önce ulaştığı en son aşamaya blastokist aşaması denir
Blastokist Transferlerinin Avantajları Şunlardır:
* Gelitim potansiyeli daha iyi olan embriyoları seçebilme
* Canlılğı yüksek olan daha az sayıda embriyo transfer ederek çoğul gebelik olasılığını azaltması
* Embryo gelitimini daha iyi gözleyebilme
* Embryoları en yüksek gelişim potansiyeline sahip oldukları dönemde yani blastokist aşamasında doldurabilme
* Preimplantasyon genetiği uygulayan merkezlerde trophectoderm (blastokiste ait hiç hücre tabakaları) biopsisi uygulayabilmek ve bu doku embriyonik olmadığı için ethik problemleri ortadan kaldırabilmek
* Embriyo canlılığının incelenebileceği metodlara fırsat tanıması
EMBRİYO DONDURMA
İnsan gametlerinin ve embriyolarının dondurulmasının tüp bebek pratiğinde büyük önemi vardır
Tüp bebek uygulamalarında çoğul gebelik riskini en aza indirmek için genel yaklaşım en fazla üç embriyo transfer etmektir
Bu durumda akla gelen ilk soru elde edilen fazla embriyoların ne şekilde değerlendirileceğidir
Bu şekilde elde edilen fazla embriyoların dondurulması hastaya hem ekonomik hem de psikolojik bir avantaj sağlar
Ayrıca dondurulan embriyolar transfer edileceği zaman hasta herhangi bir tedaviye gereksinim duymaz
Embriyo dondurma işlemi tüp bebek uygulamalarında başarı şansını arttıran bir işlem olarak da değerlendirilebilir
Emriyo dondurma ve çözme işlemi embryolar kimyasal maddelerle (kriyoprotektan) dengelendikten sonra soğutulması ve -196 C sıvı nitrojen içinde depolanması çözüldükten sonra da krioprotektan ort******* uzaklaştırılarak ileri gelişimi sağlamak için özel kültür ortamlarının içine alınmasıdır
Her iki işlemde çok dikkatli yapılır
Rutin tüp bebek ve mikroenjeksiyon uygulamalarında embriyo dondurma ile gebelik oranları %15-25 arasında değişir
Aynı siklusda gebelik elde edilmiş ve kalan embriyolar dondurulmuş ise bu kez gebelik oranı %40 kadar olur
Çiftlerden izin belgesi alınarak dondurulan embriyolar Türkiye’de 1997 yılında yürürlüğe giren bir yasa ile üç yıl boyunca sıvı nitrojen içerisinde saklanabilir
TEDAVİ SIRASINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Tedavinin İptal Edilmesi:
Hastaların tedaviye beklenen yanıtı vermemesi yeterli sayıda follikül gelişmemesi gibi nedenlerle tedavi iptal edilebilir
Yumurta Bulunamaması:
Özellikle yaşı ileri ve yumurtalık rezervi düşük kadınlarda folliküller yeterli büyüklüğe ulaşmasına karşın aspirasyon sırasında hiç yumurta bulunamayabilir
Döllenmenin Olmaması:
Yumurta ve spermler normal olmasına karşın bazı yumurtalarda döllenme gerçekleşmeyebilir
Döllenme oranı %70 civarındadır
Transfer Zorluğu:
Bazı durumlarda kadının genital organlarının anatomik yapısı nedeniyle transfer çok zor olabilir
Bu gibi durumlarda gebelik şansı düşmektedir
Sperm Bulunamaması:
TESE uygulanan hastaların %40’ında sperm bulunamaz ve tedavi iptal edilmek zorunda kalınır
Gebelik Testi Öncesi Kanama:
Test gününden önce kanaması olanlarda gebelik şansı düşmekle birlikte gebelik olmadığı anl***** gelmez
Ovarian Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS)
Yumurtalıkların tedaviye aşırı cevap vermesi ve karın boşluğu ile diğer vücut boşluklarında sıvı toplanmasıyla ortaya çıkan bir tabloolup şiddetli durumlarda hastanede yatarak tedavi gerekli olabilir
OHSS açısından riskli oaln kişilerde embryo transferi ertelenip embriyolar dondurulabilir
GEBELİK ORANLARI
Yabancı üreme tekniklerinde gebelik oranları hasta yaşı infertilite süresi infertilite nedeni yumurta sayısı gibi pek çok değişkene bağlıdır
Bunlardan en önemlisi kadının yaşıdır
İlerleyen yaşla birlikte gebelik oranlarında da düşme görülür
VKV Amerikan Hastanesi Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi’nde 1996-2001 yılları arasında yapılan 7000’den fazla uygulamada transfer başına ortalama gebelik oranı %45 civarındadır
Yaşı 30’un altında olan hastalarda bu oran %60’lara kadar çıkarken yaşın 40 ve üzerinde olduğu durumlarda %15’ler düzeyine indiği gözlenmiştir
İleri yaş sadece gebelik oranlarını etkilemez
Bu hasta gurubunda gebelik elde edilse bile bu gebeliğin bir düşük ile sonuçlanma olasılığı genç yaştaki hasta gurubuna göre daha yüksek olur
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul