Yalnız Mesajı Göster

Atatürk Öldürüldü Mü ?

Eski 07-12-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk Öldürüldü Mü ?



Bölüm 2
Atatürk'ün Ölümü Alkolden mi? (Bu bölüm diğerlerine oranla daha detaylıdır Lütfen sıkılmadan okuyunuz)
Atatürk düşmanları, Atatürk'ün ölümünü alkole bağlarlar, içki içtiği için siroz hastalığına tutulduğunu ve içkiden öldüğün&#252 ; işlerler Amaçları; İslam dinine göre içilmemesi gereken alkollü içkiyi Atatürk'ün içtiğini, dolayısıyla iyi insan olmadığına ve sonucunda da bunun karşılığını ölümle bulunduğuna inandırmak, böylece Atatürk düşmanlığı yaratabilmektir
Dinden geçinenler Atatürk düşmanlığı yaratmak için, O'nun ölümünü bu şekilde işlerlerken, diğer yurttaşlar da bilgi eksikliğinden ve bu konunun yeterince işlenmemesinden dolayı, genelde bu şekilde; Atatürk alkolden ölmüştür şeklinde; bilirler Bu nedenle, konunun ayrıntılı ele alınması ihtiyacı vardır
Atatürk'ün ölüm sebebi, otopsi yapılmasına gerek olmadığına yönelik düzenlenen raporda şöyle belirtilir:
" Atatürk'ün vefatına sebep olan müzmin karaciğer hastalığı 'cirrhose ascitogene' tabii seyrinde devam ederek karaciğer büyük kifayetsizliğine bağlı derin koma ile husule geldiği ittifakla tesbit edilmiş(tir)"(karın içinde sıvı, asit toplanması)
Ölüm raporunda ise hastalığın teşhisi şöyledir:
" hastalığın bir 'hepatite sclerocongestive ethylique' olduğu tesbit edilmiştir"(alkolle ilişkili karaciğer iltihabı)
Birinci raporda ölümün "cirrhose ascitogene" (karın içinde sıvı, asit toplanması)'ndan meydana geldiği; ikinci raporda da hastalığın "hepatite sclerocongestive ethylique" (alkolle ilişkili karaciğer iltihabı) olduğu belirtilmektedir İkinci raporda siroz hastalığı alkolle ilişkilendirilmektedir Ölüm raporunda böyle denilince, ölümün alkolle ilişkilendirilmesi yaygın kanı haline gelmiştir Oysa bugün, tıbbın ulaştığı düzey içinde, konunun uzmanları, biobsi yapılmadan, bazı tıbbi tahliller yapılmadan böyle bir kanıya varılamayacağı görüşündedirler Ayrıca siroz, alkolden de olmuş olabilir, sirozu meydana getiren diğer nedenlerle de olmuş olabilir; bugün bu konuda kesin bir yargıya varmak mümkün değildir; bir karar spekülasyon olur; kanısındadırlar
Atatürk'e biopsi yapılmamış, otopsi de yapılmamıştır Sirozun nedenini belirlemek için bugün gerekli görülen tahliller o günlerde bilinmemektedir
O halde sirozu alkole bağlama, tamamen, siroz konusundaki genel bilgiden ve Atatürk'ün alkol almasından yola çıkılarak yapılan varsayımdan kaynaklanmaktadır Yani tıbbi bir sonuç değildir, sadece gerekli tıbbi tahliller yapılmadan varılan bir sanıdır
Bunun bir sanı olduğunu, karar olmadığını, bu konuda ölümünden önce de değişik görüşlerin ortaya çıkmış olduğunu, 3 Ağustos 1938 tarihli bir konsültasyon raporunda görüyoruz Raporun konuyla ilgili maddeleri:
"1 Atatürk'te bir siroz vardır Asit yapmış, biraz süb-ikter (gözde sarılık) meydana getirmiştir
2 Bunun esaslı nedeni alkoldür
3 Evvelden Atatürk'ün çektiği malaryanın (sıtma, ki Atatürk 2 kez sıtma geçirir) bir tesiri olmadığını katiyetle (kesinlikle) söylemek mümkün değildir
6 Eppinger'in (yabancı doktor), hepatit sirozu cay-ı sualdir (tartışmaya değerdir)"
Görüldüğ&#252 ; gibi sadece bir raporda sirozun nedeni üzerine 3 ayrı görüş var Birinci görüş alkolden, ikinci görüş sıtmadan, üçüncü görüş hepatit virüslerinden
Atatürk'ün hastalığını konu alan kaynakların incelenmesinden, Türk doktorlarının sirozu alkole bağladıkları, yabancı doktorların ise konuya farklı yaklaştıkları görülmektedir Yabancı doktorların iki ayrı yaklaşımını 3 Ağustos 1938 tarihli konsültasyon raporunda gördük Şimdi bir başkasını verelim
Atatürk'ün muayene ve tedavisi için dört kez getirilen Fransız Prof Dr Fissenger ise şöyle diyor:
"Bu hastalığın sırf içkiden geldiği yolundaki düşünce doğru değildir Benim, Fas, Tunus ve Cezayir'den gelen birçok müslüman hastalarım var ki, ömürlerinde ağızlarına herhangi ispirtolu bir içki koymamışlardır Dolayısıyla hastalığın daha başka ve önemli sebepleri olduğunu kabul etmek lazımdır Bence bunlar arasında özellikle dengesiz beslenme tarzı ve devamlı kabızlık gibi sebepler başlı başına yer tutmaktadırlar"
Bu açıklamadan sonra daha önce üç olan siroz nedeni aynı hasta için 4'e çıkıyor; alkol, sıtma, hepatit virüslerinin yanına bir de dengesiz beslenme ekleniyor
Hastalık nedeni bunlardan hangisi veya hangileridir? Bu konuda zamanında bir tıbbi inceleme yapılmadığı için bugün söylenecek her şey havada kalacaktır Tıbbi bir dayanağı olmayacaktır Bu nedenle ölüm raporunda,sirozun alkolle ilişkilendirilmesini bir varsayım olarak görmüştük
Klinik tanı alanındaki bu belirsizlikler nedeniyle Atatürk gibi bir kişiye, ölümünden sonra otopsi yapılarak kesin bir teşhis konmaması, bugün bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır
Günümüzdeki tıp, karaciğer sirozunun pek çok nedeninin yanında başlıca sebebinin dengesiz beslenme olduğunu ve alkollü içkilerin, o da bazı hastalarda, sadece hastalığı hızlandırdığını ortaya koymuştur
Bu bilgiler doğrultusunda konuyu irdeleyelim Atatürk'ün siroz hastalığına sebep olarak gösterilen dört ayrı nedenin dördü de Atatürk'te vardır
Sıtma: İki kez sıtmaya tutulur Biri çocukluğunda, biri Mayıs 1919'da Samsun'da
Hepatit virüsleri: Daha çok diş tedavisi sırasında kapıldığı bilinir Atatürk; birçok diş tedavisi yaptırmış, diş çektirmiş, üç altın diş taktırmış ve sonunda üst damak protezi yaptırmış, bir kişidir Bunların birisinde hepatit virüsü kapma olasılığı, o günkü koşulları düşündüğüm üzde çok yüksektir
Dengesiz beslenme: Atatürk, askeri yaşamında özellikle 12 yıllık savaş ortamındaki yaşamında bulduğunu yemiş ve buldukça yemiştir Cumhurbaşkanlığı döneminde de disiplinli yemek düzeni yoktur Sabah kahvaltısı yapmaz, yalnız bir kahve ile sigara içer Öğleyin çoğu kez yemek yerine sadece bir dilim ekmekle ayran veya limonata içer Akşam yemeğini düzenli yer Ancak dengeli beslenmiş olduğunu söylemek zordur
Alkollü içki: İçki içer Gündüz içmez, akşam sofralarında küçük rakının (35 cl) yarısını içer, sürekli içici değildir, ciddi konuların görüşüleceği sofralarda ve önemli devlet işlerinin yürütüldüğ ü günlerde içmez
Bu durumda siroz nedeni bunlardan hangisidir? Sıtma mı, hepatit virüsleri mi, dengesiz beslenme mi, alkol mü? Yoksa dördü de birden mi? Bugün için sirozun gerçek nedenine ulaşmak pek mümkün görülmüyor
Dolayısıyla Atatürk'ün ölümü alkolden olmuştur demek doğru değildir, gerçekçi değildir Atatürk'ün ölümü sirozdandır ama siroz nedeni alkol değildir Nedenini bir tıp adamının görüşü ile açıklamayalım
Prof Dr Utkan Kocatürk'ün Görüşü:
Prof Dr Kocatürk, Kaynakçalı Atatürk Günlüğü'nü n son baskısında, konumuzla ilgili bilinmeyen bir raporu ortaya çıkarır ve orijinalini de verir Rapor 08 Eylül 1938 tarihli; Dr Nihat Reşat Belger, Prof Dr Neşet Ömer İrdelp ve Prof Dr Fiessinger tarafından düzenlenmiştir
Prof Dr Kocatürk, raporda iki cümleye dikkat çeker ve bir tıp adamı olarak bunların yorumunu yapar
Raporda ön plana çıkarılan cümleler:
" Bu vakada 'Laennec' tipinde bir skleröz hepatit söz konusu olamaz Fakat söz konusu olan 'Hanot ve Gilbert' tipinde bir hipertrofi şeklidir"
"Prof Dr Fiessinger söz konusu rapora ayrıca şu notu koymuştur:
'Teşhis, Mart ayında formüle edilen teşhistir: Hepatite Sclereuse hypertrophique, type Hanot et Gilbert'"
Prof Dr Kocatürk'ün yorumu:
"Bugüne kadar bilinmeyen bu rapor, Atatürk'e 07 Eylül 1938'de yapılan karın ponksiyonundan (su alınması) bir gün sonraki muayene bulgularına dayanılarak düzenlenmişti Karaciğerin küçülmeyip, yine Mart ayındaki muayenede belirlenen büyüklüğ&#252 ; koruması ve üzerinin pürtüksüz oluşu, Prof Dr Neşet Ömer (İrdelp) ile Dr Nihat Reşat Belger'i de alkole bağlı atrofik siroz tanısından bir ölçüde uzaklaştırıp Prof Dr Fiessinger'in ileri sürdüğü hipertrofik siroz tanısını kabule yönelttiği anlaşılıyor Tıp dilinde 'Laennec tipi skleröz hepatit' alkole bağlı siroz demektir; 'Hanot ve Gilbert tipi skleröz hipertrofik hepatit' ise safra yollarındaki kronik tıkanma sonucu gelişen siroz (biliyer siroz) anlamını taşır
Prof Dr Fiessinger, söz konusu rapora özel olarak kaydettiği notta 'Teşhis, Mart ayında formüle edilen teşhistir: Hanot ve Gilbert tipi skleröz hipertrofik hepatit' ifadesine yer verdiğine göre, Mart ayındaki ilk teşhisinde de Atatürk'teki siroz şeklinin alkole bağlı olmadığını düşündüğün ü göstermektedir
Prof Dr Fiessinger'in gerek Mart ayındaki muayenesinde, gerekse 08 Eylül 1938 tarihli raporda yer alan bu tanısına rağmen, sürekli ve danışman hekimler tarafından 10 Kasım 1938 tarihinde düzenlenen 'Atatürk'ün Ölüm Raporu'nda, mevcut sirozun alkole bağlı bulunduğunu ve Prof Dr Fiessinger'in de bu görüşte olduğunu(!) belirtmek üzere ' Mart başlarında Paris'ten çağrılan Prof Dr Fiessinger ile Prof Dr Neşet Ömer İrdelp arasında Ankara'da bir tıbbi danışma daha yapılarak büyük bir karaciğer ve büyükçe bir dalak bir kere daha müşahade edilmiş ve aynı teşhis konularak, hastalığın bir 'hepatite sclerocongestive ethylique' olduğu cümlesine yer verilmiştir"
Prof Dr Kocatürk bu yorumunda, Türk hekimlerince düzenlenen 10 Kasım 1938 tarihli "Ölüm Raporu"nda, sirozun alkole bağlı olduğu tanısına Prof Dr Fiessinger'in de ortak edilmesini nazik şekilde haklı olarak eleştiriyor Ortaya koyduğu rapor ve yaptığı yorum ile sirozun alkole dayalı olmadığını açıklığa kavuşturuyor
Kendileri ile yaptığım görüşmede edindiğim bir bilgi ile konuyu sonuçlandıralım "Alkole bağlı sirozda karaciğer küçülür, diğer nedenlere bağlı sirozda karaciğer büyür ve büyüklüğün ü korur" Atatürk'ün ilk muayene raporlarında ciğerin büyüdüğü , son raporlarda, 08 Eylül tarihli raporda olduğu gibi, ciğerin büyüklüğün ü sürdürdüğü , küçülmediği belirtilmektedir
Dolayısıyla Atatürk'ün sirozu, alkole bağlı bir siroz değildir Çünkü karaciğeri büyümüştür Ölümü sirozdandır ama sirozu alkolden değildir Ölümü alkolden olmamıştır
Bu bölüme kadar Atatürk'ün ölümü üzerine konuştuk, neden öldü, neydi hastalığı, detaylarıyla verdik Peki Atatürk ya öldürülmek istendiyse Kesinleşen tek şey Atatürkün alkolden ölmediğidir!
Sır perdesini şimdi aralıyoruz

Alıntı Yaparak Cevapla