07-12-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlkelerimizi Bilelim
ATATÜRK İLKELERİ
Atatürk ilkeleri, altı ana başlık altında toplanabilir:
Cumhuriyetçilik:
Atatürk devrimleri siyasi nitelik taşır Çok uluslu bir
İmparatorluktan ulus devlete geçiş gerçekleştirilmiş ve böylece
modern Türkiye'nin ulusal kimliği oluşturulmuştur Bu kimliğin oluşmasında, kul nitelikli insanların yurttaş-birey niteliği kazanması önemli bir noktadır Atatürk bunun yolunu, kısaca halkın kendi kendisini idaresi, yani demokrasi demek olan Cumhuriyet’te görmüştür
Halkçılık:
Gerek içeriği gerekse hedefleri açısından bakıldığında, Cumhuriyet Devrimi
ayrıca bir sosyal devrim niteliği de taşır Başta İsviçre Medeni Kanunu
olmak üzere, Batı kanunlarının Türkiye'de uygulamaya konulmasıyla birlikte
kadınların statüsünde köklü değişiklikler olmuş, 1934
yılında kabul edilen bir kanun ile kadınlar seçme ve seçilme hakkını almışlardır
Atatürk çeşitli ortamlarda, Türkiye'nin gerçek yöneticilerinin köylüler
olduğunu söylemiştir Aslında bu durum Türkiye için bir gerçek olmaktan
çok bir hedef niteliğindedir Halkçılık ilkesi sınıf ayrıcalıklarına ve sınıf
farklılıklarına karşı olmak ve hiçbir bireyin, ailenin,
sınıfın veya organizasyonun diğerlerinin daha üzerinde olmasını kabul
etmemek demektir Halkçılık, Türk vatandaşlığı olarak ifade
edilen bir fikre dayanır Gurur ile birleşen vatandaşlık fikri,
halkın daha fazla çalışması için gerekli psikolojik teşviki
sağlar, birlik fikrinin ve ulusal bir kimliğin kazanılmasına yardımcı olur
Laiklik:
Laiklik yalnızca devlet ve dinin birbirinden ayrılması anlamına
gelmez ayrıca eğitim, kültür ve yasama alanlarının da dinden bağımsız olması
anlamını taşır Laiklik, devletin dini düşünce ve dini kuruluşların etkisinden bağımsız
olması, ve genel olarak düşünce özgürlüğü anlamına gelmektedir
Devrimlerin birçoğu laikliği gerçekleştirmek amacıyla yapılmış ve diğerleri
ise laikliğe ulaşılmış olması sayesinde gerçekleştirilebilmiştir Laiklik ilkesi
akılcı ve dini siyasetin dışında tutan bir ilkedir
Osmanlı döneminde matbaanın geciktirilmesinde olduğu gibi dinin yenilikler karşısında nasıl tutucu bir silah haline geldiğini yaşamış olan Türkiye Cumhuriyeti kurucuları açısından dinin din dışı sivil yapı üzerinde yaratabileceği baskıları önlemenin bir aracıdır
Devrimcilik:
Atatürk'ün ortaya koyduğu en önemli ilkelerden birisi de devrimciliktir Bu ilkenin anlamı
Türkiye'nin devrimler yaparak geleneksel kuruluşlarını modern kuruluşlarla değiştirmiş olmasıdır
Geleneksel kavramların bir kenara itilip modern kavramların benimsenmesi demektir
Devrimcilik ilkesi, yapılmış olan devrimlerin tanınıp kabul edilmelerinin çok ötesine geçmiştir
Milliyetçilik:
Cumhuriyet devrimi ayrıca milliyetçi bir devrimdir Bu milliyetçilik
ırkçı bir yapıda değildir; yurtseverlikle sınırlıdır Bu devrimin amacı, Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının korunması ve ayrıca Cumhuriyetin siyasal yönden gelişmesidir
Bu milliyetçilik, tüm diğer ulusların bağımsızlık haklarına saygılıdır; sosyal içeriklidir;
yalnızca anti - emperyalist olmayıp, aynı zamanda gerek hanedan yönetimine,
gerekse herhangi bir sınıfın Türk toplumunu yönetmesine de karşıdır ve nihayet bu milliyetçilik
Türk devletinin vatanı ve halkı ile bölünmez bir bütün olduğu ilkesine inanmaktadır
Devletçilik:
Mustafa Kemal Atatürk yapmış olduğu açıklamalarda ve politikalarında Türkiye'nin
bir bütün olarak modernizasyonunun ekonomik ve teknolojik gelişmeye önemli ölçüde bağlı
olduğunu ifade etmiştir Bu bağlamda, devletçilik ilkesini de devletin, ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi ve özel sektörün girmek istemediği veya yetersiz kaldığı ya da ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara girmesi anlamında yorumlamaktadır Ancak, devletçilik ilkesinin uygulanmasında, devlet yalnızca ekonomik faaliyetlerin temel kaynağını teşkil etmemiş, aynı zamanda ülkenin büyük sanayi kuruluşlarının da sahibi olmuştur
|
|
|