Ergenekon
|
Artık Yeter Son Gücüm Kalmadı
SEVGİ MASALI
Kar yağarken donuk donuk, mor kıvrımlı hayat sularına,
Pembe ağızlı küçük balık sevdasını aramada şaşkın  
Gökyüzündeki küçük yıldız, kainatın tam ortasında,
Yalnızlığın büyüsünde  Felekleri geçer yavaş yavaş  
Kar yağarken mor şafaklı dağların sisli bulutlarına,
Yanarda tüter bembeyaz küçük balık, dostluklara hasret  
Mavi yıldızın bakışları donmuş, göz bebeklerinde küskün hüzünler,
Geçer zaman, iklimler yanından geçer sakin sakin  
Kar yağarken tek tek, mor giysili küçük çocuk gönlüne,
Kara gözlü balığın yüreği üşür, titrer içi, titrer sular  
Yıldız tek başına, suskun, yanında zamanın yitik kapısı,
Ağlamaklı, umudu kaçan kuş kanadında, çaresiz  
Kar yağarken mor deryaların kederden bam teline zerre zerre,
Kar toprağı ister, kara toprak donuk kar tanelerini içmek,
Evrenlerden bağrından ses ister umutsuzca, çığlık ister,
Hiçlik, varlık diler, lâl rengi sevdalarda at koşturur ruhu  
Kar yağarken mor rengin mavi sinesine çiçek çiçek,
Derken  hatıraları dile gelir de ılık gözyaşlarının,
Sevgi sıcağını anlatır, içi dolar, gönlü bulanır,
Bir kucak hasret gelir yanlarına oturur, boynu bükük  
Kar yağarken semaya uzanan mor avuçlara yıldız yıldız,
Derken   Sırlar aleminden bir ilâhi tecelli yola çıkar artık,
Eflatunlara bürünmüş ışın kanadında, dudaklarında sevda türküsü,
Ellerinde demet demet leylaklar, umut çiçekleri evrenleri geçer  
Ve   O an kainat yıkanırken binbir renkle, dağlarda güneşler açar  
Ve  Küçük çocuk yüreğine bir demet sevgi konarken sıcacık,
Ufacık bir göz kırpışı müjde ona küçük yıldızdan, ışıl ışıl  
Ve   Balıkçığın kara gözlerinde aşk şarkısı, coşkulu, tutkulu  
Şimdi küçük gönlü, balığın kara gözleri ve küçücük yıldız cancana,
Zamanlar ötesindeler, uşşak makamının nazlı diyarında,
Kutlu tecelli kapısını aşmadalar, şafaklarında ilahi sırlar,
Ve  Kader yolcusu onlar, ezelden geldiler, ebede gitmekteler   
|