Yalnız Mesajı Göster

Kütüb-İ Sitte Hadisler - Bakara Sûresi

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kütüb-İ Sitte Hadisler - Bakara Sûresi



BAKARA SÛRESİ


440 - Ebu Ümâme (radıyallahu anh) buyurdu ki: "Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'i işittim, diyordu ki: "Kur'ân-ı Kerîm'i okuyun Zira Kur'ân, kendini okuyanlara kıyamet günü şefaatçi olarak gelecektir Zehrâveyn'i yani Bakara ve Âl-i İmrân surelerini okuyun! Çünkü onlar kıyamet günü, iki bulut veya iki gölge veya saf tutmuş iki grup kuş gibi gelecek, okuyucularını müdâfaa edeceklerdir Bakara suresini okuyun! Zira onu okumak berekettir Terki ise pişmanlıktır Onu tahsil etmeye sihirbazlar muktedir olamazlar"

Müslim, Müsâfirin, 252, (804)

Bir rivayette şu ziyade mevcuttur: Bir rekatta, secdeden önce, bir kul onu okur, sonra da Allah'tan birşey isterse Allah istediğini mutlaka verir"


441 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kalabalık bir askerin katıldığı orduyu sefere çıkardı Askerlere Kur'ân okumalarını tenbihledi Ayrıca teker teker görerek herbirine Kur'ân'dan bildikleri yerleri okumalarını tenbihliyordu Derken sıra yaşça en genç birisine gelmişti Ona: "Kur'ân'dan sen ne biliyorsun ey falanca? diye sordu Genç: "Ben , dedi, falan falan sureleri ve bir de Bakara suresini biliyorum" Resûlullah(aleyhissalâtu vesselâm): "Yani sen Bakara'yı biliyor musun?" diye sordu "Evet!" cevabı üzerine: "Haydi yürü, seni askerlere komutan tayin ettim" dedi Askerlerin ileri gelenlerinden biri atılıp: "Yemin olsun, Bakara'yı ezberlememe mâni olan şey, hükümleriyle amel edememek korkusundan başka birşey değildir? dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şu tenbihte bulundu: "Kur'ân'ı öğrenin ve onu okuyun Kur'ân-ı Kerîm'in onu öğrenip okuyan ve onunla amel eden kimse için durumunu, içi ağzına kadar misk dolu bir kutuya benzetebiliriz Bu her tarafa koku neşreder Kur'ân'ı öğrendiği halde, ezberinde olmasına rağmen okumayıp yatan kimse de ağzı sıkıca bağlanmış, hiç koku neşretmeyen misk kabı gibidir"

Tirmizi, Sevabu'l-Kur'ân 2, 2879H

442 - Nevvâs İbnu Sem'an anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim: "Kıyâmet günü Kur'ân-ı Kerîm ve ona dünyada iken sahip çıkıp onunla amel edenler getirilirler Bu gelişte, Bakara ve Âl-i İmrân sureleri Kur'ân-ı Kerîm'in önünde yer alırlar" Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu iki sure için üç teşbihte bulundu ki, bir daha onları unutmadım Şöyle demişti: "Onlar sanki iki bulut veya aralarında nur ve aydınlık olan iki siyah gölgelik veya sahiplerini müdafaa vaziyeti almış saflar halinde iki kuş sürüsü gibidirler"

Müslim, Müsafirin 253, (305); Tirmizi, Sevâbu'l-Kur'ân 5, (2886)

443 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Evlerinizi kabirlere çevirmeyin, içerisinde Bakara suresi okunan evden şeytan kaçar"

Müslim, Müsâfirin, 212, (780); Tirmizi, Sevabu'l-Kur'ân 2, (2780)

444 - Müslim'in bir rivayetinde yukarıdaki hadise şu ziyade yapılmıştır: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Sizden biri mescidde namazı bitirdi mi, namazından evine de bir pay ayırsın Zira Cenab-ı Hakk, namazlarından evine de hayır yaratacaktır"

Müslim, Misâfirin 210, (778)

445 - İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: "Bakara Suresi'nin sonundaki iki âyeti geceleyin kim okursa o iki âyet ona kâfi gelir"

Buhârî, Megâzi 12, Fedâilu'l-Kur'ân 10, 17, 37; Müslim, Müsâfirin 255, 256, (807-808); Ebu Dâvud, Salât 326, (1397); İbnu Mâce 183, (1369); Tirmizi, Sevabu'l-Kur'ân 4, (2884)

446 - Nu'mân İbnu Beşîr (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah, arz ve semâvatı yaratmazdan iki bin yıl önce bir kitap yazdı O kitaptan iki âyet indirip onlarla Bakara suresini sona erdirdi Bu iki âyet bir evde üç gece okundu mu artık şeytan ona yaklaşamaz"

Tirmizi, Sevabu'l-Kur'ân 4, 2885

447 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Benî İsrail'e: "Kapıdan secde ederek girin ve (dileğimiz günahlarımızın) dökülmesidir deyin, ta ki hatalarınız bağışlansın" (Bakara 58) denildi Ama onlar (emri değiştirdiler de kapıdan kıçları üzerine sürünerek girdiler ve "kılın içinde bir tâne" dediler"

Müslim, Tefsir 1, (3015); Buhârî, Enbiya 28, Tefsir, Sure 2, 5, 4, 7; Tirmizi, Tefsir Bakara (2959)

448 - Âmir İbnu Rebi'a (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz karanlık bir gecede Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte bir seferde idik Kıble istikametini bilemedik Herkes kendi istikametine yönelerek namazını kıldı Sabah olunca durumu Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a açtık Bunun üzerine şu âyet indi "Nereye yönelirseniz Allah'ın yönü orasıdır (Bakara, 115)"

Tirmizi, Tefsir, Bakara (2960), Salat 354, (345)

449 - Hz Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Ömer İbnu'l-Hattâb (radıyallahu anh) Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e hitab ederek: "Ey Allah'ın Resûlü (tavaftan sonra kılınan iki rek'atı) Makam'ın gerisinde kılsak (daha iyi olmaz mı?)" diye bir temennide bulunmuştu, hemen şu âyet nâzil oldu: "İbrahim'in makamını namazgâh yapın" (Bakara, 125)

Buhârî, Tefsir, Bakara 9 Ahzab 8; Müslim, Fezâilu's Sahabe 2, (2339); Tirmizi, Tefsir, Bakara (2963)

450 - el-Berâ İbnu'l-Âzib (radıyallahu anh) buyurdular ki: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Medine'ye gelince, önce Ensar'dan olan ecdâdının -veya dayılarının- yanına indi: O zaman namazlarını onaltı veya onyedi ay boyunca Beytu'l-Makdîs'e doğru kıldı Ancak kıblenin Kâbe'ye doğru olmasını arzuluyordu (Kâbe'ye doğru) kıldığı ilk namaz da ikindi namazı idi Bu namazı Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la birlikte ashabtan bir grup kimse kılmıştı Bu namazı kılanlardan biri, oradan ayrılınca bir mescide rastladı Cemaati namaz kılıyordu ve tam rükû halinde idiler Adam onlara: "Şehâdet ederim ki Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'le Kâbe'ye doğru namaz kıldık" dedi Cemaat oldukları yerde Kâbe'ye yöneldiler

Müslümanların Beytu'l-Makdis'e doğru namaz kılmaları Yahudiler'i memnun ediyordu Yüzler Kâbe'ye doğru yönelince Yahudiler bundan hiç memnun kalmadılar Arkadan hemen şu mealdeki ayet nâzil oldu: "Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz" (Bakara, 144) Beyinsiz Yahudiler dedikoduya başladılar: "Uyageldikleri kıbleyi niye değiştirdiler? De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır Allah dilediğini doğru yola hidâyet eder" (Bakara, 144)

Buhârî, İman 30, Tefsir, Bakara 12, 18, Salat 31; Müslim, Mesâcid 11, (525); Tirmizi, Bakara (2966), Salat 252, 339; Nesai, Kıble 1 (2, 60) Salat 22, (1, 242)

Alıntı Yaparak Cevapla