07-12-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ehlibeyt Sevgisi
Ehlibeyt sevgisi “olmasa da olur” bir şey değildir,insan-ı kamil olmanın onsuz olma şartıdır Aklı ve gönlü ile iman edenler;bu sözümü kabul edeceklerdir Ehlibeyt’in başında Resul-i Ekrem(saa) gelir Resul-i Ekrem(saa) sevgisi olmadan iman olur mu?İnsan bu derecede kalırsa ancak münafık olabilir,zahiren Müslüman muamelesi görür,fakat gönülleri bilen Allah katında işleri zordur
Yazık ki münafık olduklarını bilmeyen kimseler;Resul-i Ekrem(saa) sevgisinden mahrum olmayı bir meziyet gösterebilirler Ben bazı tasavvuf kitapları gördüm ki,Allah ile Resulünün sevgisini birbirinden ayırıyor,bu gibi korkunç uydurmalar naklediliyordu:Resul-i Ekrem(saa) ashabından birisine bana salavat getir,buyurmuş O da “Allah sevgisi ile kalbim o kadar dolu ki başkasını ortak edemem” kabilinden bir hezeyan ile,münafık veya kafasızların övgüsüne layık olmuş:Ne muvahhid adam!
Oysa Kur’an-ı Kerim’de “birleştirilmesi gerekenleri ayıranlar” kınanır;Resul-i Ekrem(saa)’i Allah(cc)’dan ayırarak araya kendi benliklerini sokmaya çalışanlar,Ali’yi,Fatıma’yı ve Ehlibeyt İmamları’nı Resul-i Ekrem(saa)’den ayırmaya yeltenenler bu hükme girer
“Kötülükte bulunanlar onlardır ki Allah'la ahdettikten sonra ahitlerini bozarlar Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler, yeryüzünde bozgunculuk ederler Onlardır ziyankârlardır ”(Bakara,27)
Ehlibeyt,Ehlibeyt’in başında gelen Resul-i Ekrem(saa)’den ayrılamaz Ehlibeyt sevgisi Kur’an-ı Kerim’in sarih emridir
“Bu, Allah'ın, inanan ve iyi işlerde bulunan kullarını müjdelemesidir işte De ki: Sizden, tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum, istediğim, ancak yakınlarıma sevgidir ve kim güzel ve iyi bir iş yaparsa onun güzelim mükâfâtını arttırırız; şüphe yok ki Allah, suçları örter, iyiliğe, mükâfatla karşılık verir ”(Şura,23)
Hadis bilginlerinden İmam Nesai;Ehlibeyt sevgisine nail olmuş erlerden idi Emir-ul Mümin’in faziletlerini belirten hadisleri toplayıp Muaviye’ye ait hiçbir fazilet bilmediği için şehit edildi
Resul-i Ekrem(saa)’den sonra Ali’nin faziletleri bile gasbedilmek istendi Şimdi İmam Nesai’nin naklettiği bu hadis gasp olaylarına örnektir:Allah Resulü(saa) şöyle buyurdu: “Ali’nin kapısı dışında mescide açılan bütün kapıları kapatınız ”(Hadislerde Hazreti Ali, İmam Nesai,İz Yayıncılık,2 baskı İstanbul 1999,s 37)
Bu kitapta On İki İmam Mezhebi’nin Ehlibeyt hakkında kabul ettiği bütün hadisler yer almaktadır Şu halde,münafıklarla hemhal olmak istemeyenler;Ehlibeyt’in faziletine ilişkin bir hadis duyar duymaz derhal karşı koymasınlar da önce bu kitabı okusunlar Gadir-i Hum hadisi de bu kitapta yer alır İmam Nesai,Buveyhilerin iktidarından otuz yıl önce şehit edildiğine göre Gadir-i Hum hadisinin Al-i Buveyh tarafından uydurulduğunu iddia eden çok bilmiş ilahiyatçılar da insaflı ve ihtiyatlı olmaya çalışsınlar!
Ali’yi sevmeyenin münafık olduğu da Resul-i Ekrem(saa) buyruğudur İmam Nesai’nin kitabında bu hadis de vardır:Şu halde Muaviye hayranları Muaviye’nin ettiğini ne zaman bırakacaklar?
“Dar-ul Hikem” Yayınları’nın birinci kitabı olarak yayınlanan Usul-u Kafi(1) içindeki “Hüccet Kitabı” hadislerini İmam Nesai’nin kitabı ile karşılaştırarak okuyanlar;Ehlibeyt inancı bakımından da Şii ve Sünni farkı olmaması gerektiğini idrak ederler
Ehlibeyt;On Dört Masumdur Başka kimseleri Ehlibeyt’e dahil etmek için Ehlibeyt’in kapısını zorlayanların gayreti boşuna gayrettir
Veda Hutbesi’ni tahrif ederek “itreti” emanetini metinden çıkarmak isteyenler de sonunda “beyhude dolandım boşa yoruldum” demek zorunda kalırlar Resul-i Ekrem(saa) bize “iki ağır emanet” bırakmıştır;birisi “Habl-i İlahi” olan Kur’an-ı Kerim,diğeri de “Urvet-ul Vuskaa (sağlam halka)” olan Ehlibeyt’dir
Bu ağır emanetten ikincisini terk edenler;Kur’an-ı Kerim’den bir şey anlayamaz ve zevk de alamazlar!(Eri Hak bilmezsen ha kuru bir emektir!-Yunus Emre)
Bir eli Habl-i İlahiye,diğer eli ile Urvet-ul Vuskaa’ya,sağlam halkaya tutunan bir kimse, Urvet-ul Vuskaa’dan elini çözüp de Ehlibeyt’e zulmedenlerin halkasına tutunmaya çalışırsa kendilerine çok yazık ederler Bir gönüle iki karşıt sevgi sığmaz!Ehlibeyt sevgisinden bizim Ehlibeyt’e-haşa- bir lütfumuz değil,bizim tekamül ve kurtuluşumuz için “Vesile”dir Resul-i Ekrem(saa) sevgi tecellisi olarak yaratılan kainatta,sonsuz ve sınırsız İlahi sevginin odak noktasındadır Bizim de gerçek kurtuluşa erişebilmemiz için bu merkez noktasının sevgi dairesine girebilmemiz şarttır İşte tasavvufunda dinin de özü budur Yoksa Resul-i Ekrem(saa) i veya aynı nurdan olan Ali’yi devreden çıkarmak küstahlıktır
Son günlerde zulüm yine gemi azıya aldı Bu sırada bu kadar söylemekle yetiniyorum Ehlibeyt kapısında buluşmak üzere!  
|
|
|