07-12-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Hatice (R.A)
Necip Fazıl Kısakürek, "Cöle inen nur"
Aşk
Hatice'nin sevgisi
Evet; mecazî aşkla ilahî Aşk arasında kıl kadar fark bırakan ufuk noktasında, Allah'ın mucizesi olarak her iki aşkı da bir araya getirmiş en keskin sevgi hurması, zaman ve mekân boyunca yalnız Hatice'nin başı üstünde tüttü
Evet: her defa biri öbürünü karartan mecazî aşkla ilahî aşktan hiç birini örselemeyici bir mucize içinde, Hatice, Alemlerin Efendisini, topyekûn kadınlığın topyekûn erkekliğe olan sevgisinden daha büyük bir aşkla sevdi
Ne güzel muvazene! Zira O, zaten topyekûn erkekliğin bizzat hülâsası, ve zira O, kulda bittikten ve kulu bitirdikten sonra Allah'a yönelen aşkın bizzat talimcisiydi
O, o insandı ki, kendisini sevende hudutlu ve mecazî aşk kalmıyor, hemen sonsuz ve hakikî aşk başlıyordu
O, Allah'ın, kendisini sevecekler, O'nu severek başlasınlar diye yarattığı kul  
O, Allah'ın sevgilisi  
Nasıl sevilmezdi; ve sevilince nasıl sevilirdi?
Büyük ve Temiz Hatice, O'nu işte böyle sevdi O'nun fikirlerinde, zevkinde, mizacında şahsiyetinde fâni oldu; O'nun huzurundan, rahatından başka bir gaye tanımadı
Allah Resûlunun de ilk zevcelerine karşı duyguları son derece hususî ve derin  Bu duyguda belki her sevgi şeklini iflâs ettirici bir gönül hoşluğu, huzur ve itimat, âhenk ve mutabakat tecellisi var  Alemlerin Efendisi, ilk zevceleri, kadınlığın "Büyük" ve "Temiz" örneğine o kadar bağlı idiler ki, O'nun çevresinde ve havasında ruhlarının en müstesna rahatlık şartını buluyorlardı Teselli, kuvvet, azim, rikkat, şefkat, emniyet, Hatice'nin Allah Resûlule tuttuğu aynalar  
Öyle ki, ilerilere doğru, küfür ve inkâr ehlinden birisi ne vakit Allah'ın Resûlunu incitse kendilerine ilk dayanak, Büyük ve Temiz Hatice olacaktır
|
|
|