Yalnız Mesajı Göster

Her Gördüğünü Hızır, Her Geceyi Kadir Bil

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Her Gördüğünü Hızır, Her Geceyi Kadir Bil



Bir gün annesi tarladan kaldırdığı buğdayları, biriyle Ubeydullah-ı Ahrâr'a gönderdi Ubeydullah-ı Ahrâr buğdayları ambara koymakla meşgûlken, buğdayları getiren kimse, boş çuvallarını alıp gitti Nereye gittiği ve hangi yoldan gittiği belli değildi Ubeydullah-ı Ahrâr o anda neden bu zavallı ve garib kimseden duâ almadığına üzüldü İçine garib bir ızdırap çöktü


Buğdayı olduğu gibi bırakıp koşarak o kimsenin peşine düştü Yanına vararak tevâzu ile kendisine duâ etmesini istedi ve;

-Beni gönlünüze alın Hâlime biraz inâyet nazarıyla bakın Belki duânız ve himmetiniz bereketiyle Allahü teâlâ beni bağışlar, merhâmet eder de yolum açılır, dedi


Onun yüzüne şaşkın ve hayret dolu ifâdelerle bakan zât;

-Zannediyorum ki Türk şeyhlerinin söyledikleri; "Her geleni Hızır bil, her geceyi Kadir bil" sözüne göre hareket ediyorsun Fakat ben hiçbir özelliği olmayan kendi hâline yaşayan bir kimseyim Elimi yüzümü bile lâyıkı ile yıkamayı bilmem Senin istediğin şeyden ben haberdâr değilim O bende yoktur" dedi


Ubeydullah-ıAhrâr duâ etmesi için yalvarmaya devâm etti O kimse, Ubeydullah-ı Ahrâr'ın yalvarışına dayanamayarak ellerini kaldırdı ve;

-Allahü teâlâ senin kalb gözünü açsın, diye duâ etti Bu duâ bereketiyle Ubeydullah-ı Ahrâr'ın kalbinde açılmalar oldu

Alıntı Yaparak Cevapla