Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Ozanın Mahkemede Kendisini Şiirle Savunması Gerçek Bir Olay
"Mahkeme duvarı gibi  deyimini haklı çıkarırcasına genellikle soğuk yüzlü haberlerle gündeme gelen adliyeler, zaman zaman gülümseten olaylara da sahne oluyor
Sanıkla cumhuriyet savcısının, ozanlar gibi şiirli atışmasına sahne olan dava, Artvinin Ardanuç ilçesinde meydana gelen hırsızlık olayına dayanıyor
Ancak olaydan haberi olmayan halk ozanı K O , hırsızlıkla suçlanmanın üzüntüsü içinde savunmasını şiirle yapıyor Bursada hastasının yanında kaldığı için duruşmaya gidemeyen K O , mahkemeye savunmasını yazılı olarak gönderiyor
Cumhuriyet Savcısı İhsan Özsoy da, bu şairane savunmaya aynı şekilde karşılık vererek mütalaasını şiirle yapıyor
SANIĞIN SAVUNMASI
Kollarım kurusun haberim varsa,
Ozan bu olayı bilmez hakim bey
Ozanlar dediğin halkın özüdür,
Ozanlar hırsız olmaz hakim bey
İçimde var benim eğlenmez sızı,
İftiradır bize bu evrak yazı,
Kültür Bakanlığına sorasın bizi,
Ozanların yüzü gülmez hakim bey
Dayanamam iftiralar kahrımda,
Hayat zindan oldu çile şehrinde,
Hastam var, kalmışım Bursa şehrinde,
Duruşmaya ondan gelmez hakim bey
Aşıklık dediğin bambaşka sırdır,
Manevi duygudur, gönülde yerdir,
Hukuk adalete saygımız vardır,
Devletin malını çalmaz hakim bey
Çileli Gülhani diyorlar bize,
Gerçek olayları bildirdim size,
Güvendim hukuka güvendim size,
Çekmeyen derdimi bilmez hakim bey
Âşık Gülhani K O
SAVCININ MÜTALAASI
Yapıldı yargılama, hakikat bulunsun diye,
Adaletin terazisi denk tutulsun diye
Yer Gümüşhane köyü, Ardola mahallesi,
Yıl 2004, Kasım ayının ikisi,
Ekip bakmak için arızaya varmış mahalline,
Görünce şaşırmışlar, telefon hattının haline
Direkler arası 300 metre teli,
Kesip almış kendini bilmez biri
Bildirilmiş durum jandarmaya,
Başlanmış suç failleri aranmaya
Şüpheler toplanınca bir evde,
Verilmiş arama kararı usulünce
Ev K O ya aittir, belli,
Evin samanlığında bulmuşlar telleri
Alındı baba-oğlun ayrı ayrı ifadeleri,
Anlaşılsın istendi, bu iş neyin nesi?
Telefon hattı çalışır, ahali konuşur,
Düşünceli İ O sağa-sola koşuşur
Dereye ağaç gelmiş, odun için ideal,
Yamaç sarp, yol yok, kolaysa in al
Bakmış direkte asılı teller,
Telleri tutar içten, çelikten gergiler,
Elindeki ip kısa, yeterli değil,
Bozma niyeti İ O , teller senin değil
 
Hayat zor, şartlar zor, yakacak asli ihtiyaç,
Amma Âşık oğlu, buna mı muhtaç?
Suç işlenmeye görsün, bulmaz mı adaleti,
İşte yakaladılar, evinde çalıntı telleri
İncelendi emval, rapor ibraz etmiş bilirkişi,
Sanık İ O dur bu eylemin faili
Ey Mahkemeyi Asliye, derim ki sonunda,
Âşık K O nun bilgisi yok bu olayda,
Bu nedenle delil yetersizliğinden etsin beraat,
Mahkeme huzurunda anlaşıldı bu hakikat
Gelince sıra, K oğlu sanık İ O ya,
İsteyerek ve bilerek karşı geldi kanuna,
Lehinedir 765 SK Verilsin ceza madde 492/10 üzerinden,
uygulansın madde 522 emval değerinden
Kim ister ki olsun böyle bir mahkeme,
Suç isnat edelim Artvinli bir âşığa,
Herkes hakkının hududunu bilse,
Gerek kalmayacak jandarmaya polise
Müddeiumumi (savcı) kelam etti mütalaayı,
Sıra mahkemenin, versin uygun cezayı 
|