07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kapiyi Çarpip Gitti
Evinin kapısını güç bela açıp içeri girdi genç kız,elleri titreyerek Yaşadığı hüsran vucudunu esir almıştı sanki İçinden geçenler yinede o kadar kötü değildi; biraz eskide olsa hiç olmazsa babadan kalan bir evi vardı
Ya birde olmasaydı ne yapacaktı? Aldığı maaş ancak geçimine yetiyordu Henüz evlenmemişti Bekliyordu    işe girince evleneceklerdi sözde Buz gibiydi ev Ortalık toplanmamıştı Aceleyle çıkmıştı evden Telofondaki ses;
-seninle konuşacaklarım var ,her zamanki buluştuğumuz yere gelebilirmisin?Demişti Şaşırmıştı Hiç böyle konuşmazdı   sesi niye kızgınki? diye içinden geçirerek,
-evet gelirim !demişti
Buluştuklarında ,adam oturduğu yerden kalkmamış ,uzaktan bir el işaretiyle karşılamıştı onu
-hayrola  neden çağırdın beni?
-biz yarın buluşmayacakmıydık?
-Darmadağındıgenç kız Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu Başı öne eğik,hızlı adımlarla
ilerlerken ağladığını kimse görmesin diye büyük çaba harcıyordu Ne olurdu sanki görseler?
Niye böyle hep içinde yaşıyorduki isyanlarını? Oysa bağırmak,bağırmak istiyordu şu an,çıkabildiği sesiyle Bu dünyada yapayalnız kaldığını hissediyordu attığı her adımda Birden önündeki ağacın yanından geçerken, küçük bir kedinin miyavlamasını duydu! Bu sese dayanamadı,diz çökerek eğildi,,usulca kucağına alıp başını okşamaya başladı;
-canım canım   senide mi terkettiler?
Bu sözü şamar gibi patladı kendi yüzünde
-terkettiler!
-kimi sevdiysem terkettiler!
-önce annem, sonrada babam !
-Şimdide sen gidiyorsun ha!
-git!  git bakalım!
-alacağın olsun!
-seni sevmediğimi anladım,boşuna beni bekleyip ümitlenme demek için beni çağırdın ha!
-yazıklar olsun sana!
Kulağına çalınan sözlerin doğruluğunu şimdi daha iyi anlıyordu genç kız ''ondan sana yar olmaz''demişlerdi de inanmamıştı
-banada yazıklar olsun!
Kedicik çoktan alışmıştı ona,bacaklarına dolanıp dururken adeta,''ağlama ben varım,sana arkadaş olurum'' diyordu
-açsın değil mi canım?
-dur karnını doyurayım
Eli masanın üstünde duran,beraber çektirdikleri resimlere gitti Baktı durdu bir süre,sonra aldığı yere bıraktı Yırtmadı Ama hayret niye yırtmamıştı? Öfkeliydi oysa?
Kendiside acıkmıştı,bir bardağa biraz süt koyup içti,canı bir şey yemek istemiyordu,divana uzandı Olduğu yerde uyuyakalmıştı
Uyandığında ,kolunda bir sıcaklık hissetti,kedicik oracıkta uyumuştu Uyanmasın diye kımıldamadan öylece onu seyre daldı,oda yalnızdı ama artık miyavlamıyordu,karnı doymuş, sıcak bir kucakta bulmuştu
-sen kedicik ,senki bir sahip buldun,elbet bende bir sevenimi bulurum,bu üzüntüm niye?
-zaten hayırsızında tekiymiş!
-Niye ağlıyorumki?
Radyoda güzel bir müzik çalıyordu  kedisi vardı  evi vardı  işi vardı  sağlıklıydı
-O halde ?
-o halde aç perdelerini  dışarıya bak!
-koşuşan insanların hiç mi derdi yok?
-seninkide dert mi yani?
Bir şiir yazmak geçti içinden,eline kalem kağıdı alıp yazdı;
tekbaşınasın bu yollarda 
düşsende yalnızsın, kalksanda 
bir kendine naz edeceksin
çektiğini sen bileceksin 
seni bir kaldıran olmazda   
kolaylar bazen zorlaşacak
gecen gündüze karışacak
yalnız yürümeyi sen seçtin     
suçlama sakın neden,niçin
kader seninle barışacak 
bazen yağmurlar ıslatacak 
saçlarına kar yağdıracak 
yine de devam edeceksin 
bir gün murada ereceksin 
sabrın güneşi doğduracak
Ve rahatlamıştı Giyindi,kedisini sevdi,
yüzüne gülümsemesini yapıştırdı Kapıyı çarpıp evden çıktı
Yeni bir gün,yeni insanlar onu bekliyordu
Gülden Işık
|
|
|