07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayatin Yedegi Yokki
Hayat bazı anlarda dalından düşer, sen bir nehir olduğunda  
Önüne katıp sürüklersin onu Yaprak kadar hafiflediği anlarda 
Kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş 
En sevdiğin şey(ler)den ayrılmak, koyu kırmızı bir boşluk gibi oturur içine çoğu zaman Bir şeftalinin ortasındaki çekirdeği çekip çıkardığında görürsün aynı boşluğu 
Yaşamdır bu şarkısını söyler senin için, insanlar gönderir sana, görmezsen usulca kaybolurlar, çevirdiğin sayfaların arkasında kalırlar Üzerine o kadar fazla sayfa eklenir ki, hayatta olduğun sürece bulamazsın artık istesen bile  
Kuruntu ayaklarına paten geçirip hızlıca turlamaya başlar seni, ruhunu Aklını istemediğin ormanlara iter, iter ama ağaçlardan ormanı göremezsen, gözlerini suçlamamalısın  Zihnin kum olur arada hayallerinin resmini çizersin, dalgalar hayal kırar silerler tüm resimlerini Oysa ki kalelerin vardır hiç yıkılmaz dediğin, kumdan kalelerin! 
Hani okulda kullandığımız uçlu kalemler vardır ya, gövdesindeki uç bitmeye yakın ufalır ama yine de çok az bir şeyler yazabileceğini umarsın, işte öyledir kimi ilişkiler, sevdalar, yakınlıklar Bitmesine ramak vardır ama ağır hareket edersin Yelkovan topallasın dersin, hep o "son anı" kazırsın aklının derinliğine 
Duyarsın Başına yıkılan duvarların seslerini Yıkılan sözlerde ararsın ayakta kalan duvarları 
Böyle acıtan durumlarda, insan hep aynı şeyi yapar Gözle görülür bir şey arar  
Kağıt hala beyazdır üzerindeki kahve lekesine rağmen Lekeyi kabullenirsin kağıt gibi sonra gözün alışır buna Zaman en önemli kaynağımız ama buruşturur hepimizi 
Sen de buruşturup atarsın bir şeyleri Ve sonra anlarsın ki, yaldızlı kağıtlar gibi düzeltilmiyor kıvrıştırıp attığın "zaman"
Biliyorum hepimizin hayatı bir nevi dondurma Eriyip gitmeden avuçlarından, gecikme tadına varmakta Külah aracın olsun, muhteşem tadı daima amacın 
Küpeler tak kulağına sıcağı sıcağına ki, boynuna dolanmasınlar Biliyorsun ardında bıraktığını sandığın, onun seni arkada bırakmadığı olabilir 
Hayat üstüne bir sürü laf edilir ordan, burdan Söylenenler fragman gibidirler Kısa, çarpıcı
Yaşamlarımızsa birer filmdir, metrajının nerde bittiğini bilemediğimiz Başrol hep senindir ama rollerin sıkça değişir Senaryo bazen kahreder, yerlere vurur, mutluluktan uçurur, sarhoş eder, dansettirir, törpüler  Hepsi filmin devamı için seni bekler 
Şerbet yapmayı bilmeli Yaşamın nabzına göre Korkmamalı üzülmekten, sürünmekten Geldiğinde de vakit gülmeyi, neşeyi körüklemeli 
Sessizliğe bir kaç kelime borcun varsa, çıkıp söyle  
Her şeyin yedeği, yaması vardır ama hayatının yok ki
|
|
|