|
Prof. Dr. Sinsi
|
Askerlik Anısı
Askerliğin Türk insanında ayrı bir yeri vardır
Bizler için askerlik vatan ,namus borcudur, askerde iken,devamlı şafak sayılır ve sivilliğin özlemi çekilir,her fırsatta da sivillik yaşantısı dile getirilir
Gel tezkere gel,sevgili,nışanlı anne lafı hiç dillerden düşmez
Askerlik bittikten sonra işti,evlilikti derken,her ortamda askerlik anıları bir ömür boyu ballandıra ballandıra anlatılmaya başlanır ve anlata anlata da bitmez
İster elli yaşında,ister yetmiş yaşında ol,o günler daha dün gibi hatırlanır ve anlatılırken de yaşanır
Bölük komutanından tut da,tertib'in,alt devrenin,üst devrenin bütün isimleri akılda tutulur ve asla unutulmaz,silah arkadaşı olmak ömür boyu geçerlidir
Asker arkadaşının yeri ve statüsü çok farklıdır,o kimse ile değişilmez,görüşmeseler bile yıllarca anılarda kalır
Yaş kaç olursa olsun çaktırmadan askerlik resimlerine bir bahane bulunup sık,sık bakılır
Bazıları asker resimlerini,çerçeveletip evin oturma odasının duvarına gururla takar,çay içilirken veya televizyon seyrederken,kaçamak gözler devamlı asker resmine takılır
Taşıdığı silahın künyesini,bir çırpıda,sular seller gibi ezbere söylenir
Tabi ki bu askerlik anıları da,avcıların ki gibi ister karavana at,istersen dolu at,yani atış serbesttir
Yeter ki atmasını ve dinletmesini bil,mantığı geçerlidir
Bir gün yine bir arkadaş meclisinde,muhabbet ederken,laf döndü dolaştı askerliğe geldi
Hüseyin arkadaşımız sazı bir aldı eline,pir aldı;çal Allah çal,sıra bize gelsin diye dört gözle bekliyoruz ama nafile,sazı elinden bırakmaya hiç niyeti yok
" Fi tarihinde İzmir'de askerdeyim,Yunanla o tarihlerde ortam iyice gerilmiş,ha savaş çıktı ha çıkacak,devamlı alarmlar çalıyor,gece yarılarına kadar eğitimler,anlatmakla olmaz, bir göreceksiniz ve yaşıyacaksınız
Yine öyle bir günde,yanımda tertibim,Adanalı Tekin'le devriyedeyiz,bütün nöbetçilerin denetlemesi bizde,o zamanlar tabi ki çakı gibiyim,şimdi ki bu halime bakıpta sakın aldanmayın "
Usulca elini,ceketinin iç cebine soktu ve eski bir cüzdan çıkardı,cüzdanın içerisinden bir fotoğraf çıkarıp masaya atıverdi ve gözleri gözlerimizle tek,tek buluştu
Yüz ifadesi,hadi ne duruyorsunuz baksanıza der gibiydi
Geçmiş gün,yedi veya sekiz kişi idik,fotoğraf elden ele dolaştı
Hüseyin bir sigara yakarak,tepkimizi beklemeye başladı
Siyah beyaz fotoğrafta,elinde tüfek olan bir şahıs vardı
Vay be aslan gibiymişsin lafları arasında,Hüseyin tam havaya girdi ve oturuşunu daha bir fiyakalı olarak,sandalye de düzelti
" İşte o zamanki halimiz,hey gidi günler hey,hayali cihana değer
Neyse uzatmıyalım,nerde kalmıştık?
Hah! Tamam O gece devriyeyiz,ama bir sis var,Allah sizi inandırsın,bırakın bir metreyi,yarım metre bile önümüzü göremiyoruz
Yanımdaki Tekin'e dedim ki: Tertip biliyorsun ortalık gergin,Kurt puslu havayı sever aman gözümüzü dört açacağız,hele kulağımızı on açacağız
Tekin'de canavar gibi çocuk,gözü kara attığını vuran,sizin anlıyacağınız delikanlının hasosu
Zaten başkası ile nöbete çıkmazdım,yediğimiz ve içtiğimiz ayrı gitmezdi,kuzu sarması,can ciğerdik
Hemen durumu çakozladı,biz konuşmayı kesip,kulakları diktik,çünkü sisten göz gözü görmüyor
Bir türlü nöbetcileri bulamıyoruz,abi ara Allah ara yoklar,Tertip biz kaybolduk dedim O da bana,farkındayımda sana söylemek istemedim demez mi  
Saatler geçti,biz haa babam dee babam,hala yürüyoruz,valla bugün gibi aklımda,potinin içinde ayaklarım,cayır cayır yanıyor,birliği bir bulsam,koğuşun önünü öpmezsem ne olayım dedim
Neyse uzatmıyalım  
Artık ne kadar yürüdüysek,kulağımıza bir sesler gelmeye başladı,sese doğru son gayretle pergelleri açtık
Birden tekinin ağzını kapatıp,kulağına aman tertip sakın panikleme bunlar İtalyan,İtalyanca konuşuyorlar dedim
Hemen yere tam siper yattık,alçak sürünme yaparak,sese doğru ilerlemeye başladık
Bu arada hemen,bizim kırıkkale'nin ucuna da kasaturayı takmayı ihmal etmedik
Neyse bir ateşin başında üç tane İtalyan çökmüş,şarap içiyorlar,kafaları mis, o biçim zom olmuşlar,üzerlerinde de üniforma var
Tekin'in yine kulağına fısıldadım,Anamız bizi bu günler için doğurdu ve vatan bizden hizmet bekliyor
İşte o gün bu gündür,baskın basanındır,tertip var mısın dedim?
Verdiği cevap hala kulaklarımda,ölmek var,dönmek yok dedi Biz tekrar başladık,Tilki gibi sessiz,Yılan gibi sürünmeye,son darbeyi vurmaya gidiyoruz ve Allah Allah diyip saldırıya geçtik,biri yanındaki tüfeğine uzanır gibi oldu,buna bir ufki dipcik vuruşu yaptım,tam çeneye küt diye düştü
Tekin'de öbürüne o da saf dışı kaldı hemen ateşin başındakine ikimiz birden gırtlağına süngüyü dayadık;abi ateş edemiyoruz,silah sesini öbürleri duymasınlar diye
Neyse uzatmıyalım,İtalyan başladı ağlamaya benim potinleri yalıyor,Türko Türko diyor,başka bir şey söylemiyor Neyse
Kasaturayı birazcık gırtlağına bastırıverdim,başladı bülbül gibi ötmeye,burası neresi lan dedim? Girit adası demez mi! Şaşırdım kaldım!demek ki biz o kadar yolu yürümüşüz
Neyse iki yüz metre ilerde,koğuşları varmış ve bu çapulcular da nöbetçiymiş
Hemen bunları sosis gibi bağladık,Tekin'de ayaklarından potinlerini çıkartıp denize attı;sonra da çoraplarını çıkarıp ağızlarına teptik,bağırmasınlar diye
Abi koğuşun yolunu tuttuk,içeri girmeden,bir süre sesleri dinledik,horultulardan başka ses yok,daldık içeri,tokatı basıp uyandırıyoruz,sonrada silahı burnuna dayıyoruz,bu şekildehepsini esir aldık
Alayı donla,tek sıra halinde birbirlerine bağladık
Ver elini İzmir,yürü Allah yürü;akşam tam güneş batarken,nizamiyeye vardık
Nizamiyedeki nöbetçiler o kalabalığı görünce paniklemişler,tam siper yatıp,bize dur kimdir o çekiyorlar,hemen öne çıktım beni görünce nizamiyenin kapısını iteleyip açtılar
Onlara ayak üstü,olayı kısaca anlatıp,kararğah'a dogru ilerlemeye başladık
Komutanlarımıza nizamiyedekiler telefonla olayı haber vermişler
Bütün birlik safta sıraya dizilmiş,bir yandan da bando çalıyor,abi duygulandım,başladım ağlamaya yirmi dört tane İtalyan'ı esir almışız,Tekin'e baktım o da ağlıyor,Herkes selam durmuş,bizde önlerinden selam vaziyetinde tören adım geçerek,komutanın önüne gelince esas duruşu gösterip,bir kısa künye,bir uzun künye  
Azizim birlikte çıt çıkmıyor kedi yürüse ayak sesi duyulur
Komutan bizi anlımızdan öptü ve arkasından bir alkış koptu,sonrada bizi omuzlara aldılar
Tabi bir hafta sonra,bize madalya ve on beş gün mükafat izni
Yaa işte,bizimde başımızdan böyle basit bir olay geçti "
Hüseyin'in askerlik anısı bitmişt,bitmesine de,bende bu arada resmen kafayı yedim  
Şuna arkadaş,bu kadarda atılmaz ki,diye söyleyim diye,içimden geçirdim ve son anda vaz geçtim,aklıma atış serbest geldi  
İtalyanları ve İtalyancayı geçtimde,Girit adasına nasıl yürüyerek gittiğini
hep merak ederim,ama bir daha bu askerlik anısını anlatırsa ,benden günah gitti,denizin üstünde Musa peygamber gibi nasıl yürüdüğünü
s o r a c a m  
Hüseyine helal olsun,hepimizi saatlerce dinletti yaa  
Cengiz Damar
|