07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Deli Kızın Günlüğü 5
Deli Kızın Günlüğü 5 - Selcan Aktaş
Ne zaman sabah olmuş,ne zaman gündoğmuş farketmemişti Hüseyin Ağa Avucunda Necati`nin bıraktığı bir tomar para ,gözü Necati`nin sokağa çıktığı bahçe kapısında hala
Herşey Necati`ydi sanki dünyada
Para Necati,borç Necati,fırsatçı Necati,damat Necati
Yok diyordu Hüseyin Ağa kendi kendine
Necati`den damat olmazdı
Biricik Ayten`i Necati`ye ölse varmazdı
Ya akbaba sürüsü gibi ailesine,hem de Ayten`e dikilen pis gözler
Allah`ım sen bir çıkar yol ver,
sen bir çare getir aklıma da şu garibanı derdinden kurtarıver
Ah! Güzelliğin gözü kör olsun dedi kendi kendine
Şu deli kız gibi olsaydı Ayten`im,bir elinde kalem,bir elinde defter akşama kadar yazsaydı mesela;
hiç bu kadar nazara kurban gider miydi?
Bunca aç kurdun ortasında yavru kuzu gibi meler miydi?
Nicedir hindiler gibi düşünür; bilmezken aklına geldi Ayten`i çağırmak,kınalı kuzusuna akıl danışmak
-Ayten!!! Dedi boğuldu sesi
Kimbilir dedi  Kimbilir hangi safran sarısı düşlerin koynunda uyumakta
Oysa Ayten kapı dibinde ,diz çökmüş,bahtına üzülmekte
Babam benim yüzümden ölürse kendimi affetmem demekte
Ayten davrandı ,açtı kapıyı
Babam,benim biricik babam diye boynuna sarıldı
-Babam Bilirim Dert çekmektesin Derdini ekmeğine katık etmektesin
Bir yol bulalım dersen ben razıyım dert çekmeye
Yeter ki senin nur yüzün boğulmasın yeise
-Yavrum benim Kınalı kuzum Bahtı karalı,yüreği yaralı kuzum Boşa koysam dolmaz oldu,doluya koysam almaz oldu
Bir güzel kızım var idi,gide gide bir tomar paraya yar mı oldu diyeyim?
Yoksa şu pusu kuranların seni elimden alışını mı seyredeyim?
Yok mu bir yavuklun,bir gönlünü kaptırdığın
Kaç kurtul buralardan Al bohçanı ,git kurtar kendini
Bakma bize Bir geldik bir gidiyoruz
Bugün de ölsek bir ,yarın da
Sen yuva kurmalısın Çoluk çocuğun olmalı
Seni ardına alacak bir yiğidin olmalı
-Gidemem babam,gidemem
Ben sizsiz günyüzü göremem
Ağlar Ayten
Belki der
Belki deli kız gibi olsaydım,bir elimde kağıt,bir elimde kalem
Akşama kadar yazsaydım
Kim isterdi benimle evlenmek
Babamın dizinde otururdum ölene dek
Lakin kadere dur denilmiyor
-Babam sen ver kararını Ben razıyım herşeye Yeter ki dert görmesin ,ağarmasın saçın benim kederimle
Baba cesaret aldı bu sözlerden Sordu kızına;
-Olur musun Necati`ye hem dünya hem ahrette hanım namına?
-Baba takdir senin Boynum kıldan incedir
Sen gül yeter ki,yüzün gülmez nicedir
-Öyleyse topla çeyizini,dik gelinliğini
Yarından tezi yok kuralım düğünü derneği
Ayten sarıldı babasının nasırlı ellerine
O an düştü bir tomar para ,savruldu yere
Sen misin kaderimi çizen bir tutam kağıt?
Öyleyse yakılsın kınam,gideyim yuvama,tutmayın ardımdan ağıt
Dedi Ayten
Çıktı gitti kapıdan
Hüseyin Ağa bitkin,Hüseyin Ağa yorgun
Bir kızı vardı ,o da gidiyor el kapısına,huzurdan mahrum  
Selcan Aktaş
|
|
|