Konu
:
Eylül Dokunuşları
Yalnız Mesajı Göster
Eylül Dokunuşları
07-11-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Eylül Dokunuşları
Eylül Dokunuşları - Yaşamdan Hikayeler - Öykü - Işın Ergüney
Gönlüm sevda denizine yelken açmıştı o Eylülde
Simsiyah gözleri öyle anlamlı öyle içten bakıyordu ki
Saçlarını omuzlarına bırakmış,her sallantıda uçuşmasına izin veriyordu
Yüzünde hiç eksik olmayan bir gülümseme vardı
Genelde mahzun bakışları vardı
O sabah Eylül sanki daha hüzünlüydü
O ilk görüşte çarpıldığım kız deniz kenarında bir sandalyeye oturmuş gözleri ufukta bir şeyleri tarıyor gibiydi
Usulca yanına doğru gittim ve ürkek bir kuşu sever gibi hafifçe omuzuna dokundum
Başını çevirip bana baktığında her şeye rağmen güldüğünü gördüm
"Eylül dokunuşları"dedi usulca
Önce anlamamıştım ne demek istediğini
Sonra usulca elimi omuzundan çekerken o söz yüreğime işledi
"Eylül dokunuşları"
Zorlada olsa biraz sohbet edebilmiştik
Gözlerinin arkalarında sakladığı bir şeyler olmalıydı
O gün gizemini ortaya çıkaramamıştım
Yanından ayrıldığımda içimden hep aynı şeyi tekrarladığımı farkettim
"Eylül dokunuşları"
O gece düşümde bayan gizemle ufukların ötesinde buluştuk
Eylül tamamen sarmıştı bedenlerimizi
Saçları leylak kokuyordu
Teni ipeksiydi
Eylül dokunuşları ürpertiyordu onu
Sonra başını usulca göğsüme yasladı
Kalbinin atışlarını duyuyordum
Hiç konuşmuyordu ama duygularını öyle iyi anlıyordum ki
Minik bir kedi yavrusu gibi sokuldukça sokuluyordu yüreğime
Uyandığımda onun gülümsemesini yüzümde buldum
O sabaha çok mutlu bir başlangıç yapmıştım
Duşumu alıp sahile doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım
Onu yine o sandalyede bulacağımı biliyordum
Deniz kenarına ulaştığımda onu göremedim
Bir taşın üzerine oturup beklemeye başladım
Sabah rüzgarı Eylül gibi dokunuyordu
İçimde hafif bir ürperti, eksik olmayan bir telaş vardı
Saatlerce bekledim ama gelmedi
İçim sıkılmıştı
Sonra kumsala doğru yürümeye başladım
Biraz ilerde kumdan yapılmış bir kale gördüm
Kapısına bir plaket asılmıştı
"Eylül kalesi" diye yazıyordu
Kalenin kapısı açık bırakılmıştı
Ardından gözüm avluya takıldı
Gizemli kız avlunun ortasında sırtüstü yatıyordu
Onu oluşturan kum tanelerini usul usul okşadım
Sonra onu kaybetmenin korkusuyla tamamını avuçladım ve cebine doldurmaya başladım
Her iki cebimde onla dolmuştu
Sanki onu daha çok hissedebiliyordum
Sonra yine dalgın dalgın yürümeye başladım
Kaldırıma çıktığımda cebimden doğru onun kaldırım taşlarına doğru süzüldüğünü farkettim
Bir süre sonra tamamen gitmişti benden
O gece düşüm sessizdi
Hayal meyal seçtiğim yüz onundu galiba
O içimi yakan gülüşü nedense yoktu
Ellerim boşluğa uzanmış ona dokunmaya çalışıyordum ama ne ettimse başaramadım
Gittikçe uzaklaştı ve ardından geldiği gibi sessizce yok oldu
Bu kez uyandığımda yüzümde terler oluşmuştu
İçimde derin bir sıkıntı vardı
Aceleyle giyinip sahile doğru koşmaya başladım
Rüzgar Eylül kalesini yıkmıştı
Kalenin olduğu yerde sadece adının yazıldığı tabela kalmıştı
Tabelayı onun anısına saklamak istedim
Dikkatle baktığımda rimelle yazılmış bir yazıyı farketmiştim
"Eylül dokunuşları
Keşke hiç olmasaydı!" diye yazıyordu
Ne zaman gelmişti tekrar buraya diye düşünürken arkamdan birisinin yaklaştığını hissettim
Gelene doğru döndüğümde tüm ihtişamıyla onu gördüm
Saçları yine omuzlarına yayılmıştı
Güneş ışınları saçlarının aralarında saklanıyordu sanki
Öyle zarif bir yürüyüşü vardı ki
Hemen ona doğru koşmaya başladım ve yaklaştığımda sıkı sıkı sardım bedenini
Öylesine titriyordu ki bedeni
Korkup ellerimi çektim üstünden
Hala titremeye devam ediyordu
"Dün sabah yoktun" dedim
Cevap vermedi
Sadece gözlerini gözlerime dikmiş öylece bakıyordu
İçime doğru yoğun bir akıntı vardı sanki
Tarif edemediğim bir mutluluk ve ne olduğunu anlamadığım hisler fırtınasına tutulmuştum
"Adınızı öğrenebilirmiyim" diye sordum
Bir gül goncasını andıran dudaklarından dökülen tek kelime beni şaşkına çevirmişti
"Eylül
"
Adıyla öylesine özdeşleşmiştiki
Sanki gözlerinden yağmur damlıyordu
Yüzü al al olmuştu
Elimi uzatıp elini tutmak istediğimde bir an geri çekildi
Yinede ısrarla elini avuçlarımın arasına aldım
Başını önüne eğdi hemen
Hafifçe okşadım ellerini
"Eylül dokunuşları" diye usulca kulağına seslendim
"Bir rüyayım ben" dedi
Sonra dudaklarını dudaklarıma değdirdi
İçim alev alev olmuştu
"Senle hazan olmaya hazırım" dedim
"Olmaz" dedi
"Ben sadece bir düşüm
"
"Ama bana dokunuyorsun,sen, duyuyor ve hissedebiliyorum
"
"Ben Eylülüm, bu çok doğal"dedi
O yıldan sonra her eylülde o sahile gittim
Onunla saatlerce başbaşa sohbetler ettik
Etrafımızda yüzlerce insan vardı ama hiçbiri bizi göremiyordu
Ben ve Eylül
Bir de "Eylül dokunuşları" vardı
Işın Ergüney
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul