Konu
:
Bisiklet
Yalnız Mesajı Göster
Bisiklet
07-11-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Bisiklet
Bisiklet - Yaşam Hikayeleri
Çocukluğumuzun erişilmesi en güç araçlarından ve heveslerinden biri bisikletti
Bir saatçik bisiklete binebilmek için neler yapmazdık
Öyle babalarımız annelerimiz geçim nafakasını bizim zevk ve isteklerimiz için harcayamazlardı
O yıllar ki her şeyin kıt olduğu yıllardı
Şimdiki gibi çocukların çeşit çeşit oyuncakları olmazdı
Genelde el yapımı oyuncaklarımız olurdu
El arabalarımız olurdu
Ağaç kütüklerinin enine kesilmesiyle elde edilmiş tekerleklerin ortasından bir mil geçirirdik
Sonra kalın demir telini direksiyon mili olarak bu mile bağlardık tekrar demir telini direksiyon simidi olarak direksiyon miline bağlardık
Ala sana en lüks otomobil
Ne yarışlar yapardık
Bazen sokaklar panayır yeri gibi olurdu
Hele birde dönen tekerleklerin üzerine tekerlekler döndükçe dönen aparatlar yerleştirince seyrine doyum olmazdı
Bin bir çeşit şekillerde ve renklerde olurlardı
Kiminki en güzel ise en çok cakayı o atardı
Bisiklet ise hiç birimizin sahip olmadığı bir şeydi
Ancak bisikletçilerden saat hesabı ile kiralanarak binilebilirdi
Bunun içinde para lazımdı
Bizim zamanımızda iki veya iki buçuk lira gibi bir bedelle kiralama yapılabilirdi
Bu iş için ya sahil boyundaki yani limanın berisindeki geniş yaya kaldırımı pist olarak kullanılabilirdi ya da kavak meydanındaki geniş arsa ya da lisenin önü
Öyle gözden uzaklaşmak ta yoktu yani bisikletçinin göremeyeceği yere gidemezdin
Gitmen için bisikletçi ile sıkı ahbap olman gerekirdi
Bunlar da kendilerini ayrıcalıklı kişilerden sayarlardı
Ben de o gruptan kendimi sayabilirdim
Zira bisikletçi Fazıl abinin kardeşi ile aynı sınıfta idik ve sıkı arkadaştık
Hatta veresiye veya beleş bisiklet bile bindiğim olurdu
Ancak Fazıl abinin bisiklet alanı bizim eve bayağı uzaktı ve ancak hafta sonları gidebilirdim
Her zaman da olmazdı zira beleşçilik yapmaya da utanırdım
Bizim kuşak hep öyleydik
Bisiklet parasını denkleştirmek için neler yapmazdık
Hurda demir, eski bakır, bakır kablo, cam şişe, salyangoz toplayıp satma , fındık dahi satardık
Mevsimine ve kaynağına göre gelir kaynakları değişirdi
Örneğin yazın köye çıkmışsak ve fındık zamanı ise ganzilis ( başakçılık) yapar dükkanlarda satar harçlık yapardık
Eğer şehirde isek ya eski bakır, tel bablo veya çeşitli hurda veya atık değerlendirilebilir atıklardan gelir elde ederdik
O devirde Muhsin diye bir arkadaşımız vardı
Pek hareketli vurdum duymaz biriydi
Bela aramayı sever biriydi
O çocuk yaşında olmasına rağmen pek çok vukuatı olmuştu
Hiç birimiz onunla kavga etmemek için hep mesafeli dururduk
Ama dost bellediği insana da hiçbir art niyeti olmazdı
Küçükken annesi ölmüştü
Babası ikinci kez evlenmişti
Ama Muhsin üvey annesini hiç sevmezdi hatta bir keserinde onunla tartışmış ve ekmek bıçağı ile onu yaralamıştı
Bir gün “Çocuklar ben bir kaynak buldum valla hiç bitmeyecek gibi
” Dedi
Hep birlikte hayretle ona baktık
Ancak no olduğunu tam anlamamıştık
O ise gülerek sözünün arkasını getirmeye çalışıyordu
“Oğlum bisiklet kiralamak için kaynağı buldum
” Dedi
Merak içinde arkadaşlar hep birlikte sorduk “Hayırdır ne kaynağı buldun” dedik
O anlattı
Meğer bizimki Türkiye Elektrik Kurumu Elektrik Dağıtım Müdürlüğünün depolarının bulunduğu yere giriyormuş
Sokaklara döşenen bakır (o zaman teller bakırdan yapılıyordu) elektrik tellerinin eskilerini alıp satıyormuş
Eğer eski bulamaz ise ne bulursa kaldırıyormuş
Hatta bir keresinde rulolardan yeni tel bile kesip sattığı söyledi ama ben inanmadım
Öyle ya nasıl kesmişti o kalın teli
Bir sabah okulun bahçesinde oynuyorduk
İbrahim yarı ağlamaklı ve telaşlı bir şekilde yanımıza geldi
“Hayırdır ne bu halin” diye soracak olduk
Çözüldü ve hüngür hüngür ağlamaya başladı
Biraz ısrar edince anlattı
Meğer Muhsin ölmüştü
“Nasıl oldu bu iş” diye sorduk
O da
”Babam anlattı” dedi
Meğer depodan sürekli bir şeylerin kaybolduğunu gören depo görevlileri, hırsızlığı önleyebilmek için bahçeye bir kurt köpeği bırakmışlar
Köpeği gündüz bağlayıp gece serbest bırakıyorlarmış
O zamana kadar hep çok rahat davranan Muhsin aniden köpeğe yakalanmış
Köpek kendisini birkaç yerden ısırmış
O korku ile nereye ve nasıl kaçacağını bilemeyen çocuk deponun sahil tarafındaki yüksek duvardan kaçmaya çalışmış
Yüksek ve alt tarafı kesme taşlarla dolu duvardan düşünce vücudu parçalanmıştı
Zavallı çocuk orada ölmüştü
Şimdi ne zaman bir bisiklet görsem bu olay ve Muhsin’in yüzü gözümde canlanır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul