|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayrılığın Ayak Sesleri
Ayrılığın Ayak Sesleri - Cengiz Damar
O seven ve ne istediğini bilen bir kadındı,
nasıl olmuşsa sevdiği erkek ile, aralarında ki nikahı resmi kağıdın üzerinde belgelememişlerdi
Uzun yıllardır bu şekilde ortak yaşamları mutlu bir şekilde devam ediyordu
Ailelerine ve arkadaşlarına,sevgimizi,kağıt üzerinde ispat etmemize gerek yok,
biz aşkımızı birbirimizin, kalbinin üzerine imzamızı atarak ispatladık diyorlardı
Kadın,aşkının kendisine alkollü olarak,açtığı telefonda ki sesinde bir gariplik olduğunu fark etmişti ve saatlerdir onun eve dönmesini içi içini yiyerek bekliyordu
Bütün ışıkları söndürmüş ve şamdanda ki mum`u yakmıştı,mum`un alevine gözlerini kısmış,pür dikkat bakıyordu
Alev bu gece şekilden şekle giriyor,bazen bir yılan,bazen bir kartal,bazen de raks eden bir raksa de şeklinde beyninde canlanıyordu
Son zamanlarda adı konmamış,sevdiği ile arasında soğuk savaşlar yaşıyorlardı
Kadınsı iç güdüleri onu yanıltmıyorsa,bir rakibi vardı
Mum`un alevine bakarken kararını tekrar gözden geçirdi
Evet savaşacaktı,sevdiği için savaşacaktı
Göze göz,dişe diş karalıydı
Yıllardır her şeyini vermiş,erkeğini bırakmaya niyeti yoktu
Rakibi kendi alanına girmiş,oyuna müdahale yapıyordu,sahayı ona bırakıp,soyunma odasına gitmek,bana yakışmaz diye iç geçirdi
Elindeki şarap dolu bardağı bir dikişte bitirdi,gözbebeklerine şeytani bir bakış oturmuştu
Koltukta ayaklarını altına toplayıp,gözlerini mum`un gizemli ışığından kurtardı,daha maç yeni başlıyor diye söylendi
Bu kimdi,acaba tanıdığı birisi miydi? Kim,kim ,kim olabilirdi?!
Haftalardır beynine örümcek gibi oturmuş soruyu tekrar,tekrar sordu…
Aklına şu diyebileceği çevresinden birisi gelmiyordu
Mum`un alevi küçülmüş ve yalnızca bir nokta gibi görünmeye başlamıştı,telaşla yerinden kalktı ışıkları açmadan,mutfağa yöneldi,bir gölge gibi yine odasından içeriye süzüldü
Elinde kokulu yeni bir mum vardı,can çekişen mum`un zayıf ateşinde yeni mum`u yaktı, ve şamdana yerleştirdi eskisini yavaşça üfleyerek söndürdü
Canlanan alevden gözlerini alamadan ayakta mum`a baktı,baktı ve aniden karalı adımlarla tekrar mutfağa yöneldi
Geri döndüğünde agzında bir sigara ve elinde büyük bir bardak dolusu şarap vardı
Oda da meydan okurcasına gezindi,sigaranın dumanı mumun alevinin,üzerine kara bulut gibi çöktüğünü zevkle seyretti Ayrılığın ayak sesleri gece yarısına doğru,acımasızca evin kapısını çaldı
İçerde ki kadın şunu iyi biliyordu,zaman gelmişti…
Gelen gençlik aşkıydı ve uğrunda savaş vereceği kişiydi
Bir dişi kaplan gibi,Yavaş adımlarla kapıya yöneldi ve kapıyı açarak,sevdiğinin yüzüne sımsıcak baktı…
Bir an göz göze geldiler,aşkı gözlerini hemen ondan kurtarıp başını döndürerek,arkasında ki ve karanlığa saklanan,diyer kadına baktı,hadi gel dedi,nasılsa öğrenecek gerçeği bizden duysun…
Demek onuda getirmiş diye düşündü ve merakla erkeğinin arkasındaki kadına gözlerini dikti
İçinden bu kardeşime benziyor diye geçirdi,daha dikkatlice baktı ve gördüğünün gerçek olduğunu anlamak için ışığı yaktı ve birden gözlerine kızgın mil çekilmiş gibi kapattı
Cengiz Damar
|