07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tık Tık Tık
Evimizin eskiyen koltuklarını tamir ettirmek için gittiğim marangozda karsılaşınca, büyük bir sevinçle kucaklaştık
Hâl hatır sorduktan sonra:
- Nerelerdesin yahu? diye çıkıştım Seni öldü zannettim
Şaka yollu söylediğim bu sözler karşısın dada birden ciddileşti Rengi limon gibi sararmış, cani da iyiden iyiye sıkılmıştı
Hemen yanı başında duran biçilmemiş vaziyette ahşaba elinin tersiyle vurup:
- Şeytan kulağına kursun, dedi Bu ne biçim lâf birader? Daha altmışına varmadan ölümden bahsetmek de ne oluyor?
Ben, olup bitenleri anlamaya çalışırken, o da isi garantiye almak istemiş olacak ki, ayni işlemi tekrarladı:
- Tık, tık, tık Şeytan kulağına kursun
Dükkan sahibi olan marangoz bizden hayli uzakta bulunduğu için konuşulanlardan habersizdi
Çalıştığı makineyi bir ara durdurdu ve yanımızdaki çırağına:
- Dursuuuun! , diye seslendi Beyefendinin parmağıyla vurduğu ahşabı getir de, bu gün trafik kazasında ölen o gencin tabutunu hazırlayalım  
alinti
|
|
|