Yalnız Mesajı Göster

Alacakaranlık Kuşları

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Alacakaranlık Kuşları







Alacakaranlık bütün sokağa yayılmıştı Yalnız sokağın değil, tüm insanların sesi susmuştu İşin garibi; içim huzur doluydu Aydınlıkla karanlık arasında gecenin geldiğini müjdeleyen alacakaranlık kuşları, bu gecede hazırlanıyorlardı gündüzü terk etmeye

Karanlık siyah bir gölge, alacakaranlık kuşları siyahlığın umuduydu Haydi! bu gecede yeşertin içimdeki umutları alacakaranlık kuşları!

Susmayın! Çığlık çığlığa ötüşün! Cıvıldaşın!

Göremiyorum sizi ama; biliyorum meskeninizi

Ağaçlar, evlerin çatı araları, kiremitler; belki de küçük bir saksı kenarındasınız Öyle ya da böyle ne fark eder ki! Her gece oradasınız; benim sokağımdasınız

Sen! Yüreği alevli alacakaranlık kuşu; çam ağacının dalında hiç bitmesin bu geceki faslın Sabaha kadar sürsün Ne kadar dertli dertli ötüşürsün Yoksa rest mi çektin hayata?

Yorgun musun? Üzgün müsün? Nedir bu acele?

Herkes evine gitti; el ayak çekildi; kargaşa bitti bu mahallede

Yine ben varım bu akşam sizlere eşlik eden Gel göster yüzünü; derdini dinleyenlerden biri ben olayım Yoksa herkes kendi başının derdinde

Sakın hakkın yok deme bana Benim sana sözüm var

Bir gece hatırlar mısın? Yine böyle el ayak çekildiği zaman bulmuştum kendimi çam ağacının altında; senin yanında Görmüyordum seni ama; sesinden tanıyordum

Kararsız, şaşkın ve düşünceli gecelerimden yine birini yaşıyordum Hiç beklenmedik bir anımda alacakaranlığı yırtıverdi sesin

Ağlıyordum Ağlamak nasıl olur bilirsin! Bilmiyor musun yoksa?

Ağlamak can yakar; nefret edersin o an dünyadan, her tarafın duvarla kaplıdır o vakit; ikiye ayrıldığını hissedersin Öfke, kin alev alev yanar içinde ve gözlerinden akar oluk oluk gözyaşları ama; yüreğindeki ateşi söndüremezsin

Sende ağlıyorsun bu gece belli Ötüşünde bir ümitsizlik, bir hüzün var Niçin çekiniyorsun benimle göz göze gelmekten?

Ben senin sayende o gece mutluluğa eriştim Aradığımı o gece, senin ötüşünle buldum Bir serinlik düşmüştü o an yüreğime; alıp götürdü ötüşün beni Sarıp sarmaladı

Şimdi içime sığdıramıyorum; bana o gece fısıldadıklarını Yerinde durmuyor yüreğim, her gece seni ve arkadaşlarını bekliyor; ağaçlar, evlerin çatı ve kiremitleri aralarında




Yazan : Melodi AKÇAY


Alıntı Yaparak Cevapla