Konu
:
Görmek
Yalnız Mesajı Göster
Görmek
07-11-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Görmek
Görmek - Erdi Demirci
Bir kış vakti yolda yürüyordum
Aralığın 28
indeydik
Çok iyi hatırlıyorum; çünkü Zeynep’le iki sene önce bugün tanışmıştık
Karışık düşünceler içinde gidiyordum bir yerlere; ama nereye gittiğimi ben de bilmiyordum; ta ki kırmızı arabanın ışığı gözümü alana kadar
Arabanın ışığı kendime getirmişti beni
Başım çok ağrıyordu
İçkinin etkisiydi büyük ihtimal
Ben kendime gelmeye çalışırken bir ışık daha belirdi karşıda
Sonra arabayı gördüm
Çok hızlıydı
Aldırış etmedim; çünkü kendimi toparlamaya çalışıyordum hala
Biraz vakit geçtikten sonra bir ses duydum
Ne olduğunu tahmin ediyordum ama içimden bakmak gelmiyordu
Vicdanım mı zayıflamaya başlamıştı? Yoksa içimdeki kara ruhum bedenime engel mi olmaya çalışıyordu? Hangisiydi beni engelleyen?
Bir süre sonra dayanamadım, baktım, tahmin ettiğim gibi araba duvara çarpmıştı
Arabayla aramda yüz- yüz elli metre kadar anca vardı
Ne yapacağımı bilemedim ilk başta
Bir yandan arabaya doğru hızla giderken bir yandan da 112 acile telefon ettim
Bir kadın açtı telefonu
Kazayı anlatmaya başladım ve yerini bildirdim
Telefonu kapatınca adımlarımın hızını artırıp arabaya doğru koşmaya başladım
Arabanın yanına geldiğimde durumun tahmin ettiğimden çok daha kötü olduğunu gördüm ve istemsiz bir şekilde yüksek bir sesle bağırdım:
-İçerdekiler sesimi duyuyor musunuz?
Ses gelmedi
Arabadan içeri bakmak kapı deliğinden birilerini gözetlemekten farksızdı
İçerde sadece iki kişi görebiliyordum
Biri kızdı sanırım; diğeri ise erkek
Evet evet arabayı kullanan erkekti
Bunu anlamakta çok zorluk çekmiştim
Ben bu metal yığınıyla nasıl başa çıkacaktım? Allahtan 112 yardım görevlileri 10 dakika içinde geldiler
Arabanın yanına geçtiler
Uzun uğraşlar sonucunda erkeği çıkardılar
Tanınmaz haldeydi
Ben merak içinde bakarken arkadan polis seslendi?
-Siz gördünüz mi kaza anını
-Evet, sizlere de haber veren benim
Gördükleri mi ayrıntısına kadar anlattım
Sonra da ifade tutanağını imzaladım
Tam bu sırada bir ses daha geldi:
-Kızı çıkardık
Arabadaki kız da ölüydü
Tanınmaz haldeydi
Başka da kimse çıkmadı arabadan
İki kişi varmış
İkisi de ölü
Ne biçim bir gündü bugün
İsyan noktasına gelmiştim artık
Ben gidebilir miyim diye sordum polise
Çünkü eve gitmek istiyordum artık
Polis gidebileceğimi söyledi
Ben yola koyulduğum da enkazı toplaya başlamışlardı
Tam o sırada ilerde gözüme siyah bir şey takıldı
Arabadan 10 metre uzaktaydı
Sırt çantasına benziyordu
Cisme doğru hareket etmeye başladım
Arabadan fırlamış olacaktı
Kızın olmalıydı bu çanta
Merak ediyordum kimdi bu kazayı yapanlar
Bu merakımı gidermek için polislere çaktırmadan çantayı aldım
Evime doğru yola koyuldum
Yaklaşık bir saat sürdü evime gelmem
Bugünü ömrümün sonuna kadar unutamayacağım herhalde
Çantayı bir kenara bıraktım
Vakit geçirmek için bilgisayarımı açtım
Ama gözüm çantadaydı
Yaptığım doğru değildi
Geri götürüp polislere mi versem diye düşünürken kendime hâkim olamadım
Çantaya doğru yürümeye başladım
Aldım çantayı elime koltuğa oturdum
Yavaşça açmaya başladım
Kalbimin hızı giderek artıyordu
Bunu çok rahat hissedebiliyordum
İçinde defterler vardı
Büyük ihtimal okuldan çıkmıştı kız
Elimi içine attım, çantadan bir defter çıkardım
İlk sayfayı açtım
Defterde Süslemeli bir şekilde sadece Zeynep yazıyordu
Dondum hiçbir yere kıpırdayamadım
Bu defter onun olabilir miydi?
Milyonda bir ihtimaldi ama yinede tedirgindim
İçim rahat değildi
Sonra başka bir kitap aldım içinden ’Hukuk’a Giriş` yazıyordu kitabın üstünde
Kanım dondu
Akmıyordu sanki
Zeynep de hukuk okuyordu çünkü
Milyonda bir ihtimal bende yüzde bir ihtimal olmuştu
Sevdiğim halde intikam almak istedim hep; ama ölümü hiç düşünmemiştim
Ölüm çok ağır olurdu
Ne yaparsa yapsın ölmesini istemezdim
Son bir defter vardı çantada
Yavaşça elimi çantanın içine attım son kalan defteri aldım
Zeynep yazıyordu yine fazladan da yanında öğrenci numarası vardı
‘03
950
394’
Derin bir nefes çektim içime
Bu zeynebin numarası değildi
Defteri karıştırınca artık kesinlikle emindim
Onun değildi
Zeynep’e olan öfkem o anda bitmişti
Nasıl oldu anlayamadım, bitmişti işte
Tamam, beni aldatmıştı
Bu çok ağır bir şeydi; ama intikam almak beni küçütmekten başka bir işe yaramayacaktı
O an bunu çok iyi anlamıştım
Acınacak durumda onun olması gerekirken ben acınacak duruma düşmüştüm
Artık çok rahat görebiliyordum kendimi
Gözlerim açılmıştı açılmasına ama iki kişi ölmüştü
Bunları düşünürken defteri karıştırmaya devam ettim
Küçük bir yazı gördüm
El yazısı ile yazılmıştı
Şöyle yazıyordu:
“Biz neden Âdem ile Havva, Kerem ile Şirin, Mecnun ile Leylalın gibi sevgilerini kanıtlamış kişilerin sevgisine erişemedik
Biz nerde hata yaptık
Bu soruyu cevabını bulana kadar soracağım “ yazıyordu
Altında bir tarih vardı ve yazı devam ediyordu
28/11/1997
“ Onlar birbirinin asla kaşını gözünü sevmediler, dış dünyalar farklıydı belki ama umurlarında değildi
Çünkü onlar birbirlerinin iç güzelliklerini sevdiler
Sevgilerini iç dünyalarında yaşadılar
Ben ise Anlamsız sevgilerin peşinden hep koştum
Artık koşmayacağım” kız cevabını bugün yazmış olmalıydı
Tarih bugüne aitti
Sabah uyandığımda tek duygu vardı içimde
mutluluk
evet mutluluk
iki gerçek beni çok mutlu etmişti
Birincisi gördüklerim gerçekti
İkincisi ölenler gerçekten ölü değildi
Erdi Demirci
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul