07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Suskunluğu Bilirmisin
Suskunlugu bilir misin?
Bir anda hayattan kopup nefis bir sessizlik senfoninin ortasında buluvermek kendini 
Suskunlukları bilir misin? Ansızın kesilen konusmaların ardından kulaklarının nasıl da uğuldadığını?
Solukları duyarsın sadece  Kelimelerin eksik kaldığı anlarda susar insan 
Seni öylesine seviyorum ki; bunu kelimelerle ifade edemiyorum ve susuyorum Gözlerime bak anlarsın!
Oradan bir pencere açıyorum, senden bana dogru; süzülebilirsin içeri istersen 
ve penceremi açtıktan sonra susuyorum  Susuyorum, duyarsın! 
Aslında ne çok sey söylenir susmalarda  Gerçek kendin olursun; tüm elbiselerinden yoksun çırılçıplak,
aynen savunmasız bir bebek gibi  Aracı kullanmadan, kelimelerin bencilligine yakalanmadan 
Susarsın 
Bosluga konusursun susarak 
Düsünceler on-ikiden vurur o zaman; tellere dokunmadan, havayı kullanmadan 
Böyle susmalarda bulursun bir çok sorunun cevabını  Ve belki de kendini tanırsın
Hatta o müthis soru var ya, "ask nedir?"
Onun bile cevabını bulabilirsin ama ifade edemezsin, susarsın! 
Bilirim acı verir bazen susmak  Konuşmak istersin; kelimeler bogazına dügümlenir
Her sey bitmistir aslında 
Ne kelimeler ne de suskunluk bir ise yarar artık
Zalim acı saplanmıstır en derine; duyulan sadece iç çekislerdir artık 
Bir de; dilinin ucuna hücum eden ve dudak kalesine çarparak bozguna ugrayan kelimeler 
Gözyası da suskunlugun meyvesidir Dokunur acının üzerine; ılık, tuzlu bir ilaç gibi 
Önce yakar, belki de acıyı azdırır Ya sonra?
Uyusur kasılan gözlerin  Oradan kalbine damlar susan sesin 
Sessizce, kimsesizce aglarsın; duyarlarsa gelirler ve beni yalnızlıgımla ayırırlar diye korkarsın,
hıçkırıklarını bogarsın, susarsın! 
Susarsın  Susarsın ama!!! Anlamsız sesleri duyumsamaya baslarsın bu sefer de 
Bütün enstrümanlar vardır ama sef yoktur Kelimeler pesi sıra çıkar, cümleler kurulur tumturaklı, anlamsız 
Anlam yüklemeye çalıstıgın her cümle, bir öncekini daha da anlamsız hale getirmeye baslamıştır bile 
sefsiz bir orkestradan bas döndüren bir senfoni bekleyemezsin ki! Sonra anlamsızlıkları sıralayıp,
onlara sahte anlam elbiseleri giydirmeye baslarsın; rüküs olurlar
Cımbızla ararsın içlerinden anlamlı kelimeleri seçmek için 
Karanlık bir odada bulmaya çalıstıgın bir ısık; göremezsin 
Cam kırıkları gibi beynine saplanan kıymık kelimeler; kanatır, hissedemezsin 
Yaslar hücum eder gözpınarlarına, aslayamazsın! 
Ayna yazılar vardır; ruhuna çevrilmis  Bakmayı bilebilirsen kıymetli kelimeler 
En kuytu köselerinde yapacagın bir gezinti kendine bile itiraf edemediklerini çıkarıverir günyüzüne 
Karanlıga günes açar ve sersemce fikirlerin yere basmaya baslar
İste o zaman 
Ne suskunlugun anlamı, ne seslerin karmasası kalır
Sadece, "beyazın üstüne siyah"
|
|
|