07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşkçiçeği Hikayesi
Narcissus, öyle heybetli ve güzelmiş ki, bakmaya dayanazmazmış kendine
Gün boyu ayna arşısına geçip kara gözlerini, incecik burnunu,
dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyredermiş hayran hayran
Bir gün ırmak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü
Uzanıp, iyice bakmak istemiş
Tam gördüğünde kendisini, dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa,
kapılıp gitmiş suya
Yeryüzünün en güzel insanının öldüğünü duyan Tanrı,
unutulmaması için O'nu her bahar açan güzel kokulu bir
çiçeğe dönüştürmüş,
narcissus, Aşkçiçeği nergis olmuş
Ne zaman bahar gelse bir demet aşkçiçeği, bir demet süsen kokusu yayılır sabahın yamaçlarına kıpkızıl, Gönlümüz bir tutam sümbül olur yanar incecik bir sevdanın doruğunda Yağmurdan sonra mis gibi kokan toprağın kokusu olur, havanın tertemiz kokusu çocukluğumuzunn yeşil yaylalarında  Ardında binlerce bahar çiçeği açar gözlerini aydınlığa, sevinir sonsuza kırlar
İşte bir Aşkçiçeği Hikayesi!
|
|
|