07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sevgi Pazarı
Bir gün ermişlerden birine: "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" diye sormuşlar 
Bakın göstereyim demiş, ermiş Önce "Sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak" onlara bir sofra hazırlamış Hepsi oturmuşlar yerlerine Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar Ermiş "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş "Peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan
Bunun üzerine "şimdi" demiş ermiş, "Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe " Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa "Buyurun" deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındakine uzatarak içirmiş Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan  
"İşte" demiş ermiş, "Kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır Ve kim karşısındakini düşünür de doyurursa o da doyurulacaktır şüphesiz Ve şunu da unutmayın, gerçek sevgi pazarında alan değil, veren kazançtadır daima "
|
|
|