07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Evet
Bazen susuyoruz, seviyoruz delicesine,ama susuyoruz Yarın diyoruz, yarın söyleyeceğim diyoruz Ve devam ediyoruz delicesine sevmelerimize  
Güneş batıyor,herkes kendi köşesine çekiliyor Düşünmeye başlıyoruz; düşünüyoruz, düşünüyoruz, düşünüyoruz
Meslek diyoruz, kariyer diyoruz, sabah kalktığımızda yine herşeyden önce onu düşünmeye başlıyoruz Ve biz yine şu zavallı kelimeyi tekrarlayıp duruyoruz; YARIN, YARIN, YARIN  
Üç günlük ömrümüzü dün-bugün-yarın olarak değil de yarın-yarın-yarın olarak üçlüyor, ikilemler arasında geçen vaktin farkına varamıyoruz
O yarınlar,aylar oluyor; o yarınlar yıllar oluyor Kimimiz yeni sevdalarla, kimimiz aslalarla yola devam ediyoruz Gün geliyor o yarınları dün olmuş bir şekilde diploma diye elimize alıyoruz Bir mezuniyet töreninde belki herkesten habersiz havada çarpışıyor keplerimiz, oysa yarınlarda kavuşacaktı ellerimiz  
Sonrası kabus  
İş arıyoruz deli gibi,aş arıyoruz Vakit gece yarısına gelince yine düşünmeye başlıyoruz Bir tarafta onun resimleri, bir tarafta diploma  Yarın sözcüğüne lanet etmeye başlıyoruz Belki bir iş buluyoruz, aş buluyoruz ama hala aşk arıyoruz
Yüksek lisanslara devam ediyoruz, kariyer peşinde sürükleniyoruz Projeler hazırlıyoruz, iş adamlarına akıl veriyoruz Ama hep nerdeydi benim aklım diyoruz!!!
Aslında çoğumuz o kaçırmadan izlediğimiz dizilerdeki karakterleri oynuyoruz Deniz oluyoruz, Aliye diyoruz Bir İstanbul Masalı'nın İzmir versiyonunu çeviriyoruz farkına bile varamıyoruz
Yarın yapışıyor artık yakamıza, alışkanlığımız oluyor, felaketimiz oluyor soranlara da "Dünden iyi,yarından kötüyüm " demeye başlıyoruz
Peki neden söyleyemiyoruz?
Bazen altı sıfır atılan o kağıt parçası bağlıyor dilimizi, yaşam standartlarının farklılığı susmamızı istiyor kimi zaman, bazen de uyuşmaz kafalar diyoruz denemekten korkuyoruz Tanışmıyoruz, tanımıyoruz ama gece gündüz düşünüyoruz Aşkın eşitlik aramadığını aksine yaratacağını kabullenemiyoruz
Söyleyenler bazen mutluluğu buluyor,susanlar yarın konuşacağım diyor, bazen ayrılıklar oluyor yeni sevdalara yelken açıyoruz Ama mutlaka bir yerlerde susup kalıyoruz
Susmayınca da başımıza gelenler ders oluyor; gözlerimizin içine ışıl ışıl gülümseyen gözleri karşımıza alıp konuşunca aslında arkadaş olduğumuzu ve hep öyle kalmamız gerektiğini duyuyoruz, şaşırıyoruz Seveni sevemiyor, sevdiğimize de hazin bir ah çekiyoruz
Kimimiz aşka soğuyor üç dört günlük intiharlara dalıyor sevmeden değer vermeden düşünmeden, kimimiz mutluğu buluyoruz fakülte cafelerinde düğün gününü hesaplıyoruz, kimimizde hala oturmuş baykuş gibi düşünüyoruz
YARIN İLK İŞİM KONUŞMAK OLACAK ARKADAŞ!!!
|
|
|