07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Musalla Taşı
Bir zamanlar bir psikoloji kitabında okuduğum bir bölüm
vardı  Hayatın ve getirilerinin kıymetini anlamak için
tavsiye edilen bir metod vardı içinde 
Deniyordu ki; "arada bir, çok bunaldığınızda,
hayatın sizin için çekilmez hale geldiğini düşündüğünüzde
kendinize 10 dakika ayırın ve kendi cenaze töreninizi
düşünün"  Cümleyi ilk okuduğumda çarpılmıştım  
Ben girişin akabinde pozitif bir gelişme ve tavsiye
bekliyordum  Ama " kendi ölümümüzü ve cenazemizi " düşünmemiz tavsiye
ediliyordu  
Tüylerim diken diken oldu ve yazarın saçmaladığını
düşündüm o an  Ama önyargı düşmanı biri olarak okumaya devam ettim  
Diyordu ki; " bunları düşündüğünüzde dünyadaki yerinizi,
dünyayı terkettiğinizde oluşacak boşluğu, sevdikleriniz ve
sizi sevenler için öneminizi anlayacaksınız  
Özellikle insanların sizin için neler söyleyeceklerini,
onlar için ne ifade ettiğinizi hissetmeye çalışın  
O andan geriye dönme şansınız olmadığını, hayat
denen kredinizin bittiğini ve onlara
yanıt verme şansınız olmadığını düşünün  
Tekrar sarılma, bir kez daha öpme ihtimalinizin bittiğini
hissedin  
Dünyadaki küslüklerin, ayrılıkların, kavgaların
yanında bu acının ve geri dönülmezliğin korkunç
çaresizliğini
yaşayın  
Bırakın canınız yansın, bırakın alevler içinde kavrulsun
tüm
ruhunuz  
Orada, o musalla taşında düşünün kendinizi  
Seyredin şu an çevrenizde olanların yüz ifadelerini  
Akıllarından ve yüreklerinden geçen cümleleri hayal edin  
**************
Kitaba devam etmeden bıraktım kenara ve gözlerimi
kapatıp aynen düşünmeye başladım  
Eşimi, oğlumu, annemi, babamı, kardeşlerimi ve diğer tüm
çevremi oturttum tek tek kendi cenaze törenimdeki
yerlerine  birer birer yerleştirdim tabutumun çevresine
hepsini  
hayatımda çok nadir bu kadar canım yanmıştı  
görüyordum işte "babaaaa  " diye ağlayan biricik oğlumu  
Eşim kucağında "ağlayan emanetimle" ayakta durmaya
çalışıyordu per perişan  
Koca çınar babacığım, belli belirsiz dualar
okuyordu, o gözümden hala gitmeyen vakur duruşuyla  
Annem, ciğerinden bir parça canlı canlı
koparılmış gibi hem içine hem dışına akıtıyordu
gözyaşlarını  Kardeşlerim, akrabalarım "çok erken gitti, doyamadı
oğluna "diyordu
acıyan ses tonlarıyla  Ve dostlarım  Onlar da
şaşkındı  Bazısı "daha dün birlikteydik, nasıl olur " diyordu  
Bunları seyredip onlara "hayır ölmedim, burdayım " demek
istedim hayal olduğunu unutup  
Sonra anladım yazarın ne demek istediğini daha devamını
okumadan
kitabın  
*************
Farkındalık önemli bir kavramdır psikolojide  
Belki de hiç aklımıza gelmeyen ve gelmeyecek bir
farkındalığı göstermek istemişti yazar  
Kitabı okumaya ne gücüm kalmıştı, ne de isteğim  
Almam gereken dersi ve mesajı almıştım  
Şimdi ne kitabın adını ne de yazarı hatırlamıyorum  
Şu an bunları yazarken bile çok kötü oldum  
Bu olayda tek farkındalık da yok üstelik  
Biraz kendime geldikten sonra devam ettim
hayatımın en zor hayaline  
Sırada çevremdekilerin ölümümün akabinde
neler söyleyecekleri vardı 
Usulen ve nezaketen söylenenlerin dışında  
Onlarda bıraktığım izleri, yaşananları ve
yaşanamayanları elden geçirerek ben konuşturacaktım
hayalimde  İçlerini okuyacaktım, senaryo bana ait olarak  
Yaşarken neler yazmıştım, ölümümle neler okuyacaktım  
Gerçek duygularıydı ulaşmaya çalıştığım, ölüm
acısının etkisiyle girilen duygusal mod değildi,
deşifre etmem gereken metin  
Canım oğlumun söyleyecek çok şeyi yoktu  
Özleyecekti, yokluğumu hissedecekti ağlayacaktı aklına
geldikçe  
Belki ölümün ne anlama geldiğini hissedecek yaşa gelinceye
kadar sıradan bir üzüntünün ötesine geçmeyecekti
duyguları  Ama hayal bu ya, 18-20 yaşına getirdim 2 saniyede
oğlumu  "hayal - meyal hatırlıyorum be baba seni  
Keşke şimdi yaşıyor olsaydın da erkek erkeğe
sohbet etseydik seninle  Bak mezuniyet törenimde de
babasızdım  Askere giderken kimin elini öpeceğim senin yerine  "
diyecek canı yanarak bir köşede  
Sevgili eşim  Benim muhteşem hatunum  Nasıl dayanır
bensizliğe
?  
O ki, benim için herşeyini feda edip koşmuştu bana  
Hayatının tek adamı şimdi toprak olacaktı  
Bir daha " Seni seviyorum " diyemeyecekti  
Bir daha hevesle açamayacaktı çalan kapıyı  
Ve her gelen gece bensizliğini haykıracaktı yüzüne  
Her sabah da bensiz başlayacaktı koca gün  
Tek cümlesi takıldı o an içime; " Oyunbozanlık
yaptın be böceğim, hani beraber ölecektik ?  "
Babam-annem, o bugüne kadar evlat olarak mutlu
edecek hiçbir şey yapamamanın acısıyla kahrolduğum güzel
insanlar  
Helaldi şüphesiz hakları  
Bilerek hiç kırmamıştım onları  Üzerine
titredikleri evlatları onlardan önce göçmüştü
işte önlerinde ve dualarına muhtaçtım   
Kaç anne ve babanın çekebileceği bir acıydı ki
evladının cenazesinde bulunmak  
Herhalde insanın uzun yaşadığına
üzüldüğü nadir anlardan olsa gerek  
*************
Diğerlerine geçmiyorum  Bu yazıyı şu an yazıp
sizlerle paylaştığıma göre "diğerlerine" artık sizler de
dahilsiniz  
Düşünün, birgün bir mail ulaşıyor mail-boxınıza "ölmüş"
diye  Sizler kimbilir neler düşünür ve yazardınız  
Eşim şu an yanımda ağlıyor, sanki gerçekmiş gibi  
Oysa ki yazarın amacı " Yaşamanın ve hala nefes
alıyor almanın kıymetini " göstermekti  Benim de öyle  
Lafı çok uzattım farkındayım  Ama dediğimiz çözümü zor
süreç 2 satırla özetlenemeyecek kadar girintili çıkıntılı  
Ben o gün kurduğum o hayalle, canımın tüm yanmasına
rağmen YENİDEN DOĞDUM  
Bilgisayar diliyle "format attım hayatıma"  
Sahip olduklarımın farkına vardım ve hala nefes
alıyor olduğum için şükrettim  
Gözlerimi açtığım anda o kötü ve acı sahne bitmiş,
oyun perde demişti  
Peki ya hayal değil de, gerçek olsaydı ve perde bir
daha açılmamak üzere kapansaydı  
İşte bu final bu yazıyı buraya kadar okumanıza değmiş
olmalı  Belki gerildiniz, kötü oldunuz ama devamını
getirirseniz buna değer bence  
Ben bu akşam melankoliğim ve biraz abartmış olabilirim  
Hani sanatçı ve şairiz ya ondandır belki  
Bence bu yazıyı sadece okuyarak bırakmayın  
LÜTFEN ARADA BİR, BURADAN ALDIKLARINIZI TARTIN,
DÜŞÜNÜN VE HAYATINIZI GÖZDEN GEÇİRİN  
Ölümün kime ve ne zaman geleceğini Yüce Allah' tan başka
bilen
yok  
İşte bu yüzden hazır yaşıyorken ve nefes alıyorken
yapabileceklerinizi yapın, ertelemeyin  
Bilerek - bilmeyerek kırdığınız kalpleri tamir edin  
Sizi sevenlere ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayırın  
Ve en önemlisi;
VERDİĞİ-VERMEDİĞİ, ALDIĞI-ALMADIĞI HERŞEY İÇİN,
TEKRAR TEKRAR ŞÜKREDİN YÜCELER YÜCESİ YARADAN'A
CAN DÜNDAR     
|
|
|