07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kırmızı Bisiklet
İnternetten her gün elektronik postalarımıza gelen postalardan bir kısmı ''80'' ler, ''bizim çocukluğumuzda neler vardı,neler yoktu?'[/swf2][swf3]'insan ilişkileri,komşuluklar,misafirlikler'' temalı oluyor dikkatinizi çektiyse
Bu tür yazıları okuduğumda , benim yaş grubumdaki birçok insan gibi ''iyi ki çocukluğumuzu o dönemlerde yaşadık'' demekten kendimi alamıyorum
O zamanlar bizi eğlendirecek pahalı oyuncaklarımız,playstationlarımız,dvd,bilgisay ar vs yoktu Ama bizim en büyük eğlencemiz,sabahtan çıkıp da akşam yemeğine kadar bütün enerjimizi tükettiğimiz sokaktı Gerçi öğle vakti annelerimizin zoruyla eve girip, ''uyumasak da yatıp dinlenirdik!!'' O zamanlarda annelere itiraz da edilmezdi zaten Gözlerinize dik dik bakmaları yeterliydi O dik dik bakışlar,misafirlikte fazladan bir şeker almak için elimizi uzattığımızda yada anlamını bile bilmeden yaşlılara ''moruk'' dediğimizde de hep üzerimizde olurdu
Arkadaşlarımızla bazen evcilik,bazen yakartop oynar,bazen de o zaman moda olan danslardan birini uygun bir koreografiyle uygulamaya çalışırdık kendimizce Ya da o zamanlar bolca bulunan boş arsalardan papatyalar toplayıp kolye ya da taçlar yapardık kendimize
Her istediğimiz hemen alınmazdı Çünkü o zaman değeri kalmazdı,her kolay elde edilen gibi  
11 yaşındayken bir mağazanın vitrininde kırmızı bir bisiklet görmüş ve fena halde kafama takmıştım Büyük bir heyecanla kırmızı bisikleti anlattım onlara Babam,alabilecek durumu olduğu halde'' birikmiş paran var mı hiç?'' diye sormuştu Ben de olmadığını söylemiştim ''O zaman biraz harçlıklarından biriktir bakalım Üstünü ben tamamlarım'' demişti
Bunun üzerine,her sabah eve gelen gazetelerden dikkatimi çeken haberleri bir dosya kağıdına aktarmaya başlamıştım Ayrıca kendi yaptığım resimleri ve sağdan soldan bulduğum şiirleri de eklemiştim Gazetemin adı ''Hürcüneş''ti O zamanki benim üstün!!! yaratıcılığım,''Hürriyet'[/swf2][swf3]'Tercüman'' ve ''Güneş'' gazetelerinden potbori bir başlık çıkarmıştı
Her sabah üşenmeden,büyük bir emek harcayarak gazetemi çıkardım ve hem anneme hem de babama sattım Sonunda topladığım paranın üstünü de babam tamamladı ve o kırmızı bisiklet benim oldu
Şimdi 31 yaşındayım ve o kırmızı bisikleti hala gülümseyerek hatırlıyorum
Günümüzde,iyi ebeveyn olmayı,çocuklarının her istediğini almak olarak değerlendiren anne babalar mevcut Ben bir anne değilim ama bir eğitimciyim ve bu tip anne babalar ve çocuklarıyla çok sık karşılaşıyorum Her fırsatta da çocuklarına bu tarz yaklaşan anne babaları uyarıyor,çocuklarına iyilik değil kötülük ettiklerini anlatmaya çalışıyorum
Bu şekilde yetişen çocuklar, istediği birşeyin olması için ''EMEK'' ve ''SABIR'' gerektiğini öğrenemeden büyüyorlar Bu yüzden de çok istedikleri şeyi elde ettikleri zaman hissedecekleri heyecanı ve mutluluğu tadamıyorlar
Hep ''ALMAYA''alıştıkları için de giderek bencilleşiyorlar ve geleceğin acımasız ve bencil bireylerine bir yenisi daha ekleniyor her geçen gün ne yazık ki 
Bu gün herhangi bir alışveriş merkezinden daha çıkmadan aldığı şeyden hevesi geçen çocukların durumuna gerçekten üzülüyorum  
Çünkü onların yıllar sonra hatırlayabilecekleri ''KIRMIZI BİSİKLET''leri ve anlatabilecekleri böyle bir anıları olamayacak ne yazık ki       
|
|
|