07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hiç Kimse Olmak İstiyen Bir Adam
Kısacık bir öykü bu  ama hayatımıza yön veren bir öykü 
Devrin valisi emrindeki yöneticiler ile atının üstünde şatafat
içinde girer şehre 
Yol kenarlarında insanlar iki büklüm el pençe divan selamlarlar valiyi 
Bütün bu şatafatlı itaat gösterileri arasında valinin gözleri, bir
sokağın köşesinde yere çökmüş olan ve etrafındaki hiçbir şey ile
ilgilenmeyen bir adama takılır 
Perişan kılıklı, saçı sakalına karışmış bu adamın olduğu yere sürer
atını vali 
Atının üstünden inmeden,vakur ve sert bir ses tonu ile bağırır
adama,
- Behey adam, herkes benim şehre gelişimi el pençe karşılarken sen
kimsin ki yerinden bile kıpırdamıyorsun?
Perişan kılıklı adam istifini hiç bozmadan,sakallarının ve uzun
saçlarının arasından belli belirsiz gözüken gözlerini valiye çevirerek
- Ben hiçim der 
Vali daha da hiddetlenir,
- Ne demek hiç, senin bir adın, şanın unvanın yok mu bre adam der 
- Senin var mı? der bu kez adam 
Vali iyice şaşırır ama cevaplar,
Gafil adam, nasıl tanımazsın, ben valiyim der
Adam aynı ses tonu ile sorar yine 
Peki daha sonra ne olacaksın?
Sadrazam olacağım der vali 
- Peki daha sonra?
- Padişah olacağım 
- Peki ya daha sonra?
Kısa bir an duraksar vali ve;
- Hiç der 
Sadece gülümser perişan kılıklı adam  
Bu kısa öyküyü ilk duyduğumda, benim ruhumun hiç kimse olmak isteyen
adamının öyküsünü bulduğumu anlamıştım 
Hepimiz hep başka birileriyiz 
Sevdiğimiz, beğendiğimiz, örnek aldığımız, kıskandığımız, yerinde olmak
istediğimiz birilerinin seslerini, sözlerini, bakışlarını ve tavırlarını
alıyor,sanki bize aitmiş gibi kullanıyoruz 
Sabahları kalkıp elbise dolabımızın önünde durduğumuzda, giyeceğimiz
elbiseye ve yanına gideceğimiz insanlara en çok uyacak maskeyi de
seçiyoruz, elbiselerimizin yanında duran maskelerimizin arasından 
Hep daha fazlasını isterken, aslında giderek hep daha az alıyoruz 
Bütün ömrünü kariyer, güç ve para peşinde gece gündüz çalışarak geçiren
insanların, günün birinde bütün kazandıklarını, elindekileri kazanırken
yitirdikleri sağlıklarına harcadıklarını görüyoruz 
Bir ömrün sonunda evleri, arabaları ve para kasaları olan insanların,
bütün bunları kazanırken kim bilir kaç gerçek aşkı yitirdiğini ve günün
birinde yaşlanıp başlarını yaslayacakları bir sevgili omuzu aradıklarındaysa,soğuk ev duvarlarının, lüks araba koltuklarının ve çelik para kasalarının bir sevgilinin yerini tutmadığını, acı içinde fark ettiklerine şahit oluyoruz
Siz isterseniz, herkes olmaya devam edin 
Ben Hiç kimse olmak istiyorum
Sadece bana ait yanılgılarım, hatalarım, hüzünlerim, kahkahalarım,
fotoğraflarım, kelimelerim, şarkılarım ve hiç benim olmayanlarım ile
birlikte, bir hiçliğe doğru tek başıma karışıp gitmeyi düşünüyorum  
ALINTIDIR
|
|
|