07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sensizlikte Sensizlik
Sessizliğin içindeyken birden, çıkıp gelmeyeceğini bilerek sana ait düşlerle hayatımda renkler yaratmaya çalışayım, dedim
Ne zamandır bu dağ evine gelmemiştim Sonbaharın başlangıcı olmasına karşın oldukça serindi Kulübenin bahçesindeki uzun kavaklar etrafa kızılımsı sarı yapraklarını dağıtmış, yeşil çamlarla hoş bir uyum sağlıyordu Yürürken çıtırdayan yaprakların sesiyle birden durdum Sen yanımdayken bahçeyi bu çıtırtılarla dans ederek geçmiştik Ve durduğumuzda dudaklarıma masum bir buse kondurmuştun
Özlemişim, evimizi Derin bir nefes alıyorum Kendi kendime renklere devam et diyorum Sen hiç gelmeyeceksin, biliyorum Ve ben sensizliklere çizgilerle müzikler çizmeliyim Biliyorum sende isterdin Belki de geç kaldığımı bile düşünmüşsündür 
Etrafa bakarken gözlerim şömineye takılıp kalıyor
Gümbür gümbür yanması için odunlarla ne çok uğraşmıştın Gülmüştüm! Ne kadar kızmıştın Kızmış mıydın? Yok kızarken bile gülümsüyordun Her gülümsediğinde yüreğimin yalnız sana ait olduğu seninkinin de bana ait olduğunu yeniden hissederdim Gözümden akan yaş elime değdiğinde, yapamayacağımı anladım Çıkmalıydın dışarı Renkler birden yüreğimi acıtan azgın dalgalar çizmeye başlamıştı Çıktım da 
Hızlı hızlı yürüyorum, bir an önce arabaya binmeliyim Artık yaprak seslerini duymuyorum Yine sessizliğe bürünüyorum Sana gelmeliyim, geliyorum Yanındayım
Mimoza ağacının yanına oturuyorum Soğuk beyaz mermerin üstündeki adını okuyorum, gittiğin günden beri yaptığım gibi Elimi toprağın üstünde gezdiriyorum
Hissettiğini biliyorum Renkler sensiz yüreğime yakışmıyor Ben senin yanında, donuk gözüken sessizlikte, yüreğimi ısıtan seninle sensiz kalıyorum
|
|
|